20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAĞLIK ARAŞTIR MALARI Parazitlerde hayatın ve dunyanın sırları saklı Bilim, vücudumuzdaki asalakları yeniden keşfediyor. .. Asalaklar, konakladıkları canlıların evrimini ve cinsel yaşamını da etkilediği gibi, insanın kökeniyle ilgili bilgiler veriyor ve kıta kayması kuramını bîle destekliyor arazitler, iğrenç olarak görülüyor ve çeşitli hastalıklara sebep oluyorlar. Bugünlerde ise biyolojik araştırmaların odağı haline geldiler: Milyonlarca yıllık evrim boyunca konaklarına mükemmel bir uyum geliştirdiler, Bir başka deyişle insanlığın gelişim tarihini onlar da etkiledi. Asalaklar, çengelleri, kancalan, emlci ve delicileriyle insan ve hayvanların saç gözenekleriyle derilerinde geziniyor, dalak veya karaciğerde kendilerine yer ediniyor ya da kanda dolaşıyorlar. Sülük ya da tenya veya uyuz biti gibi istenmeyen konuklar, kötü sonuçlar doğuruyor. Kanada Toronto Üniversitesi'nden zoolog Daniel Brooks gibi bılımadamlarına göre parazitler 'esrarengiz' oldukları kadar kacınılmaz'lar ve aynı zamanda da 'hayret verlci yaratıklar'. Araştırılmaları yüzyıllardır ihmal edilen bu varlıklar, konakladıkları canlılar kadar eski bir geçmişten geliyor. Onları incelemek, yeryüzündeki yaşamın gelişimi konusunda önemli ipuçları sağlayabilir. Ayrıca, asalakların, konaklarının evrimine büyük ölçüde karıştığı son araştırmalarla ortaya konulmuş durumda. bir salyongoz buna bir örnek. Bu salyangozon biseksüel ve üniseksüel üreme biçimi olan iki dişi türü bulunuyor. Salyongozların yaşadığı ve fazla asalak bulunmayan gölcüklerde az sayıdaki erilin üreme için yapacağı pek bir şey olmuyor. Bunu çift cinsiyetliler hallediyor. Ama, asalaklı sularda erillerin sayısı artıyor Asalaklar, biseksüel dişilere, kendi yapılarından gelen dayanıklılığı taşıyan yumurtalar üretiyor. Yeni Zelanda salyangozonun bu şaşırtıcı çevre uyumlu üreme tekniği, çağdaş evrim kuramının oluşturucusu Charles Darwin'in yanıtını bulamadığı soruyu açıklayabilirdi belki de: Bazı canlılar üremek için neden çift cinsiyete gerek duyuyorlardı? Bilimadamları nicelik açısından bakıldığında cinsel üremenin karmaşık, verimsiz ve yavaş bir yol olduğu görüşündeler. Indiana Üniversitesi'nden biyolog Keith Clay (ABD) "Eğer" diyor " erkek ve dişi yerine sadece bir cins olsaydı, bütün türlerin çoğalma hızı iki katına çıkardı " P Kasıkbiti asalağı: Düşmanlan na karşı acımasız olanbir organizmad ahayatta kalma strateiileri. Böcekle beslenen insanlar Parazit araştırmalarının şaşırtıcı bir sonucu da yeryüzü tarihi hakkında sağladığı yeni bilgiler. Anasazi yerlileri zamanına ait asalak yumurta fosilleri, 1000 yıl önce Kuzey Amerika'da yaşayan bu halkın tarım yaptığını ve yerleşik olduğunu gösterdi Araştırmalara göre 9000 yıl önce Amerika'nın ilk insanları asıl olarak böcekle besleniyordu. Güney Amerika'nın bundan 200 milyon yıl önce Afrika kıtasından koparak batıya doğru gittiğini öne süren 'kıta kayması' kuramı bile asalak araştırmalarından etkilendi. Daniel Brooks Atlas ve Pasifik Okyanusu'nun tatlı sularıyla Amazon Nehri'nde, dikenlerde yaşayan asalak solucanların büyük bir benzerlik gösterdiklerini ortaya çıkardı. Bu sonuç, Amazon'un milyonlarca yıl önce batıya doğru aktığını öne süren bilimadamlarının tezini destekliyor. Güney Amerika, Pasifik üzerinden kayarak gelince nehrin önceki ağzını kapatmış ve akıntı kendine doğu tarafında yeni bir yön buluncaya kadar dev bir içdeniz oluşmuştu. Asalak araştırmaları, İnsanın kökeniyte uğraşan uzmanlara da yardım sağlayabilecek. Şimdiye kadar iki insandan birine musallat olan bir asalak bunlardan biri: Sıtma mikrobu. Anofel sivrisineğinin taşıdığı asalak, spor hayvancıklarına benziyor. Başlıca hedefi insanlar ve maymunlar. özellikle insanlar, şempanzeler ve gorilleri kurban seçen sıtma asalaklarının taşıdıkları büyük benzerliğe dikkat çeken Daniel Brooks, bunun üç primat arasındaki yakın akrabalığın gostergesi olduğunu söylüyor. Daniel Brooks ve Deborah McLennan, bu ve benzeri araştırma sonuçlarının, asalakbilimine gelecek yüzyılda evrim kuramı içinde önemli bir yer sağlayacağını belirtiyorlar. (Ade) Küçük karadğmr kurdu. Ipliksi kurtların oyunu Ipliksi kurtlar buna bir örnek. Bağırsaklarda kendilerini çok rahat hisseden bu varlıklar, bağırsakta bulunan sindirim suyunun kimyasal saldırılarına karşı dirençli bir dış deri geliştirmişler. Brooks'un bağırsaksız mucize' dediği şeritsi kurtlar ise besinlerini vücut yüzeyleriyle alıyor. Küçük ve büyükbaş hayvanların karaciğerlerinde konaklayan karaciğer kurdu, hayatta kalmak için bu canlıların geliştirdikleri ileri yollara çok iyi bir örnek. Karaciğere bırakılan yumurtalar dışkı yoluyla dışarı atılınca, salyangoz tarafındanyeniliyor. Salyangozon sindirim sistemi yumurtaları, karıncaların yemeye bayıldığı sümüklü bir sargıyla kaplı larvalara dönüştürüyor. Sindirim organlarınca tekrar dışarı atılan larvaları karıncalar afiyetle mideye indiriyor. Bu kez ' beyin kurdu' na dönüşen larva, karıncanın beynine giriyor ve böceği delirterek bölgesinden çıkmasına sebep oluyor. Karıncalar otların tepesinetırmanıpkalıyor Çok ilginç bir şekilde tam da koyunların otladığı sabahın ve akşamın erken saatlerinde otlara yapışıp kalan karıncalar, içlerindeki kurtlarla birlikte koyunların midesine gidiyor. Kurtlar sindirim sırasında ayrılarak yeniden geldikleri yere, karaciğere dönmüş oluyorlar Şimdi karaciğer kurdu olarak gelişecek, erişkin olduktan sonra çiftleşip yumurta bırakacaklar. Böylece aynı yolculuk yeniden başlayacak Asalaklar, milyonlarca yıllık geçmişleri boyunca konaklarına karşı daima çeşitli evrimsel hilelere başvurdular. Konaklarının evrimlerini etkilemeleri, aynı zamanda onların üreme biçimlerini de etkiledikleri anlamına geliyor. Bugün üreme biçimleri tümüyle asalaklara bağlı olan canlılar var. Yeni Zelanda sularında yaşayan Asalaklara bakış değlşlyor Biyologlar ve eczacılar, on yıllar boyunca asalakların konaklarına yaptığı etkileri araştırıp, elde ettikleri sonuçlara göre tedavi yolları geliştirmeye çalıştılar. Son zamanlarda bu tutum değişmeye başladı. Asalaklara yeni bir gözle bakan biiimadamlarından Pennsylvania Üniversitesi'nden Gerhard Schad (ABD) bu görünüşte ilkel ve kimyasal açıdan basit yapılı canlıların ortaya olağanüstü ilginç sorular attığını düşünüyor. Daniel Brooks ve arkadaşı Deborah McLennan, parazitolojinin (asalakbiliminin) 120 yıllık tarihini gözden geçirerek "Parascrlpt Parasites and the Language o( Evolutlon" ( Parazitler ve Evrimin Dili) adlı bir kitap yazdılar. Asalaklara karşı yeni bir bakış getiren kitabın 163 sayfalık ekinde bu canlılar tek tek ele alınmış. Brooks ve McLennan milyonlarca yıllık evrim sırasında asalakların konaklarının görme ve sindirim yeteneklerini etkilediğini ama buna karşılık evrimsel bir 'çıkmaz sokağa' girip ve geriye doğru geliştiklerini söylüyor. Ama, bu kayıplarını evrimsel iyileştirmelerle dengelemeyi de başarmışlar. Kitapta da belirtildiği gibi, düşmanlarına karşı çok acımasız bir canlıda konaklamak için birçok savunma sistemi geliştirmek gerekliydi. 3426 3417
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle