24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

/RİMİ ını yaşıyop olmasma bağlı. Iki farklı grup insanın davranışını gözlemlersek bu ilkenin ne kadar önemli olduğu görülür. Bir gruptaki üyelerin sadece yarısı gelecekteki toplam çocukların sahibi olsun. Diğer gruptaki üyelerin hepsi aynı sayıda üresin. Hangi gurupta evrim daha hızlı ilerler? Açıktır ki ilk guruptaki insanlarda daha güçlü anatomik değişiklikler daha kolay mümkün Bütün çocuklara sahip olan gurubun yarısının baskın anatomik farklılaşmaları gelecek nesillere taşınacaktır (Burada kalıtılan özelliklerin hayatta kalmak için önemli olup olmadığı bir kenara bırakılmıştır. Ayıklama yapısal değil, istatistikselbirolgudur.) ikinci grupta ise hiçbir evrim yoktur. Çünkü bütün aileler üremeye eşit katkıda bulunmaktadırlar ve gelecek nesil de bir öncekinin mükemmel bir kopyası olacaktır. Genetik değişiklikler olamaz Kültür ve öğrenmenin evrime etkisi nedir? Fisher'in gözlemlerine göre kültür asla kalıtsal değildir, dahası, evrim sürecinin doğal yatağında gelişmesini engeller Batı ülkelerinde nüfus ne kadar çoğalırsa ve insanlar bu ülkelerde tekniğe ne kadar bağımlı hale gelirse, ortalama aile de o oranda küçülmekte. Sadece iki çocuklu bir aileden oluşan dünyayı düşünürseniz, biraz önce söylediğimiz ikinci grup insan topluluğunu oluşturursunuz. Böyle bir dünyada evrim yoktur. Üremeçoğalma toplumsal özelliklere ve öğrenim sürecine bağlı kaldığı zaman bizim türümuzde evrim oranı düşecektir. özetlersek Batı kültür ve tekniği kısa sürede insanı evrimin artık mümkün olmadığı bir dünya yaratıyor Türümüz hayatta kalma mücadelesinde anatomik özellikler geliştirse bile Çok önemli başka bir olgu da şu: Bugünkü dünyada tekniğe ve kültüre bağımlı Batılı nüfus bütün insanların küçük bir yüzdesini oluşturuyor. Türümüzün genetik rezervi bütün ülkelerdeki halklardır. Bu nedenle, geleceğin genetik rezervini, büyük ölçüde, Batı ülkelerinde yaşayanlar değil, üremeye en fazla katkıda bulunan Üçüncü Dünya ülkeleri belirleyecektir. Peki bu ülkelerde doğal ayıklama var mı ve varsa insan evrimi hangi yönde gelişecek? Hiç şüphesiz: Üçüncü Dünya ülkelerinde hem de yüksek yoğunlukta doğal ayıklama var Asya ve Afrika'nın birçok ülkesinde doğum ve ölüm oranları oldukça yüksek. Çok sayıda genç insan ölüyor. Büyük çoğunluğu solunum ve sindirim sistemi hastalıklarından muzdarip. Tabii burada bir doğal ayıklama söz konusu. O şartlarda bağışıklık sistemleri daha güçlü olan insanlar ayakta kalıyor. Bu olaydan iki sonuç çıkartabiliriz Birincisi, insan türünün geleceği ile Batı11 insanın geleceği aynı şey değildir Ikincisi, göreceli özelliklerin rekabeti de evrimde rol oynar. Atletlerde bir evrim söz konusu değildir. Çünkü değisiklik, daha sıkı antreman, uzlaşma ve insanların rekor beklentilerinden kaynaklanmaktadır. Bir beyln jimnastlğl Genetik kaynak üçüncü dünyada Bir beyin jimnastiği yapabiliriz: Herhangi bir insan ana babasından iki farklı, birbiriyle ilgisi olmayan özellikler kalıtır. Bu özelliklerden birisi avantajsız, diğeri ise çok avantajlı ve yüksek verimli olsun. Kültürün etkisini bir kenara bırakarak bu kişinin sahip olabileceği kadar çok sayıda çocuğu olduğunu düşünelim. Bu insanın bir sürü nesli olacaktır. Bu aynı zamanda şu demektir. Avantajsız özellikler de o kadar çok sayıda ortaya çıkacaktır Eger gelecekteki evrimi doğru bir şekilde tahmin etmek istiyorsak bu örnekle elimizde güvenilir bir olgu tuttuğumuzu unutmayalım: Bütün özellikler eşit ölçüde önemli değildir. Gelecekteki nesli düşündüğümüzde belirleyici kabul ettiğimiz bütün özelliklerin belki de üreme oranında bir etkisi yoktur Buna karşılık bizim düşünmediğimiz diğer özellikler belki de hayatta kalmada ve üremede belirleyicidir Şimdi burada önemli bir noktaya dikkat etmeliyiz: Hastalıklara karşı direnme yeteneği. Bunun gelecekteki etkisi nedir? Virüslere ve tehlikeli bakterilere karşı kalıtılan direnme yeteneği, üremede saç veya göz renginden çok daha önemlidir. Bu yalnızca üçüncü dünya için değil modern tıbbın birçok hastalık etkenini geriye ittiği Hastalıklara karşı direnme Avrupa ve Kuzey Amerika için de geçerlidir. Peki hastalıklara karşı direnme gücümüzün yeniden daha güçlü olarak geliştiğini, tek tek insanların hayatta kalma başarılarının buna bağlı olduğunu söyleyebilir miyiz? Bunu kimse söyleyemez. Dünya nüfusunun sayı ve yoğunluk olarak arttıgını ve daha çok insanın seyahat ettiğini hesaba katmalıyız Bütün bunlar savunma güçlerimizi etkilemektedir. Diğer taraftan ise tıp tekniği çok hızlı gelişmektedir ve bu gelişme gelecek nesillerde pek çok ölüm ve hastalık nedenini safdışı bırakacaktır. Tekniğin rolüne gelince dolaylı etkilerinden bahsettik. Son zamanlarda ise üreme biyolojlslnde fırtınalı ilerlemeler oldu. Deney tüpündeki döllenmeler rutin hale geldi İnsanın dölleme hücrelerine doğrudan müdahalenin eşığinde duruyoruz. Alt düzeydeki hayvan ve bitkilerin genetik yapılarını değiştirebiliyoruz. Bunun gelecek on yıllarda insanlara da uygulanacağından, anormal genlerin normal gen yapılarıyla değiştirileceğinden şüphe etmemek gerekir. İnsan genlerinin manipule edilmesi scrununa gelince. Buğünkü ilerlemeler artan bir tempo ile böyle giderse, gelecekteki beşyüz yıl. bin veya ikibin yıl sonra neler olabileceğıni düşlemek bile mümkün değil. Böyle büyük zaman aralıklannı insan ömrüyle kıyasladığınızda oldukça uzun gelir. Ancak evrimde tamamen farklı dönemler işin içindedir. Bugün bazı evrimsel değişim işaretleri alsanız bile bu özelliklerin kalıtımsal olabılmesi için bazen bir kaç yüz nesil geçmesi gerekmektedir. Bir insan nesli en az 20 yılt kapsadığı için bir işaretin doğal ayıklama sürecinde kendini kabul ettirmesi için bin yıldan fazla gerekebiliyor. Bu süre içinde ise genetik teknoloji o kadar ilerleyecek ki, normal evrim süreci pratikte anlamsız hale gelecek. Peki, insanın evrimi devam edecek mi? Bu soruya yanıt verilmelidir Aşağıda 4 önerme doğru çıkarsa bu soruya berrak bir yanıt vermek mümkün olabilir. 1. Doğal ayıklamanın bağlı olduğu gelışmelere karşı teknikler harekete geçtı, bunlar hastalıklara karşı dayanıklığımızı arttırıyor. 2. Modern teknık doğal ayıklamanın y o ğunluğunu gıderek zayıflatıyor (kültür ve öğrenme üremenın başarısında rol oynamaya başladı) 3. Doğal ayıklama süreci iyi işlese bile tayin edici anatomik değişikliklerin ortaya çıkışı için yüzlerce yıl gerekli. 4. Teknik yeteneklerımız. bir kaç yüz yıl içinde insanın yaoay tasarımını rutin hale getirecek. Laboratuvarda genetik manipulasyonlar kolay hale gelecek Butun bunlar doğruysa şu sonucu çıkartabiliriz: Geleceğin insanı nasıl? Geleceğin insanının olağanüstü zeki, ilginç anatomik özelliklere sahip ve alışılmadık şekilde uzun ömürlü, hastalıklara karşı yenilmez bir dayanıklığa sahip olmaları mümkündür Tabi böyle bir insan yapay planlamayı, teknik müdahaleyi gerektiriyor, yoksa evrimsel sürecin sonucu ve urünü olarak ortaya çıkmıyor. Evet şu söylenebilir Homo sapiens için evrim süreci bugünden hesaplarsak bir kaç on yıl içinde duracak Evrim süreci yerine teknik biyolojik dünyanın yerıni her geçen zaman daha fazla alacak (zt) Yazcın: Profesör Oven Lovejoy 3059
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle