23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 19 OCAK 2021 SALI Katledildiği yerde, bugün saat 14.45’te internet üzerinden tören düzenlenecek HRANT DINK ANILIYOR Gazeteci Hrant Dink, katledilişinin 14. yıldönümünde, bugün saat 14.45’te düzenlenecek online tören ile anılacak. Dink’in vurulduğu yer olan Agos gazetesinin eski binasının önünde her yıl düzenlenen anma, bu yıl salgın nedeniyle internet üzerinden yapılacak. 2007’den bu yana cinayet davasını takip eden ve 19 Ocak anma törenlerini organize eden “Hrant’ın Arkadaşları” grubu, bu yılki anmanın 19 Ocak Salı günü saat 14.45’ten itibaren “www.hranticinadaleticin.org” adresinden canlı yayımlanacağını açıkladı. Gazetecinin eşi Rakel Dink’in yanı sıra, Hrant’ın Arkadaşları grubu da cinayetin gerçekleştiği noktada anma konuşması yapacak. Hrant Dink Vakfı, töreni izlemek isteyenlerin, aynı adres üzerinden etkinlik sayfasına sanal pankartlar getirebileceğini de duyurdu. Gazetenin eski ofisinin bulunduğu Şişli’deki Sebat Apartmanı’na dünden itibaren ise projeksiyonla güvercin ve Hrant Dink’in görüntüsü yansıtılıyor. Projeksiyon gösterisi, akşam saatlerine kadar devam edecek. Nor Zartonk İnisiyatifi’nin etkinliği ise saat 17.00’de başlayacak. Mahir Özkan, İnci Hekimoğlu, Turgut Öker, Gayane Ayvazyan, Adrian Lomlomdjian, Yektan Türkyılmaz, Aris Nalcı, Alin Ozinian konuşmacı olarak yer alacak. Türkçe ve Ermenice yapılacak etkinlikte ayrıca Devrim Kavalli bir dinleti sunacak. Etkinlik, Nor Zartonk’un Facebook hesabından canlı olarak izlenebilecek. Agos yazarlarından Pakrat Estukyan’ın katılacağı etkinlik, 23 Ocak günü saat 20.00’de başlayacak. Etkinlik, Yeni Dünya İçin Çağrı dergisinin Facebook sayfasından izlenebilecek. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Hrant Dink’in katledilmesine neden olanların yargılandığı davaların bir an önce bitirilmesi gerektiğini belirterek “İnsan odaklı gazetecilik yapan meslektaşlarımızın bundan sonra böyle hain saldırılara uğramamasını umut ediyoruz” açıklamasını yaptı. Basın Konseyi’nin açıklamasında ise “Gazetecilere yönelik saldırıların durdurulması için devletin gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet YÖK, denklik arayan gençlerin açtığı dava görülürken yargıçlara defalarca brifing vermiş İstinafı ayağına çağırdı l EDİRNE F TİPİ CEZAEVİ Verdikleri suyu geri aldılar ZEHRA ÖZDİLEK Edirne F Tipi Cezaevi’nde kalan Hakan İnci ve arkadaşları hukuk sistemini protesto etmek için bir haftalık açlık grevi yaptı. Açlık grevine başlarlarken idare tarafından 28 adet bir buçuk litrelik su verildi. Sulardan geriye kalan 5 şişe, yapılan hücre aramasında “kantinde bir buçuk litre su satılmıyor” gerekçesiyle el konuldu. İnci ve arkadaşları “beslenme haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle savcılığı suç duyurusunda bulundu. Savcılık, “suç ve suç unsuruna rastlanılmadı” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. ‘Stok olmasın’ diye çöpe atıldı Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “kovuşturmaya yer yok” kararında cezaevi yönetiminin cevap dilekçesi de yer aldı. Cezaevi idaresi yazısında, “Hükümlü tutuklulara bir buçuk litrelik su satışı yapılmamakta olup, açlık grevi yapan hükümlü, tutuklulara beslenme rejimi doğrultusunda kurum tarafından bir buçuk litrelik su dağıtımı yapılmaktadır. İdare tarafından verilen suların odada stok olarak bulundurulduğu tespit edildi. Stok oluşturulmasının önüne geçilmesi adına çöpe atılmak üzere odadan alındı” ifadeleri yer aldı. Edirne F Tipi Cezaevi’nde yaşadığı sıkıntıları gazetemize yazan İnci, “Kendi verdikleri suyu geri almalarını hangi mantıkla açıklayabilirler. İşlerini güçlerini bırakıp içtiğimiz sularla uğraşıyorlar. Hapishane içerisinde hapishane yaratıyorlar. Bu meseleyi hukuki yollardan çözmeye çalıştık fakat olmadı. Görünen o ki hukuk yolları bizlere kapalı” dedi. l UMUT VAKFI RAPORU Şiddet salgında bile durmadı Salgın nedeniyle kısıtlamaların uygulandığı 2020’de bile silahlı şiddet bir önceki yılı aratmadı. Umut Vakfı’nın 2020 yılına ait silahlı şiddetle ilgili hazırladığı rapora göre, yıl içinde yaşanan 3 bin 682 silahlı şiddetin yüzde 85’i ateşli silahlarla işlendi. 2020 yılında basına yansıyan 3 bin 682 silahlı şiddet olayında, 2 bin 40 kişi öldü, 3 bin 688 kişi de yaralandı. Bu silahlı olayların 3 bin 128’inde ateşli silahlar (1303’ü tüfek,1825’i tabanca), 554’ünde ise kesici ve delici aletler kullanıldı. Yani cinayetlerin yüzde 85’i ateşli silahlarla işlendi. En çok Marmara’da Umut Vakfı’nın 2020 yılına ait silahlı şiddetle ilgili hazırladığı rapora dün açıkladı. Rapora göre, Mart ayından beri salgın ile beraber evlerine kapanan Türkiye’de silahlar yine susmadı. Rapora göre 2020’de en çok şiddet olaylarının yaşandığı şehirler arasında sırasıyla İstanbul, Samsun, Adana, İzmir, Bursa, Konya, Antalya, Kocaeli, Ankara ve Sakarya yer aldı. Bölgelere göre 958 olay ile Marmara en çok olayların yaşandığı bölge oldu. Raporda, “Bir kez daha yetkililere sesleniyoruz: Bireysel silahlanmayı önleyici yasal düzenlemeler yapın. Cezasızlığın önüne geçin. Şehir eşkıyalarının elini kolunu sallayarak dolaşmasının, mağdurların daha da mağdur olmasının önüne geçin. Adalet ve hukuku üstün kılın... Her bireyin evde, okulda, trafikte, kısacası tüm yaşam alanlarında ‘huzur ve güven’ için de yaşamasını sağlayın...” l İSTANBUL/Cumhuriyet Yurtdışında eğitim görüp Türkiye’de denklik sorunu yaşayan 35 bisi 4. İdari Dava Dairesi Başkanı ve bazı hâkimlerle defalarca kez denklik konusunda topni aşkın genç bulunuyor. Allantı yapıldığı bilgisi yer aldı. dıkları eğitimlerin Türkiye’de SEYHAN Bu durum YÖK’ün yıllık faaliçalışmaları için yeterli olduAVŞAR yet raporunda, “Ankara Bölge ğunu belirten gençler, YÖK’e İdare Mahkemesi 4. İdari Dayaptıkları başvuruların reddedil va Dairesi Başkanı A.B. ve Bölge İdamesi üzerine haklarını aramak re Mahkemesi Başkanı E.T’ye Tanıiçin idare mahkemesinde dava aç ma ve Denklik Daire Başkanlığı’nca maya başladılar. Birçok gencin aç mevzuat ve denklik davaları hakkıntığı dava yerel mahkemede olum da genel bilgi verişmiştir” ifadelelu sonuçlandı. Ancak karar İstinaf riyle yer aldı. Hatta bu toplantılara mahkemesine taşındı. Denklik da YÖK hukuk müşavirliği avukatlarıvalarına bakan Ankara Bölge İdare nın da katıldığı da raporda belirtildi. Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi Öğrenciler hemen bu faaliyet rapoyerel mahkemenin verdiği kararı runun orijinal olduğunu noterde tasçeşitli gerekçeler sunarak bozdu. dik ettirdi. Bu durumdan haberdar İstinaf Mahkemesinin kararıyla olan YÖK ise ilgili kısımları faaliyet şaşkınlık yaşayan gençler 2019 Şu raporundan çıkardı. bat ayında yayımlanan YÖK’ün faaliyet raporuyla karşılaştı. Rapor ‘Anayasaya aykırı’ da, 2018 yılında denklik konusunGazetemize konuşan ve çocuda Ankara Bölge İdare Mahkeme ğu denklik mağduru olan bir baba şunları söyledi: “Anayasa’ya da ‘hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar ve anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi’nde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz’ ifadeleri yer almaktadır. Diploma denklik davalarına bakan Ankara Bölge idare mahkemesi 4. idari Dava Dairesi başkan ve üyelerinin, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı binasının içinde bir toplantıya katılması kabul edilemez. Bu durum Anayasa’ya ve hukuka aykırı” dedi. Gözaltında işkence için suç duyurusu AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasını protesto ettikleri için gözaltına alınan öğrencilerin polisler tarafından kötü muamele ve işkenceye uğramalarına ilişkin öğrencilerin avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na dün suç duyurusunda bulundu. Dilekçede işkenceci polislerin tespit edilerek haklarında dava açılması istendi. Suç duyurusu dilekçesinin savcılığa teslim edilmesinin ardından avukatlar ve Boğaziçili öğrenciler adliye binası önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya HDP milletvekili Musa Piroğlu da katıldı. Burada konuşan avukat Seher Eriş, toplantı ve gösteri yapma hakkının, anayasada da belirtildiği gibi temel bir hak olduğunu söyledi. Bunun kriminalize edilmesinin, soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulmasının anayasanın aleni bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiğini aktaran Eriş, “Bu antidemokratik uygulamalara karşı hukuk mücadelesini büyüteceğimizi yineliyoruz” dedi. l İSTANBUL /Cumhuriyet KARDAN ‘KAYYIM ADAM’ Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına yönelik tepkiler sürüyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yapan akademisyenlerin nöbet eylemi kar yağışına rağmen devam etti. Her gün olduğu gibi saat 12.00’de rektörlük binası önünde toplanan akademisyenler, sırtlarını rektörlük binasına dönerek kayyımlar karşısında birlik olma çağrısı yaptı. Öğrenciler ise rektörlük binası önünde üzerine “iktidar memuru kayyım adam” yazdıkları bir kardan adam yaptı. Bir öğrenci de dün kütüphanede oturma eylemine başladı. MAHKEME, ADLİ TIP RAPORUNA KARŞIN TAHLİYE KARARI VERDİ İstismar sanığına davullu zurnalı karşılama! İsviçre’den 2 Temmuz’da misafir olarak Mardin’in Kızıltepe ilçesine gelen Z.Ç’nin (17) amcası Osman Ç’nin iki gün boyunca cinsel saldırısına uğradığı iddia edildi. Adana’da yaşayan ablasının yanına giden ve intihar girişiminde bulunduğu belirtilen Z.Ç’nin suç duyurusunun ardından Osman Ç. tutuklandı. Adli tıp raporu üzerine, birden fazla defa “çocuğun cinsel istismarı” ve “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlarından tutuklanan Osman Ç., 13 Ocak’ta ilk kez hâkim karşısına çıktı. Mardin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Osman Ç’nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verildi. Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilen Osman Ç., kapıda yakınları tarafından davul zurna ile karşılandı. Abla isyan etti Z.Ç’nin avukatı Dilan Koç, “Deliller olmasına rağmen sanık serbest bırakıldı. Müvekkilim yine intihar girişiminde bulundu. Mahkemenin tahliye kararı, zafermiş gibi algılandı” diye konuştu. Z.Ç’nin ablası Pervin Şişman ise “DNA raporu tecavüzü kanıtlıyor. Osman Ç., mahkemede sırıtıyordu. Avukatı savunma bile yapmadı. Delil olmasına rağmen cinsel istismar sanığını salıverdiniz. Daha kaç kız tecavüze uğrayacak? Utanmadan davul ve zurna ile karşılıyorlar” dedi. l Haber Merkezi Ekonomi Saray’dan bağımsız mı? Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, dün 2020 yılı bütçesine ilişkin durumu açıkladı. 2021 öngörülerini sıraladı. Verdiği en iyi haber şu: Bütçe açığı planlanandan az olmuş. 239 milyar açık öngörülmüş, 173 milyar olmuş. Böylece 66 milyarlık tasarruf sağlanmış. 2020 yılında hedefler, bakanlar, başkanlar değişti, ortaya bütçe açığının “hedeflenenden az” olduğu müjdesi çıktı. Yılın başında enflasyondan faize hedefler açıklıyorsunuz. Daha ilk çeyrekte tutmayacağı anlaşılıyor, yıl ortasında yenileniyor. Ekimde bir kez daha hedef değiştirip rakamı yükseltiyorsunuz. Ocakta övünerek açıklıyorsunuz: “Hedefleri aştık! Önümüzdeki yıl daha başarılı olacağız...” Halkın dilinde “kârdan zarar” diye bir deyiş vardır. AKP, bunu ekonomiye uyarlardı: Zarardan kâr! 2020 yılında açığımız azaldı, zarardan kâr ettik! Elvan, 2021 için de hiç bilmediğimiz iki müjde verdi: “Reform yılı olacak! Kararlarımız kalıcı olacak!” Bir bakıma 18 yılda gelinen noktanın özeti; reforma ihtiyaç var, kararlar hep değişiyor... HHH Ekonomi yönetimi kimin elinde? Okurun, “Bu da soru mu, her şey kimin elindeyse, ekonomi onun elinde” dediğini duyar gibiyiz. 15 Ocak’ta Dış Ekonomik İlşkiler Kurulu (DEİK) toplamasında konuşan Erdoğan şöyle dedi: “Beni dinlerler dinlemezler... Ben faize karşıyım, böyle bir yere varamayız. Ben faizle mücadele etmeye devam edeceğim...” Bu konuşmadan şu anlaşıyor: Ekonomi, Erdoğan’ın dışında, bağımsız organlar tarafından yönetiliyor. Erdoğan da arada bir görüşlerini söylüyor. Dinletemeyince kamuoyuna açıklama yapıp görüşlerini söylüyor. Öyle mi? Merkez Bankası Başkanı’nı faizleri indirmiyor diye görevden alıp faiz indiren başkan getiren... Sonra da sabaha karşı onu görevden alıp faiz yükselten başkan getiren kim? Erdoğan... 25 Aralık 2020’de cuma namazı çıkışı, “Ben tıp mensubu değilim, benim alanım ekonomi” diyen kim? Erdoğan... Elvan, dünkü açıklamasında faiz politikasından söz etti mi? Hayır... Tam tersi uygulanan politikanın devam edeceği işaretini verdi! Biz, “Yargı bağımsız olsun” dedik ama işe bakın, ekonomi bağımsız oldu! Direksiyon tekerleklerden bağımsız, ön teker arkadan bağımsız, ekonomi ilerliyor! HHH İşin kara mizah boyutu bir yana, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın da görevden alınabileceği haberleri yayılıyor. Şu aşamada zor görünüyor ama Erdoğan isterse neden olmasın. Erdoğan, faizi indiremiyor, enflasyonu indiremiyor ama sorumlu makamlardaki kişileri anında koltuktan indiriyor. Aslında yapılan, kokmuş aşın tabağını değiştirmek. Aş bozulduktan sonra tabağını değiştirseniz ne olur, kaşığını değiştirseniz ne olur? Elde ne var sattılar... 65 milyar dolarlık özelleştirme yaptılar... Elde kaldı bütçe açığı... Elde kaldı faiz tartışması... Elde kaldı sorumlulardan kim gitsin, sorusu... En sorumlu diyor ki: Ben hariç herkes gidebilir! Ahmet Uzun unutulmadı Karadeniz’deki devrimci hareketin önemli isimlerinden Ahmet Uzun, işkencede katledilişinin 40. yıldönümünde mezarı başında anıldı. 12 Eylül darbesi ardından gözaltında işkencede öldürülen Uzun için dün Rize Gündoğdu’nun Dağınıksu köyündeki mezarı başında bir anma yapıldı. Anmaya SOL Parti ve CHP üyeleri ile Uzun’un arkadaşları da katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle