Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AN ATOMİ ODAK Opera sanatçıları ile bebeklerin sesi aynı Ses tellerlnl kullanmadan konuştuğumuz veya ses telleri hasta olduğu zaman ses, ağzımızdan fısıltı hallnde çıkar. Şarkıcılar ve aktörler kaslarını belli blr düzen lcin.de kasarak ve gevseterek, dlledlklerl ses tonunu çıkartablllrler. Derleyen: Füsun Yasar • nsanlar, sözcük şeklinde gruplanH dırdıkları sesli ve sessiz harfleri H seslendirerek birbirleriyle anlaşırI lar. Ciğerlerimizden çıkan hava, H bir çift esnek ses telinin yardımıyla gırtlağımızdan geçerek sesimizi oluşturur. Daha sonra bu sesler ağzımızda dişlerin, dilin, damağın ve yüz kaslarının işbirliğiyle sözlere dönüşür. Yaklaşık 4 santim uzunluğundaki gırtlak, üst solunum yolunun bir parçası olup üçgen şeklinde bir hacim kaplar ve 9 kıkırdaktan oluşur. Gırtlağın arkasında ve dilin hemen altında, ses tellerini oluşturan iki doku kıvrımı vardır. Bu teller arkadan gırtlaktaki bazı kıkırdaklarla birleşirler. Konuştuğumuz ya da şarkı söylediğimiz zaman hava, bu ses telleri arasından geçer ve onları titretir. Bu titreşimlerin değişik frekanslarda kullanılması, dilediğimiz sesi çıkarmayı mümkün kılar. İnsanlar, normal olarak konuştukları zaman, bütün bu olan bitenin farkına varmazlar. Ancak şarkıcılar ve aktörler, kaslarını belirli bir düzen içinde kasarak ve gevseterek, diledikleri ses tonlarını çıkarabilirler. men yok olduğuna tanık oluruz. Larenjit adı verilen hastalık sırasında da ses telleri iltihaplandığından, olağan sesimiz tanınmaz hale gelebilir. Bu hastalık kronik bir şekilde tekrarlandığında, çevre kirlenmesi, aşırı alkolün etkisi veya verem söz konusu olabilir. Ayrıca, daha çok şarkıcılarda görülen bir rahatsızlık söz konusudur ve ses tellerinin sürekli ve zorlayarak kullanılmasından dolayı, buralarda iyi huylu tümörler oluşmuştur. Bu durumda ses tellerinin bir süre dinlendirilmesi gerekir. Ses tellerinde kötü huylu tümörler de ofuşabilir. Bölgeye yapılan ışın tedavisi yeterli olmadığı takdirde ameliyata başvurulur. Bu ameliyat sırasında gırtlak ve ses telleri tamamen alınır ve boyunda açılan bir delik, nefes borusuna bağlanarak solunum sağlanır. Ses tellerini kullanmadan konuştuğumuz zaman sözcükler ağzımızdan fısıltı halinde çıkar. Bu durumda ses tellerimizin titreşimini engellemek için onları çok gergin tutarız. Larenjit veya soğukalgınlığı sırasında da durum aynıdır. Ses telleri hasta olduklarından titreşemezler ve ses kısık olarak ağızdan çıkar. Bazen bir insan sesini tamamen kaybedebilir. Bu durum, yukarıda belirtilen hastalıkların dışında meydana gelmişse, gırtlak veya ses tellerinin doğrudan iltihaplanmasından kaynaklanmayabilir. O zaman doktorlar, göğüs bölgesınde bir tümör araştırması yaparlar. Sesimiz nasıl çıkıyor? SSC: Parçacık fiziğinde süper hızlandırıcı Reşit Canbeyli ABD'de Reagan yönetiminin onayladığı büyük bir hızlandırıcı pro;esi fizikçiler arasında tariışmalara yol açarken, bilim politikası komnunda önemli gelifmeleri de birlikte getirecek. SSC TSuperconducting Super Collider I ustüniletken Süper Çarpıştıncı) adlı bu girişim, protonlan yaklaşık ışık hızı dözeyine hızlandınp birbirleriyle carpıştıracak bir dev pro/e. Bugünkü hesaplarla 4,4 milyar dolara mal olacak, ancak projenin bitim tarihi olan 1996'ya kadar 6 milyarlık bir masraf gerektireceği tanılan bu tesis, bugüne kadar fizikçilerin kulfandıklan en güçlö hızlandırıcılardan 20 kat daha güçlü. Çok sayıda süperiletken mıknatıstan yararlanacak ve çember biçimindeki bir tünelden oluşacak projenin çapı 25, uzunluğu ise 80 kılometrenin üstönde olacak. Projenin gerçekleşmesi için çaba harcayan birçok ünlü fizikçi, SSC'nin yeni femel keşiflere yol açacağı ve atom yapısına ilişkin kuramsal çalışmalara önemli bir destek sağlayacağı görüşünde. Ancak, birçok btıim adamı SSC'ye karşı çıkarak, projenin yüksek maliyetini haklı çıkaracak bir üstünlük sağlayacağma kuşkuyla bakarken, bu gibi girişimlerin tek bir ulus tarafından gerçekleştirilmesinin zor ve gereksiz olduğunu vurguluyorlar. Önemli bir başka nokta aa, SSC gibi bir projeye neden olan kuramsal çalışmaların zamanla başka yönlere kayarak, bu tür bir girişimi gereksiz kılması olasılığı. Ayrıca, ilerideki gelişmeleri de göz önünde bulunduran bu bilim adamlan, maliyeti ve kapsamı nedeniyle "büyük bilim (big science) olaratc niteledikleri SSC'nin, daha küçük, ancak anlamlı projelerın fonundan çalacağı görüşündeler. SSC ile ilgili karşıt gb'rüşlerin en önemlilerinden biri de, bu projenin bilimsel ölçütlerden çok, ulusal gurur nedeniyle ve bilim politikasında Reagan yönetiminin genel felsefesi doğrultusunda bir yaklaşımla efe almmış olması. ARD'nin parçacık fiziğinde makale sayısı oakımından) önderliği Âvrupalılara kaptırmış olması ve Avrupa'nın da önemli araştırma kurumları geliştirme yolundaki başanları, ABD'de kimi çevreleri etkilemiş durumda. Böylelikle, bu alanın öncülerinden Enrico Fermi'nin 1930'larda yaklaşık bin dolarlık bir masrafla gerçekleştirdiği ilk deneyler ve uzun süreli bir işbiriiğinden sonra, parçacık fiziğinde belki de milyarlarca dolarlık yatınmlarla hızlanacak bir rekabet donemine girilmiş olacak. Yalnız parçacık ıiziğinde değil, AIDS arüftirmalan ve başka alanlarda da görülen bo ABDAvrupa yarışmasıyia bilimsel gelişmeleri etkileyebilecek yeni bilim politikası bir başka yazının konusunu oluşturacak. • Çocuk çığlıkları nasıt kalınlaşır? Kalabalık bir çocuk parkının ya da teneffüs anındaki bir okul bahçesinin yanından geçerken duyulan tiz seslerin çokluğu insanı rahatsız edebilecek güctedır. Bu çocuk çığlıkları o yaşların vücut anatomisinin bir sonucudur. Kısa ses telleri Ince seslerin nedenidir ve çocukların da ses telleri çok kısadır. Büluğ çağından sonra, her iki cinste de gırtlak genişlemeye, ses telleri uzamaya ve birbirlerinden uzaklaşmaya başlar. Böylece ses kalınlaşır. Bu durum erkek çocuklarda, kızlara oranla daha belirgindir. Ses telleri de hastalanır Soğuk aldığımız, sigarayı fazla kaçırdığımız, bir maçta aşırı tezahürat yaptığımız, hatta yüksek sesle biraz uzunca kavga ettığimiz zamanlarda, sesimizin iyice kalınlaştığına, bazen de tama Eğitim görmüş profesyonel bir sanatçı, bir aryayı seslendirmeden önce nefes alma tekniğini öğrenmıştır. Normal soluğun dışında, göğüste daha fazla havaya ihtiyaç duyulan böyle bir durumda sanatçı, alt kaburgalarını genişletip diyaframını aşağı ındırerek geniş bir soluk alır. Bu hava, şarkı sırasında dışarı verilirken ses daha bir guçlü ve zengın olarak kulağa gelır. Oysa normal yoldan soluk alındığında, aynı sesi çıkarmak ımkânsızdır. Bebekler de, ağladıkları zaman, opera sanatçıları g.bi, dıyaframlarını kullanırlar ve böylece inanılması güç tırlıkie ve uzun süre iç paralayıcı sesler çıkarabilirler. BeDeklerde doğuştan var olan Konuştuğumuz zaman ses telleri nasıl hareket edlyor? Bu9 resimde çaiıama ve zamanla kaybolan bu yetenek, yeanındaki aea tellerinln haroketl açıkça beUI oluyor. Ses telleri hareket hallndeyken, uçgen aekllntişkin yaşlarda, meslek icabı ancak eğıde birbirlerinden aynlırtar. Soluk akhğımız zaman aes telleri havanın akciğeriere glrip çıkmasma yol verecek aekllde açılıriar. Oyaa konuatuğumuzda yandaki kn/nmlar birbirine yaklasır. Sözcuktimle elde ediliyor. Diyaframı kullanarak ıstenilen sesleler. ciğerlerimizden gelen hava İle blrilkte ağzımızdan çıkar. Içlmlzdekl hava dısan çıkarken aea tellerlnl titretir ve aea dalgalan oluşur. Sea tellerinln gergtn ya da gevaek olmalan titresimlerin ri çıkarmak, kekemelik tedavisinde de frekanamı bellrier ve sealn tonunu oluşturur. öğretilen bir tekniktir. Opera sanatçıları ile bebekler arasındaki benzerlik nedir?