Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURDAN BİZE HAFTANIN GÜNDEMİ f "Çok yönlii iflas üzerine" Bilim ve Teknik ekindeki, "Çok yönlü iflas" başlıklı yazinız üzerine bu satırlan kaleme aldım. Daha çok da, düşüncelerine yer verdiğiniz Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Altıntaş'ın ülkemizdeki demokrasi ve dayanışma konusunda "bireysel yalnızlık ve toplumsal vurdumduymazlık" konusunda söylediği sözler beni bir şeyler yazmaya itti. öncelikle belirtmeliyim, yazınızdaki düşüncelerinize tamamıyla katılıyorum. Ben, Sevgili hocamız Fikret Başkaya ile dört yıl aynı ortamda bulunmuş, onu yakından tanımış ve ders görmüş olmak gibi ayrıcalığa sahip olmuş biriyim. Bu onurlu bilimadamı dört yıl boyunca, yalnızca iktisat dersi vermemişti. öncelikle, kendimizi ve evreni tanımanın, yaşadığımız çağı kavramının ve hayatın gizlerini çözmenin yolunun soru sormaktan geçtiğini ondan öğrenmiştik, diyebiliriz. Bir yandan, bir şeyler öğrenmemize önayak olurken, bir yandan da bu bilgileri nerede ve nasıl kullanabileceğimizin ipuçlarını da verirdi. Bunu da Pierre Teilhard de Chadrin'in şu sözleri ile formüle ederdi; "Belirleyici olan, her zaman nereye bakıldığı değil, nereden bakıldığıdır." Derslerinde, iktisatın yanı sıra, pek çok konuda tartışma açılırdı. YÖK, Egitim Sistemi, Sınav Sistemi, Türkiye Tarihi vb. konularda zevkli tartışmalar geçerdi. Ezberciliğin, kolaycılığın, hazırcılığın üniversitelere dayatıldığı bu günlerde, bu tür şeyler bizler için olağanüstü şeylerdi. Mezun olalı neredeyse 8 yıl oluyor. Ama öğrenciliğimiz devam ediyor. Yüreğimize atılan inanç tohumlan, özgür düşüncenin, bilimin ve bilginin tükenmeyen kaynağıyla besleniyor hâlâ. Bugün, 20 aya mahkum edilen Hocamızın kitabı "Paradgimanın Iflası" da, çoktan başucumuzdaki yerini almış bulunuyor. Sevgili Hocamız, bu topraklar için yapması gerekeni yaptı ve hâlâ da yapıyor; öğrenciler yetiştiriyor, kitaplar yazıyor, incelemeler yapıyor, halkların kardeşliğini savunuyor; daha güzel bir dünya için karanlığa ışığını tutuyor. Bilimadamlarının susturulduğu bir coğrafyada, biz sıradan insanların ne söyleyebilecek bir sözü, ne de düzen partilerine ve parlamentoya zerre kadar güveni kalmıştır. "Konuşan Türkiye" sözü boştur. Bir Türkiye varsa o da Kokuşan Türkiye'dir. Size ve tüm Bilim Teknik çalışanlarına yürek dolusu sevgi ve saygılar. Çiller ve Karayalçın dan beklenti Bilim kamuoyu ısrarlı. Bilimsel amaçlı yurtdışına çıkışlardan alınan 100 dolarlık konutfonu bir an önce kaldırılmalı. Dam üstünde saksağan, durumunda mıyız yoksa: Kardeşim şimdi sırası mı? Çiller ve Karayalçın, şu sıralar ne kadar yoğun işlere gömülü görmüyor musun? Ekonomi, demokrasi, güvenlik konuları hükümeti bu kadar sıkıştırmışken, liderlerin omuzlanna üstüne üstlük bir de yerel seçimlerin ağırlığı ve derdi binmişken, kim takar bilimi! Tutturdunuz konutfonu kaldırılsın diye. Durun bakalım! Yok durmayalıml Türkiye 'nin acil gündeminden görünür gelecekte ne ekonomi kalkacak, ne iç güvenlik sorunları, hatta bugünkü Meclis tablosu ve hükümet ortakları arasmdaki sorunlara bakılırsa ne de erken ve genel seçimler. Ama hayat sürüyor ve bilim de daha iyisini yapmak için kendi gündemi içinde mücadele veriyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü 'nden Prof. Dr. Cahit Helvacı bir dizi belge gönderdi. Mektubunda, 3 şubat perşembe günü Cumhuriyett'e yayımlanan "Bilim, futbol, konutfonu " başlıklı yazıdaki görüşlerimize katıldığını belirtiyor ve çok çalışan ve iyi işleryapan bilim adamlarımn konutfonu ödemesi ile bir kaç kez cezalandınldığım belirtiyor. yurtdışına çıkışın ekstra masraflarını da düşünün. Aslında sayın Helvact sadece bir ö'rnek. Bilim üreten insanlarımızın hemen hepsi bu durumdadır. Bilim uluslararası bir olaydır. Araştırıyorsunuz, makaleler yazıyorsunuz. Konunuzda uzmanlaşıyorsunuz ve kendinizi uluslararası bilim ağının içinde buluyorsunuz. Gideceksiniz, konferanslar vereceksiniz, bilimsel işbirliği anlaşmaları yapacaksınız, kongrelere katılacaksınız. Bunları yapmazsanız, bilim gündeminden düşersiniz. Kendi dar çevresi içinde, okulla, sınıfla sınırlı kalanlardan eğitimin ötesinde, gelecek için bilim üretimi içinfazla birşey beklemeyin. Bu açıdan bakıldığında, konutfonu, bilim yapanlara para cezası niteliği taşımıyor mu? Ne kadar çok uluslararası toplantıya giderse, o kadar çok para cezasına çarptırılmış olmuyor mu? Insanlardan bilim üretmelerini, konut fonuna daha çok para toplamak için mi istiyoruz yoksa? *** Sayın Çiller üniversiteden Başbakanlığa tırmandı. Meslektaşlarının sorunlanna ve isteklerine yabancı kalmamah. Sayın Karayalçın da bilim dünyamızın bu sorununu biliyor. Bilim adamlarımızm uzun zamandır dile getirdikleri bu sorunu çözmeliler; TÜBİTAK ve TÜBA 'nın (Türkiye Bilimler Akademisi) konut fonunun kaldırılması için yaptıkları son girişime yanıt vermeliler. Avrupa Birliği ile ortaklık anlaşması zaten konut fonunun kaldırılmasını zorunlu kılıyor. Böyle bir yaptırım henüz kapıya dayanmadan, bilim için doğru bir politik karar alınız ve bilime destek vererek konut fonunu kaldırınız. • *• Bakın nasıl: Sayın Helvacı jeoloji mühendisi ve özellikle bor ve trona yatakları üzerinde yaptığı çalışmalar ve yazdığı makaleler dünyada ilgi uyandırınca, konferanslar vermek üzere çeşitli ülke üniversitelerinden davetler alıyor. Yol, yatacak, yiyecekparalarını karşılayan gavura, "Yahu bizim ülkeden çıkış parayla; maaşımın bugünkü rayice göre altıda biri tutan 100 dolar da çıkış parası ödemelisiniz " diyemezsiniz ki!. Hem anlamaz, anlasa bile komik olursunuz. Ama siz biftm yapıyorsunuz ve ayağınızda papucunuz bile olmasa gideceksiniz. Sayın Helvacı geçen yıl dört davet almış. Gitti bir maaş konut fonuna! Ayrıca Gelecek cumartesi yeniden buluşmak umuduyla, mutlu ve sağlıklı bir hafta daha dileriz. Talip Dilber Cumhuriyet BİLİMTEKNİK «No: 362, 26 Şubat 1994 »Basan ve Yayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.. »Genel Yayın Yönetmeni: Ozgen Acar »Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya «Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yazı Işleri Müdürü: Ibrahim Yıldız (sorumlu), Dinç Tayanç • Yayın Yönetmeni: Orhan Bursalı «Grafık Yönetmeni: Tüles Hasdemir »Reklam: Reha Işıtman 3623