02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ŞEHİR PLANLAMASI Istanbul'un sorunu: Yarım planlama Istanbul'un temel sorunlarını çözümleyecek bir planlamanın ana ilkeleri neler olmalı? Korhan Gümüş ugün planlamacılar Istanbul için "eli[ mizden bir şey gelmiyor" diyorlar. Neden diye sorarsanız "Istanbul'da plan yapılmıyor yapılamıyor" diye yanıtlıyorlar. Peki ne yapılıyor? Istanbul tamamen plansız mı gelişiyor ? Belki sizlere biraz tuhaf gelecek ama Istanbul'da planlama var. Ancak Istanbul'da öyle bir planlama var ki bu planlama ile kenti planlamak neredeyse imkânsız! örneğin bazıları Istanbul'un en önemli eksikliğinin "kamu yararına bir planlama" yapılamaması olduğunu vurguluyorlar. Yağmacı, kapkaççı, fırsatçılara karşı yazılı çizili planlamanın engel oluşturacağını düşünüyorlar. Kentlerin, uzmanlann çalışmalannı, bilgi birikimini, üzerinde uzlaşmaya varılmış hedeflerini açık olarak, tartışılabilir olarak ortaya koyan ve kentsel gelişmeyle düzenleyici ilişkiler içeren bir planlamaya elbette ihtiyacı vardır. Kapalı devre bir karar üretimine, temsil araçları ve düzenleyici araçlan olmayan bir karar sürecine kimse planlama diyemez. Biz buna "yanm planlama" diyoruz. "Yarım planlama"nın belirgin özelliği düzenleyici değil bürokratik olmasıdır. Kentsel gelişmenin arkasından gelmesidir. Bu düzende planlama niceliksel bir özelliktedir. Başka bir deyişle kentsel gelişmenin gölgesinde yürüyen bürokratik bir mekanizmadır. Çünkü tamamen plansız olan bir kentte ranta el koymak imkânsızdır. Bugünkü denetimci bürokratik planlama aygıtı şehirsel gelişmeyl denetleyemediği gibi şehirsel ranta el koyan kesimlerin lehine sürekli ayrıcalık ve haksızlık yaratıyor. Işte "yarım planlama" planlamacıların iyi niyetlerine rağmen bu amaca hizmet etmektedir. "Yarım planrama"nın demek ki oldukça açık işlevleri, beürgin özellikleri var. dan ve kentsel hizmetlerden anladığı kentsel gelişmeye göre büyüyen niceliklerdir. * "Yarım planlama'da kentsel altyapı kentin gelişmesine göre büyümesi gereken bir gölgedir. Kentsel altyapının büyümeye göre dönüşüm geçirmesi, finansmanı önemli değildir. * "Yarım planlama'da "gerçekler" önemlidir. Kısrtlı kaynakların nasıl paylaştırılacağı önemlidir. Bu nedenle en önemli altyapı sal dönüşümün yaşanması gereken konularda, ulaşımda, çevre konusunda genellikle kaynaklar hep yetersizdir ve şikâyet konusudur. "Yanm planlama'nın bir başka özelliği de sözüm ptanlama ve sosyal bilimler alanında değerli çalışmalar yapan araştırmacılar için değil elbette planlama kavramına toz kondurmayıp kentten şikâyetçi olunmasıdır. Biraz hepimizin canı sıkılınca yaptığı gibi. "Yarım planlama'nın planlamacıları, ellerindeki bürokratik denetim aracını geliştirmek için çaba gösterirler. Daha fazla yetki isterler. Sanki "yarım planlama" "tam" olsa sorunlar bir anda çözülecekmiş gibi bakarlar. örneğin kentleşme onlara göre "çarpık" kentleşmedir. Ellerine bir fırsat geçse bir anda düzeltiverirler. Yasaklarla ve aflaria gerçekleşen kentsel planlamalar çöplük ve kenti birleştirerek yukandakl görüntüyü ortaya çıkardı. Isterseniz bu özellikleri şöyle bir sınıflandırmayı deneyelim: * "Yarım planlama" kentsel gelişmenin bir bölümünü denetlemeye çalışır. Kendi bürokratik kimliği içinde kentin bütününü planladığını veya planlayabileceğini zanneder. * "Yarım planlama'nın kentsel altyapı Işte planlamanın manzarası: örneğin sorun kentleşme hızıdır. Başka bir deyişle niceliksel bir' sorundur. Kentleşme olmasa, kente göç olmasa, sorun da olmaz. Kentsel planlama modelleri yapısal bir dönüşüm geçirmediği sürece kentleşme politikalarından içeriği ne olursa olsun sonuç alınamıyor. * Bugün planlama kentsel hareketlillği planlayabilecek, kentsel gelişmeyi stratejik biçimde kavrayabilecek demokratik temsil araçlarından yoksundur. * Bugüne kadar kentleşme olgusu "kente göç" olarak anlaşılmıştır. Ister kent içinde olsun ister kent dışında planlanacak yeni yerleşmelerde kentleşmenin bir kültürel dönüşüm olarak algılanması zorunludur. * Yeni finansman ve tasanm modelleri ile kentsel rantın kentsel yaşama kalitesini yükseltmek için kullanılması sağlanmalıdır. Kent topraklarının bir "değer transferi" aracı olarak kullanımı engellenmelidir. * En büyük sorun, kent toprağına gücü yetenin el koymasıdır. Haksız elde edilen kazançlar hem üretkenliğe darbe vurur hem de eşitsizlik yâratır. * Bürokratik planlama yerine düzenleyici planlama araçları geliştirildiği takdirde kentten elde edilen değerier daha adaletli dağıtılır ve kent yağması önlenir. * Kentin bir "değer transferi" aracı olmaktan çıkması, altyapıda kentin gereksinim duyduğu temel sorunlarda dönüşüm sağlamaya yeterlidir. Sonuçlar: 3792
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle