27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 HAZİRAN 2020 ÇARŞAMBA ALTIN GİBİ KUSMUK Mersin’de, piyasa değeri 11 milyon TL olan 116 ki 11 milyon TL olduğu belirtildi. Bol yağlı ve kolesterol içerikli kusmuk parlogram siyah, 19 kilogram beyaz olmak üzere toplam 145 kilogram balina füm endüstrisinde aranan bir bileşen. Kusmuğun içerisinde parfümün kalıkusmuğu ele geçirildi. Gümrük kaçağı balina kusmuğunun piyasa değerinin cılığını artıran ambrein adlı bir madde bulunuyor. l İHA EDİTÖR: ELIF TOKBAY TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN 2 bin ölüm Adana’ya yapılan kömürlü termik santralın bir an önce durdurulması istendi engellenebilirdi Sokağa çıkma yasağında vatandaşlar evlerindeyken Kanadalı şirketin çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü söyleyen Samsun KavakHavza Şahin Dağları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı İlhan Ayrancı, “Resmi bilgilere göre bu bölgede 462 sondaj noktası açılacak. Ormanların yok olmasına izin vermeyeceğiz” dedi. İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI Şahin Dağları’nda siyanürlü altın katliamı CEMİL CİĞERİM ormanların yok olacağı nı savunan çevreciler, Çevreciler Samsun’daki Şahin Dağları’nda başlattıkları imza kampanyasıyla Cumhurbaş “siyanürlü altın işletme kanı Erdoğan’a seslen si” kurulması amacıyla di. Change.org’da baş yabancı ortaklı şirket ta latılan imza kampanya rafından başlatılan do sında şu ifadeler yer al ğa katliamına “dur de dı: “Samsun ili Kavak ve mek” için Change.org’da bir imza kampanyası baş İlhan Ayrancı Havza ilçeleri arasında kalan Şahin Dağları’nda lattı. İmza kampanyasın siyanürlü altın işletmesi da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip için yabancılara ait Tüprag şirketi Erdoğan’a seslenen çevreciler tarafından sondaj çalışmaları hız yardım talebinde bulundu. la devam ediyor. Ruhsat bölgesi Samsun’un Kavak ve Hav tamamen kayın ve meşe orman za ilçesi sınırında bulunan Şahin larıyla kaplı ve endemik bitki tür Dağları’nda “siyanürlü altın işlet lerini barındırıyor. Civardaki köy mesi” kurulması amacıyla yaban lerin suyu bu dağlardan geliyor. cı ortaklı şirket tarafından baş Samsun’un önemli akarsuların latılan doğa katliamına çevre dan olan ve Samsun merkezde cilerin tepkisi sürüyor. Change. denize dökülen Mert Irmağı’nın org’da imza kampanyası başla kaynağı da bu dağlar. Altın ma tan çevreciler, Şahin Dağları’nda deni işletmeye açılınca yeraltı ki doğa katliamının son bulma suları ve topraklar siyanür nede sı için yetkililerin harekete geç niyle zehirlenecek ve sular içil mesini istiyor. Bölgedeki yeral mez, topraklar ise kullanılamaz tı kaynak sularının kuruyacağını, hale gelecek.” l SAMSUN Kütahya Domaniç’teki ormanlık alanda altın madeni için arama yapılması iznin verilmesine MHP’li vekil de isyan etti: Ruhsatları verirken bir milyon kere düşünün. İzinleri Google’a bakarak vermeyin SELDA GÜNEYSU Kütahya Domaniç’teki orman ve yaylalarda, bir firmaya bakır madeni adı altında “altın arama ruhsatı” verilmesine, MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş da “isyan etti.” Erbaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ve bürokratlara, “Bazen nereye ne izinler verdiğinizi Google Earth’den bakmayın. Gelin, kendi gözlerinizle görün. Sayın bürokratlar lütfen kendinize beddua ettirmeyin” tepkisini gösterdi. Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan MHP’li Erbaş, Domaniç orman ve yaylalarında “bakır adı altında altın arandığını” belirterek yapılan “doğa katliamına dur denilmesini” şu sözlerle istedi: MURAT DAĞI’NI MAHVEDEN ZIHNIYET: Domaniç’i anlatırken “Dünyanın en güzeli Alp Dağları” diye anlatıyorsanız, “Domaniç’i görmeden Alp Dağları ile ilgili bir yorumda bulunmayın” deriz. Çünkü kuruluşumuzun timsali olan Domaniç, yaylaları ve dağları ile tanıtabilirsek dünya çapında bir turizm merkezi olacak. Biz bu güzelliği tanıtıp burayı ikinci bir Alp Dağ ları yapalım derken, Murat Dağı’nda yaşadığımız garabet burada da başımıza geldi. O güzelim Murat Dağı’nı “Maden arayacağım” diye mahvetmeye çalışanlar veya o dağı komple yarmaya çalışan zihniyet, maalesef şimdi görüyoruz ki Domaniç’te. ‘BAKIR’ DENILDI, ‘ALTIN’ ÇIKTI: İnegöl’e kadar uzanan bu güzergâhta şimdi bakır madeni aranıyor. Aslında bakır diye kastımız altındır. Bu biraz da siyanür ile ilgili konular öncelik almasın diye daha yumuşatılmış bir vaziyette, ormanın tam ortasında bu bölgenin bütün su havzasının olduğu yerde bakır madeni aramaya başladık. GOOGLE EARTH’DEN BAKMAYIN: Tabii ki Türkiye’de madenciliği geliştireceğiz ama bazen nereye ne izin verdiğinize lütfen haritalardan ve Google Earth’den bakmayın. Osmanlı’nın ilk kuruluşu dediğimiz bu bölgeleri, bu kafa ve zihniyetle nereye götürmek istediğinizi, kendiniz gelin ve görün. Burada maden olup olmadığı bile belli değil ama şimdi alan firma mecbur ruhsatını kaybetmemek için bu güzelim arazide kazı çalışmalarına başlıyor. l ANKARA Felaketler KAPIDA Atmosferdeki karbondioksit yükselmeye devam ediyor. İnsanların koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında evde kalması, araç kullanımını, dolayısıyla da hava kirliğini büyük oranda düşürdü. Ancak hava kirliliği oranını azaltmasına rağmen atmosferdeki karbondioksit oranının yükselmesi devam ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Seyahatlerin azalması, tesislerin kapanması veya sınırlı çalışmaları sonucu enerji talepleri azaldı. Bu durum havanın kalitesinin iyileşmesine neden oldu. Koronavirüs döneminde insanlar evde kalsa da atmosferdeki karbon salınımı sürdü. Hava kirliliği dünya genelinde azalsa da 2020’de karbondioksit oranı 416 ppm değerine yükseldi. Ama 2020’deki günlük karbondioksit salınım oranı 2019’la kıyaslandığında kısmen azaldı. Atmosferde karbondioksit oranının artmasının temel nedeni insanlar. Çünkü insanlar hâlâ aşırı elektrik ve enerji kullanıyor. Gün ışığından daha fazla istifade edilmeli. Karbondioksit oranının artmasına önlem alınmazsa insanları büyük felaketler bekliyor.” l AA Termik santralların yarattığı hava kirliliği, özellikle çocuklarda sağlık sorunlarına neden oluyor. İskenderun Atlas Termik Santralı Fotoğraf: KEREM YÜCEL Yılın yarısından fazlasında KIRLI HAVA SOLUYORLAR Koronavirüsün hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisini bir kez daha anımsattığını vurgulayan kuruluşlar, nüfusun yoğun olduğu Adana merkezde hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün sınır değerleri altında tutulabilseydi, 2019 yılında 2 bin 72 ölümün engellenebileceğini belirtti. Türkiye’de ise güncel verilere göre dış ortam hava kirliliği yılda yaklaşık 52 bin erken ölüme neden oluyor. İki milyonu aşan nüfusuyla Adana, Çevre Mühendisleri Odası’nın yeni yayımlanan Hava Kirliliği Raporu’na göre, 2019 yılı boyunca 236 gün, yani yılın yüzde 65’inde kirli hava soludu. Çevre kuruluşları Adana’nın Yumurtalık ilçesi Sugözü kumsalına yapılan ve ithal kömürle çalışacak Hunutlu Termik Santralı inşaatının bir an önce durdurulması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Adana’nın ve İskenderun Körfezi’nin bir termik santral daha kaldıramayacağını belirten kuruluşlar, halk sağlığını tehdit eden santralın Sağlık Etki Değerlendirmesi ve tüm körfezi kapsayan kümülatif hava kirliliği modellemesi yapılmadan inşaatına başlandığını belirterek santral inşaatının durdurulmasını talep etti. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu (DAÇE), Adana Tabip Odası, Adana Ziraat Mühendisleri Odası, 350.org, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Ekosfer, Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL), TEMA Vakfı, WWFTürkiye ve YUVA Derneği #AdanayaTemizHava kampanyasını başlattı. Kuruluşlar Çinli Şanghay Elektrik tarafından Adana’ya kurulan termik santralın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nda ölçülen hava kirliliği verilerinin ulusal limit değerleri karşılamadığını, santralın ÇED olumlu kararının da bu sebeple geçerli olmadığını ifade etti. Kanser vakaları 11 kat arttı Doğu Akdeniz Çevre Platformu gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, “Santral projesinin lisans iptaline karşı açtığımız davada sunulan bilirkişi raporuna göre, Hunutlu projesine çok yakın mesafede bulunan Sugözü Kömürlü Termik Santralı’nın 2003 yılında faaliyete geçmesinin ardından, 20092014 yılları arasında kanser vakaları 11 kat, kanser türleri ise yüzde 275 oranında arttı” dedi. l Haber Merkezi LGS VE YKS’DE 5 6 MILYON CIVARINDA KIŞI DIŞARIDA OLACAK ‘Sınava özel VeliDer’den öneri geldi Liselere Geçiş sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yaklaşırken öğrenci ve velilerin kafalarındaki bazı sorular hâlâ yanıtlanmış değil. VeliDer Başkanı İlknur Kaya, ailelerin kaygılarının devam et yasağı düşünün’ tiğinibelirterek“Çocuklarınevdençıkıp sınava girip tekrar evlerine ulaşıncaya kadar geçen tüm süreci kapsayacak bir güvenlik planlaması ya pılmalı” dedi. Her çocuğun kendi mahallesinde EĞITIM ki okula gitmediğine dikkat çeken Ka Milli Eğitim ya, şunları söyledi: “Taşımalı sistemle Bakanı Ziya Selçuk, “Sosyal eğitim gören kırsal bölgedeki çocukların ve büyük şehirlerde evlerinden uzakta servisle okuluna ulaşan çocuk mesafeye göre ların da ulaşım güvenliğinin sağlan oturma düzeni sağlanacağı için öğrenciler sınavda ması gerekiyor. Büyük şehirlerde de o gün için toplu ulaşım daha sık olmalı. Özellikle kırsal kesim için sosyal mesafeli servisler sağlanmalı, sınavda istedikleri zaman çocuklarının yanında olmak isteyen maskelerini çıkartabilir” demişti. aileler de gözetilerek, büyük şehirlerde de o gün için toplu ulaşım (her ailenin özel aracı almadığı göz ardı edilemez) daha sık olmalı. Belki sadece sınav öncesi 2 ve sınav sonrası 2 saati kapsayacak bir genel sokağa çıkış kı sıtlaması olabilir. Üst aranırsa temas artacak Meslek örgütleri ve sendikalar tarafından, LGS ve YKS’ye ilişkin yapılan ortak açıklamada, merkezi sınavların sağlık açısından birçok risk taşıdığını kaydedilerek sağlık risklerine dikkat çekildi. DİSK, KESK, TMMOB, Ankara Tabip Odası ile Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası temsilcilerinin düzenlediği basın toplantısında konuşan Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, “20 yaş altı nüfusun YKS günü 2,5 milyonu, LGS günü ise 2 milyonu ülke genelinde sokaklara çıkacaklar ve çoğunluk da toplu taşıma araçlarını kullanacak. Her öğrencinin yanında en az bir veli ile sınava gideceği düşünüldüğünde, buna sınav günü görev yapacak olan 700 binden fazla sınav görevlisi ve kolluk güçleri de eklenirse, her sınav günü 5 6 milyon ci varında kişinin dışarıda olacağı şimdiden bellidir” dedi. Velilerin de endişeli olduğunu kaydeden Bulut, “Sınav binalarına girişte alınacak önlemlerin ne derece sağlıklı olacağı, ateş ölçümlerinin anlamlı olup olmadığı (öğrenciler ateş düşürücü alıp gelebilir), üst araması yapılacaksa temas artacağından korunmanın nasıl olacağı tartışmalıdır” diye konuştu. l Haber Merkezi Kaygılar dinsin Sadece sınav giriş belgesi ile çocuklar ve aileleri ve sınav görevlileri için izin verilen bir kısıtlama. Bu yıl yaklaşık 1 milyon 800 bin çocuk LGS’ye girecek. Aileleriyle birlikte büyük bir insan hareketi olacak. Sınav sırasında alınacak önlemler için bakanlık açıklama yaptı. Bu açıklanan önlemlerin her okulda eksiksiz uygulanması çok önemli. Okul içi sağlık güvenliği için okul idarecileri, öğretmen temsilcileri, rehber öğretmen, varsa okul sağlığı hekim/hemşiresi ve okul aile birliği temsilcilerinden oluşan bir komitenin kurularak her okul için sınav öncesi ve sınav esnasında alınması gereken önlemlerin hayata geçirilmesi ve denetlenmesi sağlanmalıdır. Bu yapılanlar sınav öncesi kamuoyu ile bakanlık yetkilileri tarafından ayrıntılı olarak paylaşılmalı, çocukların ve velilerin kaygıları en aza indirilmelidir.’’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle