Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A L I NC AK malar sırasında belirlendi. Kadınlar çocuklarını emzirirken vücutta bazı hormon değişiklikleri olur. Bu durum anılan kanserler hakkında daha fazla bilgi edinilmesini sağlayabilir. Belki de yumurtalık ve göğüs kanseri ile vücuttaki hormonların değişmesi arasındaki ilişki, kanserle savaşım konusunda yardımcı olabilir. n iHİŞlt Renk değiştiren mayo Binaları havada kurmak Yılmaz tdil azının başlığını görünce "galiba bu Yılmaz Amcayı Izmir'in sıcağı çarpmış" diyebilirsiniz. Ama önce biraz sabredin hele, sonra karar verin. Bir beş katlı apartman bınası (bizim sitedekiler örneğin) betonarme yapılınca, yaklaşık 2000 ton kadar gelir. (Bilgi ve deneyimine çok güvendiğim bir inşaat mühendisi komsu, kendi oturduğu binayı böyle tahmin etti.) Binanın boyu yaklaşık 40, eni de 20 m. Yani 800 mz'lik yüzeye oturuyor. Bu hesapça, metre kare başına 2.5 tonluk yük geliyor. Ama öyle olmuyor. Çünkü bu yükü yaymak için ya çok ağır, pahalı radye temel yapacaksınız ya da serbest ya da devamlı sömeller ile çerçeve sistemini toprağın bir bölümüne taşıtacaksınız. Metre kare başına gelen 2.5 ton yük, en çürük zeminde bile taşınabilen az bir yük. (cm2'ye 250 cm. su sütunluk basınç) Fakat bu yer denilen şey hep durmaz. Ara sıra hoplayıp zırlayası gelır. O zaman da bınadakılerin yüreği ağızlarına gelir. Binaları çok hafif yapmak olası. Ama ne kadar hafıf yaparsanız yapın, deprem dalgaları binayı sarsar, bünyesi ile rezonansa gelirse, en azından çok rahatsız eder. Ne yapmalı? Y Kuşkusuz önce binaları olabildiğınce hafif yapmalı. Bu nasıl yapılır, burada tartışmayacağız. Ama yapılabilir. Yani şu 2000 ton, rahatlıkla 400 tona kadar düşürülebilır. Böylece bırim yüzeye gelen ortalama yük ya da basınç, metre kare başına 500 kıloya ıner ya da santimetre kare başına 50 cm. su sütunluk basınç. Bu basıncı, pahalı bir radye ile toprağa yaymak zorunda mıyız? Bence, hiç de değiliz! Ya ne yapabiliriz? Bir kroki ile belirleyelım; teşkil edecek şekılde ve fırdolayı bir beton duvarcıkla çevrilidir ve bu beton duvarcık, yandan gelecek (içten dısa) büyük kuvvetlere karşı tablıyeye güçlü bir techizat ile ankre edilmiştir. Bu sekilde olusturulan bir alçak ve yayvan havuz içine, yerden bırkaç cm. yukarda bina tabanını tutan sık aralıklı bir surü takoz, (45 cm'lik) üzerine bina yerleştirilir. Bina tabanı çevresinde fırdolayı bir hava kanalı ve dipte bir hava yastıklı araç tıpı çıkış eteğı vardır. Bu etekten başka, tam orta akslarda ıki hava kanalı ve iki perde etek daha olmalı. (Hava yastıklı araçlardaki gibl) Bu havanın bir yana yığılıpdenge bozulmasını önler. Binayı bitirdiniz ve sonra bu hava kanalına 50 cm. su sütunluk hava bastınız, bir sessiz tip radyalfan ile: Ne olur? Bina kımıldar, yavaşça yükselır, eteğin üstünde dengelenir. Yani havada yüzerl Kenarından bolca bir ruzgâr çıkar Çevrede bir yeşil alan yapareanız, zaten yönü yukarı doğru olan bu rüzgâr kimseye zarar vermez. Tozutmamayı garanti etmek için, üfleme fanının emış ağzına uygun bir filtre takarsınız, olur biter. Altyapı tesisleri mi? Bunu yazan yazar, bu konuyu merak etmemenizi yetki ile söyleyebilecek kadar o konuda tecrübesi olan bir profesyonel projecidir. Böylece bütün binayı, manyetik yatak dışında, yer yüzünün en mükemmel yatak sistemi İle, hem yataklamış, hem de "amortisörlemiş" olurdunuz. Diyelim kı, korkunç bir deprem oldu. Toprak alt üst oldu, tablıye kırıldı. Ne olur? Bina yerinden kayar, biraz sağa sola toprak üstüne oturur. Fan çalışmayı durdursa bile, hemen yere yapışmaz. Bu zaman içinde de, depremin hızı kesilir. Sonra, binayı havada yüzdürüp kenara altrsınız. Tabiiyeyi onarırsınız, duvarının betonunu atmadan evval, binayı havada yüzdürüp yerine getirırsniz. Duvarı dökersinız ve araziyi düzeltir, yaşamaya devam edersıniz. Fan için büyük birgüç gerekmez. Çünkü eteğin yerden bırkaç mılımetre yukarda olması size yeter Bu basınçta bu hava debısinı sağlayacak fan pek güçlü olmak, yani fazla elektrık harcamak zorunda değıldir. Ne dersiniz? Denemeye değmez mi? Erzincan'ı, Lice'yi, Bolu'yu düşünüp öyle karar verin. n Zwnln Btoko) lnc« b4r tapHy* (teçhlzatlı) Bir yerde, biraz kazı yaparak bir ince tabliye betonu atılır. Bunun kenarları, bir havuz G iyenin vücut sıcaklığına göre renk değiştiren bir mayo üretildi. Mayo sıvı kolesterol kristalleri içeren sıcağa duyarlı maddelerden yapıldı. Mayoyu giyenin vücut sıcaklığı değiştiğinde, kolesterol moiekülleri dönmeye başlıyor ve ışığı değişik biçimlerde yansıtıyor. Bu da renk değişikliğine neden oluyor. Mayo herhangi bir temel renkte olabiliyor, ancak mayonun ısıya duyarlı bölümü kahverengiden yeşile ve laciverte kadar renkler alıyor. Bu mayolar 1988 yılında piyasaya sürülecek. Teleişlem ve evde çalışma J aponya'da, yaklaşık 20 firmanın memurları daha zevkli bir çalışma ortamı sağlayabilmek ve verimi arttırabilmek için yeni bir yöntem geliştirdiler. Nasıl mı? Çalışmalarını ofiste değil de evlerinde sürdürerek. Memurlar ürün planlamacılığı, gayrimenkul işletmesi veya mali danışmanlık gibi konularda oturma odalarındaki bilgisayar terminalleri aracılığıyta çalışıyorlar. "Telecommuting" (Teleiletişim) adı verilen sistemin oldukça fazla yararı oluyor. Bu çalışmanın amacı, insanların ofisler yerine evlerinde çalışmalarının verimlerini ne yönde geliştirdiğinin belirlenmesi. Dığer bir amacı ise şehir merkezlerınin sıkışık trafiğinden uzak kalarak kalabalığın yarattığı stresten arınabilmek. D