26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DİİNYASINDAN ...sadece vücutlarını temizlemek için. Fillep de alet kullanır, ama... Dis tedavisinde hipnoz yaygınlasıyor Korku paniğine kapılan, psikolojik olarak protezi reddeden, alerjisi ve dolaşım bozukluğu olan hastalara anestezi yerine hipnoz uygulanmakta... ipnoz sözcüğü çoğumuzda genellikle sihirbazlığı çağrıştırır. Gerçekten de hipnoz sihirbazlığın geçerli olduğu toplumlarda ve dini ritüellerde çok önemli rol oynar. Ancak hipnozun sihirbazlıkla bir ilişkisi yoktur. Hipnoz, her insanın belli dış koşulların gerçekleşmesi durumunda, değişen bir bilinç düzeyine geçmesine dayanır ve insanlarda doğal yetenek olarak kabul edilir. Hipnoz durumunun kökenleri hakkında ise henüz yeterli bilgi yok. I yorumlayarak da hasta ağrının şiddetlni en aza indirebiliyor. Tedavi sonrasında hipnozun bazı etkileri Dlşçiler ve hipnoz F illerin yiyeceğe ulaşmak için kıvrımlı hortumu var, alete bu nedenle ihtiyaç duymuyorlar. Küçük bir ağacı yıkması gerektiğinde ise koca vücudunu devreye sokuyor. Ancak filin kılsız derisinin bakıma ihtlyacı vardır. Bu amaçla, hortumunu kulanarak, çamuru, tozu ve suyu vücuduna düzgün bir şekilde bulaştırır. Fil böylece, vücudunu soğutur, kendini güneşin keskin ışıklarından ve büyük bir ihtimalle de parazitlerden korur. Fil vücudundaki her kaşıntı yerine hortumunu ulaştıramaz. Bu amaçla bir dal kullanır veya çimenlerde yuvarlanır. Filler ağaç dalını çok seyrek olarak vurmak veya fırıatmak amacıyla kullanır. Hedeflerine de şaşırtıcı bir şekilde tam isabet ettirirler. Afrika safarilerinde arabaların başına bu çok gelmiştir. Fiilerin bu kızgınlığından, yiyeceklerine ortak olmaya çalışan irili ufaklı hayvanlar da nasiplerini alır. Sıcaklıkla birlikte şimşek de artıyor Şimşek çakması, yıldırım düşmesi ve gök gürlemesi, yeryüzeyindeki sıcaklık hakkında da bilgi verici özellik taşıyor Avustralyalı bilim adamları yaptıkları ölçümlerde aylık sıcaklık ortalamasının 25ten 27 dereceye çıkmasıyla şimşek sayısının 100 misli arttığını buldular. Böylece şimşek ve yıldırımın termometre olarak kullanılabileceği düşüncesine vardılar. Yıldırım ile sıcaklık birbirine konveksiyon (dikey hava akımı) ile bağlı durumda. Hipnoz tıpta insanların ağrı ve korkularını gidermede kullanılmaktadır. Bu özelliği hipnozu diş tedavisinde de ilginç kılıyor. Oiş tedavisinde hipnozun yeri oldukça eskiye dayanıyor. Çeşitli ülkelerin yanısıra ülkemizde de az sayıda diş doktorunun hipnozu ağrı kesici amaçlı uyguladıgı biliniyor. ABD'de ortalama üç dişçiden birinin hipnoz öğrendiği ve hastalarının tedavisinde hipnoz uygulayacak durumda olduğu belirtilmekte. Avrupa ülkelerinde de hipnozdan yararlanan dişçilerin sayısında artış olduğugörülmekte. Hipnozla tedaviden önce doktor hastasını hipnozun etkileri konusunda aydınlatılıyor. Hasta hipnoz durumunun koşullarını kabul ettiğini belirtmesi ve hipnoz eylemine aktif olarak katılması gerekiyor. Modern hipnoz uygulaması, şov amaçlı yapılan hipnozlara kıyasla, hasta ile doktorunun karşılıklı anlaşmasına dayanıyor. Hipnoz, ya bir psikolog veya eğitimli diş doktoru tarafından telkin yoluyla gerçekleştiriliyor. Almanya'nın Giessen üniversitesinde çalışan psikolog Vladlmlr Gheorghlu, her insanın belirli düzeyde telkine yanıt verdiğini gösterdi Kişinin özelliklerine göre hipnozu başlatmak mümkün oluyor. Ancak her insanı "hipnozlamak" mümkün değil. Yoga ve benzeri calışmalar yapan insanların hipnoz durumuna geçmesi çok kolay oluyor. Telkin sözcükleri, nefes alma alıştırmaları ve monoton görsel ve akustik seslerle birlikte yürütülüyor Oluşturulan gevşeme ortamında hasta, kendisinde gizli olarak varolan ağrıyı denetleme yeteneğini, belirli şeyler düşleyerek aktif hale getiriyor. Hipnoz böylece hastanın kendi kendisine yardımı olarak kullanılıyor Hipnozla soğukluk ve sağırlık duygusu yaratılabiliyor Bu duygu dokunma ile dudaklara da taşınabiliyor ve böylece lokal anestezi yapılmış gibi ağrı hissedilmiyor. Hoş olmayan ağrı duygularını, salt bir sızlama veya bir basınca bağlayarak veya hastada görülebiliyor. Hatta telkinlerin etkisi sürebiliyor. Ancak bunları hastayla konusarak gidermek mümkün. Hipnozla diş tedavisi, özellikle alerjı nedeniyle hiçbir lokal anestezi kabul etmeyen veya dolaşım sistemi bozukluğu olan hastalar için çok uygun Panik korkuya sahip hastalar da hipnoz dan yararlanabiliyor. Ağız dolaylarına dokunulmasına mide bulantısı ve kusma ile yanıt veren veya korkudan ağzını açamayan hastalar için de tam bir anesteziye gerek kalmadan, hipnoz biçilmiş kattan.. Lokal anestezi altında yapılan akıl dişi çekimi veya çene kemiğine diş implantasyonu gibi ağrı verici tedavilerin bile hiç bir kimyasal kullanmadan hipnozla gerçekleştirilmesi mümkün oluyor. Psikolojik reddetmeye dayanan protez taşıyamama veya kullanamama gibi durumların tedavisinde de hipnoz başarılı sonuçlar veriyor. V. Gheorghiu'nun görüşüne göre, kiinik hipnoz tedavisinin, iyi uygulandığı takdirde hiç bir tehlikesi yok. Hipnoz şizofreni gibi ağır ruhsal bozuklukları olan hastalarda, ağrıyı arttıracağı endişesiyle kullanılmıyor. Bütün bu iyi yönlerine rağmen, hipnozun hekim kliniğinde heran yapılan klasik bir tedaviye dönüşmesi mümkün değil. Hastanın uyutulması uzun süre aldığı için, ancak seçilmiş hastalarda uygulanması sözkonusu oluyor. Ancak bütün diğer hastalarda uygulanacak hafif hipnozdan ve hafif hipnozun yarattığı yumuşak atmosferden hem doktor, hem yardımcısı hem de hastanın kendisinin büyük kazançlı çıkacağı belirtiliyor. Hafif hipnoz, ağrı dindirici iğne ile birlikte kullanılmakta. Böylece gevşemiş insan daha az ağrı duyacağı için, tedavi daha az ilaç kullanımı ile ve başarıyla sona erecektir.(zt) Yeni tip tasarruf camları geliyor Alman araşbrmacılar kışın soğuğu, yazın da sıcağı içeri sokmayan yeni cam üretUler Metal oksitli bazı camlar eiektrlk akımı verıldiklerinde renk değıştirirler (Elektrokrom). VVolframtrioksit bu camlara örnek olarak bilinir. Normal şartlarda ışık bütün spektral düzlerr.de geçirgendir. Elektrik akımı vermeye başladığınızda camlarda ışığın geçirgenliği kısmen yokolmaya başlar. Kırmızı ve kırmızı ötesi ışık süzülür. Cam da böylece maviye dönüşür. Camın bu renklenmesi yeni bir enerji vermeye gerek kalmadan birkaç gün sürer ve ters bir akımla yeniden eski haline dönüşebilir. Saydamhğı, görünür ışık ve kırmızı ötesi ışık için ayarlanabilir olan elektrokrom camları bina pervcerelerinde ve arabalarda kullanmak fikri buradan doğmuştur. Böylece bina ve arabalarda kışın ısıtma masrafından, yazın da güneşin fazla ısıtmasından tasarruf edilmlş olunur. Ancak bu düşünceyi pratikte uygulamak, üretim masraflarının büyüklüğü ve homojen büyük yüzeylerin üretim zorluklarından dolayı mümkün olmuyordu. Şimdi Freiburg'da Frauhofen Enstitüsü'nde bu yolda yeni adımlar atıldı. Alman araştırmacıların geliştirdikleri pencere camının orta tabakası wolframtrioksitten oluşuyor. Onun üzerine indiumkalayoksitten saydam bir tabaka konuyor. En alttaki polimer iyon ileticisinden oluşan tabaka ise elektrodlarla bağlantılı 1,5 volt elektrik verilerek pencere camı maviye dönüşüyor ve camdan geçen ışığın payı yüzde 77'den yüzde 20ye, yansıyan ışığın payı ise yüzde 14den yüzde 9a düşüyor. Bu sürecin başlaması 1 dakika. camın renklenmesi se 30 saniye sürüyor. Bu camlar 80 derece sıcaklıkta da kullanılabiliyor. 50 bin kez açıp kapama deneylerınde camların hala işlevsel olduğu görüldü. Yapılan prototip ise şimdilik sardece 100 cm kare büyüklüğünde. Bu tip camların binalarda kullanımı için calışmalar sürüyor. 3523
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle