Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet C U M A R T E S İ PARASIZ E K İ SAYI: 6 64 H A Z İ R A N 1 9 8 8 Bilgisayarher yönüyle tartışılıyor Bu pazartesi istanbul'da AKM'de başlayacak 5. Bilgisayar Kongresi'nde, sektörün ulaştığı teknolojik düzey, bilgisayarların iletişim, eğitim, tasarım ve üretimde kullanımı ve yapay zekâ tartışılıyor. Haberl: 11. Sayfada Bypass sonrası ruhsal durum Derleyen: Yankı Yazgan ypass" sözcüğü Türkiye'de halka en çok mal I olmuş tıbbi terimlerden biri haline geldi. Hpf ne kadar bunda Başbakan'dan büyük şirket yöneticilerine, politikacı ve bılım adamlarına uzanan bir "bypass olmuşlar topluluğu" rol oynadıysa da, halkın konuyla ilgilenmesinin bir dığer nedeni de koroner kalp hastalığının giderek yaygınlaşması Koroner kalp hastalığı ile kalp dokusunu besleyen damarlara ait problemleri ve bunun sonucunda oluşan hastalık tablosunu kastediyorum. Hakkında çok konuşuluyor Koroner kalp hastalığında cerrahi yöntemle tıkanmış ya da tıkanmakta olan koroner arter yerine, bir damar konarak, kan akımının sürdürülmesi şeklinde çok kısa tarif edilebılecek olan koroner bypass ameliyatı, ilk kez 1964'te uygulanmaya başlandı. Uzun süre ABD'yle sınırlı kalan bu amelıyat, 1970'li yıllardan itibaren pek çok ülkede yaygınlaşmış Bütün açık kalp ameliyatları sonrasında, ikinciyedincl günler arasında, biriki günlük psikoz ortaya çıkabilir. Ancak etkileri en geç Iki gün içinde ortadan kaybolur. B tı. Kalp cerrahisinin "hep ya da hiç" özelliği en belirgin tıp dalı olması, bu dramatik görünümlü ameliyat yöntominı kitle iletişimı için de gümbürtülü bir başlık haline getirdi. Türkiye'de hâlâ bypass hakkında doğruyanlış pek çok yorum ve iddia, hatta yargı bol miktarda yapılıyor. Burada özetlemeye çalışacağım araştırma, bypass'ın psiklyatrik sonuçları üstünde duran bir çalışma. 19841987 arasında Helslnkl Üniversitesl'nde bir araştırmayı yürüten Dr. Johan Erlksson'un bulgu ve yorumları bilgi verici olacak. Çalışma, Acta Paychiatıica Scandinovica Dergisi'nin 1988/340 sayısında ek olarak yayımlandı. Koroner bypass ameliyatı bugün dünyada her 1 milyon kişiden 150'sine uygulanan bir işlem. Tabii bu rakam ABD'de 1 milyonda 800; sonuçlarını aktaracağım çalışmanın yapıldığı Finlandiya'da 1 milyonda 500. Başarısıyla ilgili polemiklere dalmak için uygun bir yer değil; ancak ana amacın anglnayı, yani göğüs ağrısını ortadan kaldırmak olduğu nu belirtmeliyim. Tabii ki en temel amaç hayatı uzatmak; ancak bu amaca kesinlikle ulaşanlar özellikle sol ana koroner arter tıkanıklığı ve "üç damar hastalığı" olanlar... denmekte. Koroner kalp hastalarına özgü bir kişilik var mı? Koroner bypass ameliyatı öncesi ve sonrasındaki psikiyalrik sorunlar ıncelenirken ister istemez koroner kalp hastaları ile ilgili kişilik ve davranış özelliklerine geliniyor. Bu kcnuda yapılan tanımların en bilinenlerinden tlp A davranış örüntüsü koroner kalp hastalarında çok ortak bir özellİK olarak göriilegelir. Çok güçlü bir başarma dürtüsü, sürekli bir yarışmacılık, takdir edilmenin şiddetle istenmesi, birbirinden farklı ve çelişen işlere dalmak, sürekli zamanla yarışmak, ruhsal ve fiziksel olarak kendini sürekli artan bir ivmeyle zorlamak vs. vs. Bu liste tahmin edilebılecek pek çok başka özellikle sürüp gidiyor. Bir diğer sav, tip A davranış örüntüsünü fazla kuru ve kapsayıcı buluyor; psikosomatik hastaların (koroner kalp hastası veya değil) hayatlarında fanteziye yer yok; duygularını, coşkularını açığa vurmakta güçlük çekiyorlar. Koroner kalp hastası, hastaneye yatırıldığında müthış bir telaş içerisinde, sabırsız, atılgan, anksiyeteli, duygusal bir tip ortaya koyuyor. Genellikle bu görünümün üstünde bir kat sükunet astarı oluyor. Ameliyat kararı verildiğinde herkeste ortak tek bir duygu var: Korku... Doğrusu, bu korkunun anlamsız oldugunu söylemek çok kolay. Seyri ve sonuçları hep dramatik (trajik değil) olan kalp cerrahisinin bu etkiyi dogurması kaçınılmaz. Sadece bypass cerrahisi için değil bu söylediğim, tüm kalp ameliyatlarında geçerli. "Kalbim biDevamı 2. Sayfada Bilgisayar teknolojisi körlere yeni uf uklar açıyor Çağdaş teknolojinin körlere sunduğu yeni olanaklar nelerdir? Yazısı 5. Sayfada Bilgisayarla tek başınıza gazete çıkartabilirsiniz Dahası, az tirajla yetinecekseniz, matbaaya bile gitmenize gerek yok. Yazısı: 12. Sayfada Suyun pırıltısı satılabilir mi? Dünya Çevre Günü ve bir Kızılderili Reis'in "VVashington'daki Reis"e mektubu Sayfa 9 Çernobil'i unutmayın 26 nisan tarihi, atom teknolojisinde kilometre taşı Sayfa 8 Gece niçin karanlıktır? C Güneş parlamadığı için gecenin karanlık olduğu yetersiz bir açıklamadır. Peki gökyüzündeki "yıldız ormanı" ne güne duruyor? Edgar Alien Poe de şiirlerinde bu soruna çözüm aradı. Haziran ayında Gokyuzu Yıldızlar ve gezegenlerin konumları Sayfa 7 ok eski zamanlardan beri, küçük büyük herkesin defalarca sorduğu ve yanıt alındığı anlarda bile gizemini koruyan bir sof ru: Neden gece, gündüz değildir; neden güneş batımında karanlık çöker? Ozanların da kendi kendilerine sık sık sordukları bu soru ilk olarak 1845'te yine bir ozan tarafından yanıtlanmıştır. "Şllr İle gerçeğln bir bütün oluşturduğ u n u " savunan Edgar Allen Poe, Euraka'da bu esrarın ilk çözümünü ortaya koyuyordu. Ancak kalıcı bir çözüme varılabilmesi için 130 yıl geçmesi gerekti. Mitolojinin getirdiği Apollon'un arabası gibi açıklamalar bir yana bırakılırsa, güneş artık parlamadığı ve yıldızların ortalığı aydınlatmaya yetecek ışıkları olmadığı için gecenin karanlık olduğu söylenebilir. Bu, çok saçma olmamakla birlikte yetersiz bir açıklamadır. Bir orman düşünün. Ağaçlar çok seyDsvamı 2. Sayfa Tıp uzmanlık sınavları tartışması Sınava katılan öğrenciler görüş belirtti. Sayfa 9 Denizlerimiz Dosyası tartışması ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden yanıt Sayfa 14 Eğitimde reform gündeme geliyor Eğitim şurası sonbaharda toplanıyor. Sayfa 6