24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

maz. Yüksek olumlu duygusal banka hesabı olan kişiler arasında en iyi sonucu verir. 4. Sistemler. Kazan/kazan paradimi, bu temel anlayışı uygulayan bir sistem içinde geçerli olur. Sistem olarak kuruluşun neyi ödüllendirdiği çok önemlidir. Kazan/kazan konuşan fakat gerçekte kazan/kaybet tutumunu ödüllendiren bir sistem hiçbir zaman başarıyla kazan/ kazan tutumunu uygulayamaz. Sistem neyi ödüllendiriyorsa, o davranış ortaya çıkar. Bir kuruluşun temel amaç ve anlayışını açık seçik ifade etmesi bu nedenle önemlidir; bu ifade neyin ödüllendirileceğini, hangi değerlerin önceliği olduğunu belirtir. Uygulamada temel amaç ve anlayışın ifadesinde yer alan anlayış, ilke ve değerler ölçüt olarak uygulanır. Kazan/kazan'ın başarılı olabilmesi için kuruluş ya da toplumun işleyişinde yer alan sistemlerin bu tutumu desteklemesi gerekir: Eğitim sistemi, planlama sistemi, iletişim sistemi, bütçe sistemi, araştırma geliştirme sistemi, ücret sistemi hep bu tutumla ahenk içinde çalışmalıdır. Çoğu kere bozukluk insanlarda değil, sistemdedir. Kötü sistem içinde iyi insanlar kötü sonuçlar alırlar. Kazan/ kazan tutumunu destekleyecek sağlıklı sistemler kurmak mümkündür ve ailede, eğitimde, iş yaşamında ve yönetimde gerçekleştirilebilir. 5. Süreçler. Kazan/kazan tutumunu oluşturmak için atılacak dört adım var: Janet Asımov Keşke durmadan yeni dis cıkarsak erkürenin New York'u da içine alan diliminde yaz öylesine uzun ve sıcak geçti ki, zamanla bir yolculuğa çıkarak, bizden önceki çağ olan Pleyistosen dönemin serin günlerinin düşlerini kurmaya başladık. Y denli hayvanlarda da geçmişte tansık sayılacak hizmetler yerine getiriyor... Üstüne üstlük bu hizmetlerin tümü, dişlerimiz sürekli yenilenmediginden, gerekli. Kırık bir dişi olmak ne Tanouk ne de benim için ölümcül bir durum sayılır. Ancak çağdaş bir etobur için, hele hele mikrop kapmışsa ve başkasının öldürdüğü leşin etini ısıramıyorsa durum ölümcül sayılabilir. Çağdaş etoburlarla ilgili araştırmalar her dört erişkin etoburdan birinin bir zamanlar dişinin kırıldığını gösteriyor. Bu olay, avından elden geldiğince büyük bir Son günlerde hemen hemen hepimizin belleğini kuşatan dinozorların, buzul çağının duru ve serin havasında fil iriliğindeki mastdostların peşine takılmalarını izlediğimizi düşlemek bile insanı rahatlattı. Evet, 10.000 yıl önce sona eren Pleyistosen çağı bir buzul dönemi olduğundan doğal olarak daha serindi ve havası insan teknolojisiyle henüz kirlenmemişti. Peki arfte acaba gerçekten o dönemde yaşamak ya da uzun süreli o dönemin konuğu olmak ister miydiniz? O gün^ ^ lerde dişçi bile yoktu. • • Elde edilen son kanıtlar, ggp memeli hayvanlar çağının (se^^^ nozoik Çağ) son döneminde ^ " yaşayan iri etoburların, diş so'j^M runları olduğunu ortaya koyuyor. Daha önceki Mesozoik Çağ etoburlarının en önemli '• temsilcisi dinozorların böyle bir derdi yoktu. Tıpkı günümüz timsahları gibi, dinozorlar sürekli yeni diş çıkarıyordu. Oysa ki, insanlar ve memelilerin çoğunda böyle bir olay görülmez. Bir insanın ömür boyu dişçiye gereksinimi olmaması kayda değer bir olay sayılır. Oişlerimden biri kırıldığında siniri temizlendi, dolgu yapıldı ve üstü kapandı. Şimdi dişin yeniden işlevini yerine getirdiğini görmek, ayrıca Fransa'da bir hayvanat bahçesinde yaşayan 10 yaşmdaki Tanouk adlı balinanın diş sorunlanna da çözüm getirildiğini bilmek beni son derecesevindirdi. Tanouk'un dişi kırıldığında, hayvanat bahçelerindeki hayvanlara ve evcil hayvanlara her zaman yapıldığı gibi dişi çekilmedi. özenli bir eğitimden geçen Tanouk bir süre sonra diş hekimine zorunlu olarak ağzınıaçıp, gereken işlemlerin yapılmasına izin verdi. Tanouk'un benden farklı olarak, dişi cansız olduğundan anesteziye gereksinimi olmadı iyi ki de olmadı, zira Tanouk üç ton ağırlığındaydı. Yakında Tanouk'un dişi sarılıp, mühürlenip kullanıma hazır duruma getirilecek. Çağdaş diş hekimliği insanlarda olduğu Ancak La Brea ile Peru ve Meksika kurt fosillerinin incelenmesi sonucunda düşünülenin tam tersi oldu. Diş kırıkları yakından incelendiğinde Pleistosen etoburlarının avlarının kemiğine dayanana dek ısırdıkları, bunu yaparken de çağımız etoburlarından üç kat daha fazla dişlerini kırdıkları görüldü. Van Valkenburgh ve Hertel'e göre, Pleistosen Çağı etoburları için yaşam son derece zorlu idi. Yaşamın zorlu oluş nedenleri kesin olmamakla birlikte bu konuda farklı konuda farlı kuramlar geliştirildi. Av hayvanları belki de düşündüğümüzden daha azdı. Doğaldır ki, Pleisto Çoğu zaman bozukluk insandadeğil sistemdedir. Kötü sistem içinde iyi insanlar kötü sonuçlar alırlar... a. Sorunu diğerinin gözüyle gör. Karşı tarafın sorunlarını, onların dile getireceklerinden daha iyi dile getirebilecek hale gel. b. Anahtar sorunlan ve kaygılannı teşhls et. Karşı taraf için önemli olan temel sorunlar ne ve hangi konularda kaygı duyuyorlar. c. Neleri kabul edilebilecek sonuçlar olarak görüyorlar, bul. Karşı tarafın kabul edilebilir ve kabul edilemez gördüğü sınırları bilmekte büyük yarar vardır; bu sınırların bir an önce keşfedilmesi gerekir. d. Bu sonuçlara götürecek yeni seçenekler, yollar neler olabllir teşhis et Girişimci bir tutum içinde sürekli yeni olanaklar, hek iki tarafın kabul edebileceği çözüm yolları aramak gerekiyor. Kazan/kazan tutumunda süreç ve sonuç birbirine kenetlidir. Kazan/kaybet gibi başka bir tutumdan kaynaklanan süreç le üzerine kazan/kazan tutumu kurulamaz. Kazan/kazan kişisel bir teknik değildir, insan ilişkilerini kapsayan bir telsefe, bir dünyaya bakış biçimi, bir paradigmadır. lokma kapmaya çalışırken çene kemiğini iyice zorlayan sırtlanlarda son derece yaygındır. Bu durum beni dinozorların yerini alan dev memelilerin çağı olan Pleistosen Çağı'na götürdü. Bu çağda günümüzdekinin beş katı kadar büyük etobur bulunuyor, bunlar ayı, kurt, Amerikan aslanı, çakal ve keskin dişli kedi gibi etoburlara birer seçenek oluşturuyordu. Pleistosen döneminin kimi iri etoburlarının dişleri yakın bir geçmişte ilk kez Blaire Van Valkenburg ve Fritz Hertel tarafından incelendi. Kaliforniya Üniversitesi'nden bu iki bilim adamı Los AngelesRancho La Brea katran çukurlarında korunan, 36.000 ile 10.000 yıl öncesinden kalan, altı eteboru türünün dişlerini inceledi. Pleistosen etoburlarının yiyebilecekleri otçullar öylesine çok ve çeşitliydi ki bunların avlarının tümünü tüketmek yerine daha çok avlanmayı yeğledikleri düşünülüyordu. Ourum böyle olunca da Pleistosen Çağı (osillerinde çok az sayıda kırık diş bulunacağına kuşku götürmez gözüyle bakılıyordu. sen Çağı sona ererken büyük otçulların çoğu yok olmaya yüz tutmuştu. Bu nedenle etoburlar onlerıne gelene saldırıyor, bu arada karşılarına çıkan sağlıklı iri otçulların kemiklerine dişlerini geçirirken kırılmalar oluyordu. Ayrıca etoburlar avlarından hiçbir şey bırakmamaya özen gösteriyor, bu da dişlerin daha çok kemiğe çarpması anlamına geliyordu. Bir başka görüş de kısıtlı av hayvanlarına karşın etobur sayısının çok fazla olduğunu, bu nedenle avlanma sırasında öteki etoburlarla sürekli bir boğuşma olduğunu savunuyor. La Brea katran çukurlarındaki diş kırılmalarında artış görülmeyen tek Pleistosen etoburu çakaldı. Günümüzde çakal dışında tüm Pleistosen etoburlarının yok olması bir rastlantı değil. Çakallar, tavuktan tutun da ailenin köpeğini ve çöp kutusundaki artıklara dek her şeyi midelerine indirmekten kaçınmazlar, etobur bir aileden gelseler bile, her şeyi yiyebilen bir canlı olmanın da bedelini ödemek zorundadırlar (LATSR. U). 3425
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle