19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 9 3 HAZİRAN 2020 ÇARŞAMBA Hakkında dava açılan CHP Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Yıldırım dün tahliye oldu TAHMINLI SUÇLAMA Erdoğan’ın hedef gösterdiği CHP’li Yıldırım hakkında hazırlanan iddianamede, “yüzü görünmeyen” bir kişinin koruma polisini ittiği, bu kişinin Yıldırım olduğunun değerlendirildiği savunuldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedef göstermesinin ardından tutuklanan CHP Adana Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren ALICAN Yıldırım hakkında ULUDAĞ dava açıldı. Savcılık, yardımların kime ve kim tarafından dağıtıldığını sormak isteyen Yıldırım’ı, Yüreğir Kaymakamı’na saldırı girişimi düzenlemekle suçladı. İddianamede, görüntülere göre “yüzü görünmeyen erkek bir şahsın” koruma polisinin göğsüne iki eliyle sertçe vurduğu, bu kişinin Yıldırım olduğunun değerlendirildiği savunuldu. Mahkeme, 16 Mayıs’tan bu yana tutuklu olan Yıldırım’ın tahliyesine karar verdi. Adana Cumhuriyet Savcısı Veysi Oktay tarafından hazırlanan iddianame, mahkeme tara SALDIRI OLACAKMIŞ CHP’li Eren Yıldırım, yapılan itirazın ardından 16 Mayıs’ta yeniden gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. İddianamede ise Yıldırım’ın telefonunda yapılan incelemede olaydan önce yardım faaliyetini videoya alıp Büyükşehir Belediye Başkanı’na WhatsApp üzerinden gönderdiğinin belirtilmesi dikkat çekti. Müşteki Bülent Kaya’nın, olay yerine gelen kişileri ilk olarak kalabalık oluşturmaması yönünde uzaklaşmaları için uyardığı belirtilen iddianamede, “Ancak sözlü tartışma büyüyünce ilçe kaymakamına gerçekleştirilebilecek olan saldırıyı engellemek için uyarılarını devam ettirdi. Ancak uzaklaşmayan grupta bulunan şüpheli Eren Yıldırım tarafından Bülent Kaya’nın göğsüne sert bir şekilde vurulması sonucu kesin adli raporundan anlaşılacağı üzere basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmıştır” denildi. fından kabul edildi. İddianamede Yıldırım, “görevi yaptırmamak için direnme” ve “hakaret” ile suçlanırken, diğer şüpheliler Yıldırım’ın aile bireyleri ile kaymakamın koruma polisi Bülent Kaya hakkında takipsizlik kararı verildi. İddianame büyük oranda, koruma polisi ve yardım dağıtmada görevli kamu personelinin ifadelerine dayandırıldı. İddianamede, Yıldırım’a yönelik iki eylem suçlama olarak gösterildi. Bunlar, “koruma polisinin göğsüne iki elle sertçe vurulması” ile kaymakama ve korumasına hitaben “FETÖ’cüsünüz, teröristsiniz” denildiği iddiası oldu. Savcı, her iki eylemi Yıldırım’ın yaptığını iddia etti, ancak iddianamede kendisiyle çelişti. Olaya ilişkin Yıldırım’ın avukatının verdiği görüntülerin incelendi ği belirtilen iddianamede, yaşanan tartışma sırasında erkek bir şahsın koruma polisinin göğüs bölgesine iki eliyle sertçe vurduğu, “bu kişinin Eren Yıldırım olduğunun değerlendirildiği” savunuldu. İddianamede, “Müşteki Bülent Kaya’nın yüzü görünmeyen bir erkek şahıs tarafından her iki eli ile göğüs bölgesine vurularak dengesini kaybettiği, bu esnada silahı nı doldur boşalt yaptığı, müşteki Kaya’nın kollarını aşağı doğru bıraktığı, iddia edildiği gibi görüntü içerisinde herhangi bir şahsın karnına yönelik silah dayama konusunun olmadığı anlaşılmıştır” denildi. Görüntü çıkmadı Müşteki Kaya’nın “çevreden duyduğuna göre” Eren Yıldırım’ın annesinin kendilerine “teröristsiniz, FETÖ’cüsünüz” diye hakaretlerde bulunduğunu söylediği anlatılan iddianamede, yapılan çözümlerde herhangi bir kadının böyle bir konuşmasının geçmediği belirtildi. İddianamede, Eren Yıldırım’ın kaymakama ve korumasına hitaben bu sözleri kullandığı belirtildi. Ancak iddianamede, Yıldırım’ın bu ifadeyi kullandığına ilişkin görüntü kaydı dahil herhangi bir delil gösterilmedi. İddianameyi kabul eden mahkeme Yıldırım’ın tahliyesine karar verdi. Kararı duyuran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin avukatı Celal Çelik, “Yıldırım, nihayet tahliye edildi” dedi. Öte yandan, Kılıçdaroğlu da tahliye edilen Yıldırım’ı telefonla arayarak, geçmiş olsun dileklerini iletti. l ANKARA ANKARA CUMOK ‘Kıskaca karşı gazetemizin yanındayız’ Ankara Cumhuriyet Okurları (CUMOK), gazetemizin “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta kiraladığı vakıflara ait arazide izinsiz yaptırdığı çardak ile şöminenin de içinde bulunduğu peyzaj çalışmalarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri tarafından yıkılmasına” ilişkin haberine gelen tekzipler ve Basın İlan Kurumu tarafından verilen ilan kesme cezalarına karşı “Ekonomik ve siyasal kıskaca karşı gazetemizin yanındayız” başlığı ile yazılı açıklama yaptı. Cumhuriyet’in, Cumhuriyet Vakfı Senedi’nin başlangıç bölümündeki ifadeler ile “Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı aydınlanma yolunda, aklın bağnazlıktan, bilimin dinden bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumca benimsenmesi için, ülkemizde tam anlamıyla gerçek bir demokrasi kurulması için, insan hakları ve adalet için” kalemi kırılmayan yazarlarıyla, muhabirleriyle 96 yıldır mücadelesini sürdürdüğü vurgulanan açıklamada, “Özgür ve bağımsız basına katlanamayan her iktidar döneminde en çok baskılanan, en çok kapatılan, yazarları katledilen, mahkeme kapılarında süründürülen, Ziverbey’den Silivri’ye işkencehanelere, cezaevlerine atılan gazetemiz bugün askeri cunta dönemlerini bile aratacak baskı ve zulümle karşı karşıya” denildi. Yazılı ve görsel basının ele geçirilerek yandaşlaştırıldığına dikkat çekilen açıklamada, yapılanların gözdağı verme, otosansüre zorlama çalışmaları olduğu belitildi. ‘Cansuyu sağlayalım’ Gazetemiz yazarı Erdal Atabek’in, “Cumhuriyet gazetesi sadece gazete değildir. Okuru için bir yurt, bir bayrak, bir kale. Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyet belgesi. Cumhuriyet okuru, sadece gazete okuru değildir, emanetin sahibidir” ifadelerinin anımsatıldığı açıklamada, “Cumhuriyet’in ekonomik ve siyasal alanda kıskaca alınmaya çalışıldığı baskı ve zulüm günlerinde ‘Her gün bir ekmek, bir Cumhuriyet’ almanın yeterli olmadığı” belirtilirken, yurtseverlere “Ekonomik ve siyasal kıskaçtan gazetemizi kurtarmak için gazetemize dijital abone olabilir, her gün kendimiz için aldığımız Cumhuriyetimizden başka ‘askıda gazete’ alarak gazete alamayacakları gazetemizle buluşturabiliriz. Dostlarımızın özel günlerinde dijital abonelik ve ‘Cumhuriyet Kitapları’ armağan edip onları mutlu ederken gazetemize de can suyu sağlayabiliriz” çağrısında bulunuldu. l ANKARA/Cumhuriyet KORKMAZ VE AYVALITAŞ ANILDI Eskişehir’de, 2 Haziran 2013’te Gezi Direnişi sırasında polisler ve eli sopalı kişiler tarafından dövüldükten sonra komaya giren ve tedavi gördüğü hastanede 38 gün sonra yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Ali İsmail Kork maz (19) anıldı. Ali İsmail’in dövüldüğü sokakta düzenlenen anma etkinliğine CHP milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü, Odunpazarı Belediye Başkanı CHP’li Kazım Kurt ile yurttaşlar katıldı. Anmada ‘Ali İsmail Korkmaz ölüm süzdür’ ve ‘Ali İsmail Korkmaz onurumuzdur’ sloganları atıldı. Gezi Direnişi’ne destek amaçlı Ümraniye’de TEM Otoyolu üzerinde gerçekleşen yürüyüşe katılan ve bir aracın çarparak ölümüne neden olduğu Mehmet Ayvalıtaş da dün öldüğü yerde anıldı. Anmaya Ayvalıtaş ailesi, Gezi Direnişi’nde atılan gaz kapsülüyle ayağından vurularak yaralanan Aydın Aydoğan ve onlarca kişi katıldı. Anma polis ablukası altında gerçekleştirildi. l Haber Merkezi Cumhuriyet’in gündeme getirdiği TRT’deki personel tasfiyesine mahkeme ‘dur’ dedi Şanslı atama yargıdan döndü KIYAĞI CUMHURİYET YAZDI Cumhuriyet, TRT’nin İFP olarak belirlediği çalışanlardan 80’ine, “kendi isteği ile İFP olma” statüsü ile “ayrıcalık tanıdığını” ortaya çıkarmıştı. “Kendi isteği ile İFP olan” bu 80 personelden birçoğunun “TRT’deki hakları muhafaza edilerek, kendi memleketlerine veya istedikleri şehirlere gönderildiği” belirlenmişti. 20 ÜLKEDEN 756 HUKUKÇUDAN ÇAĞRI: ÇHD’li avukatlar adil yargılansın Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan tu tuklu avukatlar Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik’in durumla rı kötüye giderken, 20 ül keden 356’sı yabancı 756 hukukçu, Yargıtay 16. Ce Avukat Ebru Timtik 153, Aytaç za Dairesi’ne dilekçe vere Ünsal, 122 gündür adil yargılan rek adil yargılama talebin ma talebiyle ölüm orucunda. de bulundu. Dosyanın şu an inceleme aşamasında olduğu, aldı. Adil yargılanma hakkının Yargıtay tetkik hâkiminin ra ihlal edildiği belirtilen dilekçe porundan sonra heyetin karar de, “Temel yargılama ilkeleri vereceği öğrenildi. nin ihlal edildiği açık olan iş Dilekçeye, ABD, Almanya, bu dosya hükmünün esas ve Avusturya, Belçika, Benin, Bul usulden bozulmasını ve tutuk garistan, Demokratik Kon lu meslektaşlarımızın derhal go Cumhuriyeti, Fransa, Hai tahliyesini talep ettiklerini gö ti, Hindistan, Hollanda, İngil receksiniz” denildi. tere, İspanya, İtalya, Japonya, Aralarında ÇHD Genel Baş Katalonya, Lübnan, Polonya, kanı Selçuk Kozağaçlı’nın bu Romanya ve Togo’dan hukuk lunduğu 18 avukat, “örgüt çular imza attı. İmza atanlar üyeliği” suçundan toplam arasında Fransa Barolar Birli 159 yıl hapis cezasına çarptı ği Başkanı’nın arasında bulun rıldı. Cezaların temel nedeni duğu 15 baro başkanı, 17 hu gizli tanık ifadeleri oldu. kuk örgütünün yöneticisi yer l ANKARA/Cumhuriyet SENA YAŞAR 9 Eylül 2019, Cumhuriyet BANKA KARTI DAYATMASI Öğrenci lehine karar ALİCAN ULUDAĞ Hatay İdare Mahkemesi, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 2012’de öğrenci kartının Halk Bankası’nın “akıllı kart”ı olarak verilmesi işleminin hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Mahkeme, öğrencilerin rızası olmadan bankacılık hizmet sözleşmesinin imzalanamayacağını belirtip kullanım bedeli olarak alınan 10 TL’nin de iade edilmesine hükmetti. Bir üniversite öğrencisinin avukatı Doğan Erkan, üniversitenin işleminin iptali istemiyle dava açmıştı. Rektörlük, akıllı kartların sadece üniversite yemekhanelerinde ve kantinlerinde kullanıldığını, kart bedelinin banka ile bu hizmetten faydalanmak isteyen öğrenci arasında sözleşmeye dayalı olarak bir defaya mahsus alındığını savunmuştu. l ANKARA Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nda (TRT) “İstihdam Fazlası Personel” (İFP) olarak belirlenen 169 çalışan, 2019 Mayıs ayında TRT bünyesinden tasfiye edilerek farklı kurumlara atanması kararı yargıdan döndü. Farklı illerdeki idare mahkemeleri, dava açan 7 personeli haklı bularak göreve dönmelerine karar verdi. Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da, birbirinden farklı dairelerdeki idare mahkemeleri, TRT bünyesinden tasfiye edilen çalışanlar A.T.T., E.L.Ö., F.B., N.K., V.Ç., H.H.T., Ş.B.S’nin lehine karar verdi. Mahkemelerce yazılan kararlarda, “Açıkça hukuka aykırı bulunan ve uygulanması halinde telafisi güç zararlara yol açabilecek nitelikte olduğu sonucuna varılan dava konusu işlemin teminat aranmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Mahkemeler, TRT Yönetim Kurulu’nun takdir yetkisini hukuka aykırı kullandığına dikkat çekti. ‘Kriterler objektif değil’ Ayrıca, mahkemelerce, TRT’ye “bu personeli hangi kriterlere göre İFP olarak belirlediği” de soruldu. Alınan yanıtta personelin değerlendirilmesi için 9 kriter (mevcut göreve uyum, teknoloji kullanımı, kurum değerlerine uygunluk, görev bilinci, takım çalışmasına yatkınlık, iletişim becerisi, kendini geliştirme, problem çözme, değişime açıklık) belirlendiği, bu kriterlere göre (2) çok başarısız, (1) başarısız, (1) başarılı, (2) çok başarılı şeklinde puanlama yapılarak eksi puan alanların istihdam fazlası personel olarak belirlendiğine dikkat çekildi. Ancak mahkeme, bu kriterlerin objektif değerlendirmelerle yapılmadığını belirterek 7 personelin eksi puan almamasına karşın İFP’ye çıkarıldığını da tespit etti. l ANKARA Önce ekmek, sonra sağlık... Geçenlerde Ankara’nın iyi işleyen bir esnaf bölgesinde dükkân sahibi ile gündemi konuşurken, dert üstüne dert anlattı. Kendi ailesini korumak için alması gereken önlemlere mi kafa yorsun... Yanında çalıştırdığı beş kişiyi ikiye indirmiş, aklı ötekilerde, onlara mı yansın... İşlerin ne zaman açılacağı belli değil, önünü nasıl görsün... Her bir konuyu eze eze anlattıktan sonra nefeslendi. Araya girdim: “Koca Kanuni Sultan Süleyman bile, ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ demiş. Önce sağlık. Sağlığınız yerinde, gerisi hallolur...” Esnaf, sözümü bitirmeden karşılık verdi: “İşte öyle değil... Artık önce ekmek, sonra sağlık diyoruz... İnanın çalışanlara sordum, ilk haftalarda sağlık mağlık dedik ama şimdi onlar da önce ekmek diyor...” HHH İktidar, toplum bu noktaya geldikten sonra normalleşmenin kapılarını sonuna kadar açtı. Bütün dileğimiz, girilen bu çok ciddi riskin en az zararla atlatılması. Normalleşmenin anormal bir şekilde hızlanması için iktidar da borçkredi kesesinin ağzını açtı. Ekonomisi rayına oturmuş ülkelerde hükümetler, vatandaşa yaşamını sürdürme garantisi verdikten sonra işini sürdürme garantisi verdi. Başta Almanya olmak üzere pek çok ülke, ekonomi paketlerini bu temelde açtı. Bizde ise üretme değil, tüketme üzerine adımlar atılıyor. Önceki gün açıklanan kararlara göre, kamu bankaları halka şu alanlarda kredi verecek: Konut, araba, ihtiyaç, tatil... Sokağa çıkma yasağı ilan edip köprüleri bedava yaptılar... Tüm uçak seferlerini durdurup biletten KDV’yi kaldırdılar... Şimdi de vatandaşı konutaraba almaya, tatile gitmeye davet ediyorlar. Hani var ya, herkes kesesinden yesin içsin davetim var benim! O hesap, kamu bankaları düşük faizle kredi verecek, halk tüketecek, seneye ödeyecek! Nasıl ödeyecek? Bu da soru mu canım, iki gün sonrasının belli olmadığı ülkede önümüzdeki yılın lafı mı olur? Vatandaşı borçlandır... Ödeyemezse “seçimden sonra ben iktidarda kalırsam borcunu affederim, kalmazsam halin yaman” de! Bunu da oy kazanma oyununa çevir! Artık o sözler değişti... Borç yiyen kesesinden yer gitti; borç yiyen devletten yer, sonrasını boş ver! Borç yiğidin kamçısı gitti; borç artık tüketicinin kamçısı! Anadolu’da tasarrufu özendirmeye ilişkin güzel bir söz vardır: İşten değil, dişten artar! Bu da gitti: İşten değil, borçtan artar! HHH Tarihteki büyük salgınlarda büyük insan kayıpları yaşanmış. İstanbul’da 18. yüzyıl adeta salgın yüzyılı gibi geçmiş. Öyle ki Osmanlı sonunda “Karantina Nazırlığı” kurmak zorunda kalmış. Avrupa’yı da kasıp kavuran salgınlarda ölüm nedenleri arasında açlık ve kıtlık da var. O nedenle günümüzün koronavirüs salgınında da konunun bu yanını akılda tutmak gerek. Hastalıkla mücadele ederken toplumun temel gereksinimlerinin de sağlanması gerek. Gıda ve temizlik malzemeleri bunun başında geliyor. Ne var ki iktidar, kesenin ağzını üretime değil, tüketime göre açıyor. Şu soru da güncel: Tüketim olsun ki üretim yapılsın! Doğru ama önceliğin hangi alana verileceği önemli değil mi? Bu konuda bir planlama yapıldığına ilişkin bir açıklama da yok. Sanki bastıran “normalleşmeyi” kapıyor. Birincilik turizmde! Bütün bu tüketim teşviklerinin ortasında bir noktanın daha altını çizelim: Aldığınız her kredi yüksek vergi olarak size geri dönecektir! Her hafta ya yeni vergi açıklanıyor ya mevcut vergilere zam geliyor. Son yeni vergilerden biri şu: Bugüne kadar hiç vergi alınmayan mera otlatmadan bundan sonra vergi alınacakmış. Kutlarız... Halkı koyun yerine koymanın bundan güzel tarifi olmazdı! SOSYAL MEDYADA YARDIM İSTEDİ HEMŞIRENIN TAYIN ISYANI MEHMET İNMEZ Ege Üniversitesi Hastanesi Kan Merkezi’nde 5 yıldır görev yapan hemşire Serap Turan, üniversitenin pandemi döneminde tahsis ettiği yurttan çıkarılınca sokakta kaldı. Ekonomik sıkıntı yaşadığı için ev tutamayan ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne tayin isteyen bir çocuk annesi hemşire tayini yapılamayınca çareyi sosyal medyadan video çekerek yardım aramakta buldu. Turan, video paylaşımında ağlayarak “Bana kalacak yer bulun veya tayinimi hızlandırın” diyerek Sağlık Bakanlığı’ndan yardım istedi. Cumhuriyet’e konuşan Turan, “Rektörlüğe defalarca yazı yazmama rağmen bir sonuç alamadım. Sıkıntılar yüzünden 14 yaşındaki çocuğumun psikolojisi bozuldu. Kaldığım yurttan çıkarmak istiyorlar ve bugün son dediler. Nerede kalacağım? Devlet sadece benim hak ettiğim tayinimi yapsın, başka bir şey istemiyorum” dedi. l İZMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle