Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İNSAN İnsanlık evrim sürecinin sopunl; İnsanlar son 50 yıl içinde daha uzun boylu oldu ve daha erken olgunlaşıyor. Bunlar evrimsel değişiklik mi? Az çocuklu aile kültürü ve gelişen teknik evrimin en büyük düşmanı İnsan neslinde evrimin ana kaynağını Üçüncü Dünya ülkeleri insanları oluşturuyor. adece insan gelecekteki olayları sembolik olarak tasarlayabilir ve onlann gidişini etkileyebilir. Bu özel yetenek insan turünün gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Günlük hayatımızı biçimlendirebilir ve gelecekteki gelişmeleri öngörebiliriz Gelecekteki birçok gelişme kesin değildir. Ancak geleceği öğrenmeye bayılırız. Falcılar, peygamberler bütün insan kültürlerinde vardır. Insanlığın gelişmesine ilişkin bilginin giderek çoğaldığı günümüzde başka bir olay ortaya çıktı. Bilim kurgu yazarları insanın geleceğini tasvir etmeye başladılar. Gelecek bin yılda dış görünümtimüzün nasıl olacağına ilişkin kitaplar yazıldı, filmler çevrildi. Beyinler büyüdü ve buna uygun olarak kocaman kafalar ortaya çıktı. Kollar örümcek kolları gibi inceldi, çünkü artık insanın kendisi hiçbır iş yapmıyor, bunları robotlara yaptırıyordu. S evrimselkalıtsal değişikliklerle, insanlarda ortaya çıkabilecek diğer bedensel değişiklikleri birbirinden ayırt etmeliyiz. Bazı yazarlar bu gibi değişiklikleri gelecekteki öngörüleri için yanlış bir şekilde kullanıyorlar Son dört veya beş nesil süresince dikkate değer pek çok olay oldu. İnsanlar bugün atalarından daha uzun boylular, gençler yüz yıl önceye kıyasla daha erken olgunlaşıyprlar. Âncak bunlar gelecege yönelik evrimsel değişikliklerin örnekleri sayılabiiir mi? Hayır, sayılamaz. Bu ve benzeri değişiklikler, gerçek evrim gibi görünseler de ikincil yönelimlerdir. Bu yönelimler gerçekte, kalıtımın değil, çevre koşullarının değişmesinden kaynaklanıyorlar. Kalıtsal olmadıkları için de gerçek evrimle ilgileri yoktur. Peki insanlar bugün nedendaha uzun ve neden daha erken olgunlaşıyorlar? Her ikisının de nedeni aynı. Besinlerimizdeki protein ve yağların oranı daha fazla Bu maddelerin her ikisi de gövdenin büyüniesinde önemli bir rol oynuyor. Eğer eski beslenme şeklimize geri dönersek, çocuklar da eskinin gövde büyüklüklerine ve olgunlaşma yaşlarına geri dönerler. Zira bu ivmenin genetikkalıtsal kökleri yoktur. Bir örnek. Son yıllarda japonlar beslenme şekillerinin değişmesinden dolayı tek bir nesil içinde Avrupa ve Amerikalılann vücut büyüklüğüne ulaştılar. Dikkate değer bir diğer nokta da atleÇinlilerin ırk olarak kısa boylu oldukları sanılırdı. Boy uzamasının beslenme şekli ile ilgıiı olduğunun en iyi ö'rneği boy standartını aşan genç Çınlıler de açıkça görülüyor. Peki gerçek evrimsel değişlklikler nedlr? tizmdeki dünya rekorları. Burada da evrim söz konusu değildir Çünkü değişiklik, daha sıkı antrenman, daha fazla uzmanlaşma, kamuoyunda ve atletlerde giderek artan beklentilerden ileri gelmektedir. önce olgulara bakalım. öngörüler doğru mu? Peki, bu tür öngörülerde gerçeklik payı olabilir mi? Gelecekteki insan nesli nasıl görünecek ve evrim hangi yola sapacak? Yanıt Antropolojı ve bıyoloji geleceği öngören bilimler değildir. Buna rağmen bugün bildiğimiz olgulardan hareket ederek ve evrimin kurallarını doğru kullanarak gelecekteki insanın görünüşü üzerine ciddiye alınabilecek şeyler söyleyebiliriz Bilim kurgu yazarları ise öngörülerinde evrimin kurallarını hiç dikkate almazlar. öncellkle şunu ayırt etmallylz Gerçek Eğer tüm bu özel likler yalnızca zamanlasınırlıyanigeriye dönüşümlü ise gerçek evrimsel değişiklikleri nasıl tanıyacağız7 Evrimin en temel kuralı doğal ayıklama (seleksiyon) yasasıdır. Oarwln bu yasayı, 1859'da yayımladığı Türierln Kökenl adlı kitabında açıkladı. Çoğumuzun bildiğinin aksine evrim teorisini ilk ortaya atan Darwin değildir. O, yaşadığı çağda evrim üzerine yazanlardan yalnızca bir tanesiydi Onun eserini diğerlerinden ayıran evrimde tayin edici gelişmenin doğal ayıklama olduğunu görmesiydi. (Conditio sine qua non onsuz olmaz koşul) Darwin'in doğa tarihine en önemli katkısı bu oldu. Danvin'in evrim kuramı: Doğal ayıklama Aslında çoğu kimse tarafından yanlış anlaşılan ve kullanılan doğal ayıklama kuralı son derece zarif bir basitliktedir. Birincisl Bir türe ait olan canlılar hiçbir zaman aynı değıldirler. Aksine önemli bireysel farklılıklar gösterirler. iklncisi' Hayvanların bazı bireysel özellıklerı o hayvana belli bir çevrede avantaj sağlar. Bu konumdaki hayvanlar muhtemelen aynı türün diğer üyelerine kıyasla daha fazla nesle sahip olacaktır Bu ayrıcalıklı özellikler kalıtsal olarak anababadan çocuklara geçeceği için bir sonraki nesildeki bıreyler de bu özellikleri taşıyacaktır. Bu noktada şunu kavramak çok önemli. Ayrıcalıklı özelliklerde bireyın çevresinin doğrudan etkisi yoktur, esas olan bireyın taşıdığı kalıtsal özdür Uyum, deneme yanılma flkesl gereğince sayısız olaydan sonra ortaya çıkan ve giderek nesilleri etkileyen uzun bir süreçtır. Ç'3şitlı genetik özellikler ise rastlantısal olarak genetik karışımlar sonucu ortaya çıkar Taşıyıcısına büyük yararlar sağlayan bu özellikler toplulukta kök salıncaya kadar sıklıkları yavaş yavaş artar Doğal ayıklamadan anlaşılması gereken de budur Yoksa canlıların çevrelerine uyum sağlayacak bir yapıda olmaları değıl. Evrimin uyum sağlamak gibi bir amacı yoktur, ayrıca belli bir plan da izlemez. Evrim, tamamen rastlantısal olarak akan gen karışımı sürecinin basitolasılıklarının birbirini etkilemesiyle oluşur. Doğal ayıklama olasılık ve rastlantıların ortak oyunundan başka bir şey değildir ve başka bir yönelimi de yoktur Şimdi bir konuyu açıklığa kavuşturalım. İnsan bundan sonra nasıl gelişecek ve gelecekteki görüntüsü nasıl olacak? Eğer olasılıklar ve rastlantısal genetik çeşitlemeler (varyasyon) bizim biricik tutunma noktamızsa gelecek nesiller hakkında nasıl bir şeyler söyleyebiliriz'' Burada tek anahtar sözcüğümüzun olasılık olması şaşırtıcı Ama işte tam da bu nedenle, olasılıklarla oynayarak ve olasılıklar teorisini kullanarak öngörülerde bulunabiliriz. Gene de ongorulerın bazı verilere dayanması gerekmektedır. Bugünkü bilim kurgu romanlarında ve fılmlerınde yapılan hata ise, verilere dayanmadan olasılıklar ılerı surmeleridir Küttür ve teknik doğal ayıklamayı etklli yor Bir süre önce Ingiliz ıstatistikçı Sir Ronald Fisher "Doğal ayıklamanın en temel teoreml" adı verdiği bir ilke geliştirdı Matematiğini bir kenara bırakırsak ve ozüne bakarsak, Fisher şu sonucu çıkartıyor Evrimin mümkün olduğu büyüklük ureme oranındaki farklılıklara bağlı. Daha basitçe söylersek, evrim bütün insanların çok çocuklu olmasına veya bu konuaa farklılıklar Olasılık: Anahtar sözcük i 3058