02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T ARTIŞM A Türkiye'de bilimsel düzeyin yükseltilmesi Dr Murat Özmen 8 Ekım 1994 tanhlı Cumhurıyet gazetesı Bılim ve Teknık ekınde yayımlanan Doç Dr Tahir Hatıpoğlu, Dr Erdinç Tunç ve Dr Flliz Olum'un "Doktora Tezlerı özgunluk Nerede?" başlıklı tartışma yazısı ne yazık kı ulkemız gerçeklerını bır kez daha ortaya koymaktadır Sanırım, yazarlann anatomı ve hıstolojıembrıyolojı bılım dalında ortaya koydukları verıler Turkıye genelınde unıversıtelerımizde yapılan bılım uzmanlığı (yuksek lısans), doktora ve tıpta uzmanlık çalışmalarını kapsayan araştırmaların bırçoğu ıçın genellenebılır Bilim Doktoru (PhD) payesı bır bılım adamının ulaşabıleceğı en saygın unvanların başında gelmektedır ve gelışmış toplumlarda çok önemlı nıcel ve nıtel bır konuma sahıptır Bır bılım adamı, bilimsel araştırmanın kurallarınıöğrenıp uygulamaya ıse yüksek lisans araştırmaları ıle başlar Bu nedenle "Bılım Uzmanlığı Tezlerı" tıtızlıkle seçılıp, sonuçta araştırma konusu çok ozgun olmasa bıle bilimsel nıtelığı yuksek çalışmaların ortaya konulması ve o konuda yapılan önçekı araştırmalara bır katkı getırmesı beklenmelıdır Bunun ıçın de eldekı mevcut olanaklar sonuna kadar değerlendırılmelıdır Aksı halde, zaten oldukça kısıtlı olanaklar kullanılarak ortaya konulan boş bır tez çalışması mıllı servetın boşa savrulmasından başka bır şey değıldır Ancak, son yıllarda ortaya konan bırçok yuksek lısans çalışmasının bılım dunyasına getırdığı katkılardan kuşku duymaktayım Dığer taraftan YÖK tarafından yuksek lısans sınav yönetmelığının degıştırılerek oğrencı seçımlerınde "yabancı dıl sınavı"nın kaldırılması ya da enstıtulenn yetkısıne bırakılması da daha elem verıcı bır olaydır Zaten mezun olduğunda bilimsel bılgı duzeyı oldukça duşuk olan adayların bır parçadan çevırı yapabılecek duzeyde de olsa yabancı dıl bılme zorunluluğunun ortadan kaldırılması, bilimsel geleceğımızı daha da karanlıklara suruklemektedır Buna bağlı olarak, yurdumuzda yetışmış doktoralı bılım adamlarının bilimsel nıtelığı gun geçtıkçe daha da gerıye gıtmektedır Yazarlar, bu durum ortaya konulan "doktora tezlerının" yayımlanıp yayımlanmadığı knterıne dayanarak açıkça vurgulamaktadır Ancak, burada goz onunde bulundurulması gereken noktalardan bır tanesı de genç ve yeteneklı bılım adamı adayının ne olçude teşvık edıldığı gerçeğıdır Yazarlann ortaya koyduğu gıbı, bır araştırma mutlaka bır dergıde sunulmalı ya da bılım dunyasına teblığ edılmelıdır Ancak yurtdışında basılan bilimsel dergılerın çoğunun oldukça yuksek ucret karşılığı eserlerı yayımlandığını da gozardı etmemelıyız Çunku bu dergılerın pek çoğu yuksek duzeylı eseıier kabul edıp yayımlanmasına karşın, hemen tumunun bır tıcarı fırma aracılığı ıle yayımlanıp satıldığı bır gerçektır Dığer taraftan, bır yurtdışı kongreye katılımın yurdumuzda yaşayan tum bılım adamları ıçın ne derece erışılmesı guç bır ruya olduğu da bır başka gerçektır Sadece konut (onu bıle başlı başına bır sorun Bu devlet, futbol maçı seyretmeye gıdenden "konut fonu" almazken, bilimsel eserını dunyaya sunabılecek ınsanlarımızı cezalandırmıyor mu? 1991yılında yurtdışına görevlı olarak çıkarken, elımde resmı belge olmasına karşın havaalanı gorevlılerı tarafından fon odemeye zorunlu kılınmıştım Aksı halde uçağı kaçıracaktım! öyle ıse ığneyı kendımıze batınrken, çuvaldızı da devlete yöneltelım. Yurdumuzda bilimsel duzeyın yükseltılebılmesı ıçın ortaya konulabılecek bırçok onerı sıralanabılır llk olarak, yurdumuzda lısansustu eğıtımde bazı uygulamalar ıvedılıkle değıştırılmelıdır öncelıkle yuksek lısans duzeyınde sınavlarda yabancı dıl sınavı ve baraj uygulaması yenıden zorunlu olmalıdır Dığer taraftan, adam kayırmacılığı önlemek, bilimsel bılgı duzeyı yuksek olan adayları ortaya çıkarabılmek ıçın yuksek lısans ve doktora eğıtımınde de tıpkı tıpta uzmanlık sınavında (TUS) olduğu gıbı merkezı sınav uygulamasına gıdılmelıdır Ancak, böyle bır uygulamada farklı unıversıtelerın aynı bölumlerının her bırınde farklı eğıtım uygulamaları olabıleceğı de göz onunde tutularak, sınav komısyonlarının Ankara ve Istanbul unıversıtelerı tarafından tekelleştırılmesı engellenmelıdır Ikıncı olarak, yurdumuzda yapılan ve özellıkle doktora ve tıpta uzmanlık dallarını kapsayan tezlerın mutlaka bır dergıde yayımlanmasına bılım adamı zorunlu tutulmalıdır Ancak bu noktada ulkemızın onemlı gerçeklerınden bırısı de, bır tez çalışmasının tez tamamlanıncaya dek hıçbır şekılde sunulmaması zorunluluğundakı garıplıktır Böyle bır uygulama her nedense sadece bızım bılıffi adamla Bu Cinayet Nasıl Durdurulabilir? nmız tarafından savunuluyor ve sanınm dunyada bır benzen yoktur Oysa kı, yenı bır bulgunun derhal bılım dunyasına duyurulması gerekır urneğın, Amerıka'dakı bır unıversltede doktora yapan bır oğrencı, tezı ıle ılgılı her yenı bulguyu derhal yayımlar ve tez bıtımıne kadar geçen zaman surecınde konusu ıle ılgılı bırçok makalenın sahıbı olur Doğal olarak, bu tez bıtımıne kadar ne kadar çok yayın çıkarmışsa o kadar değerlenır ve onjınallığını de yıtırmez öyle ıse bu durum ulkemızde de teşvık edılmelı ve doktora tez savunmasında, tez ıle ılgılı hazırtanmış ve yayımlanmış eserler de değerlendırmeye alınmalıdır Son olarak, gerek ulkemızde bilimsel yayın kalıtesını arttırmak ve gerekse araştırma sayısını çoğaltmak ıçın bır teşvık sıstemı getınlmelıdır Yanı bu guç kosullar altında dahı olsa çalışan ve yaratabılen ınsanlar mutlaka odullendırılmelıdır Bunu son yıllarda TUBİTAK bır ölçude de olsa yerıne getırmesıne ve yurtdışında kalıtelı dergılerde yapılan yayınları odullendırmesıne karşın yeterlı değıldır örneğın araştırmacının ucretını belırleme polıtıkalarında yıllık yayımlanan yayın sayısı ve kalıtesı bır krıter olarak ve tabıı kı yozlaştırılmadan ve her bılım dalı ıçın adıl kurallar çerçevesınde ele alınarak, değerlendırılebılır Çunkü, fen dallarında araştırma yapan ıle sosyal dallarda çalışan araştırmacının yıllık uretkenlıklerı bırbırınden çok farklıdır Bu da sonuçta kalıtenın artmasında ve Turkıye'nın bılımde daha ön sıraiar almasında önemlı bır etken olacaktır • Inönu Unlversıtesı Fen Edebıyat Fakultesı Biyoto|i Bölumu, Malatya Işitmenin mutluluğu Doğuştan işitme bozukluğu olana ilk koklea nakli yapıldı. İlaçları erkekler deniyor, kadınlar kullanıyor K adınlar yılda ortalama beş kez hekıme başvurmakta, buna karşılık erkekler yılda ancak uç kez hekıme görunmektedır Dahası, hekıme başvuran her uç kadının ıkısı elınde reçeteyle dışarı çıkmaktadır ancak kadınlann buyuk bır bölumu aldıklan ve genellıkle erkekler uzerınde denenmış ılaçlann bedenlennde ne tur etkıler bıraktığı konusunda hıçbır şey bılmıyor llaç ve başka maddelerın kadınlarda farklı etkıler yarattığını gösterır bırçok kanıt bulunuyor Bu maddelerden bır tanesı olan alkol, erkek ve kadında yağlann kaslara oranla farklı olduğundan, bu ıkı cınse farklı dozlarda onenlıyor. Alkolun dışında, yalnızca kadınlar ıçın tasarlanan doğum kontrol hapları da kımı antıdepresıf ılaçlar ve kafeın gıbı maddelenn bedenden dışarı atılmasını guçleştınyor llaç uretımı sırasında o ılacın etkılerıyle ılgilı yeterlı bılgı edınılmedığınden, Amerıka'dakı besın ve ılaç denetım örgutu FDA, geçenlerde bır önerge yayınlayarak yenı ılaçların kadınlar uzennde denenmesını zorunlu kıldı. Bu durum kadınlann ılaç denemelerıne katılmalannın sakıncalı olup olmadığı sorununu gundeme getırdı Ancak kadınlar zaten uzun suredır yan etkılerı yeterınce araştırılmamış ılaçlan kullanıyor Dahası, hamıle oldukiarını bılmeden de bır yığın ılaç yutuyor Uzmanlara göre, ılaçlann yan etkılerden daha az zarar gören erkekler uzerınde denenmesı uretıcılerin ışine gelıyor FDA, ılaçlann denenmesıne katılacak tum kadın deneklerın guvenılır bır doğum kontrol yöntemınden yaraıianması gerektığını, ya da deney suresınce cınsel ılışkıde bulunmamalarını ve hamıle olup olmadıklarının belırlı aralıklarla saptanmasının yaraıiı olacağını belırtıyor (ru) F rances Kotek dört yaşına dek sessız bır dunyada yaşadı Işıtme aygıtının yardımıyla tıtreşımlerı duyumsuyor ancak hıçbır ses alamıyordu Bu cıddı boyutlardakı sağırlığın nedenı ıse asla bulunamamıştı Uç yıl önce ken' dısıne koklea naklı yapılan Frances, doğuştan ışıtme bozukluğu olan ve bu yöntemden ılk yararlanan çocuk oldu Artık Frances konuşabılıyor ve başkalarıyla oldukça başarılı bır bıçımde ıletışım kurabılıyor llkın dudak okuma yöntemıne yardımcı olmak uzere tasarlanan koklea naklının ılk adaylan da yaşı ıleriemış, ışıtme aygıtlarından hıçbır yarar sağlayamamış ve ışıtme guçluğu çeken erışkınlerdı Yöntem zamanla gelıştırılınce bunun çocuklara uygulanması da gundeme gelmış Ingıltere'de doğuştan ışıtme özuriü çocuklara uygulanan nakıl yöntemı bugune dek olumlu sonuçlar verdı Yöntem, kulağın salyangozu andıran ve koklea adı verılen bölumune pılle çalışan kuçuk bir elektronık aygıtın yerleştmlmesını ıçerıyor Aygıtın dış bölumu ses dalgalarını toplayan bır mıkrofon ve bu dalgaları elektrık sınyallerıne donuşturen bır bolumden oluşuyor Iç bolumde ıse bır elektroda bağlı olan ve kafatası kemığının hemen altına yerleştırılen bır kod çözucü bulunuyor Bu bölum elektrık sınyallennı ışıtme sınırlerıne ulaştırarak duyma ışlevını gerçekleştınyor Aygıtın yerleştırılmesı dört saatlık bır mıkro cerrahıyı gerektırıyor Ancak hastanın algıladığı seslenn bır anlam kazanabılmesı aylar suren bır çabayı gerektırıyor (ru) 3974
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle