23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 3 16 NİSAN 2020 PERŞEMBE 130/5 0 200/1 1 0 130/9 0 150/7 0 160/6 0 150/4 0 130/1 1 0 150/7 0 240/1 2 0 210/1 1 0 140/3 0 190/9 0 210/6 0 210/1 3 0 240/4 0 90/2 0 250/8 0 210/1 1 0 190/4 0 190/6 0 130/4 0 180/9 0 TARİHTE BUGÜN 1912: Amerikalı havacı Harriet Quimby, Manş Denizi’ni uçarak aşan ilk kadın oldu. 1945: Kızıl Ordu Berlin’e girdi ve Berlin Muharebesi başladı. 2017: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” için halk, oylaması yapıldı. Türkiye, Ayşe Paşalı cinayetinde aileye 50 bin Avro tazminat ödeyecek Koruyamadık itirafı Türkiye, 2010’da koruma talebi mahkemece reddedilen Ayşe Paşalı’nın eski eşi tarafından öldürülme sindeki sorumluluğunu kabul ederek aileye 50 bin Avro dostane çözüm önerdi. Pa şalı ailesi, öneriyi kabul etti. ALICAN İstikbal Yetkin ULUDAĞ tarafından evlili ği boyunca şiddet gören Ayşe Paşalı, 2010’da boşandı. Buna karşın eski eşi nin tehditlerinden ve şiddetin den kurtulamayan Paşalı, sav cılığa yaptığı suç duyuruların dan sonuç alamadı, mahke meden koruma talep etti. An cak mahkeme, aralarında ev lilik birliği kalmadığı gerek çesiyle talebi reddetti. Yetkin, 7 Aralık 2010’da Paşalı’yı 11 yerinden bıçaklayarak öldür dü. Mahkeme, “tasarlayarak öldürme” suçundan Yetkin’i ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ailenin avukatları Onur Ta tar ve Elif Kabadayı Tatar, bu Ayşe Paşalı için kadın örgütleri her platformda eylem yapmıştı. süreçte devletin Paşalı’nın yaşam hakkını koruyamadığı gerekçesiyle AİHM’ye başvurdu. AİHM İkinci Daire’deki 9 yıldır süren dava kapsamında hükümet tarafından imzalanan bildirgede, Türkiye’nin yaşamın korunmasındaki başarısızlıklardan kaynaklanan ölüm vakasının meydana gelmesinden pişmanlık duyduğu ifade edildi. Hükümetin Paşalı’nın aile içi şiddete karşı korunma sını sağlayamadığı belirtilen bildirgede, Türkiye hükümetinin, AİHM’deki bu davanın dostane olarak çözülmesini sağlamak amacıyla, başvuranlara müştereken 50 bin Avro ödemeyi teklif ettiği ifade edildi. Ayrıca dava masraf ve giderleri karşılamak için 2 bin Avro ödenmesi de önerildi. Paşalı ailesi çözüm önerisini kabul etti. Böylece dava, Paşalı ailesi lehine sonuçlanmış oldu. l ANKARA SONU PAŞALI GİBİ OLMASIN BIR YARDIM ÇIĞLIĞI DAHA Semine Eylence, ‘Gücüm kalmadı’ dedi. İstanbul’da eski eşi Recep Yılmaz tarafından defalarca dövüldüğünü, öldürülmekle tehdit edildiğini belirten Semine Eylence, sosyal medya üzerinden bir video paylaşarak yardım çağrısında bulundu. Eski eşi tarafından, 14 Nisan’da sabah işe giderken bir araca bindirilerek kaçırıldığını, şiddet ve tehdit gördüğünü anlatan Eylence, “Şikâyetçi oldum. Tutuklanmadı, yakalanmadı, ifadesi dahi alınmadı” dedi. Eylence, yetkililere “Yardım edin! Dayanacak gücüm kalmadı” diye seslendi. Kaçırıldığı kulübede bağırarak sesini duyurduğunu ve tanımadığı bir kişi tarafından kurtarıldığını söyledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Eski gazeteci cinayetten tutuklandı Fatih Balat’ta eski gazeteci Ersin Kalkan cinayet suçlamasıyla tutuklandı. Olay, Fatih Balat’taki Vodina Caddesi’nde bir kafenin önünde yaşandı. İddiaya göre, Kalkan, evine gittiği sırada daha önceden aralarında husumet bulunduğu ve davalık oldukları öğrenilen Berattin Ç.’nin saldırısına uğradı. Bunun üzerine Kalkan, Berattin Ç.’yi boğa zından bıçakladı. Berattin Ç., kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, Kalkan polis merkezine giderek teslim oldu. Polis ifadesinde Kalkan, Berattin Ç. ile Ersin Kalkan davalık olduklarını, şahsın kendisine saldırması üzerine olayı gerçekleştirdiğini belirtti. Adliyeye sevk edilen Ersin Kalkan, Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. ‘İşletmeciydi’ Uzun yıllar muhabirlikten yazı işleri müdürlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulunan Ersin Kalkan Hürriyet, Radikal, Sabah ve Akşam’ın da aralarında bulunduğu pek çok basın kuruluşunda çalıştıktan sonra Balat’taki tarihi Agora 1890 meyhanesini işletmeye başlamıştı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Salda Gölü’ndeki kazıdan geriye çukurlar ve lastik izleri kaldı Katliamın cezası sadece 421 bin TL Kepçeyle kazılıp kamyonlarla sahilden alınan kumlar 5 kilometre uzağa götürüldü. Bölgede 1 metrelik kot farkı oluştu. Salda Gölü’nde iş makineleriyle çalışma başlatan firmaya 421 bin lira para cezası kesildi. Firmayı kontrol görevini üstlenen TOKİ daire başkanı ve şube müdürünün görevlerinden alındığı öğrenildi. Turkuvaz renkli kumsalı nedeniyle “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinen ve 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Salda Gölü’nde çalışmalar büyük tepki topladı. Koronavirüs nedeniyle ziyaretçi girişine kapatılan Salda Gölü’nde kamyonlar ve iş makineleri ile çalışma başlatıldı ve oluşumu yüz yıllara dayanan kumlar taşındı. Kamuoyundan gelen tepki ler sonrasında çalışmalar önceki gün durduruldu. Normalde kumsalın özelliğini yitirmemesi için araç girişinin yasak olduğu ve ayakkabıyla dahi basılmaması gereken alandan geriye iş makinesi ve kamyonların lastik izleri kaldı. Alınan kumlar nedeniyle 1 metrelik kot farkının oluştuğu dikkati çekti. Öte yandan alana kamera sistemi kurularak, çalışmaların TOKİ’nin web sitesi üzerinden 7/24 canlı yayımlanacağı bildirildi. Soruşturma başlatıldı Olayla ilgili Yeşilova Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatırken, Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman da, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla Salda Gölü’ne gittiklerini söyleyerek, firmanın faaliyetinin durdurulduğunu ve gerekli idari soruşturma ve tahkikatı başlattıklarını belirtti. l Haber Merkezi ‘İyi çocuklar’ paketi Demir kapı açıldı. Gardiyan, içeri girmekte isteksiz adama “hadi” dedi. Başına geleceği biliyordu. Ancak direnmeye de imkân yoktu. Kapının kapanmasıyla mahpuslar ranzalarından birer birer çıktılar. Yeni geleni önce kıpırdayamaz hale gelene kadar dövdüler. Ardından battaniyeye sardılar. Koğuşun ortak malı ekmek bıçağı elden ele dolaştı. Yetmiş kişilerdi. İlk adımını attığı yerde kafeslenmiş gibi yatan cesedin üzerinde de yetmiş bıçak izi vardı. 8 yıl önce eski İstanbul kabadayısından dinledim, yıllar önce işledikleri cinayeti. Genç yaşında bir kez adam vurmanın tadına bakmış, kâh içerdeyken kâh dışardayken devamı gelmişti. Yıllardır bir evden öbür eve taşınır gibi gezdiği hapishaneleri dışarıdan daha iyi biliyordu. “Keşke yapmasaydınız, mahkeme cezasını verseydi” dedim. Düşünmemişlerdi, tartışmamışlardı bile. O dönem ırz düşmanının mahkemesi hapishanede kurulur, infazı koğuşunda yapılırdı. Bunu, onu getiren gardiyanlar da biliyordu. Cinayete katılanların aslında seçim şansı da yoktu. Yetmiş darbe, cinayete herkesin elinin değmesini sağlıyordu. Böylece “bir gören” olmuyordu. Sanki suskunluğun anayasası suçtan önce yazılmıştı. Kolektif suça, kolektif sessizliğe örnek olun diye yaşanmış bir an gibi. Siz genelde “suçlu”yu bir kişi sanırsınız. Oysa eline bıçağı veren, sırtını okşayan, o anı hazırlayan, gerekçe yaratan, ikaz eden, sonra da kenarda izleyen koca bir topluluk vardır. Paket dedikleri Ne zaman yargı paketi, af, düzenleme deseler gözümün önünden film gibi geçer. OdaTV davasında yargılanırken, sonradan kendileri sanık olan hâkimlerin yüzüne şöyle bağırmıştım: “Kafamı kaldırıyorum. 14 yaşında zavallı bir kıza tecavüz edenler konvoyla hapishaneden çıkıp kutlama yapıyorlar. Ben hapishaneden izliyorum. Yazıklar olsun! Gonca Kuriş’in nasıl işkenceyle öldürüldüğünü gördünüz mü? Onu katleden Hizbullahçılar halay çekerek çıktılar. Ben hapishaneden izledim. Yazıklar olsun! 7 tane genci önce telle boğan, ardından kurşunlayanlar, öldürdükleri adam başına bir buçuk sene yatıp çıktılar. Ben hapishaneden izledim. Yazıklar olsun! (…)Bu durumu açıklamaya çalışıyorum. Aklıma ‘biz sizlerin iyi çocuklarınız değiliz’ cümlesinden başkası gelmiyor.” Paket, paket dedikleri genelde budur. ‘Ya biter ya biter’ Nadir Nadi, 25 Ocak 1974’te bu sayfalarda şunu yazmıştı: “Bilindiği üzere bugüne dek gerek CHP, gerek MSP bu hususta hemen hemen aynı paralelde görünmüşler, düşün özgürlüğünü Batı demokrasilerindeki sınırları içinde benimsediklerini söylemişlerdi. Hazırlanacak af yasasını bu bakımdan özenle inceleyeceğiz.” Cumhuriyet’in 50. yıldönümünde çıkarılamayan af, 46 yıl önce, yeni kurulan CHPMSP koalisyonuna kalmıştı. Ama “yangında önce kurtarılacaklar” farklıydı. Aslında iki parti Nadi’nin söylediği gibi başlangıçta anlaşmış, hatta hükümet programına da af yazılmıştı. Ama 20’ye yakın MSP’li son dakika hamlesiyle Meclis’teki sağ partilerle el kaldırdı. Sağcı mahpuslar, dolandırıcılar ya da kaçakçılarla dışarı çıkarken, solcu ların yargılandığı 141.142. maddeler af dışında kaldı. Ecevit’in meşhur “ya biter ya biter” restini çektiği paket Muammer Aksoy’un çabalarıyla AYM’ye gidince 4’e karşı 11 oyla 141.142. maddeler de pakete girdi. 5 bine yakın solcu mahpus dışarı çıktığı gün, Adalet Partisi “kötü çocukları” bıraktığı için AYM’ye çok kızmıştı. Paketin içi nasıl doluyor? İşin özeti şudur: Tartışma hep aynı şekilde başlar. “Çok haksız yargılamalar oldu” , “düşünce suçluları hapiste”, “cezaevleri çok dolu”, “bir şans daha vermek lazım” vs. vs. Toplum henüz adını koyamamıştır. Ancak yargılamaların damla damla kaybolmuş meşruiyeti “adalet yok” hissini milletin içine yerleştirmiştir. Yeni cezaevleri yaparak, koğuşlara yeni karyolalar koyarak görüntüyü kurtarmak da yetmeyince “paketler” hazırlanır. Mutlaka öncelikle çıkması gereken “iyi çocuklar” vardır. Onlar çıkarken çıkmasa ayıp olacak “kader mahkumu” dedikleri de pakete atılır. Düzenin “kötü çocukları”, toplum vicdanının çıkmalarını asla kabul etmeyeceği bazı adli mahpuslar ve iktidarın çıkarmak isteyip de çözüm bulamadığı fazla kire bulaşmış kimi “iyi çocuklar” ile birlikte içeride kalır. O günkü siyasi güç dengelerine, devlet kurumlarının (AYM gibi) kabullerine, toplumsal desteğe, hatta şimdi olduğu gibi olağanüstü durumlara göre paket daralır ya da genişler. Toplumun asıl meseleyi, “adaletsizliği yaratan düzen” konuşması biraz daha ertelenmiştir. “Paket kapsamı” denilen, kime göre, neye göre diye sorduğumuz çizgi böyle çizilir. Uzağa gitmeye gerek yok… 31 Mart 2011’de 33 madde ve 4 geçici maddeden oluşan Birinci Yargı Paketi çıktı. 26 Ağustos 2011’de 44 maddeden oluşan İkinci Yargı Paketi çıktı. 2 Temmuz 2012’de 107 madde ve 3 geçici maddeden oluşan Üçüncü Yargı Paketi çıktı. 11 Nisan 2013’te 27 maddeden oluşan Dördüncü Yargı Paketi çıktı. Sorarsanız sorunlar paket paket çözülecekti. Üçüncü paket sırasında hapisteydim. Her paket o gün Silivri’deki davalar üzerinden konuşuluyordu. Ama her paketin ardından “kötü çocuk” sayılanlar hapiste kalmaya devam etti. Tablo, yargıdaki FETÖ statükosunun değişmesiyle yıkılabildi. Ancak yeni gelenler eski usulleri yeni yöntemlerle sürdürünce adaletsizlik tepeleri yine büyümeye başladı. Mesele af değil adaletsizlik Düşünün, 2010 yılında hapishanelerin kapasitesi 114 bin 831’di ama 120 bin 814 kişi hapisteydi. 2012’ye gelindiğinde yatak sayısı artırılıp kapasite 146 bin 705’e çıkarken hapishanelerde 136 bin 20 kişi kalıyordu. Bugün ise hapishanelerin kapasitesi 233 bin kişi, ancak cezaevlerinde 246 bin kişi kalıyor. Asıl soruna sırtını dönen, patlak lastiği şişirmeye, paketlerle yama yapmaya devam ediyor. Serbest bırakılan 18 yaş altındaki çocukların yüzde 70’inin bir yıl içinde, 1820 yaş aralığındakilerin iki yıl içinde cezaevine geri dönüşünün nedenini sorgulamayan sistem, böyle de devam edecek gibi. Haliyle biz de paketler için kavga etmeye devam edeceğiz. Yanlış anlamayın. İtirazım affa değil. Aksine, hapishaneleri dolduran eylemlere “hafifletici neden” olan düzen, affa da gerekçe oluşturuyor. İtirazım, kendine “iyi çocuk” seçen iradeye. Siz, içerdekiler affediliyor sanıyorsunuz ya… Aslında ahlak direğini yanlış tepeye dikmiş, namus atını yanlış yöne sürmüş, terör damgasını yanlış yere vurmuş, ürettiğini yanlış şekilde paylaşmış bir düzen, adaletsizliğin bahşişini veriyor. ICOPAL SHINGLE SİSTEM Avrupa’nın öncü shingle markası Icopal’in en yeni teknolojilerle ürettiği, zorlu hava koşullarına dayanıklı shingle ve tamamlayıcı sistem bileşenleri: Yağmur derelerinden, baca diplerine her ayrıntısı çözülmüş, estetik shingle çatı sistemi. bmigroup.com/tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle