20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M KÜLTÜR KONGRELERDEN Nobel ödüllepi ayı geldi Bilime dünya çapında en önemli katkılarda bulunan bilim adamları bekleyiş içinde Vehbi Belgil . ılım dunyası ekim ayını her yıl ıple 'çeker Çunku Nobel oduluyle değer"lendırılenler bu ayda açıklanır Odul hem sahıbıne, hem ulusuna şeref getırır, hem de, bılımsel bır buluşun varlığını saptar Rastgele bır saptama değıldır bu Gerçek bılım adamlarınca saptamadır ve şu anlama gelır "Bay bılım alanımıza dunya çapında katkıda bulunmuştur Kendısını kutluyor, bılım dunyasına tanıtıyoruz Kendısını, ayrıca, kuçuk bır para ödulu ıle de taçlandırıyoruz " Ödul, yıllarca surmuş sabır, goznuru ve emeğın boşa gıtmedığının, bu çalışmalardan butun ınsanlık ıçın buyuk yarar çıktığının resmen saptanmasıdır Olay gışe rekorları kırmış bır fılmdekı başarıyı andırmıyor mu' Yapıt ortada, ama yapanları bılemıyoruz Oaha doğrusu, sadece ad olarak bılıyoruz Senaryoyu hazırlayan, çekımı yoneten, ışıkçıdan aksesuarcıya kadar butun emeğı geçenler ıçın gorsel bır koşe bulamıyoruz fılmde Bız burada, odulun bu yanına bıraz ışık tutmak ıstıyoruz Kımler bulup çıkarıyor ve kımler sunuyor kendılerını dunya kamuoyuna'? Buluşlarını kımler değerlendırıyor? Bunun açıklanmaması da yerınde "O ılerı surduğunuz kusur, şunda, şunda da var' Neye o seçıldı de bızımkı seçılmedı''" turunden tartışmaların sonu gelmez Burada şunu da hemen ekleyelım ölmuş bır buluşçuya odul verılmıyor, en buyuk buluşun sahıbı de olsa O buluş tarıhe malolmuşsayılıyor Bu kadar buyuk unü olan bır odule eleştırıler de buyuk Kısaca bunlara da goz atmak gerek 1) llk eleştırı, tabıı Muslumanlardan, onların ıçınde de bızden uduller adayların dınıne gore verılıyormuş Musluman bılım adamlarından hıç kımse ödul almamış Yanıt önce, yanlış bır eleştirı bu Pakıstanlı Musluman Abdus Salam 1979 Nobel Fızık odulunu almıştı Boyle duşunenler, Nobel odullerını dıploma torenlerı ıle kanstıranlar Nobel bılıIngılız ıkı bılgınle paylaşmıştı, 24 yıl sonra Buluş, sınır haberleşmesının vucutta nasıl bır yontemle gelıştığı hakkında Idı • Amerıkalı Francıs Peyton Rous, kansere yol açan bır vırusu 1910'da bulmuştu ödulunu tam 56 yıl sonra 1966'da, Amerıkalı Charles Brenton Huggıns ıle paylaştı Bu sonuncu bılgın, prostat kanserının hormonla lyıletımı ıçın odule layık gorulmuştu • Amerıkalı Barbara McClıntock kromozomlarda yer değıştıren genlerın varlığını 1930'ların başında bulmuş, bılım dunyasına bıldırmıştı ödulu, tam 53 yıl sonra, 1983te verıldı örnekler çok Fakat, bu kadarla yetinıyoruz Neden boyle oluyor bu? Başlıca neden, buyuk buluşların önemının zamanla anlaşılması Yer değıştıren genler konusu uzerınde hâlâ çalışılıyor Elektron mıkroskobunun onemı yıne zamanla anlaşılmıştı 3) ödullere başka bır eleştırı de «ınırlı sayıda bilim dallanna verılmesı Alfred Nobel Fızık, Kımya ve Tıp buluşlarını açıkça belırtmıştı Onun zamanında en onemlı bılım alanları bunlardı belkı Ama, zamanla, Enformatık ve Uzay bılımlerı ortaya çıktı Jeolojı, Okyanusbılım, Psıkolojı, Iletışım, Çevrebılım, Bıonıcs (organbılım), Sıbernetık adlı bılımler ortaya çıktı Bunlar odullendırılmıyor Bunlar bınlerle sayılabılır Yanıtlar: a) Bılım sayısı son yıllarda o kadar arttı kı bunların hepsını odullendırmek, ozel bır vakfın yapabıleceğı ış değıl b) Fızık, Kımya ve Tıp da Alfred Nobel'ın zamanındakı gıbı değıl Onlarda da durmadan yenılıkler oluyor Çok buyuk yenılıkler c) ödul alanları dar tutulmuyor 1983 Nobel Fızık ödulu ıkısı de Amerıkalı Subrahmanyan Chandrasekhar ıle VVıllıam O Fowler arasında paylaşılmıştı Tamamen Astronomı alanına gıren buluşları ıçın Bunları yazmakla, Nobel odullerını korukorune savunmuyorum Nobel Vakfı'na da amacına uygun eklemeler yapılabılır Nıtekım Iktısat Odullerı 1969da kondu Benım Nobel ıle ılgılı tek eleştırım, buluş bultenlerının gayet kotu bır dılle yazılması Bunları çok kımse anlalayamıyor Oysa, gazeteler ve dergıler odullerı tanıtmada daha başarılı oluyor Ama, ınsan, asıl tanıtımın bızzat Vakıf tarafından, bır çobanın bıle anlayacağı bır dılle halka sunulmasını umuyor Gazete ve dergılerdekı haberler muhabırlerın anlayış sevıyesıne gore değışebılır ler Muslumanlara verılemıyor, çunku bu ulkelerde Kur'an dışında bılım olamayacağı fıkrı yaygın O zaman da bılım olmuyor Bılım sureklı eleştırıye dayanır Dınler ıse eleştırıyı hıçbır şekılde kabul etmıyor öduller buyuk devletlerın bılım adamlarına verılıyor çoğunlukla, bu da normal Çunku, bu ulkeler araştırma ve ınceleme laboratuvarlarına her yıl, bırkaç Turkıye butçesı kadar yatırım yapıyorlar Son olarak, çunu soyleyebilirfm: Odul III. Tıp Tarihi Kongresi'nin Ardından Berna Arda urk Tıp Tarıhı Kurumu ve Istanbul Unıversıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakultesı Deontolojı ve Tıp Tarıhı Anabılım Dah'nın ortaklaşa duzenledıklerı III Turk Tıp Tarıhı Kongresı 2022 Eylul 1993 tarıhlerı arasında Istanbul'da yapıldı Toplam dokuz oturuma yayılmış olan akademık program istanbul Universıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakultesı Merkez Kıtaplığı nın Konferans Salonu'nda gerçekleştırıldı Kongrede genel olarak bılım tarıhı ve kultur tarıhıyle ılgılı, ozel olarak da tıp, eczacılık, veterıner hekımlık alanlarından oldukça genış bır perspektıfte toplam kırkdokuz bıldırı sunuldu ve tartışıldı Tıp tarıhı açısından değerlendırıldığınde hem bıyografık çlışmaların, hem kurumlar tarıhı, tıp eğıtımı tarıhı ve tıbbı yayıncılık tarıhı ıle ılgılı olanların, hem de yenı bulunan bazı belgelerın ve eserlenn bu kongrede akademık ortama sunulmuş olduğu dıkkatı çekmektedır Yer darlığı nedenıyle bu yazının ıçıne alamayacağımız bu bıldırıler hakkındakı ayrıntılı bılgı "bıldırı ozetlen" kıtapçığından edınılebılır Ancak yıne de bunlardan bırkaçının başlıklarına yer verebılırız "Kaynakların ışığında hekımbaşılar ve lıstelerı hakkında yenı bır değerlendırme", "K Bernard ın Mektebı Tıbbıyeı Şahane'nın kurucusu olduğu meselesı ve gorevı hakkında", "Nobel odullerı açısından Turkıye'de tıp ve veterıner hekımlığı tarıhımıze bır bakış", "Tıp evrımı vehekımandı" Uzerınde durulması gereken bır başka nokta da, kongrede "tıp tarıhı" ve "deontolojı" alanlarının tıp fakultelerınde bırlıkte yurutulen, eğıtımı ortak verılen bır dısıplın olmasının tartışılmasıydı Bır grup katılımcı metodolojılerı ve uğraş alanları çok farklı olan bu ıkı alanın ayrılması gerektığını savunurken, bır başka grup kongre uyesıne gore ıse tıp tarıhı ve deontolojı bırbırının deneyımlerınden yararlanan ve boylelıkie uğraş sahıbının ufkunu genışleten bır ozellık taşımaktadır Tıp eğıtım geleneğıne gore de bırlıkte verılmelerı uygundur Oldukça hararetlı geçen tartışmalar sırasında benzer olayların "noropsıkıyatrı nın noroloji ve psıkıyatrı olarak ıkı ayrı dala ayrılması öncesınde de yaşandığı, gıbı örnekler verıldı Bunun yanısıra Anglosakson dunyasında da bu dısıplının "karmaşık" bır nıtelıktaşımakta olduğu, bızdekı tıp okullarının ders programlarında da "vezaıfı etıbba" adı altında verılen deontolojı derslerının hep tıp tarıhı konularıyla bırlıkte duşunulduğu belırtıldı T Itirazlar Araştırma laboratuvarları önce, tabıı, eskı Nobellıler gelıyor Bunlar yenı bır buluşun gerçek ızleyıcılerı Iklncl sırada, bınlerce araştırma laboratuvarının mudurlerı, profesorlerı ve unlu araştırmacılar gelıyor Nobel komıtelerı, daha bır yıl oncesınden butun bu ılgılılerle temasa geçıp bılgı topluyor, sadece buluş hakkında değıl, adayın ozel kışılığı hakkında da Danışılanların çoğu Isveçlı, Amerıkalı, Ingılız, Fransız, Alman, Rus, Japon kuruluşları oluyor Adayların bılımsel ve ozel kışılıklerını en lyl bunlar bılebılır Üçüncü aşamada, adayı tanıtma mektubu gelıyor Mektubun belırlı sınırıar ıçınde yazılması gerekıyor Adayın buluşu ıle ılgılıbılgıler Dördüncü aşamada ış komıtelere duşuyor Toplanan bılgıler uzerınde asıl çalışmaları bunlar yapıyor Kımler dahıl bunlara? Isveç unıversıtelerınde yıllar yılı dırsek çurutmuş, saç ağartmış, yansızlıkları, ıdeolojıden uzaklıkları ıle saygı toplamış kımseler Çoğunu, Isveç dışında hemen kımse tanımıyor Her komıte, ıncelemesını bıtırıp adayını seçtıkten sonra sıra genel kurul muzakerelerıne gelıyor Goruşmeler buyuk bır gızlılık ıçınde Stockholm'de yapılıyor Gızlılığın bırkaç nedenı var 1) Sıyası ve kışısel baskıları onlemek 2) Seçılemeyen adayların kışılıklerıne saygı Bu da ışın beşlnci aşamasını oluşturuyor Işın bır de albncı aşaması var Ama, onu kımseye açıklamıyorlar Adayların seçımınde hangı olçuler dıkkate alınıyor? me gerçek katkıda bulunmuşlara verllır Abdus Salam, burada verdığı bır konferansta, bır cebınde Kur'an, öbur cebınde bılım kıtaplarını taşıdığını soylemışti Yanı, "sız dınden başka bır şeyden anlamıyorsunuz" demeye getırmıştı me" ıçın Gerçekten de, oduller, hemen verılmıyor, buluştan bazen 5, bazen 50 yıl sonra verılıyor Vasıyetnameye aykırı bır tutum bu Çunku, Alfred Nobel, Parıs'te 27 Kasım 1895'te kendı elıyle yazdığı kısa vasıyetnamesınde, odullerın, bır oncekı yıl ıçınde yapılan ve ınsanlığa en buyuk hayrı dokunan buluşçuya verıleceğını açıkça belırtmıştı Buluşların değerlendırılmesı neden yıllar alıyor? • Bırkaç ornek verelım Isveçlı norotızyolog Ulf S von Euler 1946'da ortaya attığı buluşunu 1970'te bırı Amerıkalı, otekı 2) Ikinci blr Nlraz, yahut eleştlrl, "gecık * Dr., Ankara Üniv. Tıp Fak. Deontolojı ABD. 34213
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle