24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bl L İ M TARİHI 'le birlikte atıldı şında tutulabilir. Ikincisi, yeni açılan okullarda modern bilime ait bilgiler okutulurken, geleneksel eğitım medreseler aracılığıyla varlığını sürdümüştür. Hatta sadece medreselerde değil, Darülfünun gibi yeni okullarda da varlığını korumuştur. Böylece imparatorluğun yıkılışına kadar ikilı bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu ikili yapının yarattığı gerginlik, modern bilim eğitimi çalışmalarının hızını düşürmüştür. Üçüncüsü, modern bilımin öğretilmesinin devlet yönetimi tarafından yönlendirilmesine rağmen, gerçek bir bilimsel çalışma için gerekli olan atmosferin yaratılmış olduğu söylenemez. Kadavra üzerinde çalışma yapma yasağı ancak 1841'de kaldırılmıştır. Ahmet Mithat Efendi, Lamarck'ın dönüşüm teorisinden ilk kez bahsettiğinde (1872), hemen dinsızlikle suçlanmıştır. Evrim teorisi, meşrutiyetten sonra, üstelik tıp öğrencileri için yazılan zooloji kitabına bile ancak şiddetli bir kötülemeyle gırilebilmiştir. Çiçek aşısının dine aykırı olmadığına dair fetva 1845 yılında verilmiştir. Bunlara benzer başka örnekler de verilebilir. Dördüncüsü ve belki de en önemlisi, Osmanlı devlet yönetıminin bilimin gerçek mahiyetıni kavramayı başaramamış olmasıdır. Reform girişimleri, ne Batı hayranlığından ne de bilime verilen önemden kaynaklanmıyordu. Tek bir hedef vardı: Devleti güçlendirmek. Bunun tek yolu da, Osmanlılar'dan çeşitli açılardan üstün olduğunu artık açık olarak göstermiş bulunan Batı'nın bu üstün yanlarını edinmek olarak görülüyordu. öncelikle de askeri bakımdan güçlenmek hedefleniyordu. Bu nedenle askeri amaçlı okullar ve eğitim öncelik kazandı. Ama modern bilimle ilişki kurulduktan sonra bu, ilişkı, adım adım ve çoğunlukla da dolaylı yollardan başka alanlara da yansıdı. Osmanlı yönetimi, bilim olmadan teknoloji olamayacağını hiçbir zaman anlayamadı. (Bu, bugün bile ülkemizde hâlâ anlaşılamamış bir sorundur). Oysa üstün Batı teknolojisi, modern bilim temeli üzerinde yükselmişti. Bilimin Batı'daki yükselişi çok karmaşık süreçleri içerir. Rönesans, Reform ve Aydınlanma çağını kapsayan süreç, sanayi devrimiyle sonuçlandı. Üçyüz yılı aşan bu dönem içinde verdiği büyük ve çetin mücadelelerle insan, doğanın gerçek haliyle kavranmasını ve özgürce düşünmesini engelleyen bağlardan kurtuldu. Başka bir deyişle insan aklının özgürlüğü sağlandı ve doğanın temel yasaları doğru bir biçimde ve hızla kavranmaya başladı. Büyüklü küçüklü yüzlerce icattan oluşan büyük teknolojik atılım gerçekleşti. Sanayi devriminin ardında yatan birinci neden budur. Kuşkusuz pazar için üretimin gelişmesine yol açan sermaye birikimi, bu teknolojik atılıma temel oluşturdu. Ancak aydınlanma olmasaydı, sanayi devrimi gerçekleşemezdi. Cumhuriyet döneminde bilim Yeni cumhuriyet yönetimi, cumhuriyetin ilanından 4 ay sonra Tevhidi Tedrisat (öğrenim Birliği) Kanununu çıkararak medreseleri kapatma karart aldı. 1925'e kadar medreselerin tamamı kapatıldı. 1924 Ağustosu'nda llkokulların karma eğitim görmesi kararı alındı ve kız öğrencilerin erkek orta ve yüksek eğitim kurumlarına gitmesı serbest bırakıldı. gereken incelemelerini yaptıktan sonra raporunu hazırladı ve hükümete sundu. Prof. Dr. Fahir Yeniçay, Malche'nin hükümete sunduğu raporu şöyle nakletmektedir: "Profesör Malche'nin raporundaki tenkidler şöyle özetlenebılir: "Öğretim metotlan Ortaçağdan kalmadır. öğrenciler dersleri tamamiyle pasif olarak dinlemektedir. Kendi kendilerine çalışmaları için teşvik görmektedirier. öğrencilerin yabancı dil bilgisi yetersız. Türkçe bilimsel yayın yok ve nihayet hocalar maaşlarının azlığı sebebiyle ikınci vazifeler almak zorunda kalıyorlar. Raporunun son kısmında ise "Istanbul Darülfünunu düşük venmli bir müessesedir" demektedir." 31 Temmuz 1933'te Darülfünun kapatıldı ve 1 Ağustos itibariyle Istanbul Üniversitesi adı'altında yeni bir üniversıtenin Şeyhülislamlık kurumu lağvedildi. 1927'de, ülkede başka dinlerden insanların da yaşadığı gerekçe gösterilerek ilk ve orta okullar ıle liselerden din dersleri kaldırıldı 1928'de halkın daha kolay ve hızlı şekılde okuryazar olmasını sağlamak amacıyla harf devrimi ilan şdildi. Maarif Vekili Mustafa Necati, "bütün çocuklann okula gittiğı, bütün köylerinde okul ve öğretmen bulunan bir ülke" hedefini açıklıyordu. 1927'den itibaren, sınavla en yetenekli öğrenciler seçilerek yurtdışına e Atatürk darülfünunöğrencileriyle birlikte. Tarih: 1927 ğitime gönderilmeye başlandı. kurulduğu ilan edildi. Darülfünun'un 240 hocasından 157'si görevden alındı. BunBütün yurtta okumayazma seferberliği ların 71'i profesördü. Oluşan öğretim üilan edilmişti. 1932'de Halkevleri kuruldu. yesi açığı, Avrupa üniversitelerinde geri19321952 yıllarında 478Halkevi ve 4322 ye dönen Türkler ve Nazilerin baskısınHalkodası açıldı. Hasan Âli Yücel'in Maarif dan kaçan Alman ve Avusturyalı bilim aVekilliğı döneminde (19381946) Batı ve damlanyla kapatıldı. Istanbul Üniversitedoğu dillerindeki hemen bütün klasik esersi'nde 19331945 yılları arasında öğretim ler Türkçe'ye çevrildi. 496 cıltlık bu klasiküyesi ve yardımcısı olarak çalışan Alman ler dizisinin yanı sıra, 14 ayrı mesleki ve eve Avusturyalı sayısı 98'dir. debi dergi ile ansiklopedi de bu dönemde yayımlandı. Köylü gençlerini iş ve yaşam iÜlkemizde temel bilimler alanındaki ilk çinde eğitmek ilkesine bağlı olarak bütün gerçek üniversitenin 1933'te kurulmuş olyurtta Köy Enstitüleri kuruldu. duğunu söyleyebiliriz. Istanbul Üniversitesi'nin kuruluşundan sonraki en önemli ikı gelişme, 1959'da ODTÜ'nün ve Aydınlanma hareketleri 1963'te de TÜBİTAK'ın kurulmasıdır. Bütün bunlar, ülke çapında girışilen büyük bir aydınlanma hareketinin parçalarıydı. Ancak genel eğitimin yükseltilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelikti ve ülkenin temel bilimlerle ilgili tek üniversitesi olan Darülfünun bu aydınlanma hareketine ve devlet yönetiminin çizgisine ayak uyduramıyordu. Üstelik bilimsel denebilecek çalışma ve araştırmalar yaptığı da söylenemezdi. Darülfünun hakkında bir rapor hazırlamak üzere Cenevre Üniversitesi profesörü ve eski rek,törlerinden Malche 1932 yılında hükümet tarafından davet edildi. Profesör Malche, Atatürk bilimin önemini çok iyi biliyordu. O'na ait olan "Hayatta en hakiki mürşit ilimdlr" vecizesi de başka hiçbir söze gerek kalmadan bu gerçeği açıklıyor. Bilim ile teknolojı ve her ikisi ile ekonomi arasındaki hayati bağların da son derece farkındaydı. Bilim ve teknolojınin ışığını ve gücünü elinde bulundurmayan ülkelerin gelişmeyeceklerine ve ekonomik bağımsızlıklannı koruyamayacaklarına inanıyordu. Bazı tarihsel ve uluslararası koşullar nedeniyle, "çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma" ülküsü gerçekleşemedi. Başlattığı aydınlanma hareketi de giderek zayıfladı. Ancak her şey o kadar da kötü değil. Bugün tarıhimizin hiçbir evresinde görülmemiş ölçüde bilimsel ve teknolojik birikim ve potansiyelimiz var. Yurtdışında ve içinde onlarca bilimcımiz uluslararası bilime katkıda bulunuyor. Henüz Nobel Ödülü alan olmadı ama' aday gösterihyorlar ve çalışmaları en saygın uluslararası dergılerde yayımlanıyor. Dünya ekonomi tarihi bize ülkelerin ekonomik bakımdan eşit olmayan bir gelişım çizgisi ızlediğinı gösterıyor. Bugünkü uluslararası koşullarda sahıp olduğumuz avantajları iyı şekılde değerlendirme başarısını gösterebilirsek, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda önemli adımlar atabilıriz. Ama bunun için önce doğru bir bilim ve teknolojı politikası belirlemek ve sonra da bunun gereklerıni yerine getirmek gerekir. Kaynaklar Adıvar, A.Adnan. Tarih Boyunca llim ve Din, Remzı Kıtabevi, Ist. 1987 Adıvar, A. Adnan. Osmanlı Türklerinde llim, Remzi Kitabevi, Ist. 1982 Çeçen, Kâzım. Hüseytn Tevfik Paşa ve "Linear Algebra", I.T.Ü. Bilim ve Teknoloji Tarihi Araştırma Merkezi Yayın No: 5, Istanbul, 1988 Inan, Afet. Piri Reis'in Hayatıve Eserieri, T.T.K. Basımevi, Ankara, 1992 Kazancıgıl, Aykut. XIX. Yüzyılda Osmanlı Imparatorluğu'nda Anatomi, Özel Yayınlar, Istanbul, 1991 Ortaylı, llber. Imparatorluğun En Uzun YUzyılı, Hıl Yayınları, Ist. 1987 Özemre, Ahmed Yüksel. Istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde Çeşitli Fen Bilimi Dallannın Cumhuriyet Dönemindeki Gelişmesi ve Milletlerarası Bilime Katkısı, fstanbul Üniversitesi Yayını, No: 3042, Istanbul, 1982 Sakaoğlu, Necdet. Cumhuriyet Dönemi Eğitim Tarihi, lletişım Yayınları, Istanbul, 1993 VVıdmann, Harst. Atatürk Üniversite Reformu, I.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Atatürk'ün Yüzüncü Doğum Yılını Kutlama Yayınları özel Seri 3, Istanbul, 1981 Saraç, Celâl. "Salıh Zekı Bey'e Göre Vidınli Tevfik Paşa," Bilim Tarihi Dergısi, sayı 9, sayfa 312, Istanbul, 1992 Şevket, Süleyman. "Geçmışimizdeki Bilim Azlıgı", Bilim Tarihi Dergisi, sayı 26; sayfa 2326, Istanbul, 1993 3977
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle