17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 23 AĞUSTOS 2020 PAZAR HABER grup. Eylemlere Ha waii gömlekleri ve si lahlarıyla katılan üye lerinin görüşleri ba zı noktalarda farklı laşsa da genel olarak “libertaryen” oldukla Amerika’da ırkçı rını söylüyorlar ve iki temel düşünceleri var: Hükümeti silahlı eylem sağın yükselişi le devirme talebi ve tereddütsüz silah taşıma Amerikan tarihinin en önemli seçimlerinden birine 72 gün kaldı. Sadece Amerika’yı değil, tüm gezegeni etkileyecek bu seçimden önce bir süredir ülkedeki havayı gözlemliyorum. Bush döneminde Irak Savaşı nedeniyle Amerikan toplumunun ikiye yarıldığına tanık olmuştum. Bu kez de kutuplaşma çok derin. Dört yıl önce ırkçılık kartını ortaya sürerek seçilen Trump, yine aynı politikayı uyguluyor. Obama döneminde uykuya yatmış olan ırkçı hücreleri uyandırdığı için artık birçok eyalette Amerikan üstünlüğünü savunan neoNazi gruplar pıtrak gibi çoğalmış. hakkı. Tiranlık işareti saydıkları COVID19 önlemlerine kesinlikle karşılar. Polis karşıtı olduğundan BLM protestolarını çoğu destekliyor; daha radikal olanların bir kısmı ise bu konuda net bir tavır sergilemiyor. Eylemlerde çatışma yaratıp iç savaş çıkarmak istedikleri biliniyor. American Guard, 2016’da Indiana’da kurulan bir grup. 2017’de ülke çapında örgütlendi. Amerikan üstünlüğünü savunan göçmen karşıtı grup, nefreti körükleyen Trump destekçisi eylemler düzenliyor. Bunlar gibi çeşitli büyüklükte birçok grup var. Bunların bazılarından söz etmek istiyorum. Trump ikinci kez kazanırsa... Neofaşist gruplar Amerika’da pek çok kişi, sahnede... 2016’da VICE Media’nın kurucusu Gavin McInnes tarafından kurulan Proud Boys (Türkçesi “Gururlu Oğlanlar” anlamına geliyor), kendisini “Batılı şovenistler” olarak tanımlıyor. Kanada ve Avustralya’da da takipçileri olan grubun üyeleri, ırkçı aşırı sağ ile bağlantıları olduğunu itiraf etmese de ilişkileri biliniyor. Sadece Musevilere ve Müslümanlara karşı değil, kendileri gibi görünmeyen ve davranmayan herkese karşı nefret besleyen neofaşist bir grup Proud Boys. Geçen hafta Michigan, Kalamazoo’da şiddet içeren bir eylem yaptılar. Çoğu maskesizdi; Amerikan bayrağı ve üzerinde Trump’ın fotoğrafları olan afişler taşıyorlardı. Bölgedeki bir kilise, bu eyleme ırkçılık karşıtı bir gösteri ile karşılık verdi. Kısa bir süre sonra Proud Boys üyeleri, kilise rahibinin de aralarında olduğu insanlara biber gazı sıkmaya başladı. Ortalık savaş alanına dönünce olaylar polis müdahalesiyle ve çok sayıda gözaltı ile kontrol altına alınabildi. Ne var ki yetkililer ve polis, ırkçı aşırılara önce izin verip, sonra onlara karşı kendini savunanları gözaltına aldı ve karşı gösteri düzenlediği için rahibi suçladı. Trump kaybederse bu silahlı grupların sokaklara döküleceğini düşünüyor. Michelle Obama’nın Demokratik Parti Kurultayı’ndaki konuşmasında Trump kazanırsa işlerin daha kötüye gideceğini söylemesi, bu nedenle büyük yankı uyandırdı. Başkan adaylığından çekilen Bernie Sanders ve önceki Başkan Barack Obama’nın da kurultayda ABD’deki korkutucu kutuplaşmaya vurgu yapmaları rastlantı değildi. Joe Biden’ın sözleri de Amerika’daki yarılmayı kanıtlıyor: “Çok fazla öfke, çok fazla korku, çok fazla bölünme... Bana başkanlık görevini verirseniz, ışığın dostu olacağım, karanlığın değil. Korkuya karşı umudu, uydurmaya karşı gerçeği, ayrıcalığa karşı dürüstlüğü seçeceğiz. Birleşirsek Amerika’nın bu karanlık sezonunu aşabiliriz.” Trump, o kadar kötü bir örnek ki, aktör Steve Buscemi’nin dediği gibi, bu şartlar altında birçok Amerikalı için Biden kabul edilebilir duruma geliyor. Herkesin aklında “Önce mevcut beladan bir kurtulalım!” düşüncesi var. ABD’de sağın yükselişi, ilericilerin de şimdilik geri plana çekilmesi sonucunu doğurdu. Peki, Trump kazanır mı? Biden şu anda önde görünüyor Boogaloo üyeleri Amerika’da ırkçı eylemlerde öne çıkan bir diğer grup Boogaloo Akımı. Bu isim, 1984 tarihli break dance (sokak dan ama 72 günde çok şey değişebilir. Trump yönetimi, iktidarı bırakmamak için her türlü dalavereye hazır görünüyor. Trump, posta yoluyla verilen oyların gecikmesi yüzünden sı) filmi “Breakin’ 2: Electric seçimin şaibeli olduğunu tek Boogaloo”dan geliyor. Hükü rarlarken, bazı eyaletlerde seç met karşıtı bu oluşum, açıkça menlerin oy sandıklarına erişi şiddet yanlısı ve aşırı sağ grup minin Cumhuriyetçiler tarafın ların içinde en tehlikelisi. dan engellendiğine dair bilgi İnternetin arka bahçesinde ler geliyor. ki resim tabanlı site 4chan üze Ne yazık ki bütün bu olanlar rinde örgütlenen lidersiz bir bana çok tanıdık geliyor... PROF. DR. SÖZBİLİR: 1970’TE BAŞLANDI 50 yıllık emek var MEHMET İNMEZ Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Karadeniz’de doğalgaz arama çalışmaların sığ sondajlar ile 1970 yılında başlandığını açıkladı. Prof. Dr. Sözbilir, “1990 ve 2000’li yıllarda derin sondajlar şeklinde devam etmiştir. Yani doğalgaz keşfi TPAO’da çalışan jeoloji ve jeofizik mühendislerinin 50 yıla dayanan çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır. Kara kısmında da TPAO ile birlikte üniversitemizdeki jeoloji ve jeofizik bölümlerindeki akademisyenlerin de bu keşifte önemli katkıları olmuştur” dedi. l İZMİR OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada Çarpıcı bir örnek olan, Trump’ın seçilmesinde Rusya’nın ve Putin’in yardımı olduğuna dair ABD meclisinde yapılan konuşmalar, hatta bu konuda Trump aleyhine yapılan soruşturmalar unutulmamalıdır. Joe Biden’ın 7 ay önce ileriye sürdüğü görüşler de bu çerçeve içinde değerlendirilmelidir. Bu görüş, ABD’nin bir emperyal hareketi olarak değerlendirilmelidir ve iktidar da muhalefet de karşı çıkmalıdır. Siyasal iktidarın bu konuda 7 ay neden sustuğu da bir soru işaretidir. 12 Mart ve 12 Eylül 12 Mart ve 12 Eylül’deki askeri müdahaleleri ve CIA’nın rolü unutulmamalıdır. 12 Eylül’ün gerçekleştiği saatlerde CIA’nın eski Türkiye İstasyon Şefi Graham Fuller’ın “Our boys have done it” (Bizim çocuklar yaptı) söylemi unutulmamalıdır. Sadece bu mu? 15 Temmuz olayı aslında bir “FETÖ olayı” değil, bir CIA olayıdır. Bu sütunda birçok kez yazdık, FETÖ hareketi, İslam motifleriyle peçelenmiş bir casusluk olayıdır; Türkiye Cumhuriyeti’ni en hassas noktalarına kadar ele geçirme girişimidir. Arka planda da Pentagon ve CIA vardır. Konu böyle olunca iktidar ve muhalefet, konuya geniş bakmak zorundadır. Emperyalist devletler, kendi çıkarları için güdümlü iktidar ve güdümlü muhalefet isterler. Her partiye sızarlar, kendi adamlarını stratejik noktalara yerleştirmek için her türlü yola başvururlar. Bir çarpıcı örnek verelim: Milli Mücadele’de, Sakarya Savaşı’nda, Başkomutanlık Savaşı’nda, Lozan müzakerelerinde İngiliz Gizli Servisi, Meclis’te olup bitenlerden anında haberdar oluyordu. Atatürk, bu durumdan şikâyet etmiştir. ABD, AKP’den şikâyetçi değil Aslında, bugünkü koşullarda ABD, Türkiye’deki siyasal iktidardan her şeye karşın şikâyetçi değildir. Trump ile Erdoğan çok iyi anlaşıyorlar. Trump da bunu açıkça belirtiyor. Biden’ın 7 ay önce söylediklerine çok sert ve etkin bir biçimde karşı çıkalım. Ancak Trump’ın geçen hafta söyledikleri ne olacak? Trump, “Erdoğan birinci sınıf satranç oyuncusudur, onunla ancak ben baş ederim” diyor. Trump, dünya liderlerinin kendisini aradığını, “Erdoğan seni dinler, onunla konuş” dediklerini belirtiyor ve “Erdoğan’la anlaşıyorum. Beni dinliyor” diye ilave ediyor. Trump’ın Erdoğan’a yazdığı mektupta, “Türkiye ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemeyiz ama bunu yaparız” dediği unutulmamalıdır. Bu küstah mektup, 9 Ekim 2019 tarihlidir ve aslında gerekli yanıt ne yazık ki verilmemiştir. ABD, Suriye’de bir koridor inşa ediyor. ABD generalleri PKK/ PYD’nin terör elebaşları ile görüşüyor ve fotoğrafları bütün dünyada yayımlanıyor. ABD, bu terör örgütüne para, cephane ve silah yardımı yapıyor. İlkeli ve tutarlı olmak gerek Ama AKP iktidarı, Suriye’de ABD’yle hâlâ işbirliği yollarını arıyor. Bunun için resmi mektuplar yazıyor... Bu konudaki son gelişme geçen hafta gerçekleşti. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi J. Jeffrey, bölücü terör örgütü PKK/YPG’ye verdikleri desteği bir kez daha açıkladı. Deutsche Welle’nin haberine göre Jeffrey, “Petrol sahalarını Kürt özerk yönetimi işletiyor. Biz de onlara yüz milyarlarca dolar destek sağladık” diye açıklama yaptı. Bu bölücü ve Türkiye karşıtı açıklamaya bir yanıt verildiği henüz duyulmadı. Emperyalizme karşı mücadele, gazetelere açıklama yaparak olmaz. Bu konuları iç politika malzemesi yaparak işe “hamaset” yönünden ve köpürterek yaklaşarak hiç olmaz. Bu emperyalist planlara, gerek Joe Biden’a gerek Trump’a gerekse ABD’nin inşa ettiği koridora karşı her noktada tutarlı ve ilkeli olmak gerekir. Emekli Büyükelçi Rende, ‘müjde’nin dış politikaya yansımalarını değerlendirdi ‘Eksen değişmez’ Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgazın keşfedilmesinin önemli olduğunu belirten Rende, “Türkiye’ye ciddi ekonomik katkı yapacaktır. Fakat bu keşifler nedeniyle dış politikada eksen değiştirmemiz söz konusu olamaz” dedi. Dışişleri Bakanlığı’nda uzun yıllar enerji alanında çalışmalar yapmış olan emekli Büyükelçi Mithat Rende, “eksen değişikliği” ifadesine tam olarak açıklık getirilmediğini belirterek “Eksen değişikliği maksadını aşan bir ifaHÜSEYİN de bana kalırsa. EkHAYATSEVER sen değişikliğinden Türkiye’nin AB hedefinden uzaklaşması, NATO’dan ayrılması, yeni bir dış politika değerlendirmesiyle Doğu’ya doğru yönelerek yeni ortaklıklar araması olarak düşünülüyorsa, bu böyle doğalgaz keşfiyle yapılacak bir şey değil” dedi. “Eksen değişikliği” ifadesiyle Türkiye’nin enerji piyasasındaki rolünün kastedilmiş olabileceğine dikkat çeken Rende, “Türkiye bugüne kadar dünya enerji piyasasında önemli bir transit ülke ve önemli bir tüketici ülkeydi. Türkiye, bu keşifle ilk kez üretici bir ülke olma konumuna da geliyor. Eksen değişikliği derken bu mu kastedildi, yoksa buna siyasi bir boyut mu katılmak Mithat Rende Erdoğan’ın açıklaması büyük merak uyandırmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hafta içinde sözünü ettiği “müjdeyi” önceki gün açıklamış ve Karadeniz’deki Türk münhasır ekonomik bölgesi içinde 320 milyar metreküp doğalgaz keşfedildiğini duyurmuştu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Erdoğan’ın açıklaması öncesi, “Türkiye için bir eksen değişikliği, önemli bir süreç olacak” demiş, Fatih gemisinden yaptığı açıklamada ise “Artık ne Doğu ne Batı, yeni eksen Türkiye söyleminde yeni bir sürece gidiyoruz” ifadelerini kullanmıştı. istendi? Çok daha fazla kaynak da bulsak eksen değişikliği olmasına gerek yok. Tam tersine yeni kaynakların bulunarak enerjide dışa bağımlılık azalırsa dış politikada enerji ithal ettiğimiz ülkelere karşı daha rahat oluruz, daha çok boyutlu bir dış politika izleyebiliriz, ben onu anlamak istiyorum” ifadelerini kullandı. Keşfedilen doğalgazın tüketiciye ulaştırılması için uluslararası enerji şirketleriyle ortak üretim ya da kendi olanaklarıyla çıkartma seçeneklerinin bulunduğunu ancak bu işin ciddi bir finansman gerektirdiğini vurgulayan Rende, “Doğalgazın çıkartılarak ekonomiye kazandırılması için için en az 56 yıl gerekiyor. Eğer şanslıysak yeni keşiflerle birlikte çıkartılacak doğalgaz miktarı artabilir” dedi. Uzun vadeli strateji Rende, Karadeniz’de kıyıdaş ülkelerin münhasır ekonomik bölge sınırlarının belli olduğunu ve bu konuda bir ihtilaf bulunmadığını, buna karşın Doğu Akdeniz’de ihtilafların sürdüğüne dikkat çekti. Rende, şunları kaydetti: “Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ın maksimalist ve hakkaniyete uygun olmayan iddialarıyla her alanda, özellik le deniz hukuku alanında mücadele edilmesi gerekiyor. Bu konuda Yunanistan’ın kamu diplomasisi girişimlerini çevrelememiz lazım. Bu konu Dışişleri Bakanlığı’nın tek başına yapabileceği bir şey değil, bu alanda ciddi kapasite oluşturulması gerekiyor. Burada yumuşak güce eğilmemiz, hukuk alanında büyük bir sabırla çalışmalar yapmamız gerekiyor. Deniz hukuku müzakerelerinde yer alacak insanlar yetiştirmemiz lazım. Bu konu bugünden yarına çözülecek bir mesele değil, uzun vadeli strateji oluşturulması gerekiyor.” l ANKARA AKP’Lİ ÇELİK, MUHALEFETİ HEDEF ALDI: iğneli fırça Ülkemizin başarısıyla gururlanmayanlar var zafer temoçin AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervinin bulunmasına ilişkin muhalefeti hedef aldı. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Çelik özetle şunları yazdı: “Ülkemizin başarısıyla gururlanamayanlar ve milletimizin sevinciyle sevinemeyenler var. Onlara da ülkemizin başarısıyla gururlanma ve milletimizin sevinciyle sevinme duygusunun ‘nasip’ olmasını diliyoruz. Demokratik kazanımlarımızı gasp etmek isteyenlere, Cumhurbaşkanımızı gayri meşru yollarla hedef alanlara, milletimizin iradesine göz dikenlere her gün ayrı bir cevap veriyoruz.” l ANKARA/Cumhuriyet Buldan: Müjde yandaşlara Partisinin Demokratik Mücadele Programı’nın 3’üncü aşaması kapsamında dün Muş’ta konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğalgaz müjdesini yandaşlarına verdiğini söyledi. Buldan, “Bu müjdenin altında başka hesaplar var. Doğalgaz rezervini ihaleye çıkaracaklar. Masrafını halka ödetecekler ve bu işin kârını yandaş şirketler yiyecek. Erdoğan, müjdeyi sadece kendi yandaşlarına verdi” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle