Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZOOLOJ I ENTRJT Zamanın unuttuğu balık: Celacanto 60 milyon yıl önce nesli tükendi sanılan bu balık, Hlnt Okyanusu'nun derinliklerinde yenlden ortaya çıkarak bilginleri şaşırttı. Çeviri: Füsun Yasar 1989% kurşunsuz benzin Çev.: Kerem Cankoçak ir motorun randımanı, motor hacmiyle yakından ilişkilidir. Bu hacml, havayakıt karışımının, pfston maksimum hacminde bulunduğu sırada kapsadığı hacimle, pistonun minimumda durduğu anda kapsadığı hacim belirler. Bu oran ne kadar büyük olursa, sıkışan gazlar o kadar büyük bir kuvvet sağlar; böylece motorun randımanı artar. Gazların daha iyi yanmasını sağlayan sıcakhğa ulaşılması, â'ıkıştırılmış gazların yaptığı basınca bağlıdır. Bu durumda patlama gerçekleşir. Yakıtın patlamaya karşı gösterdiği direnç ise, o yakıttn oktanına bağlıdır. Yakıtın oktanı ne kadar yüksek olursa yakıttan çıkan gaz karışımı basınca o kadar az direnç gösterir ve motorun randımanı artar. Süper ile normal benzinin tarkı da buradan gelir. Süperde benzinin oktanı 97, normalde 89'dur. Normal benzınle 8'den fazla basınç oranı (ya da, başta belirttiğimiz gibi hacim oranı) elde edilemez. Oysa süperde 9.5'e kadar çıkılabilir. Yaklaşık bir yüzde verirsek, 1 % oranında randıman artarsa, yakıt tüketirm 1 % azalır. Ama bunun için 1 % oranında fazla oktanlı yakıt kullanmak gereklr. Normal benzine göre yapılmış bir motorda super benzin kullanmak randımanı arttırmaz. Motora zarar da vermez, hatta benzinin kalitesi iyi olduğu için yarar bile sağlar. Ancak süper benzin kullanılması düşünülerek yapılmış motorlarda normal benzin kullanmak motora çok zarar verir. Süper benzin daha pahalı olduğundan, bu benzin kullanılarak kazanılan randıman, ödenen parayla eşitlenir. Yine de, Avrupa'da süper benzin, normal benzinden çok çok daha fazla kullanılmaktadır Süper benzinin oktanını yükseltmek için kurşun kullanılır. Litre başına 0,4 gram kurşun katıldığında, oktan 91'den 9596'yayükselir. Ama kurşun kullanımı Avrupa'da yasaklanma yolunda. Fransa şimdiden, benzine kurşun katma miktarını litre başına 0,013 gramla sınırlamış bulunuyor. Egzoz gazianndaki yanmamış hidrokarbürter, karbon ve azotoksitlerini arıtmak için egzozda yakma işlemi yapılır. Bu işlemde katalizör görevini platin, rodyum ya da palad•yum yapar. İşte kurşun, bu değerli maddelere zarar vermekte. onları yok etmektedir. Ancak kurşunun tamamen yasaklanması da sözkonusu değil. Çünkü kurşun, benzinin oktanını yükseltmekte çok işe yarayan bir madde. Bu yüzden petrolcülerin aradakl 4 oktanlık farkı başka yollardan kapatmaları gerekiyor. Bu iş İçin birçok yol var. Methanol (60 % methanol, 40 % çözücü) ya da ethanol (70 % ethanol, 30 % çözücü) bazında karışımlar eklemek. 5 % methanol ya da 7 % ethanol eklenmesi benzin oktanını 1,2 arttırır. 1 0 % metilteriyobütileter eklemek 2 oktan kazandırır. 7 % alkol tersiyobütilik 1 oktan kazandırır. Bu yolları kullanmak fiyatı üçbuçuk katı arttırır. Rafinerinin işleyişini değlştirmek. Benzin yeniden işlenince, oktan 91 'den 95,5'a çıkabilir. Ancak, rafinerilerin değiştirilmesi sadece Fransa'ya beş milyar franka mal olur. Yine de kurşunsuz süper benzinin oktanı yüksek olacağından daha çok tüketileceği ve böylece yeni rafinerı teknikleri için harcanan paraların tekrar kazanılacağı tahmin ediimektedir. B C elacanto balığının taşta donmuş fosil kalıntıları yaklaşık 400 milyon yıl öncesine kadar uzanıyordu. Bu balığa ait bulunan en yakın örnek ise 60 milyon yıl yaşındaydı. O tarihlerden bu yana yeryüzünün hiçbir yöresinde izine rastlanmayan bu balık, çoktan nesli tükenen canlılar dosyasında yerini almıştı. 1938 yılında, Güney Afrika kıyılarında tekne avcılığı yapan bir balıkçı, ağına bugüne dek hiç bilmediği bir balığın takıldığını gördü. Bu garip konuk üzerinde yapılan incelemeler, onun, nesli 60 milyon yıl önce tükenen Celacanto'ların yaşayan bir örneği olduğunu kanıtladı. O günden bu yana birçok araştırmacı, aynı bölgelerde yeni Celacanto'lara rastlamak amacıyla büyük serüvenlere giriştiler. Uzmanlara göre pek az canlı boylesine geniş bir zaman dilimi içinde bu kadar az değişim göstererek günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Bugün bulunan bir Celacanto balığının kesiti, Batı Almanya'daki bir taş ocağında bulunan, tahmini 140 milyon yıl öncesine ait bir fosille hemen hemen aynı özellikleri taşımaktadır. Grahamstovvn Üniversitesi'nden Profesör J. L. B. Smlth, bu fosile bakarak günümüzde bulunan bu balığın bir Celacanto olduğunu söyleyebilmiştir. Celacanto'lar yaklaşık 400 milyon yıl önce yaşadılar. Tarih öncesi dönemi kapsayan bu çağlarda, Celacanto'lardan sonra ortaya çıkan dinozorlar dahil pek çok hayvan türü, bir süre sonra kaybolup gittiler. Celacanto'lar ve bunların yakın akrabaları olan ilk ciğerli balıkların görülmesi, canlıların denizden çıkarak ilk kez havadan scluk alabildikleri ve karada sürünmeye başladıkları Oevonyen döneme rastgelir. Nesli tükenen bir hayvanın birden yeniden ortaya çıkması gibi tarihte pek ender yaşanan bir olayla karşt karşıya gelen bil ginler, hiçbir biyolojik özelliği olmayan, oldukça pasif ve tembel tabiatlı bu hayvanın, günümüzdeki varlığına somut bir yanıt getiremiyorlar. Bugün "Latımerıa chalumnae" olarak adlandınlan bu balığın canlı örnekleri sadece Hint Okyanusu'nda bulunuyor. Oysa Celacanto fosilleri hem tatlı hem de tuzlu su tabakalarında bulunmuştu. Araştırmacılar, Celacanto balıklarına en son rastlandıkları sularda yaptıkları incelemelerde, bu bölgelerin beslenme yönünden pek fakir olduğunu gördüler. Bir Celacanto'nun nasıl beslendiğı henüz görüntü ile tespit edilemedi. Bu balığın, hemcinsieri gibi hızlı biryüzücü olmadığı ve üstün avlanma tekniklerini bilmediği de bir gerçek. Bir teoriye göre rakipleriyle avlanma konusunda yarışacak nitelikler taşımayan Celacanto, onların av bulamadığı en derin bölgelere çekilerek, burada kendine özgü bir yaşam sürüyor. Yeni Celacanto avcılan, bu balıklara sadece geceleri ve genelde 170200 metre derinlikteki sularda rastladıklarını belirtiyorlar. Gündüzleri ise Celacanto, daha derin ve daha serin sulara çekiliyor. Böyle hareket etmekle, acaba enerjisini korumak için beslenme aralarında metabolizmasını yavaşlatmak gibi bir amacı mı var? Bilinmiyor. ket ettirerek deniz dibinde adeta yürür gibi ilerlemekten hoşlanıyor. Okyanus derinliklerine inerek özel sualtı film makineleriyle Celacanto'ların yaşamını inceleyen araştırmacılar, hayvanın, bedenindeki yüzgeçleri önceleri birbirinden bağımsız ve gelişigüzel hareket ettirdiği kanısına vardılar. Ancak sonradan, çekilen filmler üzerinde yapılan incelemeler, bu yüzgeçlerin senkronıze bir şekilde çalıştığını gösterdi. Geçen yıl dört Alman araştırmacı, Comore Adası civarında, özel bir denizaltıda bazen 700 feet derinliğe inerek haftalarca Celacanto'ları inceleyerek yaşamlannın sırrını çözmeye çalıştılar. Bu hayvanları diğer balıklardan ayıran en önemli özellik, vücutlarını kaplayan beyaz beneklerdı. Paleontologlara göre bu benekler Celacanto'ların, yaşadıkları deniz dibindekı süngerlere benzemesini sağlayarak bir tür savunma aracı oluşturuyor. Celacanto, çok yağlı bir balık, bu nedenle eti yenmiyor ve balıkçı ağlarına kazara yakalananlar, derhal denize gönderiliyor. Ancak bunların insanlar tarafından yapay bir ortamda yaşatılması çabaları da sonuç vermemiş, çünkü hiçbir Celacanto, kendi doğal sularının dışında 20 saatten fazla yaşamayı becerememiş. Bu hayvanın günümüzde ilk kez 1938 yılında ortaya çıkmasından sonra araştırmacılar başka canlı Celacanto'lara rastlamak için 1972 yılına kadar beklemek zorunda kalmışlar. Bu süre içinde Celacanto'ların izine rastlanamamış. Ancak bu balığın okyanus derinliklerinde yaşadığı ortaya çıktıktan sonra, deniz dibi araştırma tekniklerinin gelişmesiyle yeni örnekler bulunmuş. (National Geographic) ilginç bir balık Atalarının tarih öncesi döneme ait olmaları bir yana, Celacanto'lar, hemcinslerinden farklı davranışlarıyla da bilginlerin ilgisini çekiyor. örneğin, yüzme şekılleri bir garip. Bazen geri geri, bazen sırt üstü yüzüyor, karnındaki yüzgeçleri sürekli hare Canlı bir celacantonun klyle 140 milyon yıllık bir fosilin kuyruğu blrbirlerine neredeyse tıpatıp benziyor.