15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 5 16 NİSAN 2020 PERŞEMBE Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu için tahliye talebi savcılığa sunuldu Cezaevinde tutamazsınız Avukatlar, denetimli serbestlik süresinin 3 yıl olarak uzatılmasına dikkat çekerek, iki ismin artık en yüksek seviyeden ceza verilse dahi cezaevinde tutulamayacağını açıkladı. İnfaz paketinin Resmi Gazete’de yer almasının ardından tutuklu gazeteciler OdaTV Sorumlu Haber Müdürü ve gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu ile OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan hakkında avukatları tahliye talebinde bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede, infaz paketindeki denetimli serbestlik süresinin 3 yıl olarak uzatıldığına dikkat çekilerek Terkoğlu ve Pehlivan’a en yüksek seviyeden ceza verilse dahi cezaevinde tutulamayacağı aktarıldı. İnfaz Düzenleme Yasası’nın 6. maddesine dikkat çekilen dilekçede, “Kanunda öngörülen ceza miktarının ‘3 ila 9 yıl arasında hapis cezası’ olduğu da dikkate alındığında kabul anlamına gelmemekle birlikte, yargılama sonunda müvekkiller hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden ceza verilmesi halinde dahi, infaz düzenlemesi çerçevesinde cezanın 2/3’ü ile koşullu salıverilmeden faydalandırılacak olan müvekkillerin denetimli serbestlik süresinin de 3 yıl olarak düzenlenmesi nedeniyle cezaevinde infaz edilecek bir cezalarının kalmayacağı açıktır” denildi. Konuya ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan Terkoğlu ve Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, şunları söyledi: “İnfaz düzenlemeleri haklarında verilen cezalar kesinleşmiş kişilere uygulanıyormuş gibi algılansa da tutukluların durumlarını da doğrudan etkilemektedir. Öyle ki cezalandırılmış bir kişi eğer yapılan infaz düzenlemeleri kapsamında hiç cezaevine girmeyecek ise bu durumda aynı suçtan yargılanan kişiler hakkında da tutuklama kararı verilemez. Barışların ve diğer tutuklu gazetecilerin durumu tam olarak budur. Bir başka ifadeyle yeni infaz düzenlemesinde 3 yıllık denetimli serbestlik süresinden faydalanacakları açık olan gazetecilerin olağan hukuk şartları içinde serbest bırakılmaları gerekmektedir. Bu Barışlara has bir durum değildir. Uygulama genel itibarıyla da bu şekildedir.” l İSTANBUL/Cumhuriyet TAHLIYELER BAŞLADI TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından tüm illerde bulunan cezaevlerinde tahliyeler başladı. İlk etapta 65 yaş ve üstü hükümlüler tahliye edildi. Suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın Sincan Cezaevi’nden bırakılması için işlemleri de yapıldı. Alınan bilgiye göre, infaz düzenlemesi kapsamında kapalı ceza infaz kurumlarından tahmini 15 bin, açık ceza infaz kurumlarından da 30 bin ki şi tahliye edilecek. Ayrıca açık cezaevinde bulunan 45 bin hükümlü koronavirüs iznine çıkarılacak. Adalet Bakanlığı, sayıları 90 bini bulan hükümlülerin tahliyesi süresince herhangi bir aksaklık yaşanmaması için bir dizi tedbir aldı. Polisin cezaevleri çevresinde aldığı yoğun güvenlik önlemleri altında tahliye edilenler belediye otobüsleri ve cezaevi minibüsleriyle polis ekiplerinin eskortluğunda cezaevinden ayrıldı. Otobüslerde sosyal mesafe kuralına uyulduğu ve tahliye edilenlerin maske taktıkları görüldü. l Haber Merkezi CHP İnfaz Kanunu’nu AYM’ye taşıyacak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, internet üzerinden yayın yapan T24 haber sitesinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yasalaşan infaz düzenlemesine yönelik konuşan Kılıçdaroğlu, “Eğer bir af getirilecekse bunun adil bir çerçeve içerisinde getirilmesi lazım. Eline bıçak alan çıkıyor, elinde kalem olan ise hapiste olacak. Bunu hiçbir ahlak ve vicdan kabul etmez. Hazırlığımız yapılıyor. Bir dilekçe çıkıyor AYM için. Bunu uzman kişilere de gönderiyoruz. Netleştikten sonra başvuruyu yapacağız” dedi. l İç Politika Basın Konseyi: Asla kabul görmeyecek Basın Konseyi, yürürlüğe giren İnfaz Yasası’nda gazetecilerin kapsam dışı bırakılmasıyla ilgili açıklama yaptı. İktidarın hoşlanmadığı eleştirel haberleri yazdıkları için tutuklanan gazetecilerin cezaevlerinde bırakılmasının kamu vicdanını yaraladığını belirten Basın Konseyi, “Bu anlayış, asla kabul görmeyecektir. Bu düzenleme, ülkeyi yönetenlerin iletişim (ifadebasın) özgürlüğüne açıkça karşı olduğunu gösteren yeni bir kanıt olarak tarihte yerini alacaktır. Gazetecilere karşı olan bu kin ve garezi anlayamıyoruz!” açıklamasında bulundu.l Haber Merkezi Ergenekon savcısı Dalkuş tutuklandı İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen tutukluluk incelemesinde tahliye edilen Ergenekon davası savcılarından Mehmet Murat Dalkuş, savcılığın tahliye kararına yaptığı itirazın ardından dün çıkarıldığı İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yeniden tutuklandı. Dalkuş, “FETÖ/PDY üyesi olmak” suçundan aranırken Ekim 2019’da Esenyurt’ta operasyonla yakalanmış ve meslekten ihraç edilmişti. l İSTANBUL dan öğrendiği sokağa çıkma ya sağının niye iki saat kala açık landığı tartışılsın, bu kararın so rumlusu kim sorulsun istemiyor lar. İŞKUR önünde boynu bükük bekleyen, işten çıkarılmış in sanların feryatları duyulsun is temiyorlar. Çocuklarımın karnı aç diyen annelere “Geber” di Medya virüsünden sevgilerle! yen müdürü niye atadıkları öğrenilsin istemiyorlar. Ülkeyi kötü yönetiyorlar. Çünkü birinci öncelikleri bu ülke ve insanları değil iktidarlarını sürdür mek ve buna engel olabilecekle Geçende kendisine seslenmiş, gerçek düşman karşısında birleşmemiz gerektiğini, asıl şimdi gerçek bir beka sorunuyla karşı karşıya kaldığımızı hatırlatmıştım ama ne gezer. Onun virüsten anladığı bizmişiz meğer. Son yaptığı halka sesleniş konuşmasında medya virüslerinden bahsetti. Kim onlar? Biz tabii. Gazeteleri el değiştirtilmiş, iktidar medyasına devşirilmiş, kalan birkaç bağımsız gazete ve televizyonda gerçek gündemi, gerçekleri yazmaya çalışanlar. Korona günlerinde sesimiz iyice kısıldı. Evde Kal Türkiye önlemleri geçerli, okurlarımızın yaşı tutmuyor, maskesi yok diye sokağa çıkıp gazetesini ri saf dışı etmekten başka amaçları yok. İktidarda kalmak birinci amaçları ve bu süreçte ülke kaynaklarını, doğal zenginliklerini sömürüp küçük bir grubun içinde paylaşmak. Nasıl bir şatafat ve zenginlik hırsıysa insanlar yiyecek ekmek için birbirlerini ezerken Ahlat ve Göcek’teki başkanlık saraylarının inşaatı devam ediyor! Ve işte bunları yazınca virüs oluyorsunuz. Oysa DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun işçiyi ölüme ve açlığa mahkum edemezsiniz çığlığı yerine Damat Bakan’ın krizden büyüyerek çıkacağız dediğine inanıp alkış tutsak, virüs değil uçak yolcusu olmak işten bile değil. alamıyor! Ya da kâğıttan da virüs bulaşır söylentisine inanıp ellemiyor! Geçen haf Kime hakaret etmişim? ta sonu sokağa çıkma yasağı süresinde Size bir medya virüsü hikâyesi anlatayım gazetemiz dağıtılamadı. Ama yandaşlar mı? Google’da bir haber ararken Sabah hem dağıtıldı, hem de tirajları düşmüyor, gazetesinde 29 Kasım 2018’de yayımlan her koşulda aynı. Çünkü bunlarınki gerçek mış bir haberde Cumhurbaşkanına haka okur değil, kurumsal. Kaç kişi kalmışız şu retten yargılanıp ceza aldığımı öğrendim! rada, bir iki televizyon kanalı, bir iki gaze “Cumhuriyet gazetesi yazarına ceza” te, nedir bu öfke, niye bu medya virüsü başlığıyla aHaber’de de yayımlanmış! Hiç diye aşağılamalar, nefret? İlanlarını kes haberim yok? Avukatlarımı arıyorum, araş meler, özel sektöre ilan vermeyin tehdit tırıyoruz, ne böyle bir cezam var, ne de da leri, yıldırmalar, neden bu rahatsızlık? Ya vam! Avukatım Başar Yaltı, haberi yazan saklar öncesi sözüm ona sıradan bir cena muhabirle konuşuyor, “Biz haberi veriyo ze haberini yazdılar diye “Barışlar” içeri tı ruz ama yazıişleri değiştiriyor” samimi iti kılırken cezaevi boşaltma operasyonundan rafını alıyor. Sonradan anlaşılıyor ki dava yararlanıp çıkamasınlar diye gecenin üçün cı Cumhurbaşkanı değil, eski AKP millet de torbaya ek madde koyuluyor! vekili Reşat Petek. 15 Temmuz Olaylarını Araştırma Komisyonu Başkanı olduğunda Gerçekler yazılmasın diye bin küsur kişi kendisi için “Bu işi nasıl ya Çünkü rant hırslarının, ülkeyi nasıl ta par, FETÖ sempatizanıdır” diye itiraz et lan ettiklerinin, hukuksuz işlerinin, uçak miş ama beyefendi içlerinden bir tek CHP lar, saraylar, kimsenin geçmediği köprüle Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’ya ve re ödenen milyarlarca dolar gibi israfları bana dava açmış ve kazanmıştı. Üstelik nın öğrenilmesini istemiyorlar. Çünkü mil de kendisine sadece sempatizan demiş ve letçe ne olduğunu bile bilmediğimiz bir vi bunu kanıtlamak için mahkemeye onlarca rüs yüzünden ölüm kalım mücadelesi ve ekran görüntüsü ve beyanatını sunmuş rirken bir maske dağıtmayı bile başara olmamıza rağmen. Kimmiş virüs? Ben mamış iktidar olduklarını yazmamızı is mi? Hakkımda yalan haber yapan ve ya temiyorlar. Herkes canının derdindeyken yımlayanlar mı? Bu gazeteyi okumadı Salda Gölü’nün beyaz kumlarını yağmala ğım için, aslında demek ki kimse okumadı dıkları görüntülerin yayımlanmasını istemi ğı için, haberim bile olmamış, ama ben bir yorlar. Başka yer yokmuş gibi milyarlara şey yazdığım zaman herkesin oluyor; yazı mal olmuş Atatürk Havalimanı’nın pisti larım, mütevazı olmayacağım, WhatsApp nin üzerine niye hastane yapmaya kalk gruplarında binlerce kez paylaşılıyor. Sa tıkları sorgulansın istemiyorlar! Sağlık dece bir öngörü içeren tweet’im yüzünden Bakanı’nın bile haberi olmadan, kararın uy mahkemelerde süründürülmem de bundan! gulanacağı illerin engelleyip durdukları be Ama gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak lediye başkanlarının televizyon altyazıların gibi bir huyu var. Virüs gibi!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle