Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T A R T I Ş M A E D İ T Ö R E M E K T U P Doçentlik sınayları: En başta kafalam değiştirmek Ahmet Çelıkkol* C umhurıyet Bılım ve Teknık'te, haftalardır doçentlik sınavlarının keyfılığı, adaletsızlığı, adam kayırmacılığı ustune değerlı yazılar yayımlanıyor, onerıler getırılıyor Önce bılımsel çalışmalar konusu uzerınde duralım Bır bılımsel çalışma ıçın aylar oncesınden hazırlık yapılır, lıteratur toplanır, konu ıle ılgılı yazışmalar yapılır, program hazırlanır Sonra uygulama safhasına geçılır, bu aylar, bazen yıllar surer Uygulama bıtınce, bulguların değerlendırılmesı, hesapların yapılması, yoğun bır çalışma ıle haftalar, aylar alır, bu surede, doğal olarak, araştırmacının ya da araştırmacıların dığer gunluk aktıvıtelerını de surdurmek zorunlulukları vardır, bu nedenle bılımsel yayın çalışmaları, genellıkle çalışmacının kendı ozel saatlerınden çaldığı gece yarılarına, sabahlara kadar süren çalışmalarla olur Buyuk emeklerle ortaya çıkan makale bır dergıye gonderılır Eğer bu dergı, cıddı, hele uluslararası bır dergı ıse, makale en ınce bır bıçımde ıncelenır, eleştırılerını almak uzere, dergının yayın kurulunda bulunan konunun uzmanına gonderılır Makale, bu kışıce haftalar boyu ıncelenır, eleştırısı hazırlanır Genellıkle bazı duzeltmeler ıçın yazı gerı gonderılır Duzeltılır, tekrar aynı ışlemler yapılır Sonuç olarak, makale eğer yayıma kabul edılırse, yazının ılk gönderım tarıhıyle, yayıma kabul edılmesı arasında geçen zaman bır yılı bulabılır Sonra bu yazı yayım ıçın sırasını bekler, bu da bır o kadar zaman alır Gorulduğu gıbı, bır çalışmanın kararlaştırılmasından yayımlanmış olarak görulmesıne kadar geçen sure yılları bulabılıyor Şımdı bu makalenın, başka bır araştırmacı tarafından sıte edıleceğını duşunelım Bu ıkıncı makale yayımlanıncaya kadar, makalesı sıte edılecek yazarın doçentlik suresını epeydır doldurmuş otması gerekır Bu durumda, doçent adayının bır çalışmasının sıte edılmesını beklemesı, genellıkle doçentlik suresını aşar Gunümuzde, blhmsel çalışmaları tek ımza ıle hazırlamak çok zordur Şımdı duşunelım Jurı uyesı, çok ımza karşısında şeref payını kıme verecektır? Bu konuda, bu sayfalarda değerlı meslektaşlarımın önerdığı çozumler çoğu zaman geçerlı olamıyor Dıyelım kı, ılk ıkı ımzanın emek payı eşlt Bu makale bır sınema afışı değıl kı eşıt paylı ıkı ımzadan bırı yatay, dığerı duşey yazılsın ve eşıtlık sağlansın Zorunlu olarak bırısı ıkıncı ımza olacak Bazen, ılk ısım, kural olarak kursu başkanımn olabılıyor, ortaçağın bır nevı senyor hakkı O zaman, esas emek ve hak sahıbı ıkıncı ısım gume gıtmez mı? O halde, jurı uyelerı, butun ısımlerı eşıt değerlendırmek zorundadır Bu durumun sakıncaları da var Ya ıkı aday, bugunlerı görup hemen her araştırmada, dığerının adını makaleye ekledıyse? Araştırmanın önem derecesı uzennde durmak gerekır Ne yazık kı, araştırmanın önemınl terazı ıle tartamıyor, metre ıle olçemıyoruz Ayrıca, araştırma olanakları her araştırma ıçın eşıt değıldır Gunumuz teknolojısı, bırçok araştırma ıçın çok emek yanında çok pahalı cıhazları, laboratuvar ekıbını, masrafları gerektırmektedır Bu açıdan, özellıkle yenı kurulmuş ünıversıtelerımızde, araştırma ımkânları çok sınııiıdır, bu nedenle aynı kefede degerlendırmemız doğru olmayabılır Adayın makale sayısı önemlı olmakla bırlıkte, kalıteyı dıkkate almadan, sadece kantıte hesabı yapmanın sakıncalarını taşır Bu sayı hıkâyesı, tek bır araştırma konusunun, parçalara ayrılıp ayrı bırer çalışma ımış gıbı öne surulmesı, bır makaleye hatır ıçın ılgısız başka ımzalar eklenmesı, kalıtenın duşmesı sonuçlarını getırebılır Araştırma konusunun özgun olup olmadığı, ayrı bır önem taşır Turkıye gıbı olanakları sınırlı bır ulkede, sureklı özgun konularda araştırma yapmak kolay değıldır Kabul etmelıyız kı, ulke olanakları, daha çok yapılmış araştırmaların teyıdıne yönelık tekrar araştırmalarıdır Doçentlik jurısı uyelerının, konu ıle ılgılı araştırmalar yapmtş öğretım üyelennden seçılmesı, yerınde bır duşunce olabılır, ancak pratıkte ortaya çıkaracağı guçluklerı, sorunları şımdıden kestıremeyız Kanımca butun bu tartıştıklarımız geçerlıdır Doçent adayının en objektıf şekılde değerlendırılmesı, değerlendırmenın mumkun olduğunca kurallara bağlanması uygundur Ancak, konuya eleştırel açıdan ya da uygulamada getırdığı sakıncalar açısından bakarsak, butun bu tedbırlerın yetersız kaldıklarını göruruz Sözgelımı, çalışma sayısı mı, al sana, böluk pörçük, özensız, bır makalenln dörde bolunup yayımlanması Ya da, bır makaleye, eşdostun ımzalannın eklenmesıyle ımza sayısının artırılması Başka deyişle, ış uygulamaya geldığınde, kendı problemlerını ve de sahte çözumlerını de getırecektır, getırmektedır Çunku, doçentlik sınavîarındakı gerçek sorun, kımse alınmasın ulkemızdekı her zaman değıl fakat çoğu zaman, hıç olmazsa bazen ruhlarımıza sınmış olan "Şark ka fası"ndan kaynaklanmaktadır "Şark" sözcuğu yerıne "Doğu" sozcuğunu kullanmak ısterdım, anlamı kaçırmaktan korktum Hepımızın bıldığı, Şark kafalılık, "ışe adam" değil, "adama ış" arar, bu yapılırken de, adalet değıl, kışısei hesap on plana çıkar, ya da yakınlan, dostakrabayı kayırmak, ya da bellı bır ıdeolojıye göre davranmak, adam seçmek Şark kafasında, "değerlı" one geçmez, "onemlı" en öndekı yerını alır Şark kafasında "gucunu özunden alan adam" değıl, "gucunu soyadından, ıdeolojısınden alan adam" onem taşır Doğru davranan değıl, "yağ çeken" kazanır "Yetenek ve lıyakat" değıl, "yakınlık", "akıl" değıl "kurnazlık" prım yapar Şark kafalılığa takılma, tabıı kı doçent adaylarında da olabılıyor Bakan antetlı, bır doçent adayı hakkında bılgı ve tavsıye ıçeren APS mektubu aldığımda çok şaşırmıştım Jurı uyelerı ya da adaylar Şark kafalıdır demek ıstemıyorum, ama ruhlarımızın bır köşesınde şark kafalılığın ızlerının bulunabıleceğıne vurgu yapmak ıstıyorum Kanımca, gene de meselenın ozu buradadır Doçentlik sınavında, şımdıya kadar öne surulmuş onerıler çok yerınde olmakla bırlıkte, eğer gene "şark kafasf na çarparsa, geçersız ya da yetersız kalır Unutmayalım kı, Şark kafası en sağlam mantığa bıle bır kulp takabılır (') Prof. Dr., Ege Ünıversltesi Tıp Fakultesi Psikfyatri ABD anlamı vardı YÖK'un doçentlik payesı verdığı bir şahsı nasıl olurda uzman olmayan ehlıyetsız bır jurı yetersız kabul edebılırdı? Sayın dekanımızla defalarca göruştum Haklılığım konusunda bertımle defalarca konuştu Bunun mutlak duzelteçeğını ıfade ettı Ayrıca, huzursuzluk olmaması ıçın benım başka bolumlere geçmemı tavsıye ettı Benı yetersız görduklerını yazılı bır bıçımde ıfade etmelerı gerektığı taleplenm hep yanıtsız kaldı Boylelıkle Bölge Idare Mahkemesı'ne şımdıye kadar başvuramadım Sanırım bu davanın ıkı ay ıçınde açılması gerekıyordu Dolaylı olarak engellenmış oldu Kadrosuz bır YÖK doçentı neler yapamaz, şımdı onu sıralayalım 1 Maaşını araştırma gorevlısı kadrosundan alır Doçentlik kadrosuna gore maaş kaybı benım gıbı arabası olmayan blrı ıçın kullanılmış bir araba almak ya da çocuğunun bır yıllık okul parası demektır 2 Hıçbır şekılde ders veremezsınız En enerjık çağınızda öğrencılere bılgı aktarımı yapamazsınız Dığer taraftan doktoralı bırı yardımcı doçentlik kadrosu ıle ders verebılmektedır 3 Master ya da doktora çalışması gıbı tezler yaptıramazsınız Bılgı duzeyınız ne kadar lyı olursa olsun bunu yapamazsınız Çunku sız kadrosuzsunuz 4 Akademık hıçbır gorev alamazsınız Hıçbır toplantıya çağrılmazsınız 5 Bağlı bulunduğunuz anabılım dalında başkanı seçmek ıçın oy kullanamazsınız Ne hıkmetse rektörluk seçımlerınde ve fakulte doçent seçımlerınde oy kullanabılırsınız 6 Eğer ıstenmezse bılım araştırma da yapamazsınız Nasıl mı' Araştırma proje onerılerınde bırım yonetıcılerı onay vermeyebılır * Doç. Dr., Ist. Ûnlv. Muh. Fak. Jeoloji Böl. Avcılar Kadrosuz doçentler hakkında Şukrü Ersoy* ^umhurıyet Gazetesi'nin içinde ve BilımTeknık ekınde doçentlik 'hakkında çıkan yazıları ılgıyle okuyorum Zaman zaman bu yazılar arasında kendımı buluyorum Ben bu sutunlarda doçentlığın nelere muktedır olmadığı hakkında bazı şeyler söylemeye çalışacağım Çok kısaca doçent olmanın dayanılmaz hafıflıklerınden soz edeceğım 1993'te Jeoloji Muhendıslığı Bolumu Genel Jeoloji Anabılım Dalı "Yapısal Jeolojı ve Tektonık" bılım dalından bırıncı hakkımda doçent oldum Merkezı sıstemle beş kışılık jurı önunde yapılan bu sınavı başarmak benı zıyadesıyle onurlandırmıştı Benı onurlandıran ıkıncı bır şey daha vardı kı bu konuda kendı fakultemde bu bılım dalında ılk olmamdı öyle ya, sevınmekte çok haklıydım Bılımsel karıyer hayatımda önemlı bır engelı daha aşmıştım Şımdıye kadar doktoralı araştırma gorevlısı olarak çalışırken hem maaş bakımından hem de yardımcı doçentlik kadrosunda olmadığımdan kendı derslerımı anlatama manın haylı sıkıntılarını çekmıştım Artık sureklı bır kadroya geçme şansım açılmıştı, karıyer ve maaş bakımından bıraz daha ıvı bır yere gelecektım Gerçı anabılım daft başkanımla geçmışte bazı sorunlarım olmuştu ama bu bılımsel başarı karşısında herhalde benı takdır edecektır dıye duşunmuştum Aradan bırkaç gun geçtıkten sonra bolum duzeyınde kadro gırışımlerınde bulundum Bana ellerınde şımdılık bır kadronun bulunmadığını ıfade ettıler Aradan aylar geçtıkten sonra, bır gun bağlı bulunduğum anabılım dalında bır yardımcı doçentlik kadrosunun ılan edıldığını oğrendım Araştırma görevllsi kadrosunda bulunmam nedenıyle bu kadroya muracaat etmeyı uygun buldum Dekanlık, bınsı dışardan olmak uzere uç kışılık bır jurı belırledı Aynı kadroya benımle bırlıkte doktoralı bır başka meslektaşım da muracaat ettı Kurulan jurı uyelerının hıçbırının bılım dalımla ılgılı olmadığını gördum Uzmanlık alanları başkaydı Ustelık jurı üyelennden bırının yabancı dllı de Ingılızce değıldı Bazı makalelenm Ingılızce olduğundan, bu makalelerın bu jürı uyesı tarafından nasıl değerlendırıleceğı benım ıçın merak konusu olmuştu Burnuma kotu kokular gelmeye başlamıştı Ardından korktuğum başıma geldı Jurı raporu uçe sıfır aleyhıme çıkmış, fakulte yonetım kurulu da bu rapor doğrultusunda dığer aday lehınde karar almıştı Aynı fakulte kurulu benlm durumumdakı bır başka kadro ıçın jurı uçe sıfır aleyhte rapor vermelerıne rağmen o adayı almıştı Bu konuda hangı krıterlerın rol oynadığını anlamak çok zordu Bölge Idarı Mahkemesı'ne dava açmak ıçın bana gelecek dekanlık yazısını beklemeye başladım Boyle bır yazı bır turlu gelmedı Bunun yenne dekanlığın kendlsını görevlendırdığını söyleyen bır fakulte yönetım kurulu uyesı bır hocamız, bendenıze bır doçentlik kadrosu bulunması koşuluyla bu kararı aldıklarını, aslında bu kararın benım lehımde olduğunu, benım yardımcı doçentlik kadrosunda harcanmamın doğru olmadığını ıfade ettı Kafam daha da karışmıştı, nasıl olur da bır yonetım kurulu böyle şıfahı bir ılke kararı alabılırdı? Kadro herkese açık olup, lyı olan bu kadroya gırmelıydı O halde bu kadroyu gazetelerde ılan etmenın ne 4134