Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASI hendıslık, tıp, kımya ve dığer tum bılım dalları teşvik ödulu sayılarında bır oncekı Teşvik döneme (19881990) gore azalma olurken ödüllerinde Fızık ve Matematık bılım dalları teşvik ödullerı sayısında artma olması bu donemdağılım de suyun başındakılerın matematıkçı ve/ Yararlandığımız veya fızıkçı olduğunu duşunduruyor kı kıtapçıklarda gerçekten boyledır Yoksa yakın gelecek19881990 donete ulkemızın matematıkçı ve fızıkçı dışında mınde Teşvik öbılım adamına gereksınımı olmayacağı dulu alanların yaşeklınde bır goruş mu var? yın ve atıf sayılarıTeşvik ödulu alanında uygun adaylar nın tam ve guvenıolduğu halde hıç de geçerlı olmayan ve lır olmaması nedebilimsel ahlak kurallarına uymayan bır nıyle bır karşılaştırprensıp uygulayarak 1992 ve 1993 yıllarınma yapamıyoruz da Tıp bılım dalına ödul verılmezken, bu Ancak 19911993 yıldakı Teşvik odullerının % 58'ının (12 odonemınde Teşvik dulun 7 tanesı) matematık ve fızık bılım ödulu alanların kıdallarına verılmış olması gerçekten duşunşı başına duşen durucudur Eskı Tıp Araştırma Grubu buyayın sayısı 15, kınun uzerıne ısrarla gıtmış ve yanlışlık anlaşı başına duşen aşılmış olacak kı duyduğumuz kadarı ıle tıf sayısı 45 ve ım1994 Sağlık bılımlerı alanında Teşvik Ödupakt değerı de lu verilmesi uygun gorulmuştur Doğrunun 3 O'dır Bu donembulunması (Nasrettın Hoca'nın kaybettığı de maalesef bu eşeğını bulması gıbı de olsa) sevındırıcıdır değerlerın uzerınancak bu durum grafıkte 19911993 dosğerlere sahıp Tıp Araştırma Grubu anemınde görulen (Şekil 2) tıp araştırmalaırına ödul verılmemıştır rının dıbe vuruşunun sorumluluğunu unutJBİTAK odullerının % 56'sını oluştuturmaz feşvık ödullerı sayısının başlangıçta ISI (Bilimsel Enformasyon Enstıtusu) ek artması daha çok genç araştırıcıyı kayıtlarına gore 19861990 donemınde k etmek ıçın o dönem TUBİTAK yoTurkıye'den yapılan dış yayınların % 45'ı ılerının polıtıkası olabılır 19821984 ^ ^ ^ ^ bıyomedıkal yayınla doruk duze^ . m m m lardır ve 1980ıktıktan sonra 1989 donemınde ek suratle a TÜBİTAK ödülleıinin en az 20 atıf alan ası da yıne o 52 yayının yarısını mlenn TUBİ bilimsel çalışmalanna (26 adet) bıyomeyonetımlerının ülkemizde devam eden dıkal yayınlar oluşsayısını azaltturmaktadır pı Goeklındekı polı bilim adamlanna verilmesi rülduğu gıbı ulkerı ıle açıklanaBöyle durum gerektiği düşüncesindeyiz. mızın bilimsel ağırlığının yansını bıbılım dallan^^^^^ mmmmmmmm ~^^^~^ yomedıkal araştırıer bırıne du ^™~™~™~ mmmmm ' malar omuzlamışodül sayısının tır Bu nedenle gerek ödul dağıtımında geIde bııiıkte artması ve azalması bekrekse ve özellıkle de araştırma projelerıne Özellıkle odul sayısının gıderek azalverılecek malı destek konusunda bu orana jonemlerde eğer tüm bilım dallarının uyulması doğrunun yapılması bakımından sayısında artma oluyorsa bu dbnemönemlıdır ve ılgılı kımselerin verılen emıriedaha lyı analız edılmesı gerekır Bu rı yerıne getırme yenne bunun takıpçısı oljrde gıderek azalan suyu kendılenne maları gerekır n suyun başındakı kımselerı, yanı yolerı gostermesı bakımından önemlıdır 1. Bu yazıdakı analız TUBİTAK 1993 ve ier böyle ıse yönetıcılerın meslek şooncesı Bılım Hizmet Teşvik ödullerı kıtapçık mı yaptıklarının açık kanıtıdır larındakı verılerden çıkarılmış olup, rakamlaneğın 19881990 donemınde mura 1993 yılındaverılen oduller dahıldır slık, tıp, fızık, matematık gıbı bılım 2. Bılım dallarıkıtapçıklarda zıkredıldığı şeının teşvik ödulu sayısı bır oncekı kılde alınmıştır me (19851987) göre azalma goste3 E Garfıeld A cıtatıonıst perspectıve on ı kımya bılım dalında teşvik odulu sascıence ın Turkey Tıp Alanında Bilimsel yai 4 mıslı artış gostermesı o donemın yınlar Sempozyumu (TUBİTAK yayınlarından, rAK başkan ve başkan yardımcıların1991)sayfa 840 >ırınin kımyacı olduğunu duşundurur çekten öyledır *Prof. Dr.Hacettepe ve **Prof. Dr. nı durum son donem ıçın geçerlı mı, Ankara Umversıtelerı Tıp Fakulteleri, bakalım 19911993 donemınde muFarmakolojı Anabilım Dalları lere verildi Odullerin dağıtımında uyulan ölçekler üzerine TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Namık Kemal Pak, ödül alanların seçiminde saptanan ilkeleri açıklıyor* ılıme evrensel olçulerde katkı yapabılmenın buyuk özverı ve sabır gerektıren çok zahmetlı bır ış olduğu lyı bılınen bır gerçektır Bılım adamları ıçın bu ozvenlı uğraşın en değerlı karşılığı, uluslararası meslek camıasının takdırlerı ve ılgılı bilimsel kuruluşların onlara sahıp çıkmadakı sureklılık ve kararlılıklarıdır Her alanda olduğu gıbı ödüller bu takdırın resmen tescıl edılmış şeklıdır Ödullerın çok onemlı bır dığer boyutu da teşvik, yanı başkalarını da aynı tur çalışmaları yapmaya ozendırme öğesı taşımalarıdır ödullerın onemı ve değerı kuşkusuz odul verılecek kışılerın seçımınde gosterılen özen ve seçım yöntemındekı objektıflık ıle doğrudan ılgılıdır ö nemlı olan evrensel mukemmellığe ulaşmış, dolayısıyla tum bılım camıasının onaylayabıleceğı kışılerın odullendırılmesıdır Bu noktada karşılaşılan o nemlı sorun mukemmelığın degerlen dırılmesınde hangı knterlerın kullanılacağıdır Bu da bızı, yıllardır psıkologlardan yönetıcılere genış bır kıtleyı meşgul eden bır soruyla karşı karşıya getıryor Bir bılım adamının bireysel performansı nasıl ölçülür? Burada cevaplanması gereken bınncı soru, "Bilimsel urun nedır?" sorusudur Bilimsel urunun olçulebılır operasyonel bır tanımını yaparken bu tanımın urunun nıcelık, nıtelık yaratıcılık, yayılganlık gıbı ozellıklerını yansıtması beklenır Genelde bır araştırma (ve çıktısı olan urun) değeriendırüırken şu uç özellık uzerınde durulmalıdır a) Genel bır performans değerlendlrılmesı, b) Yazılı çıktı miktarı, c) Nıtelık (yaratıcılık, özgunluk) Doğru bir "genel değerlendırme" meslektaş, ust ve ast değerlendırmelerının bır bıleşkesıdır Bır bılım adamının performansı ıçın en aşıkar nıcel olçut kolay ölçulebılırlığı nedenıyle, yazılı ürunler yanı yayınlardır Ancak, doğal olarak tum yayınlar eşıt önem ve değerde değıldır Bu sorunun tum dünyada genel kabul görmuş çozumu, yayın olarak uluslararası BilimsAl Atıf Endekslennce (SCI) taranan bilimsel dergılerde yayımlanmış yayınların sayılmasıdır Nıtelık konusunda gunumuzde genel kabul görmuş krıter ıse SCI'de kaydedılen atıflardır Burada nıtelık genelde önem ıle eşanlamlı olarak tanımlanmaktadır Bu çok yaygın krıtenn gözardı edılmemesı gereken bazı problemlerını hatırlatmamızda da yarar var Çok önemlı buluşlar çok hızla genel bılgı halıne gelıp artık dığer araştırma makalelerınde atıf almayabılır Ier, atıflar eleştırel yanı negatıf olabılır, çeşıtlı bilimsel alanların kapsam olarak çok farklı buyuklukte olabılmelerı (bllım adamı sayısı, kurumlarda temsıl oranı vs) bazı alanlardaki makalelere sıstematık olarak daha duşuk sayıda atıf verılmesıne neden olabılır, bır bilimsel çahşmanın önemı her zaman çağdaşlarınca farkedılmeyebılır, ayrıca çoğu kez yalnızca senıor yazara atıf yapılmaktadır Ayrıca atıf verme Bilimsel ürünün tanımı alışkanhkları arasında, meslektaşlar arasında bırbırını kayırma olayı da oldukça yaygın bır uygulamadır Gene de bu kadar kolay olçulebılır olması ve de bılım adamlarının genelde ancak onemlı olduğunu duşunduklerı çalışmalara atıf yapma alışkanhkları bu olçutun kalıte belırtemede vazgeçılmez bır statuye gelmesını sağlamıştır Çok genel anlamda bır bılım adamının aldığı atıf sayılarının zaman ıçınde artıyor (ya da duşuyor) olması, o bılım adamının onemının arttığının (ya da azaldığının) bır göstergesı olarak kabul edılebılır Aynı dısıplıne mensup bılım adamlarının performansları karşılaştırılırken nıcelık ve nıtelık krrterı tek başına yeterlıdır Ancak boyle bır odul sıstemı ıçın farklı dısıplınlerdekı bılım adamlarının duzeylerının karşılaştırılması soz konusu olduğu ıçın dığer faktorlerın de gözönunde bulundurulması zorunlu hale gelmektedır Bu faktorierden en onemlılerınden bın Impakt Parametresi'dır Impakt Parametresi basltçe Atıf Endeksince taranan bır dergıde yayımlanan herhangı bır makaleye yapılan atıfların frekansının ortalama olçusudur Sozgelımı bır dergının 1988 yılı Impakt Parametresi, 19861987 yıllannda bu dergıde yayımlanmış olan makalelere 1988 yılında SCI'ın taradığı dergılerde yapılan atıf sayısının, bu dergıde anılan ıki yıl ıçınde yayımlanmış olan makalelerın toplam sayısına oranıdır Impakt Parametresi dısıplinler arasında buyuk farklılıklar gostermektedır Sozgelımı bu parametre Yaşam Bılımlerı alanındakı dergılerde sıstematık bır şekılde yuksektır Buna karşılık omeğın matematıkte, Temel Bılımlenn dığer alanlarına gore bıle daha duşuktur Butun bu venler çerçevesınde farklı dısıplınlerdekı seçkın bılım adamları, omeğın Lutfen sayfayı çeviriniz impakt Nitelik ölçümü 3979