16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARİH FOTOÖRAF TEKNOLOJİSİ mağara resimleri ^Sh'i. İr 1 '. Kİİ U < ' 1 FOTOGRAFIN DILİ Yukanda Beldibi Kaya bannaklarından bir boğa ve geyik figürü ve yanda öküzlü'den kırmızıya boyanmış bir boğa resmi. Sağda altta ise Bir tuzak sahnesi. gili bilgileri Horasan yakınlarında gördüğü Yazılıtaş'taki Urartu yazısına benzetmekteydi. Gerçekten de Beygu'nun verdiğl bu bilgilerden, ilk bakışta burada bir yazıtın yer aldığı, büyük bir ihtimalle de niş içine yazılmış demir çağına ait bir yazıt olduğu izlenimi çıkıyordu. Yazılı kaynaklara baktığımızda, daha önce bu mevkide bir yazıttan söz edilmediğini gördük. Konu daha da ilginç bir hale gelmişti. Buradaki gizemi aydınlatmak üzere önce "Yarnak Mağara" olarak bahsedilen yeri görmeye karar verdik. Hasankale'den sonra Çobandede köprüsünden ayrılan yol bir süre sonra bizi mağaranın bulunduğu boğaza ulaştırdı. Beygu'nun Kerenkar olara bahsettiği köy, boğazın hemen girişinde, sırtın üzerinde yer almakta ve bugün Kayabaşı olarak anılmaktaydı. Köye ulaştığımızda, yaşlıların bu mağarayı bildiklerinı ancak buraya çıkabilmiş pek az insan olduğunu anladık. Buraya ulaşabilmek için o güne kadar ve özellikle son yıllarda çok sayıda yabancının da geldiğini, ancak onların da bunu başaramadıklarını öğrendik. Bu açıdan konu gitgide daha da llginçleşiyordu. Köyden daha önce buraya çıkmış bir yaban keçisi avcısını yanımıza alarak bir kez de biz şansımızı denemeye karar verdik. Beygu'nun bahsettiği "Yarnak Mağara" adı unutulmuş, çevrede burası daha çok "Yazılı Mağara" olarak anılıyordu. Çevredeki dağ keçilerinin barındığı bu mağaraya, yine onların yollarından, çok zor şartlar altında, birkaç kez de büyük tehlike atlatarak sonunda tırmanabildik. Son gücümüzle zorlukla bağaraya ulaştığımızda burada bizi bir sürprizin beklediğini gördük. Köylülerin ve Beygu'nun yazıt olarak bahsettikleri işaretler aslında çok önemli boyalı mağara resimleriydi. Mağara, Aras nehrine bakan çok sarp bir kayalığın üzerinde bulunuyordu. Zamanla ön bölümü çökmüş ve bugün bir kayaaltı sığınağı halini almıştı. Resimler mağaranın iç kesiminde duvarlar üzerinde yapılmıştı. Resimlerin büyük bölümünün hem doğa hem de insan tarafından tahribata uğradığı görülüyordu. Sağlam kalabilmiş figürlerde çeşitli insan, hayvan, güneş ve şematik betimler dikkati çekiyordu. Büyük bir bölümü açık kırmızı renkte, bir kısmı da kahverengiydi. Tasvirler her açıdan ilginç ve bölge arkeolojisi için çok önemliydi. Erzurum bölgesinde bu boyalı figürlerle karşılaştırılabilecek daha önce bulunup yayımlanmış herhangi bir örnek yoktur. Doğu Anadolu yaylasında ise boyalı mağara resimleri açısından Van bölgesinde "Kızların Mağarası" araştırılmış yegane önemli merkezdir. Puz/Yedisalkım köyü yakınındaki bu mağarada stilize insan betimleri, keçi ve geyik figürleri, av ve tuzak sahnelerinden oluşan büyük pano resimler bulunmaktadır. Mağara ve çevresinde yaptığımız incelemelerde resimlerin tarihlendirilmesine yardımcı olacak herhangi bir arkeolojik veriye rastlayamadık. Mağaranın içinde ve önünde bir dolgu tabakasının varlığı gözlenmektedir. Burada yapılacak bir sondaj bu konuda bazı bilgiler verebilir. Boğazın çeşitli yerlerinde çeşitli dönemlere ait yerleşim izleri de bulunmaktadır. Erzurum ili sınırları içinde saptadığımız bu boyalı mağara resimlerinin tarihlendirilmesini ve yorumunu konunun uzmanlarına bırakıp mağara resim sanatı açısından yeni bir bulgu olan bu mağarayı bilim dünyasına tanıtmakla yetiniyoruz. (1) A. ŞerH Beygu, Erzurum, Tarih, Anrtlan, Kltabelerl. IstanbuJ 1936,». 222. Altın işlemeciliği gibi ...aslında bir DNA iplikçiği I nsanın genetik bilgisi, 23 kromozum çlftl içinde saklanmaktadır. Bütün bu bilgilerin taşıyıcısı da DNA diye bildiğimiz çeşitli maddelerden oluşan zincir DNA, yanyana dizili nükleotid adı verilen kimyasal yapı taşlarından (bazdan) oluşan uzun bir iplikçik biçimindedir. Tek bir insan hücresi içinde toplam olarak 6 milyar nükleotid yanyana dizili bulunuyor. DNA'da genetik bilgilerin depolanması şaşırtıcı basitliktedir. Bütün bu bilgiler dört farklı yapıtaşının/ bazın (A: Adenln; G: Guanin; C: Sitozin; T: Timin) sıralanışı tarafından belirlenir ve bu sistemde bırbirine komşu her üç nükleotid bir bilgi birimi oluşturur. Genler, proteinler için "yap uygula" emlrleri içeren enformasyon/ bilgi sistemlerl/ paketleridir. İnsan vücudunun her hücresi benzer yapılarla, ortalama 100 bin gen ile cihazlanmış durumdadır Ancak 100 bin farklı proteinin her biri mutlaka bütün hücrelerde bulunmaz, kullanılmaz. Sözgelımı kas hücreleri sınır hucrelerınden daha farklı proteinler kullanır; Embriyon büyüme süreci için gerekli proteinler, doğumdan sonraki büyüme süreci için gerekli proteinlerden farklıdır. Bir hücrenin belli proteinlerle, genlerle donatılı olması, belli bir hücre tipinin karakterini ve lonksiyonunu belirler Hücreye özgü gen dağılımının düzenlenmesi üzerindeki aktüel bilgiler, vücudun oluşumunu yönlendiren mekanızmanın karmaşıklığını ve çok yönlülüğünü her geçen gün daha belirgin bir şekilde ortaya çıkartıyor Şaşırtıcı başka bir olgu da, 100 bin genden çok azı, belki sadece yüzde 10'u toplam kalıtım materyalini içeriyor; geri kalan yüzde 90gen ise "uyuyor", yani aktil degil, belkı daha dikkatli söylemek gerekirse, bir amacı gerçekleştirdikleri konusunda henüz bir bilgi sahıbı degiliz 294J1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle