24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

19 9 3 94 BİLİM Sıcakkanlı balıkların sırrı Çok az balığın, evrime dîrenerek sıcakkanlı kalmasına bir açıklama ledeni )sıcak tutmak kara sakinleri için pek kolay olmayabilir, ama bu konuda en büyük güçlüğü çekenler hiç kuşkusuz denizde yaşayanlardır. Soğuk suya uyum sağlamanın yanı sıra balıklar, solungaçlarıyla sudan oksijen alabilmek için beden ısılarının büyük bir miktarını yitirir. Işte bu nedenledir ki, yeryüzündeki 30.000 balık türünün çoğunluğu evrimden geçerek soğukkanlı yaratıkılara dönüşmüştür. Ancak yaşambilimciler birkaç balık türünün, ne pahasına olursa olsun sıcakkanlilıklarını yitirmemekte direnmelerinin nedenini bir türlü açıklayamıyor. Geçtiğimiz nisan ayında, Chicago Üniversitesi'nden Barbara Block bilim adamlarının kafasını kurcalayan bu soruya yanıt bulduğunu ileri sürdü. Yıllardır bilim adamları balıkların evrimden geçerek sıcakkanlı oluşlarına bir B iki açıklama getirmeye çabaladı. Bu konuda bir görüş, sıcakkanlı balıkların soğuk suda yüzebildikleri ve böylece avlanma alanını genişlettikleri düşüncesinden kaynaklanıyordu. Buna karşıt olarak ge liştirilen "aerobik kapasite" kuramı ise, su sıcakhğının temel bir etmen olmadığı, sıcakkanlılığın kas gücünü geliştirdiği ve böylece balıkların daha uzaklara daha süratli giderek avlanmalarını olası kıldığını savunuyordu. Block ve ekibi, genetik çöz'imleme yöntemiyle iri ve kemikli balıklardan oluşan, hem sıcak hem soğukkanlı balıkları içeren 28 balık türü ve uzaktan akrabalığı olan 3 balık türünün bir aile ağacını oluşturdu. Araştırmacılar tüm balıklardaki cytochrome adlı protein genini inceleyerek bu gendeki DNA farklılıklarını saptamaya çalıştılar. Bu farklılıklardan türlerin arasındaki yakınlığı belirleyerek, mavi solungaçlı ton, kelebek, uskumru ve kılıç balıkları arasında yakın bir akrabalık olduğunu saptadılar. Buna göre bu balıkların sıcakkanlı bir balık türünün torunları olduğu varsayılmalıydı. Ancak durum araştırmacıların düşündüğü biçimde gelişmedi. Sonuçta bu balıklar arasında, düşünüldüğü gibi, yakın bir akrabalığın söz konusu bile olmadığı ve kendi istemleriyle sıcakkanlılık evriminden geçtikleri anlaşıldı. Balığın evriminde sıcakkanlılığa dönüşum giderek artarsa Az sayıdaki sıcakkanlı balıklardan bîri olan kılıçbalığı, derin, soğuk sularda avlanırken "uzay ısıtıcı" bir kas ile beynlni ısıtır. Bilimi sasırtan inek Yeni bir tür ineğin iskeleti var ama kendisi yok 9 9 L aos ile orta Vietnam arasındaki dağlık sınır bölgesinde yer alan Vu Quang ormanları yoğun bir bitki örtüsü ve Batılı bilim adamlarının yabancı oldu ğu sayısız böcek türünün yetiştiği bir alan olarak bilinir. Ancak geçenlerde bir Ingiliz hayvanbilimcisi tarafından burada bulunan bir inek türü tüm Batılı bilim adamlarını şaşkına çevirdi. Zira bu bölgede ilk kez büyük bir memeli bulunmuştu. Daha önce ne John Mac Kinnon ne de başka bir bilim adamı yeni bulunan ve Pseudoryx adı verilen türün birbenzerine rastlamamışlardı. Doğayı Koruma Enstitüsü Asya Bürosu Başkanı MacKinnon, Pseudoryx'in varlığından ilk kez Vietnamlı köylülerin kulübe önlerine astıkları kafataslarıyla haberdar oldu Kafatası kemiklerini daha önce gördüğü hiçbir kemiğe benzetemeyen MacKinnon Vietnamlı köylülerden oluşturduğu bir ekiple bu gizemli yaratığı bulmaya koyuldu. Ancak, kimliğini belirleyemedikleri garip ayak izleri ve dışkılara rastlamakla birlikte, bu hayvanı yakalayamadılar. Bu nedenle ekip topladığı kafatası, kemik ve derileri Hanoi'deki uzmanlara göndererek bunlardan canlısına benzer bir örnek oluşturulmasını istedi. Gelen örnek, kısa, parlak tüylü, uzun boyunlu ve antilobunkini andıran boynuzları olan "komik bir keçi"ydi. Boynuzlarının oryx adı verilen antilop türünü andırması nedeniyle hayvana Pseudoryx dendi.Yetişkin bir Pseudoryx'in yaklaşık 100 kilo ağırlığında ve 1 metre boyunda olduğu, ayaklarının ise küçük olduğu sanılıyor. Bedeni koyu kahve ya da kızıl olabilen bu hayvanlann yüzü siyahbeyaz lekelerle kaplı Genetik çözümlemeler bu yaratığın yeni bir tur olduğunu, ancak keçi ya da antıloptan çok ökuzü andırdığını ortaya koyuyor (R.U.) bu kuşkusuz daha elverişli olduğundan kaynaklanacaktır. Sorun, balıkların yaşamında sıcakkanlılığın neden daha elverişli olduğudur. Mavi solungaçlı ton, kelebek, uskumru ve kılıç balıkları arasında bir akrabalık olmamasına karşın bu üç tür ortak bir özelliğe sahiptümü de soğuk suya dayanıklı Sıcakkanlılığı seçtikleri varsayımından yola çıkarsak, bu balıkların hem sıcakkanlı olup hem de soğuk suya dayanıklı olmaları bir rastlantı olamaz. Block ve ekıbi bu tür balıkların avlanma alanını genişletmek amacıyla sıcakkanlı olduklarını, bu seçimi daha hızlı yüzebilmek için gerçekleştirmediklerini ileri sürüyor. Bu savı, kılıçbalığı ve uskumrunun yalnızca beyin ve gözlerini ısıtarak uyguladıkları özel bir sıcakkanlılık biçimi doğruluyor. Balıkların özel "ısıtıcı gözeler'Me beyin ve gözlerini ısıtmaları ısı (arkhlıkları karşısında aşırı duyarlı olan sinirleri koruyor. Böylece bu balıklar donma noktasına yakın sularda rahatça avlanabiliyor. öte yandan, mavi solungaçlı ton balığı, memeliler gibi tüm bedenini ısıtıyor. Ton balığının tam ortasından geçen ve yüzmeye yarayan kırmızı kas bedeni ısıtarak, beden ısısının suyun sıcaklığının 25 derece üstünde kalmasını sağlıyor. Balinalar gibi, ton balıkları da tropıkal sularda olduğu denlı kutup bolgelerınde de rahatça avlanabiliyor .(Disc. Ocak 94. R.U.) 35710
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle