26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DENİZ BİYOLOJİSl AMERİ KA ' DA N BAKIŞ Soğuk sularda yaşayan "istilacıların", Karadeniz'e nasıl geldikleri merak konusu. tlham Artüz aşta Marmara Denizi olmak üzere, denizlerimızde gittikçe ilerleyen ve büyük boyutlara ulaşan su kirlenmesi olayları ve bunun sonucu olarak meydana gelen doğal denge bozuklukları pek çok canlı türünün ortadan kalkmasına yol açarken, sonuçları genellikle kötü, ilginç oluşumlara da neden oluyor. Son günlerde Marmara ve Boğaziçi'nde ağ balıkçılığını geniş çapta etkileyen ve bu nedenle TV, radyo ve gazetelerin vurguladıkları "Taraklı medüz istilası" bu oluşumların en günceli olarak, Körfez krizi ve petrol kirlenmesinin maskelemesine rağmen, kamuoyunun ılgisıni çekmiştir. Yüzde 90'dan daha fazla sudan oluşan, jelatinimsı (Galert) yapıdaki gövdeleri ile kolayca parçalanıveren söz konusu organizmanın, çok dikkatli toplanıp incelenmesi Marmarafda taraklı Manik depresyon ve medüz istilası artistik yaratıcılık Yazar, ressam ve şairlerde manikdepresif sendromlara niçin daha fazla rastlamyor? Doğan Cüceloğlu Los Angeles B P Ergln fertler 2. Pleurobrachia plleus 4 Marmara'da bu fillum'a (Ctenophora) ait Plaurobrachla ve B«roe gibi türlerin de benzer şekilde kütlesel çoğalmalarına Cumhuriyet Bilim Teknik'in 128. sayısında işaret etmiştım. Bu taraklı medüz türleri arasındaki en önemli ekolojik fark, diğerlerinin sıcak su formları, Mnemlopsis'in ise bir soğuk su tormu oluşudur. Bu nedenle kış ve ilkbaharda bu son taraklı medüz türünün denizlerimizde daha da artması ve doğal dengeyi daha da bozması beklenebilir. Bunlardan kurtulmanın olası tek yolu, yaz aylarında suların ısınmasından geçmektedir. 5 Mnemlopsls bulunduğu yöredeki planktonik organizmalar ve bu arada balık yumurta ve larvalarını yiyerek beslenmektedir. Ayrıca ölen organizmaların ayrışmaları ile suda çözünmüş oksijen tüketildiği gibi, salgılanan asit de ortamda zarar yapmaktadır. Bu yönden yarattığı ekolojik zararların yanı sıra, ölü ktenofor'ların balık ağı gözlerini tıkaması ve galert madde ile kaygan hale gelen ağlann makaralardan kayması balık avcılığını ve üretimini de olumsuz olarak etkilemektedir. Kirlenme ilerledikçe daha nice ilginç olaylarla karşılaşmak hiç de şaşırtıcı olmamalıdır. Ergin fert 1. Mnemiopsis Letdyi Larva ve türün saptanması, son derece ilginç sonuçlar vermiştir: 1 Bu organizmaların, TV2'de ve bazı gazetelerde, konu ile ilgili olarak resimleri yer alan denlzanaları ile yakından veya uzaktan bir fllşkisl yoktur. Zira taraklı medüzlar, Ctenophora fillum'una, yayınlarda yer alan resimlerdeki meduzlar ise Cnidarla fillum'una dahildirler. 2 Rus araştırmacılar tarafından Karadeniz'de 1989'da kütlesel çogalmaları saptanan bu tür, Ktenofora'lardan Mnemlopsls Leldyl olup, Boğaz ve Marmara'ya Karadeniz'den akıntılarla kütleler halinde sürüklenmektedir. Bu sürüklenme sürecinde organizmalar genellikle ölmekte ve parçalanabılmektedirler. 3 Bu tür, daha önce Akdeniz havzasından billnmemekte ve bu nedenle fauna listelerinde yer almamaktadır. Bu konuda etraflı bir arastırma Mnemlopsls'lerln Amerika'nın doğu kıyılarında yer alan soğuk su akıntılarında yasadıklarını ortaya koymuştur. Bu türün Karadeniz'e nasıl geldiği gerçek bir bilmece olarak henüz çözüm beklemektedir. 2066 ulitzer ödülü kazanan Amerikan şairi Robart Lowell 22 defa manikdepresyon tedavisi için hastaneye yatmıştır. Alman romantik bestekâr Robert Schumann bazen manyaklık, bazen depresyon nöbetlerine girmiş ve hayatının sonlarına doğru bu nöbetlerln sıklığı artmıştır. 1950'lerde yapılan bir arastırma, Schumann'ın duygusa! iniş ve çıkış devrelerinin onun bestelerini etkilediğini göstermiştlr. Bu tür bilgilere öiiceleri "Dahalar zat*n blraz tuhaf olur" denir ve geçilirdi; halbuki, nörolojik bilgilerin artmasıyla manikdepresif hastalıkla artistik yaratıcılık arasındaki ilişkinin tesadüfi olmadığı, aralarında bir ilişki olduğu düşünülmeye başlanmıştır. John Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi psikıyatri profesörlerinden Dr. Kay RedH»\ö Jamlson, "Yazar ve şairlerin arasında manikdepresif hastalığa yakalanarak intihar edenlerin sayısı kuşkusuz daha yOksektir" demektedir. Onun yaptığı arastırmaya göre gözde yazar ve şairlerin manikdepresif hastalığa yakalanma olasılıklan, ortalama halktan birinin yakalanma olasılığından defalarca daha yüksektir. Dr. Jamison'un bulgularına göre roman yazarlarının yüzde 13'ü, şairlerin yüzde 28i, ressamlarınyüzde38'i ve tiyatroyazarlarının yüzde 50'si depresyon yüzünden tedavi görmüştür. Halk için bu oran yüzde 5'tir. Dr. Jamison geçen yüzyılın gözde yazarian üzerinde yaptığı araştırmada aynı sonuçları elde ettiğini, bu kimselerin birçoklarının intihar ederek yaşamlarına son verdiğini söylemıştir. Yazar, şair ve ressamların birçoğu akıl hastanelerinde uzun zaman yatmışlardır. katılan bilim adamları, manikdepresif hastalığın temelinde yatan nörofizyolojik süreçlerle, yaratıcılığın altında yatan nörofizyolojik süreçlerin benzerliği üzerinde durmuştur. "ttratıcıhk ballrll bir düzenin bozularak, ortaya çıkan öğelerle ysnld«n yenl bir ssntsz yapılmasını g*raktlrtr" diyen Cornell Üniversitesi Psikiyatri Profesörü Frederlch F. Flach, hemen herkeste bu sürecin yer aldığını, ama şlddet ve sıklık bakımından insanlar arasında farklar bulunduğunu iddia etmiştir. Robert Schumann ve eşl Profesör Jamison, manik devreden hemen önce ve manik devre süresince, bu kisilerin çok enerjik olduğunu, zihinlerinin berrak olup, daha önce değışik öğeler arasında hıç kımsenın göremediğı türden ilişkileri görebildiğini ve böylece yepyeni görüş ve flkirler ortaya çıkarabildiklerini gözlemiştir. Sanat ve edebiyat bakımından yaratıcılığa büyük katkısı olan bu devrenin sona ermesini istemeyen birçok sanatkâr, tedavi olmak istememekte ve verilen ilaçları almamaktadır. Bazı hastalar Lithium llacını aldıklarında yaratıcılıklarının azaldığını, bazı hastalar ise bu ilacın yaratıcılıkları üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını ifade etmiştir. 1 Profesör Jamison bir doktor olarak kendisinin yapmaya çalıştığı ışin ciddiyetini söyle belırtmiştır: "Ideal koşullarda, hastanın ıstırabını dindirmek, fakat yaratıcılığını kösteklememek isteriz. Ama bu ideal koşullar çoğu kere gerçekleşemez. Manikdepresyon çok ıstırap veren bir hastalıktır ve ciddiye alınması gerekir; eğer ciddiye alınmaz ve gerekli önlemler alınarak tedavi edilmezse, ölümle sonuçlanabilir." ü Yazarlar üzerine yapılan bir arastırma lowa Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikıyatri profesörlerinden Dr. Nancy Andraasan 1967'de yayımladığı bir araştırmada yazarların yüzde 43'ünde ve onların akrabalarının yüzde 15'inde manikdepresif sendromlara rastlandığını tespit etmiştir. Şizofrenlk türden bir akıl hastalığına rastlamadığını belirten Proseför Andreasan, duygusal yaşamda bir dalgalanmayı ifaae eden manikdepresif hastalığının yazarlar arasında tipik derecede yaygın olduğunu gözlemiştir. Genç fert Nlçln? Ergin fert 4. Beroe cucumis Temel soru, "Niçin yazar, ressam ve şairlerde manikdepresif sendroma sık rastlanıyor"dur. Mayıs 1990'da Amerikan Psikiyatri Derneği'nin yıllık toplantısında bu konuda bir panel oluşturulmuş ve panele
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle