Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURDAN BİZE HAFTANIN GÜNDEMİ Bir son yanıt "Hayvan Deneyleri Ne ölçiide insanca" başlıklı yazı öznel örneklemelerle, görülen yanı vurgulanıp sualtı bölümü atlanarak, insanların önüne sürülen buzdağına benzemekteydi. Yapılan salt yanıtlama değil, eksik bırakılanları bütünleme ve olguların bütün boyutlarıyla anımsatılmasıydı. Bilimselliğin gerektirdiği üzere. "Metni" dikkatle okumanın ötesinde (bu arada düşünmeden okuyanlar olabileceğini de öğrendik) sözcüğü değiştirilmeden yapılan geniş alıntılarla savlara açıklık gerildiği halde "dikkatli okunsaydı" demek bir zamanların eleştiri yanıt yazıları "yöntemlerini" anımsatıyor. "AllernalH" sözcüğü kişisel deyiş olarak değil, yazıdaki söyleme "arH'Mik gerektirmeyen bir gönderme olarak kullanılmış ve tırnaklanmıştı "Yapılması gereken" (7. paragraf) diyerek görüşünü açıklayana; çözüm arayışını "ithaf" etmek, düşünmeden okuyan (!)!arın ötesinde hiç okumayanların da olabileceğini düşündürtüyor. Kaldı ki ülkemizde kimileri çin "yoni" olan konum ve aşamalar, değişik adlarla, bir çok bilimsel kurumda epeydir hayata geçti ve sürmekte. Sandalyeye rahat oturmaktan sözeden değil; tutarlılıktan, insanı daha iyiye ve güzele götürme uğraşından söz edenler var. Bilimin olduğu yerde kuşku da olacaktır, bağlı olarak araştırma ve deneyler de. Ancak bir olgunun sayısının azalmasının o olgunun gereksizliğini kanıtladığını söylemek, bilimselliğe değil Aristo mantığına yakın düşüyor. Dr. Aslanoğlu'nun ilk yazı ve yanıtına bakarsanız bilim adamları "her yıl milyonlarca hayvana gereksiz yere işkence" etmektir ve de "dünyada ve ülkemizde yapılan bilimsel araştırmaların bir bölümü karlyer elde etmek için ve iş olsun diye yapılmaktadır" Kendim ve anabilim dalım adına bir şey soylemeye gerek görmüyorum ancak suçlayanın bu savları kanıtlaması, bilim adamı "niteliğinde" olanların da yanıtlamaları gerek gibime geliyor. Ne ki iş olsun, eleştiri olsun diye kimi yapılan ve yazılanları gördükçe insanın böylesi "iddialara" da inanası geliyor, doğrusu Denizlerimiz, dostunu kaybettü... "Marmara ölüyor ' yazısmı getirmişti tlhanı Artiiz, kendisini kaybetmeden bir hafta önce. Temmnz ayı boyunca sefer Ihieri olarak katıldığı Marmara Denizi üzerinde yaptığı son araştırmasını bitireli epey olmuş, Şarköy'deki yazlığında verileri bilgisayarında değerlcndirmiş ve haritalarını büyük ölçiide çıkarmtştı. Bize teslim ettiği ilk yazıdan sonra, ikinci bir yazı istemiştik İlham Bey'den. Bu yazı Marmara'yı kurtarmak için neler yapılması gerektiğini kapsayacaktı. Ve ikinci hafta bu yazıyla sürdürecektik Marmara yaymımızı. Ilham Bey'le hemen hemen 6 yıldır beraberiz. Deniz araştırmaları iizerinde yetkin bir isimdi ve bilimden, bilimsel gerçeklerden hiç taviz vermezdi. İstanbul Anakent Belediyesi ve İSKİ'de olsun, İstanbul Valisi Başkanlığında olusturulan çevre komisyonunda olsun, çevre ve denizlerin korunması konusunda hiç bir politik tavır göstermez ve gerçeği, bilimî ve yapılması gerekenleri savunurdu. Bu tavrı nedeniyle bu tür komisyonlarda çok sevilmediğini söylerdi. Son konusmamızda politikacıların bilim çevreleriyle ilişkileri üzerine şıı ö'rneği vermisti. "Yöneticiler bir konuda farkh görüşleri savunan uzman kisileri bir araya getirmeye özen gösterirler. Böylece aynı konuda iki uzmanın değişik görüşlerini ileri sürerek, istediği gibi karar verme ö'zgü'rlüğünü ele geçirirler. Uzmanların uzmanlığı da bir işe yaramaz, görüşleri uygulanmaz; sadece kullandmış olurlar". Bilim Teknik ekimizin ilk yıllarında ODTÜ'lü deniz arastırmacılarıyla dergimizde giriştiği tartışmayı çok iyi anımsıyoruz. Dalan döneminde yapılan araştırmada, Hatiç'in kirli sulan ve kolektör atıkları Marmara'nın dip akıntılanna verildiğinde, Marmara'nın hiç kirlenmeyeceği ileri sürülüyordu. Artiiz, bu değerlendirmelere inanmamıs ve böyle bir kanulın varlığını süphe ile karsılamıştı. Olsa bile, Marmara'nın durmadan değisen akıntı rejimi nedeniyle atıklann su yüzeyine çıkacağını ve Marmara yı kirleteceğini söylüyordu. Marmara nın sürekli takipçisi oldu ve nitekim bu sistemin denizi nasıl daha çok kirlettiğini izledi, gözlemledi ve yazdı. Deniz araştırmaları pahalı projelerdir. Geminiz olacak, gemide aletler cihazlar olacak, yaptığınız ölçümleri, aldığımz deniz örneklerini değerlendirecek laboratuvarınız olacak vb. İlham Artiiz böyle büyük olanaklan olmadığı zamanlar bile, sözgelimi denizin iyice yeşillendiğini gördüğü günlerde bir tekneye atlar ve taşmabilir basit aletleriyle çeşitli derinliklerden su örnekleri alır ve bunları tahlil eder veya ettirirdi. Bu araştırmaları sonucu kamuoyu, sözgelimi Marmara Denizi'ni arada sırada istila eden ve denizin ölmekte olduğunun habercisi sayılan kızılsu olayını Arlüz'den öğreniyordu. Gelgit oluylarında denizin ne kadar alçatdığım ölçüyordu. Terkos'a deniz suyu basılmasının yaratacağı ekolojik felaketi yazıyordu. Marmara'da her türlü midyenin kökünün giderek kazındığım vurguluyor, Elmalı Barajı'ndaki yerleşim rezaletini aklı bir türlü almıyordu: "Nasd olur da bir kentin önemli su havzası yerleşime açıhr ve her türlü pislik gölete verilir. Bu fstanhul'a, insana yapılan en büyük hainliklerden biridir!" *** İlham Bey perşembe randevumuza gelemedi. Genellikle perşembeleri konuğumuz olurdu. Perşembe, Marmara nasıl kurtulur yazısını getirecekti. Geçen cumarlesi günü Valilik'te Çevre Bakanı başkanlığında yapılacak toplantıya davetliydi ve aynı gün dergimizde "Marmara Denizi ölüyor" yazısınm yaymlanmasımn da iyi olacağmı konuşmuş ve gülüşmüştük. Denizbilimci olan oğlıı Levent Akyüz, Marmara nasıl kurtulur, yazısını İlham Beyin yazmış otduğunu, bilgisayarda bu yazının yanısıra bir kaç yazısının daha bulunduğunu bildirdi. Gelecek sayı, Marmara'ya devam edeceğiz. *** Biz bir arkadaşımızı, değerli bir araştırmaamızı ve yazarımızı kaybettik. Denizlerimiz, özellikle de Marmara Denizi ve bütün deniz canlılan da koruyucularını, büyük bir dostlarını kaybetti. İlham Bey'i çok, pek çok arayacağız... Gelecek cumartesi yeni bir dergide buluşmak umuduyla, sağlıklı bir hafta dileriz. Dr. Ercan Türeci DUYURU LAR 1. Turfclye Nöro Blllmler Kongresl 1216 ekim tarihleri arasında Istanbul'da The Marmara Oteli'nde yapılıyor. Istanbul Üniversitesi elektro nöro fizyoloji araştırmaları ve uygulamaları merkezi ile Türk Sinir Bilimlerı Derneği TÜBAS'ın ortaklaşa düzenledikleri kongre için tel: 240 48 78 faks 246 62 23 Sağlıktaflnansmanyöntemlerinln ifiğında sağlık reformunun etik yönleri Prof Dr. Recep Akdur Ankara U. Tıbbi Etık anabilim dalında, 14 ekim saat 15.00 Blrind Uluslararan Akdeniz Kıyısal Çevrv Konferansı Toplantıyı ODTU Inşaat Mühendıslığı bolumiı düzenliyor. 25 kasım tarihleri arasında Antalya'da yapılacak UluslararaM EnformaUk Ollmplyat 1326 Ekim tarihleri arasında Arıantınde yapılacak Türkiye olimpiyatlara ODTU de kurs gören 4 kışılık bir ekıple katılıyor. TÜBtTAK'ta üç yeni araştorma ünitesl TÜBİTAK Yönetim Kurulu Temel Bilimler Araştırma Gurubuna bağlı olarak üç yıl sürelı, başkanlığına Alı Alparın getirildiği "Yüksek Enerji Astrofiziği Araştırma Ünitesi", Erol Başar'ın yöneteceğı "Beyin Dinamiği Araştırma Ünitesi " ve Acar Işın'ın yöneteceğı "Süper lletkenlık ve Alçak Sıcaklık Fiziği Araştırma Ünitesi" kurdu 218 yenl proje TÜBİTAK 1993 yılında "öncelikli alanlar çerçevesinde" TÜBİTAK araştırma guruplarına yapılan 464 araştırma projesi önerisinden 218 inin desteklenmesine karar verildi. bu yeni projelerin bütçelerı 50 milyar TL kadar tutmaktadır. Bu projelerden 166 sını toplam bütçesı 29 mılyar olan araştırma projeleri, 52' sini ise toplam bütçelerı 21 milyar olan teknolojı projeleri oluşturuyor. Desteklenen 218 projedenın 206' sı ünivresıtelerden, 10 tanesı kamu sektöründen, iki tanesi de Özel sektörden önerildi. Cumhurlyet BİÜMTEKNİK •No 342.9 Ekım 1993 «Basan ve Yayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. •GenelYayın Yönetmeni özgenAcar •Genel Yayın Koordınatoru. Hlkmel Çetlnkaya •GenelYayın Danışmanı OrhanErinç • Yazı Işleri Müdürleri: Aydın Engln (sorumlu) Celal Baflangıç • Yayın Yönetmeni: Orhan Bursalı •Grafık Yönetmeni: Tüles Hasdemlr •Reklam: Reha Işıtman 3423