01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YAŞAM H A F T A N I N G Ü N D E M İ Şişmanlığın nedeni K sadece oburluk değil Bazı insanların şişmanlığa doğuştan eğilimli olduğu anlaşıldı. Çeviri: Murat Arın N ew England Journal of Medicıne'de yayımlanan iki çalışma, bazı şişman kişilerin tembel ya da obur olmadıklarını, fakat kilo almaya doğuştan eğilimli olduklarını ortaya koydu. Şişman vücutlar, diğerlerınin yaptıkları gibi fazla kalorileri yakmak yerıne onları yağa dönüştürüyorlar. Böylece, şişman kişi zayıf kışınin yedığı kadar yemek yese de daha çok kilo alıyor. Ayrıca, bu kişilerin şişmanlık eğilimlerinin kalıtımsal olduğu düşünülüyor. Araştırmacılar uzun süredir metabolik sorunlann şişmanlığa yol açtığmdan kuşkulanıyorlardı, ancak şimdiye kadar, kesin bir bulgu elde edılememişti. Çalışmalarda, kişıler şişmanlamadan önce incelenmeye başlandı ve kilo alırlarken izlenmeleri sürdü. Araştırmaların başlıca sonucu şu oldu: Vücudun ne oranda oksijen harcadığı ve karbon dioksit ürettiği gibi metabolik bazı ölçümler, kimin şişman olacağının tahmin edilmesinde kullanılabilir. Ulusal Sağlık Enstitüsü'nden (ABD) bir grup araştırmacı, düşük metabolizma oranları ve aşırı kilo alma arasındakibağlantıyı buldu. Çalışmalarda, kadınlarının üçte ikis1, erkeklerinin yarısı şişman olan Arizona'daki 171 Pima yerlisi gözlendi. Kişiler arasında farklılıklar ol. masına karşın, metabolizma ne kadar yavaşsa, kilo almanın o kadar fazla olduğu bulundu. 920 kg. arasında kilo alındıktan sonra metabolizma oranları değişiyor ve yeni bir düzeye yükseliyor. Bu ne anlama geliyor? Bazı kişiler genleri tarafından, yağı yakmak yerine stoklamak için programlanmışlar. Bilim adamları bu durumun, insan tarihinin ilk dönemlerinde, kuraklık ve açlık zama nında, şişman kişilerin daha çok oranda yaşamda kalmasını açıklayabileceğinı düşünüyorlar. Bu tip kişilerin vücutları her türlü zayıflama çabasına karşı direniyor. Belli bir kilonun altında metabolizmaları yavaşlayarak yağın çoğalmasını sağlıyor, ancak iştahlarında bir azalma olmuyor. Kilolan belli bir noktaya kadar artınca ise metabolizma hızlanıyor ve böylece, daha fazla kilo almadan bu noktada duruyorlar. İkinci çalışma, kişilerin şişmanlığa eğilimli olmalarını sağlayan fizyolojık özelliklerin kalıtımsal olduğu üstünde duruyor. Fizyolog Susan Roberts tarafından yönetılen bir grup Amerkalı araştırmacı 18 bebeğı yaşamlarının ilk yılında izledi. Bebeklerın altısının annesi zayıfon ikisinin annesi şişmandı. Roberts ve arkadaşları, bebekleri kaç kalori aldıklarını ve bunun ne kadarını yaktıklarını inceledi. Üç aylık olduklarında, anneleri şişman olan bebeklerden altısı ötekilerden % 21 daha az enerji yakıyordu. Birinci yılın sonunda, zayıf bebeklerden daha çok yememelerine karşın bu altı bebek fazla kilolanmışlardı. Araştırmacılar, bazı bebeklerin ötekilerden daha az enerji harcamalarının nedenini saptayamadılar. Çok kilo alan bebeklerin, almayanlara göre daha az hareketli olduklarını gözlediler ve buradan şu yargıya vardılar: Bebekler için bi.e, egzersiz şişmanlık için en iyi ilaçtır. Bu son bulgular şişman kişilerin suçlarını bir ölçüde azaltsa da sorumluluklarını hafifletmiyor. (Tlme) varayollarında gece yolculuğundasınız. Birden önünüzde bir karaltı beliriyor. Yer kaygan değilse, lastikleriniz sağlamsa, fren mesafeniz varsa, yol ve trafik akışı denetiminiz altmdaysa, kazadan kaçınma şansınız var. Bu karaltılar, park lambaları olmayan, yanmayan bir traktördür, kamyondur, TIR'dır. Yol işaretlemelerinin eksikliği, Türkiye'yi trafik kazalarında birincilik kürsüsüne çıkartan etkenler arasında. Beyaz şeritler, sürücünün yola derinlemesine uzanan gözleri, güvenlik kaynağıdır. tskandinav ülkelerinde fartar gündüz de yakılmak zorunüadır. Dahası, far yakmak, sürücünün iradesinden çıkartılmakta, doğrudan motorun çalışma sistemine bağlanmaktadır. Amaç sürücüleri, yayaları uyarmaktır. Bizde ise alacakaranlıkta bile far yakmak israf sayılır. Kendisinin ve başkalarımn canı pahasına "tasarruf" anlayışı, aslında, insanımızm "bir şey olmaz" kaderci tutumuna, riskin azamisini bilinçsizce göze alan psikolojik yapısına uygun düşmektedir. Arabaları uzay araçları gibi "uçuran", manyetik yol görüntülerinde "kaydıran" motor yağı, sol şeridi "boşalttıran" araba reklamlanyla, kendini direksiyon başında "kanıtlamaktan" başka seçeneği olmayan psikolojik tedaviye muhtaç binlerce kişiye yeni kazalar için "kamu desteği" sağlayan da biziz. Bilim adamları, trafik uzmanları, Avrupa'da 2000 yılında trafik kaza ve ölüm sayılarınt azaltmak için önlemler arıyor. Ülkemize bakıyoruz: ölümün bu kadar kolay ve ucuz olduğu bu yerde kimsenin kılı kıpırdamıyor. Üç yıldır hazır bekleyen, sürücü hatalarını puanlayacak ve ehliyet iptallerini gündeme getirecek yasa değişikliği bile raflarda bekletiliyor. Niçin? Üniversitelerimizdeki ulaşım bilimi kürsüleri, Içişleri, Ulastırma bakanlıkları, yetkili bir kurul mu oluştururlar, bilemeyiz. Ama "olağanüstü bir vali"nin yollardaki cinayetlerden sorumlu kılınması zorunlu. Yurttaşları "trafıkten ölüme mahkum" olan bir devlet, yönetim olmasa da olur. Haftaya buluşmak umuduyla. • •• O K U R D A N Rakamsal hatalar 27 Şubat 1988 tarihli 52. sayının orta sayfasında Murat Arın'ın çevirdiği "Ay, yeryüzünün çocuğu mu?" başlıklı yazının bir yerinde, ayın ağırlıöının 73.5 milyar ton olduğu befirtilmektedir. Oysa ayın hacmi çok yuvarlak bir rakamla 2 milyar km.3'dür. Buna göre ayın özgül ağıriığının 36 tonlkm3. gibi bir aeğerde olması gerekir. Halbuki 1 km3 su 1 milyar ton} 1 km.3 hava (normal şartlar altında) 1.3 milyon tondur. Bu durumda, ay yalnızca atmosferik şartlardaki bavadan ibaret olsa yaklaşık 2.6 milyar kere milyon ton; sudan ibaret olsa 2 milyar kere 3 milyar ton olurdu. Eğer 3.6 tonlm. ortalama özgül ağırhğında maddeden oluştuğu düşünülürse 7.35 milyar kere milyar ton olur. Bu tür yanlışlıklar, yazıları şöyle bir okuyup geçenlerin ilgisini çekmez ya da dikkatsiz okuyucularca ayırımına varılmazsa da dikkatli okuyuculann BİZE hemen gözüne çarpar. Kanımca, pek fazla rakamsal verilerin yer almadığı faöv/e bilimselaktüalite yazılarında ya niç rakamsal değer yazmamak ya da yozılacaksa doğrusunu yazmak gerekir. Amaam, pekölâ hoşgörülebilecek bu tür hatalann bile "Cumhuriyef'e yakışmadığmı ifade etmekten ibarettir. Talat Tuzocak KANGAUSIVAS Bilim Teknik'in Natu. Sn. Tuzocak, hesabında haklı. Ay'ın yarıçapı 1738 kilometre, kütlesi ise Yer'inkinin yaklaşık 1/81 i kadar. Bir başka deyişle, Ayın kütlesi 7,352x10" ton, yazıda belirtlldlği gibi 7,35x10'" ton değil. Cumhurlyet Bilim Teknlk • Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şırketı adına Nadir Nadi • Genel Yayın Mudürü: H ı u n Cemal • Müessese Müdürü: Emlne Uşaklıgll • Yazı işlerı Muduru Okay Gönansln • Yayın Yönetmenı. Orhan Buru l ı . Grafik Yönetmen: TUIea Hasdemir Hollandalı 25 yaşındakı A.Hermall gibi 250 kilo olabllmek için doğuştan da şişmanlığa eğilimli olmak gerek... Cilt kapağı2 hazırlandı Dergimizin 2752. sayılarını kapsayan 2. cildinin cilt kapakları hazırlandı. Cilt kapakları 2500 TL. karşılığında Cumhuriyet Gazetesi büroro ve Kitap Kulübü'nün bulunmadığı kent ve yörelerde yaşayan okurlarımız, "Bilim Teknik Cilt Kapağı" koduyla, 2500 TL'yl 148 784 Cumhuriyet Gazetecilik ve Matbaacılık, posta ceki numarasına gönderdikleri takdirde, cilt kapakları adreslerine postalanacaktır. larından, Cumhuriyet Kitap Kulübü temsilciliklerinden edınılebılir. Bü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle