Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ANTROPOLOJİ Af rika kökenli! tırmalardan, kum taneciklerinin oluşturduğu katmanlar nedeniyle, kemik parçalarının fiziksel ve kimyasal değişime uğramadan, günümüze kadar bozulmadan kaldıkları anlaşıldı. Fosilin gerçek yaşının tam olarak belirlenememesine karşın, elde edilen bulgulardan, 100 ile 200 bin yıl arasında bir geçmişe sahip olduğu bilim adamları tarafından açıklandı. Richard Leakey'in çağrısı üzerine Nairobi'ye giden F.AIman antropolog Prof. Günter Braeuer, bilimsel araştırmalar sonucu yaptığı açıklamada, (osilin modern insanın gelişimi ile ilgili çok önemli nitelikte ipuçları verdiği ve bundan kesinlikle emin olduklarını belirtti. Fosilden elde edilen verilerden, kafatası sahibinin 3040 yaşlarında bir erkek olduğu, birtakım küçük arkaik izler taşımasına karşın, yapısında modern olguların daha çok görüldüğü ve günümüz inteligent insanının kafatası yapısına çok benzediği anlaşıldı. Arkaik insanını tanımlayan önemli özelliklerden bu dönemin öncülerinden olduğu kabul edilen Homo Erectus'da görüldüğü gibi bazılarını şöyle sıralayalım: Bir bütün olarak kafatası oldukça basık, aşağı kısımları fevkalade geniş, alın kısmı göz çukurlarına inmeden belirgin bir şişlik gösteriyor. Elmacık kemikleri geniş ve iri, yukarıya doğru fazlaca içe çökük. Göz çukurları ise oldukça derin ve kaşlara yakın. Bacaklarının genel yapısı ise günümüz modern insanınkine göre büyük farklılıklar gösteriyor. Bu türdeki insanların bacak yapılarının öne doğru eğik olduğu biliniyor. Buna karşın Turkana Gölü kıyısında bulunan fosilden, Turkana İnsanının bu tür belirleyici izler taşımadığı yapılan incelemeler sonucu kesinlik kazanıyor. Dığer yandan bu adamın çok gelişmiş bir çene ve şakak kaslarına sahip olduğu da anlaşılıyor. Diğer arkaik insanından farklı olarak ortaya çıkan en önemli özellik, Turkana insanının çok ileri düzeyde bir beyin yapısına sahip olması. 1300 ile 1450 cm 3 olan beyin boşluğu, yüz hatlarının daha belirgin ve uyumlu olması, kafatasının diğer biçimi ile tam anlamıyla günümüz insanını andırıyor. Bu tür bulgulara, aynı zaman perıyodu içerisinde yaşadığı belirlenen (100 bin ile 200 bin yıl önce yaşayan topluluklar) diğer fosillerde de rastlanıyor. Turkana'da bulunan fosilden elde edilen diğer detaylar, aynı çağa ait sıkı benzerlik gösteren başka birçok örneklerden de anlaşılacağına göre iki modern insanın Homo Sapiens 100 binlerce yıl önce Afrika kıtasında yaşadığı ve buradan diğer kıtalara göç ettiği ortaya çıkıyor. Antropologlar, çok sayıda arkaik insan fosili ile modern insan fosillerinin statik karşılaştırılması sonucunda, G.I son bulunan modern Homo Sapiens'in (Turkana insan), primitif türün çok daha ilerı düzeyde gelişmiş bir sınıfı olduğunu belırttıler. Şimdiye kadar yapılan bilimsel tanımlamalardan, erker arkaik Homo Sapiens'in öncülerinden olduğu kabul edilen Homo Eructusun, günümüzden yaklaşık 400 bin yıl önce Afrika kıtasında ortaya çıktığı anlaşılıyor. Bu türün gelişimini sürdürmesiyle geç arkaik inşanı oluştu. ilk arkaik insanı genel görünümü ile daha çok maymunu andırırken, geç arkaik insanının kafatası yapısının ve özellikle beyin yapısının günümüz insanınkine çok benzemesi, modern insanın ilk nasıl ortaya çıktığını gösteriyor. Geç arkaik insanının yaşadığı tarih ise bundan 100 ile 200 bin yıl öncekı çağlara rastlıyor. Tüm bu bilgilerın sağlandığı fosillerin büyük çoğunluğu, Etiyopya ve Güney Afrika bölgesinde bulunmustur. Yakın Doğu'dan Avrupa'ya göç Profesör Günter Brâuer "AfrikaAvrupalı sapiens" tezine göre, modern halk grupları, yaklaşık 50 bin yıl önce Afrika kıtasını terk ettiler. Yakındoğu üzerinden geçen bu insan toplulukları, öncelerı iki kol halınde Avrupa ve Doğu Asya kıtalarına yerleştiler. Bu kıtalarda, günümüzde ortaya çıkarılan fosillerden elde edilen bilgilerle göçün tarihı doğrulanırken, burada devam eden diğer gelişim evreleri de gözlenebiliyor. Örneğin Avrupa da, günümüzden yaklaşık 30 bin yıl önce yaşadıkları ortaya çıkarılan Neandertaler insanı buna kanıt olarak gösteriliyor. Çok az düzeyde arkaik izler taşımakla birlikte, günümüz modern insanının birçok özelliklerini taşıyan Neandertaler ırkı, arkaik Homo Sapiens türün, yüksek gelışmişlik düzeyine ulaşmış bir topiuluğu olarak gösteriliyor. Doğu Asya'da ilk modern insan izlerine, Avrupa'da olduğu gibi, yine aynı 1arihlerde rastlanıyor. Yakındoğu'daki durum bunlardan biraz daha farklı. Modern insanın buradaki izleri 40 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Afrika kıtasından göç nedenlerinin temelini, son buzul çağı zamanında oluşan ekolojik ve iklim değişiklikleri oluşturuyor. Böylece insanlar anayurtlarını terkederek kendı Arkaik insanını tanımlayan önemli özellikler, bulunan katataslanyla kıyaslanarak yandaki gibi ilk insana ait temsili resımler ortaya çıkarıldı. lerine daha iyi yaşam olanakları sağlayacak yeni topraklar aramaya koyuldular. Bugün dünya üzerinde yaşamlarını sürdüren değişik ırklara mensup insanların, günümüz fiziksel formuna nasıl ulaştıklarını anlamak için yine 40 bin yıl öncesi tarihi incelemek gerekiyor. Örneğin, Çln Halk Cumhuriyetl'nde, Liujiang yakınlarında bulunan ve 100 bin ile 200 bin yıl öncesine ait olduğu sanılan kafatasının, bugünün Çin insanının fiziksel özelliklerini taşımadığı, daha çok Avrupa'da bulunan ve aynı zaman dilımine ait olduğu belirlenen kafataslarıyla eşdeğer özellikler taşıdığı yapılan karşılaştırmalar sonucu anlaşıldı. Modern insanın gelişimi ile ilgili bu yeni görünüm, moleküler biyolojik araştırmalarla da desteklendi. Buna bağlı olarak iki ayrı araş tırma grubu, bugünkü insanlığın köklerinin Afrika kıtasında yeşerdiği teziyle, çeşıtli insan toplulukları üzerinde genetik araştırmalar yaptılar. Hücre plazması, yani DNA yapısı üzerine yoğunlaşan çalışmalar sonucu, her iki grup da gerçek anlamda gelişmiş bir ONA yapısına sahip modern insanın köklerinin, 200 bin yıl öncesine kadar uzandığını açıklıyorlar. Bu da bizi tekrar Afrika'da yaşayan "arkaik Homo sapiens" insanına götürüyor. Afrika'yı terk eden grupların, daha sonra kendi DNA formlarını yitirdikleri, araştırmacıların sonuç raporunda yer alıyor. Böylelikle hem fosil buluntularından elde edilen kanıtlar, hem de moleküler biyolojik bulgular, insanlık tarihine yepyeni bir görünüm kazandırıyor. Sonuç olarak "insan neslinin köklerinin ilk yeşerdiği yer Afrika." (Blld der VVissenschaft) insanı Üsffe, günümüzden yaklaşık 100 bin ile 200 bin yıl önce yaşadığı sanılan, tahminen 3040 yaşlarında bir adama ait bu kafatasına uygun çizilen temsili resımde, onun az da olsa arkaik izler taşıdığı belirtilmiş. Modern insana doğru gelişimini gösteren en önemli işaret, beyin boşluğunun hacmi (13001450 cm3). Arkaik Insandan modern İnsana geçlş: Turkana ...Ve bütün ırkların babası, Adem'ln bugünkü görünümü Alnka'da bulunan fosiller, insanoğlunun gelişim zincirini açıkça ortaya koyuyor. Arkaik insandan modern insana geçiş.. Altta Etiyopya'da bulunan kafatasına uygun ıllistör Ute Osterwalder tarafından çizilen temsili resim bize, modern insanın fiziksel gelişimi hakkında daha geniş bilgı veriyor. 11