22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURDAN BİZE HAFTANIN GÜNDE Mİ Suskunluğu yırtanlar var! ve Türk hekimleri üzerine Bilim ve Teknik Oergisi'nin 302 sayısında, tnge Bütün'ün Glngko Biloba konusunda mektubunu ve Goethe'den şiir çevirisini okuyunca bir ağaç sevgisinde bir araya gelme duygusunun Somali, BosnaHersek vs. olayları arasında da olsa ne kadar güzel duygu olduğunu düşündüm. Gingko ağacından 78 tane, Orman fakültesinde ve bir tane de Esklşehlr Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu'nda olduğunu da ben haber vereyim. Ayrıca Bal&limam'nda bulunan Gingko'tarın yer aldığı bahçe ve yalının ilk sahibinin Tanzimatı ilan eden Büyük Reşit Paşa olduğunu da bildirmek istlyorum. Bilim ve Teknik'te yer alan ikinci önemli konu, arkadaşımız Prof. Dr. Hasan Yazıcı'nın yazmış olduğu "Hulusi Behçet Yağmacı Değildi" başlıklı mektupidi. Türklerin de dlğer ırklar gibi, bilimsel çevre ve olanak bulunca, bllgin yetiştireceklerinden hiç şüphem yok. Son yıllarda bizim ilk ve orta öğretim yıllarımızda olan aşırı övunmenin aksine, kendimizl fazla yermeye başladık. Yunanlı bir hekim, Adamantides, Hulusi Behçet'in "sendrom" olarak tarif ettiği Behçet Hastalığını Hulusi Behçet kadar kesin ve tanımlayıcı olmadan gözlemlemişti. Bu sebeple Yunanlılar 1970'li yıllarda bu sendroma AdamantldesBehçet adını vermek istedilerse de yaygınlaşmadı. Böyleolmamaktadır Almanların Basedovv hastalığı dedikleri hipertroidi hastalığına AngloSakson dünyası Grdves hastalığı demiş, İkinci Dunya Savaşı'ndan sonra Basedovv adı neredeyse unutulmuştur. Bizim bir sendroma hatta bir hastalığı adını veren ikinci bir hekimımı* de bu ikinci kişi, Prof. Dr. Hatan Reşat Sığındım'dır. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Almanya'da Iç Hastalıkları stajı yaparken kendisine gösterilen kan preparatındaki lösemı hucrelerinin söylendiği gibi "mlyelotd lösemi" hücreleri olmayacağını ıddia ederek, hocası Prof. Dr. Schilling'in "monoslter lösemi" vakasına tanı koymasına sebep olmuştur. 196O'lı yılların başına kadar birçok kaynak, monosıter u lösemiye SchllllngReschad lösemisi" derdi Bizim ülkemızde bıle bu olayın üzerinde durulmayınca bu ikinci isim unutuldu. Çünkü Hasan Reşat Sığındım, çok mütevazi bir hayat süren emekli dermatolojı profesorü kimliğine bürünmuş, adının anıhp anılmamasına aldırmanan ömrünü tamamlamıştı. Bilim Teknik dergisinln üçüncü önemli konusu Çernobil olayı idi. Bu mektubum uzadı. Gerekirse ve bana da söz duşerse bu konuya başka bir mektupta değınirtm. Selâm ve saygılar. Çernobil radyasyonu konusu ülkemizde bir aydır piyasada yüksek oranda radyasyonlu çayların hala lartışılıyor. Bu sütunu üçüncü haftadır aynı konuya satıldığım açıkladılar ve AEK'nın o tarihteki baskanı ayınyoruz. Sıkıldık mı? Bazı gazetelerin günlük köşe Özemre ile tartıştılar. yazarlarına göre bir bardak suda fırtına mı ODTÜ 'lü bilimcilerin halka duyurulmasını koparıyoruz yoksa? "Yarayı kaşımayalım" mı? istedikleri şu masum önerilerin bile AEK tarafından Gündemi değiştirip "Türk askeri Bosna Hersek'e" kabul edilmemesi bir yüzkarası belgesi olarak şeklinde heyecanlı yazılar mı yazalım? Türkiye tarihine geçecektir: Gecikerek de olsa gündeme giren radyasyon konusu, *Hamile kadınlar, emzikliler ve çocuklar çay Türkiye'nin "iç organlarının" fotoğrafını yansıtması içmesin. açmndan çok önemli: *Çaylar içilecekse demlenmeden önce sıcak su ile 1. Devletin (bürokratlar), iktidarın (siyasiler) halkın çalkalanıp içilsin. Deneylerimiz bu önlemle sağlığım ve geleceğini çok basit nedenlerle feda aklivitenin yarı yarıya azaldığım gösteriyor. etmeye hazır olduğu bir kez daha görüldü. *Piyasaya radyoaktif çay sürülmesin, bu çaylar 2. Açık toplum olmadığımız (halkın fıkri, katıhmı, harmanlanmasın ve imha edilsin. sorumluluğu paylaşma vb), bir kez daha anlaşıldı. Bilimciler ayrıca üniversitelere konan radyasyon 3. Bilimin memur konusunda ruhu ve tutumu açıklama ortaya çıktı (niçin yapılmasın bu konuda geriyiz yasağının da sorusunun belki de kaldırılmasını en iyi yanıtı!) ve arastırma Çernobil sonuçları radyasyonu, üzerinde ülkemizin çok iyi kamuoyunda bilinen bu tartışılmasını hastalıklarını bu istemişler. kez çok genis bir *** platjbrmda yeniden İlimci Özemre tartıştırması ise hakaret dolu açısından önemli bir mektupla bir görev yerine bilimcilerimizi Doç. Dr. All Gökmen, Doç. Dr. Aykut Kençe, Doç. Dr. Inci Gökmen v» Doç. Dr. Olcay Birgül, 1987 getiriyor. yılında radyaayon konusunda açıklamalar yapıyor. (Milllyet'ten) ODTÜ Demokratikleşmenin Rektörlüğü'ne ve çağdaslasmanın başka bir yolu var mı? şikayet ediyor, üniversitede bu kötü niyetli kisilerin, Hastalıklarımıza, zaaflarımıza, değiştirmemiz "niçin hala barındırıldığını" soruyordu. gereken yönlerimize "neşter atmanın" kötü bir yönü Dört bilimcimiz Özemre'nin mektubuna verdikleri olabilir mi? yanıtta "Doğru bildiklerimizi savunmakla Türk Bu nedenle radyasyona devam... Ta ki bazı sonuçlar milletine ve devletine yararlı bir hizmette alınıncaya dek. bulunduğumuza da yürekten inanıyoruz" diyorlardı. **• ODTÜ'lü bilimcilerimizin radyasyon verilerinin Geçen yazılarımızda "Bilimin suskunluğuna" doğruluğu Çekmece Nükleer Arastırma ve Eğitim veryansın etmistik. ODTÜ Kimya bölümünden Doç. Merkezi yöneticileri ile yaptıkları 22 saat süren Dr. Inci Gökmen aradı. Susmayan bilimciler de "bilimsel loplantıda" da kabul edilecek ancak halka olduğunu söyledi. 1987 yılında radyasyon konusunda hiç olmazsa "çayları sıcak suyla yıkayarak için" sürdürdükleri mücadeleyi anımsattı ve belleklerimizin önerisinin yapılması bile reddedilecekti. zayıjhğından, o tarihteki basını laramayışırnızdan *** haklı olarak yakındı. Bilimle hükümet ve devlet memurlarının bu çatısması İnci Gökemen, Ali Gökmen, Aykut Kence ve trafık ilginçtir ve bu tartısma bilimin yüzakıdır. kazasında kaybettikleri bilim arkadaşları Olcay Biz bu yürekli bilimcilerimizi geç de olsa burada Birgül, 1987'de ortak bir arastırma ile çaylardaki alkışlıyor ve teşekkür ediyoruz. **• yüksek radyasyonu ölçtüler ve YÖK'ün baskılarma rağmen kamuoyunda bir tartısma baslatlılar. Gelecek cumartesiye kadar sağlıklı bir hafta dileriz.. Hazırladıkları ve bir kısmını bize gönderdikleri 120 sayfalık belgesel raporlan bunu apaçık gösteriyor. ODTÜ'lü 4 bilimcimiz, Atom Enerjisi Kurumu'nun (AEK) radyasyonu 3035 misli küçük gösterdiğini. Cumhurtyet BİUMTEKNİK •No 304 16Ocak1992 »Yeni Gun Haber Aıansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.. •Genel Yayın Yönetmenı özg«nAcar •Genel Yayın Koordinatörü Hlkm«t ÇeUnkaya • Yazı Işlerl Müdürü: Cdal Başlangıç •Yayın Yönetmeni. OrtıanBuruılı •GrafikYönetmeni: Tüle» Hasdemlr Prof. Dr. Hiisrev Hatemi 3043
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle