23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİMİN ÖNCÜLERİ Bİ L İ M Y A Y I N İşlenmiş kan: "Yaşam çeşmesi"nin yeni ürünleri Almanya'daki bir fabrikanın önünde büyük bir kamyon durur... Bu kan ürünleri bütün dünyada aranır... Güney Afrika'daki kalp nakli ekibinin bile bunlara talebı vardır. Antropolojik açıdan şiddet David Riches, Ayrıntı Yayınlan, İstanbul 1989, 271 sayfa Antropolojiyi ilk öğrendiğim yıllarda, Güneydoğu Asya'nın Malenezya Bölgesi'ndeki kafatası avcılığı dikkatimi çekmişti. Burada yaşayan kabilelerin inancına göre genç erkek, büyüdüğünü kanıtlayabilmek için belirli miktarda kafatası getirmek zorundaydı. Bölge, İngiliz ve Hollandalıların hâkimiyeti altına girince, kafatası avcılığı yasaklandı. Bunun sonucu nüfus artışı durdu. Çünkü kadmlar kafatası avlamayan erkekleri çocuk olarak görüyor ve kabilede evliiik olayı gerçekleşmiyordu. ilk bakışta kafatası avcılığı dehşet verici bir olay gibi görünebilir. Fakat antropolojinin kazandırdığı bakış açısı ile kafatası avcılığı değil, ama bu âdetin yasaklanması şiddettir. Daha güncel olarak başka bir konu: Almanya'daki Türk işçilerin evlerinin banyosunda kurban kesmeleri, Almanlarca şiddet olarak nitelendırılse de bu zorunlu seçimdir. Çünkü sokakta bu edimi gerçekleştirmeleri kınanmaktadır. İşte antropoloji her kültürü kendi içinde, kıyaslama yapmadan değerlendiren hoşgörülü, tarafsız bir bilimdir. Sosyal antropoloji, kültürü, yani insanoğlunun yarattığı her şeyi inceler. İlkel bir taş aletten uzay mekiğine, Hopi toplumundaki evlenme biçiminden Almanya'daki işçilerin göç olgusuna kadar her şey, sosyal antropoloji kapsamına girer. "Antropolojik açıdan şiddet" isimli bu çalışma, St. Andrew'de "Sosyal Bir Kurum Olarak Şiddet" adlı konferansa katılan Anglosakson kökenli dokuz sosyal antropolog ile dört sosyoloğun görüşlerinden oluşmuştur. "Şiddetin çeşitli türleri arasındaki ayrım, değişik bilinçsiz dürtüler arasındaki ayrımdan doğar", der Erich Fromm, "Sevginin ve Şiddetin Kaynağı" adlı incelemesinde. Ruhbilimsel açıdan konuya bakmak isterseniz bu kitabı okuyabilirsiniz. Ama konumuz, "antropolojik açıdan şiddet" olduğuna göre şimdi ruhbilimsel yaklaşımı bir kenara bırakalım. Şiddet olayında üç tür kişi vardır: Aktör (eylemi yapan kurban (eyleme hedef olan) ve tanık (eyleme tanıklık eden). Şiddet, eylemi yapana göre meşru, kurban ya da tanığa göre ise gayri meşrudur. Edmund Leach, bir toplumda teröristler ile toplumun önderleri (devlet) arasında paralellik kurar. Gerçekten doğrudur. Terörist de devlet de karşı tarafın eylemini barbarlık, kendi eylemini kahrarnanlık sayar. Antropoloji ile ilgili, dilimizde çok az yayın olduğu göz önüne alınırsa, bu eserin okuyucuya sunulması sevindiricidir. Yayıma hazırlayan David Riches, kitabın konunun uzmanı olmayan kişilere de ulaşmasını diliyor. Futbol fanatizmi sosyal bir problem haline nasıl gelmiştir? ispanyol boğa güreşi medeni bir seyir midir, yoksa barbarlık mıdır? Piarolara göre ölüm, yamyamlık kavramları ne ifade eder? Alkolün şiddetle ilişkisi nedir? Şiddet nasıl güzel hale getirilir? işte tüm bu sorulara yanıt bulmak ve bu bağlamda Anglosakson kültüründeki şiddet olgusunu temel alıp diğer toplumlarla kendi toplumumuz arasında paralellik kurarak değerlendirmek isteyenler için "Antropolojik açıdan şiddet" iyi bir kaynak oluşturuyor. ...Ve ıçındekı cam konteynerlerı özenle boşaltmaya koyuldu görevliler... Bu cam konteynerlerde alışılmamış bir hammadde vardı: Insan kanı. Bugün dünyada insan kanı, pek çok değlşik biçimkullanılmaktadır... "Tam' kan olarak kullanımı ise, daha seyrektir. Almanya daki bu alışılmamış fabrika, yeni birtür ilacın: Ambalajlanmış kan proteinlerinin dünyadaki en büyük imalatçılarından biridir. Hastaneler, gitgide daha çok oranda, kanın alyuvarlarını ayırmakta ve sadece plazmanın ya da temel sıvının seçılmış fraksiyonlarını kullanmaktalar. n, en nakıllerınde kullanılır... Ne burada saptanamayan bir vı rüs nedeniyle hepatıt bulaştır ma riski vardır. Alman kan işleme fabrikasındaki bıyokimya araştırma bölümü ekstraksiyon için yeni ve daha az bilinen protein biçimleri araştırmaktadır... İişte Batı Almanya'nın ' tindeki kan ışleme fabrikası, şımdi yaşam kurtaran plazma maddelerinin çok degişik çeşitlerini üretmekte. Tıp, kanın sadece hastaların ihtiyacı olan özel bileşkelerinı kullanmayı öğrenecektır... Bu hastalar, trafik kazası kurbanları ya da hemofilı hastalan olabilir.. ırrak plazma, ayrı ayrı pek çok degışık protein maddesi ıçerir. 1939da bunların Kan işlenırken kanın hacminin an sayısının altı olduğu düşücak yarısı kullanılabılir. . Alyuvarları. nülüyordu, bugün ise sekve ötekı katı kısımları çıkardıktan senden fazla çeşit bilınmektedir. sonra... Bir sonraki aşamada ise plazmadaki su ayrılır.. Gerıye kuru ve katı madde kalır. 68 bin RPM'lik ultra hızlı devirlı bir santrifüj de, katı maddeyi değişik fraksiyonlara ayırmak ıçın kullanılır. Kan plazmasından proteınlerın ekstraksiyonu santrifüj ıle yapılır... Önce alyuvarlar ayrılır. Alman işlenmiş kan proteinlerinl Aynı şekilde hemofilı hastakullananlar arasında Güney Afrika' lan da artık bütün bir kan daki kalp naklı ekıbı de vardır... Bu naklinin riskıne girmek zoekibe özellıkle saf bir antibodi mad runda kalmayacaklardır... desı gerekliydi. Şu anda F.Almanya dan on üç değişik kan proteinı "ilaçlan" ihraç edilmektedir... Bu sayede hastaların daha ince tedavısı mümkün olmaktadır yanı "yaşam k . gırmış 'çeşmesı", yaşamı kurtar' yitirmiş kazazedelere bile plazma mak ve uzatmak yolunda hülasası verilebilir... Bunlaria çalış verilen sonsuz mücadelenin ak, taze tam kan ile çalışmaktan değerli bir hammaddesi oldaha koyaldır. muştur, artık... Hüma Erk 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle