22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZOOLOJ i Çıngıraklı yılanların gizli yaşamı Yılanlar her zaman korku yaratır. Çıngıraklı yılan, insan karşısında geri çeklllr, kuyruğunu titreterek vlrrr sesl çıkartır. Kendinl korumak zorunda değllse, ender olarak insana saldınr. Çeviri: Fatih Aksoy E ylül sonlarında geceleri ısı giderek düşerken, çıngıraklıyılanlar da yavaş yavaş inlerinin yolunu tutmaya başlarlar Ekim ayı ortalarında ise artık inlerine girmişlerdir. Çukurlarda, donmuş yüzeyin altındaki çatlaklarda ve toprağın içindeki çeşitli boşluklarda, sürekli bir karanlığın içinde altı ya da yedi ayı geçirdikten sonra, nisan sonlarıyla mayıs başlarında kış uykusundan uyanacaklar. Yılanlardan korkanlar bu altı yedi aylık süre boyunca ormanlık alanlardan rahatça geçebilirler. Biz genellikle yılanların kış uykusıı için yerdeki uygun çukurlardan birini rasgele seçtiklerini sanırız. Oysa gerçek duıum hiç de böyle değildir. Herhangi bir in, kış uykusu ıcin bir kez seçildiğinde bu ini kullananlar ge leceklerini artık buraya bağlarlar; bundan sonra başka bir ini kullanmazlar. Bu inlerin çoğu yüzyıllardır, hatta belki de bin yıldır sürekli olarak kullanılmaktadır. Çıngıraklıyılanlar üzerine uzun dönemli bir araştırmayı sürdüren Skidmore College'dan biyoloji doçenti VVİIIİam Brown 1978'de yakaladığı bir çıngıraklıyılanı işaretlemiş ve ölçümlerinı yapmıştı. Ikı bölümlü çıngırağından anlaşıldığı kadarıyla bir yaşında olan bu yılan o tarihte 52 cm. boyunda ve 82 gr. ağırlığındaydı. Aynı yılan 1985'teyakalandığında, yani yedi yaşındayken, boyu 92 cm.'ye, ağırlığı 503 gr.'a ulaşmıştı; ayrıca üremeye de hazır görünüyordu. Dişi yılanlar yavaş gelişirler ve genellikle yedi ya da sekız yaşından önce yavrulamaya hazır hale gelmezler. Bazıları daha ileriki yaşlanna kadar bile yavrulamayabilirler. Çıngıraklıyılanlar yaz sonunda ve sonbahar başlarında döllenirler. Çiftleşmelerine çok ender olarak şahit olunabılir. Sperm kış boyunca dişinin üreme kanallarında, kalır. Çiftleşmeyı ızleyen haziran ayında yumurta döllenir ve yaklaşık üç ay sonra da yavru doğar. Hamılelıkten sonrakı iki yıl boyunca hamile kalmazlar, bu sürede yeni yumurtanın gelişmesi ıçin enerjı depolarlar. Bu durumda üreme sıklıklan üç yılda bir olmaktadır. Oişi çıngırakhyılan, yavrusunu çogunlukla inin 400500 m. uzağında, güvenlikli bir noktada doğurur, ama bazı yavrular da inln içinde doğmaktadır. Bir batında birbirine sarılmış, şekilsiz bir yığın halinde ortalama dokuz yavru doğar. Ekim başında yavrular birbirlerinden ayrılırlar ve büyük çoğunluğu inine döner. Ancak bir kısmı yolunu kaybettiği ya da gece soğuğuna dayanamayıp öldüğu ıçin ınıne dönemez. Ine dönmelerinin doğal bir içgüdü nedeniyle olmadığı bilinmekte ve laboratuvar deneyleri, yavruların inin yerinı yetişkin yılanların bıraktığı kokuyu izleyerek bulduklannı göstermektedir. Eğer yüzyıllardır kullanılıyorsa inler niye kalabalıklaşmıyorlar sorusu akla gelebilir. Diğer vahşi yaratıklar gibı çıngıraklı yılanların sayısı da sabit olma eğilimindedır Rakun, kırmızı kanatlı şahin, kara yılan ve kırmızı tilki gibi yırtıcı hayvanlara yem olmaları sayıları Doğanm avcı ile av arasındaki dengesı: Siyah çıngıraklı yılan, beyaz ayaklı tareyı yakalarken. Bu yılan, bir zehirli dışiyle öldürür; şişmiş bir kılıf kınlan sağ dişı kaplar, yakalama sırasında çok sıklıkla sakatlanma görülür. Dişler yılda dört kez kendiliğinden yenilenir. Yılanın yemini sindırmesı dört gün sürer. Son gerılışte sağlıklı diş kılıfları görülür. Yılanlar yılda yalnızca 6 İle 20 kez yemek yerler. nı azaltır. Soğuk hava ise başlıca ölüm nedeni olagelmektedir. Ayrıca otoyollarda kazaya uğramaları da önemlı ölüm nedenlerinden biri olarak görülmektedir Mayıs sonlannda yılanların çoğu ortaya çıkar, sıcak gündüzlerin ve ılık gecelerin gelmesiyle de giderek inlerinden uzaklaşırlar. Çıngıraklıyılanlar, yaz ayları boyunca inlerinin en çok 23 km uzağına kadar giderler. Brovv'un saptadığı rekor uzaklık 5 km. kadardır. insanların ölümüne neden olacak kadar ze hirli olan çıngıraklıyılanlar özellikle alışkanlıklarına yabancı olanlarda her zaman korku uyandırırlar. insanı öldürebılme kudretı, bu sürüngenin sayısında son on yılda ciddi boyutlara varan azalmanın başlıca nedeni olmuştur. Aslında insanla karşılaşan bir çıngıraklıyılan hemen her zaman geri çekilir ve kuyruğunu titreterek tipik "virrrr' sesini çıkarır. Kendisini korumak durumunda değilse ender olarak insana saldınr. Zehirli yılanlardakı zehir ıçeren bezelerın ve ığne benzerı zehirli dişin birincil amacı avlanılan hayvanı kısa sürede öldürmektır. Çıngıraklıyılan sokması ınsanlar ıçin de cıddi tıbbi sorunlar yaratabılir. Hücre ve doku tahribatı yapan zehir kana karışarak, iç kanamaya ve kalp kaslarında şoka neden olarak ve böbrek ve solunum yollarını çahşmaz hale getirerek ölüme yol açabilir. Ancsk modern hastanelerdekı bakım ve panzohir tedavısı ile yılan sokmasından dolayı ölümler çok aza indirilmiştir Örneğin ABD'de yılda ortalama 8.000 yılan sokmasından yalnızca 10 ile 15'I ölümle sonuçlanmaktadır. Yenı doâan çıngıraklıyılan eylülde, doğumdan sonrakı ilk on gün ıçinde derısıni doker ve çıngırağının ılk bölümü, yanı dip tarafı ortaya çıkar. izleyen yılın haziran ya da temmuzunda tekrar derı değıştırırken, çıngıragın ikinci boğumu da kuyruğa eklenir Böylece her deri değıştırmede çıngırağın bir öncekı bölumü kuyruğa bir boğum daha uzaklaşır. On bogumluktan fazla çıngırağa sahip olan yılanların çok az bir kısmında dip taraf dahil çıngırağın tamamı bulunur. Boğum sayısı arttıkça dip taraftan başlayarak çıngırağın bırkaç boğumu kaybolabılir. Yetişkin yıian yaz aylarının başında derı değiştirir. Gözlenen çıngıraklıyılanların hıçbıri yılda bir kereden fazla ve bir kerede derinin üçte ikisinden fazlasını değiştirmemiştir. Genç yılanlarda ölüm oranının daha yüksek olabıfmesıne karşın, orta boyu aşıp büyük boy kategonsıne gırmış olanlarda ölme riski büyük ölçüde azalır. İnsanlardan gelen baskının çıngıraklıyılanlar üzerine çalışma yapma fırsatını hemen hemen ortadan kaldırdığı bir zamanda orman çıngıraklıyılanların karmaşık ve büyüleyici yaşamı hakkında bilgi edinmeye başlıyoruz Bu yılanlardan birjni bir ağaç üzerınde çöreklenmiş halde ya da uzaklardakı bir dagın düzlüğünde huzur içinde uzanmış yatıyor görmek, giderek tükenen vahşi dünyanın bir anını yakalamak demektir. U '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle