Katalog

DIŞ HABERLER [email protected] 7 19 OCAK 2021 SALI Maas, ‘Türkiye’nin diyalog yönünde attığı adımlardan memnunuz’ dedi Berlin’den ılımlı ton Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında yılbaşından bu yana yaşanan diplomatik trafik ve karşılıklı sıcak mesajların ardından Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas dün Ankara’yı ziyaret etti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi. Ortak basın toplantısında Maas, “Son dönemde Türkiye’den olumlu sinyaller” geldiği için kısa süre içinde hazırlığını yaparak HÜSEYIN Ankara’ya gelmek istediğiHAYATSEVER ni belirtti. Maas, “Geçen yıl Türkiye ile AB arasındaki olaylar bazı izler bıraktı. Doğu Akdeniz konusunda zorlu tartışmalarımız oldu, bazı müttefiklerin savaş gemileri karşı karşıya geldi. Bu tür olayları artık yaşamak istemiyoruz. Bu nedenle bu olumlu sinyallere ve bu ilerlemeye eşlik etmek bizim için önemli” diye konuştu. 2020 yılı içinde Almanya’nın dönem başkanlığında TürkiyeAB ilişkilerinin olumlu seyirde devam etmesi için çalıştıklarını söyleyen Maas, “Şimdi geçtiğimiz yılın zorlu tartışmalarını geride bırakıp istikşafi görüşmeleri yeniden başlatmayı istemenizden çok memnun olduk. Sadece Almanya adına değil, AB içindeki birçok mevkidaşım adına konuşuyorum. Bu diplomatik adımı herkes olumlu karşıladı” ifadelerini kullandı. Ankara’nın son dönemde AB ile diyalog yönünde attığı adımlardan memnun olduklarını kaydetti. Türkiye’nin Barbaros Hayreddin Paşa Ankara’yı ziyaret eden Almanya Dışişleri Bakanı Maas, “Artık geçen yıl yapılan tartışmaları geride bırakmak, Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri yapıcı ve ileriye dönük ilerletmek için çaba harcamak istiyoruz” ifadesini kullandı. sismik araştırma gemisini Kıbrıs açıklarından çekmesini de olumlu karşıladıklarını söyleyen Maas, “Bu tür doğrudan görüşmelerle birlikte 2016 yılındaki diplomasi yoluna yeniden girilmiş olması olumlu. Kolay bir yol olmayacağını biliyorum. Fakat her iki tarafın da görüşmeleri somut bir şekilde sürdürmesi olumlu sonuçlar verecektir” dedi. ‘Tartışmaları geride bırakmak istiyoruz’ Maas, “Artık geçen yıl yapılan tartışmaları geride bırakmak istiyoruz. Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri yapıcı ve ileriye dönük gelişme yolunda ilerletmek için çaba harcamak istiyoruz” diye konuştu. Maas, Türkiye’ye yönelik olası AB yaptırımlarıyla ilgili bir soru üzerine ise “Son haftalardaki gelişmeler açısından Türkiye’ye müteşekkir olduğumuzu ve bunların sürdürülmesi gerektiğini ifade ettim. Artık geleceğe bakmalıyız. Yapıcı bir diyalog içinde olmak istiyoruz. TürkiyeAB arasındaki ilişkilerde artık tedbirlerden ziyade kararlaştırılan adımlar atıldığında yapıcı bir işbirliğinin iki taraf açısından faydalı olacağını düşünüyoruz” görüşünü dile getirdi. ‘Ankara’da iç politika konularına girmem’ Türkiye’de “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla cezaevinde bulunan Alman vatandaşı olan Gönül Örs’le ilgili bir soru üzerine ise Maas şu yanıtı verdi: “Ankara’da iç politika konularına değinmemem gerektiğini gördüm. Bahsettiğiniz vaka konusunda ilgililerin menfaatı açısından kamuoyuna açık konuşmak istemiyorum. Bu konuyu ele aldık fakat bunun için en iyisi yetkililerle doğrudan temasa geçebilmek ve bu temasa sahibiz.” Toplantıda konuşan Çavuşoğlu ise Almanya’nın da katkılarıyla TürkiyeAB ilişkilerinde son dönemde olumlu bir atmosfer yaşandığını söyledi. “Bu diyalog önemli, ama somut sonuçlar olması gerekir. Vize serbestisi, mülteci mutabakatı ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gibi konularda olumlu somut adımlar olabilir” dedi. Çavuşoğlu, Yunanistan’la 25 Ocak’ta 61. turu yapılacak ön görüşmelerde (istikşafi görüşmeler) iki ülke arasında tüm sorunlu konuların konuşulacağını belirtti. Türkiye’nin AB ve Yunanistan’a yönelik son dönemde izlediği diyalog politikasıyla ilgili de “Biz yaptırımdan korktuğumuz için değil, aralık zirvesinde AB’den olumlu adım gördüğümüz için diyalog dedik” diye konuştu. Savunma ambargosu listesi verildi Basın toplantısının ardından gazetecilere açıklama yapan Çavuşoğlu, Maas ile görüşmesinde Almanya’nın Türkiye’ye uyguladığı örtülü savunma sanayii ambargosu konusunu gündeme getirdiklerini, Almanya’nın Türkiye’ye ihracatına izin vermediği Altay tankında kullanılacak motor dahil savunma sanayii ürünlerinin listesini Alman tarafına ilettiklerini bildirdi. Çavuşoğlu, ayrıca İsrail’le ilişkilerin normalleşmesi için İsrail’den adım beklediklerini belirterek “İsrail, yasadışı yerleşimler başta olmak üzere illegal girişimlerinden vazgeçerse ilişkiler normalleşir. Bunlar yapılmadan ilişkileri normalleştirsek de İsrail bu tutumuna devam ederse ilişki yine bozulur” diye konuştu. l ANKARA Akar, Iraklı mevkidaşı El Cuburi ile de görüştü. Bağdat’la işbirliği arayışı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile dün “terörle mücadele” gündemiyle resmi ziyarette bulunmak üzere Irak’ın başkenti Bağdat’a gitti. Akar, ilk olarak Iraklı mevkidaşı Cuma Anad Sadun el Cuburi ile bir araya geldi. Akar ve Cuburi, baş başa görüşmelerinin ardından heyetler arası görüşmelere başkanlık etti. “Türkiye ve Irak arasında kardeşlikten öte akrabalık bağlarının olduğunu” belirten Akar, “Irak’ın toprak bütünlüğüne, egemenliğine, esenliğine ve refahına saygılıyız. Irak’ın siyasi birliği bizim için esastır. Her zaman samimiyetle ifade ettiğimiz gibi bizim tek amacımız halkımızın güvenliği, sınırlarımızı korumak, sınırlarımız dahilinde barış ve refah içinde yaşamak, hak ve menfaatlarımızı savunmaktır. Hiçbir komşumuzun toprağında gözümüz yoktur” dedi. Gündemde terör örgütü PKK ile mücadele konusu da vardı. Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığının iki ülke için de önemli bir tehdit olduğunu belirten Akar, “Terör örgütü PKK ile mücadelede işbirliği ve koordinasyon çok önemli rol oynamaktadır. Irak ile her türlü işbirliğine hazırız” diye konuştu. Akar ve Güler’in İçişleri Bakanı Osman el Ganimi, Başbakan Mustafa Kazimi, Cumhurbaşkanı Berham Salih ile de bir araya geleceği belirtildi. ‘Biden’ın zaferi AB’ye yöneltti’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ABD’deki yeni yönetimin Türkiye’ye karşı daha hasmane bir tutum benimseyebileceği düşüncesiyle Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri onarmaya ve yalıtılmışlığa son vermeye çalıştığı iddia edildi. Fransız haber ajansı AFP’de çıkan analizde TürkiyeBrüksel ilişkilerinin, Ankara’nın 2005’te birlikle görüşmelere başlamasından beri en dip noktasını yaşadığı vurgulanarak “Erdoğan ‘yeni bir sayfa’ açmaktan söz etse de Avrupa’nın elindeki şikâyetler listesi hayli uzun” denildi. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama çalışmalarının ardından gündeme gelen yaptırım olasılığına değinildi. Avrupalı bir diplomat ajansa yaptığı açıklamada, “Ankara, hem AB hem ABD ile gerilimin tırmanmasını göze alamaz, hele de ekonomi bu kadar kırılganken” yorumunu yaptı. AFP’ye göre Erdoğan’ın dönüşünün önemli bir nedeni ABD’de Joe Biden’ın, Donald Trump karşısında elde ettiği zafer. Bir Avrupalı diplomat “Biden’ın zaferiyle kartlar yeniden karılıyor” diyerek “Türkiye’nin yeni yönetimle kolay kolay her istediğini yapamayacağını” belirtti. Yazıya göre başta Brett McGurk’un Ulusal Güvenlik Konseyi’ne getirilmesi olmak üzere Biden’ın bazı atamaları da Türkiye’de kaygıyla karşılanıyor. Bir zamanlar Erdoğan’ın Trump’ı doğrudan arayabildiğinin anımsatıldığı yazıda, “Biden’la bu ayrıcalığını kaybetmesinin yanı sıra ekonomik sıkıntılar ve oy oranının azalması da Erdoğan’ı AB’ye yönelten diğer unsurlar” olarak gösterildi. “Erdoğan’ın iyi niyetini, siyasi muhalifler üzerindeki baskıyı azaltarak gösterebileceği” kaydedildi. Lee’ye 2.5 yıl hapis Güney Kore’de rüşvet verdiği gerekçesiyle yargılanan elektronik şirketi Samsung Electronics’in yönetim kurulu başkanı Lee Jaeyong’a 2.5 yıl hapis cezası verildi. Seul Yüksek Mahkemesi, ülkede daha önce eski Devlet Başkanı Park GeunLee Jaeyong hye’nin görevden azline yol açan rüşvet skandalı kapsamında yargılanan Lee hakkındaki kararını açıkladı. Kararda, Lee’nin, Park’a ve Park’ın danışmanı Çoi Soonsil’e rüşvet vermekten suçlu bulunduğu ifade edildi. Lee’nin avukatları, başkanlık yetkilerinin kötüye kullanılması nedeniyle mağdur olduğunu belirterek 2015’teki anlaşmanın “olağan iş faaliyeti” olduğunu savunmuştu. 52 yaşındaki Lee, daha önce Park’ın görevden azline yol açan rüşvet skandalı kapsamında yargılanarak hüküm giymişti. Lee, Park’ın yakın dostu Çoi’nin yöneticisi olduğu sivil toplum kuruluşları aracılığıyla hükmet üyelerine bağış adı altında rüşvet vermekle suçlanmıştı. Binlerce göçmen yine yollarda... Honduras’tan ABD’ye ulaşma hedefiyle geçen hafta yola çıkan binlerce göçmenin sınırdan girişinin ardından Guatemala güçleri sert müdahalede bulundu. Aralarında çocukların da olduğu yaklaşık 9 bin kişinin olduğu göçmen grubu engellemeye çalışan ordu birliklerinin göz yaşartıcı gaz ve cop kullandığı anlar objektiflere yansıdı. Ulusal Göç Enstitüsü, olaylarda yaralananların olduğunu duyurdu. Orta Amerika ülkelerinde binlerce kişi yokluk, şiddet, uyuşturucu çetelerinden kaçma, daha iyi bir yaşam umuduyla Meksika üzerinden ABD’ye ulaşma hedefiyle yollara dökülüyor. Bu son girişim ise ABD’de seçilmiş başkan Joe Biden dönemi için geri sayım sürerken geldi. Cumhuriyetçi kanattan Trump yönetimi, sert göçmen politikalarını yürürlüğe sokmuş, Meksika sınırına tartışmalı duvar inşasına başlamıştı. Biden, mevcut göçmen politikalarını değiştireceği mesajını vermişti. Moskova’ya Navalny’in tepkisi Muhalif Rus politikacı Aleksey Navalny’nın zehirlendikten sonra tedavi için götürüldüğü Almanya’dan dönüşünde önceki gün Moskova’da gözaltına alınmasına uluslararası arenadan tepki yağdı. Avrupa Konseyi Baş Navalny kanı Charles Michel, Navalnyi’nin Rusya’ya döndükten hemen sonra tutuklanmasının “kabul edilemez” olduğunu belirterek “derhal serbest bırakılması” gerektiğini vurguladı. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de “Adaletin siyasileştirilmesi kabul edilemez” dedi. BM’den ve NATO’dan da tepki geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Rusya’yı kınadı. Rusya’nın anayasası gereği insan hakları ve hukuk devleti ilkeleri ile ilgili olarak uluslararası hukuku uygulamakla yüNavanly’yi destekleyen onlarca kişi önceki gece havaalanına karşılama için gitmişti. Polis, gruba müdahalede bulunmuştu. rının, eleştiren muhalif ve bağımsız sesleri susturmaya yönelik son girişimi” sözleriyle değerlendirdi. İngiltere, Fransa, İtalya’dan da Navalny’nin serbest bırakılması çağrısı geldi. Lavrov: Dayanaksız suçlamalar kümlüğü olduğunu kaydeden Maas, “Bu prensipler Navalny için de geçerli olmak zorundadır” görüşünü dile getirdi. Navalny’nin tedavi gördükten sonra sağlığına kavuştuğunu ve kendi iradesiyle Rusya’ya dönmeye karar verdiğini söyledi. ABD’nin seçilmiş başkanı Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atadığı Jake Sullivan da Navalny’nin serbest bırakılmasını istedi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Navalny’nin gözaltına alınmasını “Rus makamlaÖte yandan Navalny’nin dün mahkemeye çıkarıldığı,15 Şubat’a kadar gözaltında tutulması yönünde karar verildiği belirtildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yıllık basın toplantısında konuya ilişkin soru üzerine, “Batılı siyasetçiler kendi ülkelerindeki krizlerden dikkatleri uzaklaştırmak için Navalny olayına sarıldı. Batı, Rusya’ya dayanaksız bir biçimde yönelttiği hiçbir suçlamanın altını doldurmak için şimdiye dek kanıt sunabilmiş değil” dedi. Muhafızlar da incelemeye alındı ABD, seçilmiş Başkan Joe Biden’ın görevi Donald Trump’tan devralmasına günler kala diken üstünde. Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI), Kongre baskınında yabancı ülke veya grupların bir şekilde katkısının olup olmadığını incelediği bildirilirken Biden’ın başkanlık yemin töreninde görev alacak yaklaşık 25 bin ulusal muhafızın, “içeriden saldırı” ihtimali de dahil potansiyel tehditlere karşı yeniden güvenlik taramasından geçirildiği bildirildi. ABD Ordu Sekreteri Ryan McCarthy, orduya bağlı tüm birliklerin düzenli olarak güvenlik taramasından geçirildiğini ancak 20 Ocak için ek önlemler aldıklarını ifade etti. McCarthy, şu ana kadarki güvenlik taramalarında kayda değer bir sorunla karşılaşmadıklarını söyledi. Öte yandan dün öğle saatlerinde ABD Kongre binasında, “dış güvenlik tehdidi” nedeniyle alarm verildi ve yerleşkedeki tüm binalara giriş çıkışlar durduruldu. Biden’ın yemin töreni öncesinde ülkede güvenlik önlemleri artırılırken bazı aşırı sağcı gruplar önceki gün Virginia’da silahlarla poz verdi. DIPLOMATIK GERILIM Rusya Dışişleri Bakanlığı, Hollanda’nın Moskova Büyükelçiliği’nde çalışan 2 diplomatın sınır dışı edilmesine karar verildiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Hollanda’nın geçen yıl 2 Rus diplomatını “istenmeyen kişi” ilan ettiği hatırlatılarak bunun “düşmanca ve “kışkırtıcı” adım olduğu belirtildi. Hollanda, 10 Aralık 2020’de, “casusluk” yaptıkları gerekçesiyle 2 Rus diplomatı sınır dışı etme kararı almıştı. Çekya 6 Haziran 2020’de, Slovakya ise 10 Ağustos 2020’de ikişer Rus diplomatı “casusluk” şüphesiyle sınır dışı etmişti. Norveç 18 Ağustos 2020’de, Avusturya da 24 Ağustos 2020’de birer Rus diplomatı sınır dışı etme kararı almıştı. Bulgaristan ise 23 Eylül 2020’de iki Rus diplomatı ve 18 Aralık 2020’de Rusya’nın Sofya Büyükelçiliği’ndeki askeri ataşeyi “istenmeyen kişi” ilan etmişti. ‘Çavuşoğlu yakında Moskova’ya gelecek’ Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçen yılın Rus diplomasisi bakımından öne çıkan olaylarını değerlendirdiği basın toplantısını bu yıl yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle ilk kez video konferans şeklinde düzenledi. Yakında bir dizi ülkenin temsilcilerinin Rusya’yı ziyaret etmesini beklediklerini kaydeden Lavrov, bunlardan birinin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olduğunu belirtti, ancak ziyaret hakkında detay vermedi. Lavrov, Yunanistan ile Türkiye’nin deniz yetki alanlarının ele alınacağı ön görüşmelerinin (istikşafi) yeniden başlatılacak olmasını memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti. ABD’ye Suriye suçlaması ABD ve müttefikleri başta olmak üzere Batı’ya salgını “baskı, şantaj, ültimatom ve gayrimeşru eylemler gibi çeşitli yöntemlerle başka ülkelerin iç işlerine karışmak için kullandığı” suçlaması getirdi. Lavrov, Suriye konusunda da ABD’ye “hükümete ait noktalara karşı güç kullanılmasının kabul edilemez olduğunu sert bir biçimde” söylediklerini kaydetti. Rus Bakan, ABD’nin Suriye’nin ulusal zenginliklerini sömürdügünü belirterek, “Bunları satarak karşılığında alınan parayı Kürt ayrılıkçılar dahil, himayesindeki adamlarını desteklemek için kullanıyor. Kürtleri Şam ile diyalog kurmaktan vazgeçirtiyor. Bu tabii ki bildiğiniz gibi Türkiye’de de büyük sorunlara yol açıyor” ifadelerini kullandı. ABD’de seçilmiş başkan Joe Biden döneminden beklentilerine ilişkin bir soruya ise Lavrov, “Biden yönetiminin bizimle bu konuda (nükleer silahların yayılmasının engellenmesinde) diyaloğu yeniden başlatma niyetinde olduğunu duyuyoruz. Somut öneriler bekleyeceğiz” yanıtını verdi. ACILARINIZI PAYLAŞIYORUZ... Vefat ve başsağlığı ilanlarınız için yaptığınız ödemenin yüzde 20’sini Cumhuriyet Vakfı Burs Fonu’na aktarıyoruz. Bu fondan, yetenekli, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs veriyoruz. Acılarınızı paylaşıyoruz. Yakınlarınızın adı bu burslarla yaşasın. www.cumhuriyetvakfi.org.tr ANKARA: 0312 442 30 50 İZMİR: 0232 441 12 20 İSTANBUL: 0212 343 72 74