Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN ARAŞTIRMALAR Fransızlar, atom bombası denemelerini gereksiz kılacak bir lazer deneme ortamı yaratma kararı aldılar. Fransız hükümetınin kararına göre, bılimcıler iki futbol sahası büyüklüğünde bir alanda 60 metre kadar yüksekliğinde dev bir lazer cihazları sıstemi kuracak. Lazer cihazları ile bir hidrojen bombasının patlaması sonucu oluşan reaksiyonlar simulasyon yoluyla incelenecek. Böylece, bu silahların modernleştir i I mesi için ülkelerın vazgeçemediğl gerçek atom bombası denemeleri ger eksiz olacak. Fransız lazer c i hazı, aynalardan oluşan bir labirenti andıracak. Bu sistem, 240 lazer topundan çıkan ışığı, yuvarlak bir deneme odası içınde yoğunlaştıracak. Orada bulunan süper soğutulmuş ve ancak birkaç mm kalınlığında bir döteryum ve trityum "hapı", nano saniye süreleri içinde sıkıştınlacak. Bir anda 100 milyon santigrat dereceye kadar ısıtılan hapın içinde 400 milyon santigrat derece sıcaklıkta çekirdek erimesi gerçekleşecek. Fransız lazer sistemi 2005 yılında çalışmaya başlayacak. Uluslararası baskılar nedeniyle ülkelerin atom denemelerini durdurması isteniyor. Mitterrand hükümetınin aldığı bu kararı, Chirac hükümetinin sürdürüp sürdürmeyeceği bilinmiyor, çünkü Chirac gerçek atom denemelerinin devam etmesini isteyebilir. Atom bombası testi yerlne lazer testi Bilgisayar tutkunu Fransızlar Teknoloji merakı Avrupa'yı sardı vrupalının bilgısayarlara karşı tutumlarıyla ilgılı bir araştırma Fransızların % 40'ının zamanlarını sevdikleriyle geçırmektense bilgisayarlarla değerlendırmeyi yeğledıklerini ortaya koydu. Ingiliz ve Almanlar için ise bu oran % 12 ile % 7 arasında değişiyor. Microsoft adına Gallup tarafından toplumsal değişimin birey üzerindeki etkisini daha iyi kavramak ve bilgisayarların yaşamımızdakı rolünü sapta Doping testinde yanlışlık olabilir Ingiliz tıp profesörü Rod Bilton, ünlü tıp dergisi Lancet'te yayımlanan bir araştırmasında, atletlerde yapılan idrar testlerinde yanlışlık yapılabıleceğini gösterdi. Idrarlar hemen steril k a pIara konmaz ve şok d o n durma uygulanmazsa, laboratuvar test sonuçlarının yanlış olarak pozıtıf çıkabıleceğı bıldırıldi. Idrardaki bakterilerın, her ıdrarda bulunan steroid maddeleri, örneğın kolesterini, erkeklik hormonu testostorenın ilk biçimi sayılan androjene dönüştürebileceğı gösterildi. Bu durumda, laboratuvar test sonucu pozitif çıkarsa, bu ancak idrarın bakteriyel kirlenmesı anlamına gelmektedir, yoksa, atletin doping aldığı anlamına değil. Bilındığı gıbi androjen ılaçlar doping etkisi yapmaktadır. Son yarışlarda yapılan testte doping aldığı ileri sürülen Amerikalı atlet Tıedtge Greene, asla anaboliken ilaç almadığını açıklamıştı. Tiedtge belki de doğru söylemekteydi... A mak amacıyla gerçekleştirilen araştırmada, yeni teknolojinin günlük yaşamın bir parçası olmasının insanların gözünü korkutmadığı sonucuna varıldı. Elde edilen verilere göre deneklerin yaklaşık yarısı, beş yıla kalmadan videotelefon kullanmaya, bilgisayarla pizza ısmarlamaya, bılğisayarlı kımlik taşımaya ve yine bilgisayarla denetlenen arabalar kullanmaya başlayacak. Araştırmaya göre, bilgisayarların yaşamlarında farklılık yarattığına inananlann başında sırasıyla Ingiltere, Almanya ve Fransa geliyor. Bu arada Fransız erkekleri teknoloji ürünlerini kullanan kadınları daha çekici bulurken, Ingiltere bu konuda daha ılımlı bir tutum sergiliyor. Araştırmadan elde edilen sonuçlar teknolojıden yararlanma açısından ulusal farklılıkları da yansıtıyor. Fransa'da evlerde en çok kullanılan bilgisayar yalın bir saltmetin sistemi olan ve başka kullanıcılara da bağlanan Minitel. Bu sistem ilk başlarda bedava olduğundan bu ülkede kişi başına düşen bilgisayar sayısı öteki Avrupa ülkelerine kıyasla daha düşük. (n.s. 15.4. ru) Meyve sineklerine 'bellek' takıldı köceklerin öğrenme ve anlaksal kyeteneklerinden pek sık söz edil"mez. Ancak, Amerikalı bilim adamları tarafından geliştirilen bir tür meyve sineği bu görüşü alaşağı ediyor. Bilim adamlarının ürettiği Drosophila soyu imgesel bir anlağa sahip. Kısa süreli anımsamanın tersine, uzun süreli anımsama sinir gözelerindeki kromozom birleşiminde bir değişim gerektiriyor. Bu da protein üretimini, dolaylı olarak da bu protein dizgisini oluşturan genlerin eyleme geçmesini zorunlu kılıyor. CREB adı verilen bir tür meyve sineğinin genini uzun süredir inceleyen Cold Spring Harbor Laboratuvan'ndan Tim Tully, Jerry Yin ve ekibi bu genin uzun dönem anımsama işlevini gören genleri devreye sokan "ana şalter" olduğuna inanıyor. CREP aralannda çok ince farklılıklar olan ve başka genlerin okunup okunmayacağını denetleyen en az yedi tür protein üretiyor. Bu proteinjerin yapısı ve genler üzerindeki etkisi incelendiğinde, bunların en az bir tanesinin genleri okunmaktan alıkoyan "engelleyici" protein, bir başkasının da genlerin okiınmasını sağlayan "eylemci" protein niteliği taşıdığı görülüyor. Geçen yıl Cold Spring Harbor ekibi engelleyici protein miktarı olağanüstü epey zoriandı. Şimdi ise ekip yalnızca eylemci protein üreten bir CREB genini değiştirmek suretiyle eylemci protein miktarı yüksek sinekler üretti. Oda sıcaklığında tutulan sinekler elektrik şoku ile ilintili herhangi bir kokuya karşı tepkisiz kalarak normal bir davranış örneği sundu. Ancak birkaç dakika için 3037 derece ısıya tutulan sinekler yüksek miktarda eylemci protein üretmeye başladı. Genetik olarak üretilen bu iki sinek türü CREB'in meyve sineklerinde uzun dönemli belleğin ana şalteri olduğu görüşünü pekiştirmiş oldu. Benzer bir yöntem memeliler için de geçerli olabilir. Fare ile memeli CREB'in yalnızca eylemci protein üretmesinden kaynaklanır. Memelilerde ayrıca hem engelleyici hem de eylemci proteinler üreten ve CREM adı verilen ikinci bir gen bulunur. Tully ve ekibi uzun dönemli anımsama özelliğinin içlerinde yüksek miktarda eylemci protein üretilen sinir gözeleri ağına bağlı olabileceğıne dikkat çekiyor. New Scientist, 29 Nisan 1995 (r.u) Yüksek gerilim hatları kanser yapmıyor meyve sineği arasmdaki fark yüksek olan bir Drosophilia türünü genetik olarak üretti. Tahmin edildiği gibi, bu sinekler uzun dönemli anımsamada Uzun zamandır, yüksek gerilim hatlarının ve elektronik ev cihaz/arının yarattığı manyetik ortam içinde yaşayan veya bu ortamdan etkılenen insanların kansere maruz kalıp kalmadıkları tartışılmaktadır. Bugune kadar kesin bir bilgi elde olmamasına rağmen, ElektroSmog ortamının insanlara zararlı olduğu, kanserojen olduğu ve lösemiye yol açtığı yolunda görüşler vardır. Nature bilime dergisinde bu konuda birbirinden bağımsız yapılan iki araştırmanın sonuçları yayımlandı. Elektro manyetik alanların insan hücreleri kültürü üzerine etkilerinin çok sıkı koşullar a r ^ n d a araştırıldığı bu çalışmalar, ABD'de Ricnland'da Pacific Northvvest Laboratory'de çalışan bilim adamlan ve Ingiltere'de Cambridge Üniversıtesi'nde görevli Ingiliz bilim adamları tarafından yürütüldü. Her iki çalışmanın sonuçlarına göre, elektro manyetik alanlar hücre yapılarında herhangi bir değişıklğe yol açmadılar. 4282