Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN KISA HABERLER Namib Çölü'nün sırrı Namib Çölü'nün sınırındaki bitkisiz çorak lekeler, eski bir kültürün kalıntısı izlenimi verlyorlar. lçak uçuş yüksekliğinden alınan fotoğraflarda, Namib Çölü kenarında bulunan bazı bölgelerdeki bitki oluşumlarının glzemi henüz çözülmüş değil: Birkaç metre çapındaki bu yuvarlak bölgelerde bitki yetişmiyor. Daire şeklindeki çorak bölgeyi ise yüksek ot demetleri çevreliyor. Söz konusu garip bitkisel oluşumun nedenine ilişkin tezlerden biri, bu bölgelerde eskiden termit (çöl karıncası, beyaz karınca) yuvalarının bulunduğu varsayımı. Her bir karınca halkı kendini doyuracak ve komşularına karşı savunma sağlayacak bir yaşam alanı oluşturmuş bu bölgelerde. Termitler öldüğünde termit yuvasının kubbesi yıkılmış ve geriye bu çorak alanlar kalmış. Jeologlara göre, bu bölgelerde yuvadan kalan demir ve aluminyumoksit birikimi sonucunda toprak sıkışıp katılaşarak, bitkilerin kök salamayacagı bir duruma gelmiş. Bu kuru alanın çevresinde toprak nemli kaldığından bu bölgelerde otlar daha fazla boy atıyor. Başka bir açıklamaya göre, bölgelerde önceleri köklerınde zehirli maddeler bulunan sütleğen otları yetiştiğinden, şim Çevreye uyumlu sprey vusturyalı "Overseas Technology" firması yeni ve çevreye uyumlu bir sprey geliştirdi. Püskürtücü gaz olarak dünya atmosferinde yüzde 80 oranında bulunan azotu kullanıyor. Renksiz ve kokusuz bu gazın kullanımı sırasında soluk aldığımız doğal bir bolümü serbest kalıyor. Bugüne dek yaygın olarak kullanılan spreylerde, dünya ozon tabakasını parçalayan ve sera effektini geliştiren tehlikeli floroklorkarbon kullanılıyordu. Gerçi sprey üreticileri son yıllarda propan, butan ve dimetileter gibi ozon tabakasına zarar vermeyen gazlara yöneliyorlar. Ancak bunlar yanabiliyor ve kimyasal olarak yeterince temiz değil. Buna karşılık azot ise ne yanabiliyor ne de ozon tabakasına zararlı. Bu olumlu özelliklerine rağmen bugüne dek sprey üreticileri azota ilgi göstermediler. Nedenl: Gaz eksi 195.8 derecede kaynıyor ve oda ısısında yalnızca çok yüksek basınçta sıvı olarak korunabiliyor. Bu basınca dayanabilen bir kutunun çok kalın duvarları olması gerekiyor; yani ağır ve de pahalı. A A Namib Çölü kıyısında bulunan çorak daireler glzemlni koruyor. di aynı alanda başka bitkıler yaşayamıyor. Sütleğen otunun zehirli köklere sahip olması, bitkinin kendi yetiştiği bölgeyi rakiplerinden korumasını saglayan bir strateji. Ayrıca, bitki yetişmeyen alanlarda başka bakteri ya da tek hücreli canlıların bu durumdan sorumlu olduğuna yönelik araştırmalar sürüyor. (i.m.) A D ^ ' d e yapılan çalışmalar sonu3\ D ft^cu, esrarengiz bir şekilde tükenen dinozor neslinin, dev bir asteroidin dünyaya çarpması sonucu yok olduğu görüşü ağırlık kazanmaya başladı. ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu'nda görevli Jack VVolfe, 65 milyon yıl öncesine ait bitki fosilleri üzerinde yaptığı araştırmalar sonucu, dünya ikliminde meydana gelen değişıkliklerle birlikte, dinozor neslinin tükendiğini ortaya çıkardığını söyledi. VVolfe araştırmalarında, dünyada yaklaşık bir milyon yıl öncesinde, ısının 10 derece, yağmurun ise dört kat arttığını ancak daha sonra ısıda düşme olduğunu ve bu değışikliklerin "felaket olay" olarak nitelediği çarpışma sonucu olabileceğini söyledi. Konuya ilişkin araştırmada, sözkonusu çarpışma sonucu, havada toz ya da su buharı oluşması üzerine güneş ışınlannın dünyaya ulaşmadığı ve yeşil bitki örtüsünün de geliştiği kaydediliyor. Dinozor neslinin, dev asteroid ile dünyanın çarpışması sonucu yok olduğu göşüne ağırlık verilen araştırmalarda, bu teoriye en büyük kanıt olarak asteroidlerde fazlasıyla bulunan bir maddeye, yeryüzü tabakasında da rastlanması gösterıliyor. Asteroidlerde bulunan bu maddenin, yeryüzü tabakasına 65 milyon yıl önce geldiği kanısında olan bilımadamları, dev asteroid ile dünyanın ne zaman çarpıştığı konusuna açıklık getiremiyorlar. (Reuter) Dinozorların yok oluşu Lastik patlasa da bisiklet gidiyor Yeni solar hücre eni bir kauçuk formülü, bisiklet lastiklerinin patlamasını büyük ölçüde önlüyor. Bu yeni formülle, 2.54 santime kadar lastiğe giren parçalara karşı dayanıklı lastiklere sahip olunabilecek. Tekerlek hızlandıkça, lastıkler'de incelmiş gibi en ufak bir sivriliğe karşı daha duyarlı oluyorlar. Lastik patlıyor ve belki de sürücü hastaneye kaldmlıyor. Israil'de gerçekleştirilen yeni bir buluş, bu gibi bütün aksilikleri ortadan kaldırıyor: Ûzel formüllü ve kalın fakat hafif ve çok esnek bir kauçuk şerit, tekerlekle iç lastik arasına yerleştiriliyor. Bu şeridın formülü ve şekli, patlamaları önlemenin en önemli etkenleri: Ağırlık yapmadan ve bisikletin "hassasiyetini" ya da hareket özelliklerini değiştirmeden güvenlik sağlıyor. Şeridi yerleştirmek çok kolay, tekerlek takmayı bilen herkes bu işi yapabilir. Şerit yenilenince her zamankı yastık etkisini yaratacak şekilde, istenilen basınçla şişirilir. "Kauçuk şerit" lastiğe batan sivri şeylerin büyük çogunluğunu emecek ve lastik havasını tutacaktır. Bu basit ve çok yararh örneğin geliştirici ve yapımcıları Shilban israil'deki bisiklet sürücülerinin gösterdikleri ilgiden hoşnutlar. D Buluş Y G üneş enerjisi yanlılarına iyi haber: Kaliforniyalı firma Varian Associates, ışık enerjisinin yüzde 27.6'sını elektrik akımına dönüştürerek özellikle efektif çalışan bir solar hücre geliştirdi. Bu hücreler, etki dereceleri yüzde 12 civarında olan eski solar hücrelerin iki katı daha efektif çalışıyor. Firmanın buluşu Amerikan Enerji Bakanlığı'na bağlı Solar Energy Research Institute tarafından da onaylandı: Yeni solar hücreler, yarıiletken madde olarak alışılagelen silisyumu değil de kendisinden hızlı süper bilgisayarlar için chips yapımında da yararlanılan galyumarsenidi kullanıyor. Ne yazık ki galyumarsenid silisyuma göre çok daha pahalı. Çok küçük ölçülerde üretilen yeni solar hücrelerden dördü bir posta pulu kadar. Bunların efektif yüzleri büyüteç gibi çalışan merceklerle büyütülmüşler. (p.e.) Bu sorunu "Overseas Technology" şimdi şık bir şekilde çözdü: Firma, kutulara küçük, sıvı azotla doldurulmuş flşekler yerleştirdi. Sprey düğmesine basıldığında, fişekte bir supap açılıyor ve azot kutunun içine doğru akarak tıraş köpüğü ya da şampuanı dışarıya fırlatıyor. Fişekler yüksek basınca dayanabilecek kadar sağlam, ama aynı zamanda küçük olduklarından ötürü de nispeten hafif. Üstelik bu sprey kutularının üretimi için, üreticilerin mevcut üretim sistemlerinde büyük degişiklikler yapmaları da zorunlu değil. (..n.)