Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABER/YORUM EDİTÖR: ASLAN YILDIZ TASARIM: SERPİL ÜNAY 11 16 NİSAN 2020 PERŞEMBE ABDDSÖ çatışmasının anlamı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1946’da kuruldu. Kuşkusuz kuruluşundan itibaren örgütün üzerinde ABD’nin himayesi ağırlıklıdır. Bu nedenle kuruluşundan kısa bir süre sonra bazı ülkeler üyelikten çekildiğini ilan etti. SSCB de 1955’e kadar DSÖ toplantılarına katılmadı. Ancak bu “değişmez” bir durum değildi. Sol rüzgârların estiği ve “halkçı sağlığın” esas olduğu 1970’lerde örneğin, DSÖ, ABD’ye rağmen kararlar alabiliyordu. Bunu şundan belirtiyoruz: “DSÖ’yü ABD kurdu, Rockefeller besliyor, onlar ne derse onu yapar” gibi bir kestirme doğru değil. Siyasal iklim, DSÖ’yü de değiştiriyor; 1970’lerde olduğu gibi... Siyasal iklim, DSÖ’yü de değiştiriyor; 2020’de olmaya başladığı gibi! ABDÇin çatışması Tablo net: ABDDSÖ çatışması bugün fiilen ABDÇin çatışmasıdır. Zaten ABD Başkanı Donald Trump da DSÖ’yü “hep Çin’in tarafında durmakla” suçluyor (8.4.2020). Hatta Trump, “DSÖ’nün Çin’i savunmak adına salgın tehlikesini başta küçük gördüğünü” iddia ediyor (9.4.2020). Diğer yandan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, DSÖ’ye sağladıkları fonları gözden geçireceklerini söylüyor (9.4.2020). Ve sonunda ABD, DSÖ’ye sağladığı fonun durduğunu ilan ediyor (14.4.2020). Koronavirüse “Çin virüsü” diyerek Pekin’i hedef alan Trump, istediğini alamadı. Çünkü G7’de bile ABD’nin müttefikleri “Çin virüsü” denmesine karşı çıktılar ve bu nedenle “ortak açıklama” metni yazılamadı! Trump, bunun üzerine ikinci bir hamle yaptı ve Çin’in korona konusunda dünyayı geç bilgilendirdiğini iddia etti. Hatta Pompeo, “Sorumluların hesap vereceği bir zaman gelecek” dedi (14.4.2020). Yani TrumpPompeo ikilisi saldırı hattını “Çin’den tazminat isteme” hedefine kurarak, kendi hatalarını örtmeye çalışıyorlar. DSÖ’yü hedef almaları da bunun bir parçası... Trump, hatasını Çin/DSÖ’ye yıkma peşinde Trump’ın salgın konusunda Çin ve DSÖ’yü suçlamasının temel nedeni ortada: ABD salgının merkezi oldu ve Trump yönetimi hata yapmakla suçlanıyor. Amerikan medyası, “Çin’i dünyayı geç bilgilendirmekle suçlayan” Trump’ın aslında ABD istihbaratı ve ilgili kurumlarınca tehlikenin büyüklüğü konusunda uyarıldığını yazıyor günlerdir. Gazete haberleri bir yana, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) Direktörü Robert Redfield bile şubat ayında bazı eyaletleri virüs önlemlerini artırmaları konusunda uyardıklarını açıklıyor (13.4.2020). Peki, Trump ne yaptı o süreçte? 22 Ocak’ta “pandemi değil” diyerek, 10 Şubat’ta “Nisanda biter” diyerek, 27 Şubat’ta “Mucize gibi bir anda bitecek” diyerek sürekli salgını küçümsedi Trump! Çünkü gerçekte salgından memnundular ve salgının baş rakipleri Çin’in ekonomisini yıkacağını düşünüyordu. O kadar ki ABD Ticaret Bakanı Wilburr Ross, daha 30 Ocak’ta “Çin’deki COVID19 salgını Amerikan ekonomisine yarayacak. İstihdam Kuzey Amerika’ya geri dönecek” diye seviniyordu! Şimdi vaka ve ölü sayısındaki patlama nedeniyle Amerikalılar Trump yönetimine tepkili. İşte Trump bu tepki nedeniyle Çin’i suçluyor, DSÖ’yü suçluyor... Yeni dünyanın işaretleri DSÖ, Trump’ın iddia ettiği gibi “sürekli Çin’i mi tutuyor”, bilmiyoruz. Ama bildiğimiz şu: Dünya zaten değişiyordu ve yeni bir dünya kuruluyordu. Ekonominin merkezi AsyaPasifik’e kaymıştı. AsyaPasifik yükseliyor, Atlantik iniyordu. ABDAB’nin transatlantik ittifakı çözülüyordu. ABD hegemonyasına dayalı neoliberal ekonomi 2008 krizine “kesin” çare bulamıyordu. Kısacası ABD’nin tek kutuplu dünyası yerini çok merkezli bir dünyaya bırakıyordu. İşte salgın, bu süreci kaçınılmaz olarak hızlandıracaktır. Trump’ın DSÖ ile kavgası bunu göstergesi... ABD hegemonyası inişe geçtikçe, o hegemonyanın yörüngesinden uzaklaşma da başlıyor haliyle... ABD silahlı gücüyle korunan “petrodolar” sistemi inişe geçmiş durumda... Kimi devletlerin dolar yerine ticareti ulusal paralarıyla yapmaya başlamaları da, petrol krizi de yeni sürecin habercileri... Kuşkusuz sancılı olacak ve zaman alacak... 16 NİSAN 2020 SAYI: 34525 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:44 06:16 13:09 16:52 19:52 21:18 Ankara 04:32 06:02 12:53 16:36 19:35 20:59 İzmir 05:00 06:27 13:16 16:58 19:56 21:17 Korona krizi, deprem veya düşen bir uçak gibi birdenbire gel medi. Yavaş yavaş, ses sizce bırakılan bir ağ gi bi çöktü üstümüze... Usul usul… Aklıma 34 yıl önce San Francisco Chronicle’da tek tük çıkmaya başlayan AIDS haberleri geldi. Önceleri sanki sade Sahte hümanizm ve Ortadoğu satrancı ce gay’ler arasında oluşan bir hastalık gibi sunuldu. Bir süre sonra işin rengi değişince, paranoya başka türlü yayılmaya başladı. Gelelim bugüne... Aralık ayında Los Angeles’taydım, “Çin’de koronavirüsünden dün 5 kişi daha öldü” şeklinde, normalden farklı bir nezleden söz eder gibiydiler. İstatistikler ve virüsün medyadaki kapsama alanı yavaş yavaş arttı. Tehlike “herkesten” çok uzak gibiydi. Ardından AIDS’ten çok daha hızlı bir yayılımla birkaç Asya ülkesinin ardından İtalya üstünden Avrupa’ya sıçradı. Gerisi malumunuz... Sonra, adeta bilimkurgu senaryosu gibi görünen o sessiz dün Bu nedenle dünyadaki kaç işletme beyaz bayrak çekerek veya kırmızı lavlar altında kalarak tedavülden kalkacak? Her gün milyarlarca dolarla oynayan işadamları, bu günlerde, kazandığı göreceli olarak küçük paralarla iki çocuk okutmaya çalışan mikrobiyoloji uzmanı genç doktorların gözünün içine bakıyorlar. Oysa bu uzmanlık alanındaki doktorlara tüm sektörlerin, servetlerinin ve hatta yaşamlarının bağlı olacağı herhalde akıllarına gelmezdi! Bugün yaşananlar herkes için absürd bir kâbus... Orhan Kural’ın bir ay önceki videosuna muhakkak rastlamışsınızdır. Olağandışı bir per yaya geçiş yaptık. Uçakla seya formanstı. “Yağma yok efendim, hatin neredeyse ortadan kalktı bu maske sizi koruyacak mı san ğı, şehirleri domuz, geyik, deve dınız? Bugün 22 bin kişi açlıktan, ve fokların bastığı, insanların bir binlerce kişi sıtmadan, binlerce metre yakınlarına başka bir tür kişi doktorsuzluktan ve hastane daşları geldiğinde kendilerini teh sizlikten ölüyor” diye başlayan o dit altında hissettikleri, sokağa en video, insanlık tarihinin genel ya robotik kılıkla çıkanın en büyük ralarına parmak basıyor. Bu top itibarı görüp “en akıllı” seçildiği lum, ancak şapka çıkarabilir o farklı cins bir uzaylı filmi! metne… Bizlere de bu çılgınca akan fil Wall Street finansçıları, petrol min sessiz kareleri hakkında, tüccarları, dev Batı ülkelerinin bü “akıllı geçinen” makaleler yaz yük para babaları, silah baronla mak kaldı. “Felsefe” yapmak, ye rı… Umurlarında mı günde kaç mek tarifleri paylaşmak veya ev bin bebeğin, çocuğun ya da ye içi yaşam tarzları sunmak, film tişkinin sefalet içinde aç susuz öl listeleri, kitaplar veya ev oyunla mesi? Onlar için 5 kuruş değeri rı önermek... yok! Silikon Vadisi’nin eşsiz dijital Bugünden itibaren ister siyaset, patronlarına gelince, onlar genele ister ekonomi, ister sanat olsun, hizmet taşıdıkları için daha fakir tarihin orta yerinden çizilmiş bir ve dezavantajlı kitlelere iyilik fon ayrım hattı olacak: Korona önce ları oluşturuyorlar, sonuçta şirin si ve… İnşallah sonrası diye! Aca görünmeleri lazım, çünkü yaşar ba, dünyanın bomboş kaldığı bu larsa hemen hepsi olası müşteri süreç 34 ay mı sürecek, yoksa leri… Ama nereye kadar? daha 89 ay mı var önümüzde? Hepimizin ezbere bildiği, dün yanın sosyoekonomik uçurumları üstüne patinaj yapacak halimiz yok. Ama gerçek, insanlık açısından tiksinç. Korona ile kendi kalesinde tehdit altına giren büyük medeni toplumlar, bu kez panik içinde! Açlık, susuzluk ve hastanesizlikten ölen milyonlarca insanı ezelden beri böcek gibi görenler, şimdi insan ırkının nihayet evrendeki yerini hatırlamışlar! Ne kadar etkileyici, değil mi! İç siyasi meze olarak korona Birkaç gün önce konuşmalarından birinde Cumhurbaşkanı, “Ülkemiz medya ve siyaset virüslerinden kurtulacak” çıkışıyla, koronaya yine farklı bir boyut kazandırdı. Böylece 45 gündür pandemi ile boğuşan Türkiye’de bu dev sağlık savaşının, nasıl anında yatay geçişle siyasi ortamda rakiplerinin üstüne gitmek için bir araç olarak kullanılabildiğini gördük. Şaşırdım mı? Yalan söyleyemem, bu defa ben bile şaşırdım! Yüz binlerin katili olan koronavirüsün dahi iç siyasete bu kadar kolayca malzeme yapılabileceğini düşünmemiştim. Bir de geçen hafta sonu yaşadığımız baskın sokağa çıkma yasağı konusu var. İçişleri Bakanı’nın istifası ve bunun “kabul görmeyişi” çok konuşuldu, artık her zerresi mikroskobik incelemeye alınmış o konuya dönmeyeceğim. Ama olayın sonucunda “Soylu bu işten kârlı çıktı” yorumlarına bakıyorum da pes diyorum gerçekten! Bir taşla meğer kaç hedef vurulmaya çalışılmış! Yüz binlerce vatandaşa virüs bulaşma tehlikesi yaşatmış bu hatanın gerçek faili, bence Soylu değildi. Ama onun sorumluluğu üstlenip, istifada alkış alıp, ardından “göreve iadesi” ve onu takip eden bu yorumlar beni şoke etti! Bir insan bu gelgit trafiğiyle mi güçlenir? Bu Ortadoğu satrancı mı oluyor? Bu satrançta biri Pelikan, diğeri benim adını ve kapsama alanını bilmediğim iki vezir mi var? Bunlar birbirine kar şı mı oynuyorlar aynı anda? UNESCO Direktörü’nün mektubu Geçen hafta size hikâyesini anlattığım gibi, dün yani 15 Nisan, Dünya Sanat Günü’ydü. Her sanatçı, her kurum elinden geleni yaptı ve online kutlamalar bu yıl gerçek buluşmaların yerine geçti. Normalde Dünya Sanat Günü haftası için Türkiye’ye davet etmiş olduğumuz UNESCO Genel Direktörü Madame Audrey Azoulay, ne yazık ki malum sebeplerden gelemedi. Ancak kendisiyle yaptığım yazışmaya yanıt olarak, Dünya Başkanı olduğum UNESCO Resmi Partneri AIAP/IAA için önemli bir yazılı kutlama metni gönderdi. Bu metin, uluslararası bir politikacının geçiştirmek üzere kaleme aldığı herhangi bir tebrik metni değildi. 2.5 sayfalık metin özenle yazılmış, her kelimesi seçilmiş ve Madame Azoulay tarafından mektubun ulaşacağı yüz binlerce sanatçının nasıl etkileneceği en doğru ve şeffaf şekilde hesaplanmıştı. Bu sene öne çıkardığımız slogan “En zor zamanlarda sanat nefestir”. Azoulay de aynı şekilde mektubunda Dünya Sanat Günü’nün, kriz anlarında sanatçılar ve insanlar arasında ilişkiler “örme” gücüne sahip olduğunu belirtiyor. Karantina günlerinde, sanatın en özgün şekilleri ile kimi zaman mizah, kimi zaman kişisel yaratıcı değerleri öne sürerek paylaşılmasını öneriyor ve UNESCO’nun bu konudaki #KültürüPaylaşın hashtag’ini hatırlatıyor (#ShareCulture). UNESCO Genel Direktörü aynı zamanda bu vesileyle sanata en çok ihtiyaç duyan toplumları da hatırlayarak, sanat dünyasının seslerinin evrensel ve çok renkli şekillerde duyulması gerektiğini vurguluyor. Yıllardır sanatın içine düşürüldüğü Batı tekelinden kurtarmaya çalışan benim gibiler de bu cümleleri başka bir mutlulukla okuyorlar. TSK’nin operasyonu sırasında terör örgütü üyeleri havanlı saldırı düzenledi Irak’ta bir asker şehit Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyine düzenlediği operasyonda Piyade Uzman Çavuş Muhammet Fatih Durhan şehit oldu. İzmir Foça’da DeFatih Durhan niz Amfibi Piyade Tugay Komutanlığı’nda görevliyken geçici görevle Hakkâri Dağ Komando Terörle Mücadele Harekâtı Baş’ın cenazesinde virüs önlemi Görev Grup Komutanlığı emrinde gö revlendirilen Durhan, operasyonda atılan havan atışı sonucu şehit oldu. Trabzon’da, koronavirüs şüphesiyle tedavi gördüğü hastanede önceki gün hayaAcı haber şehidin Manisa’nın Soma il tını kaybeden BTP Genel Başkanı Haydar Baş, dün toprağa verildi. Baş için Ortahiçesinde yaşayan ailesine verildi. Ma sar’daki fuar alanında düzenlenen cenaze töreninde kovid19 tedbirleri kapsamınnisa Valisi Ahmet Deniz, Durhan’ın da sosyal mesafe kuralı önlemleri alındı. Cenaze namazını, oğlu Osman Baş kıldıIrak’ın kuzeyinde teröristlerin saldırısı rırken tabutun üzerindeki siyah örtünün Necef’te İmam Hüseyin türbesinden gesonucu şehit olduğunu bildirdi. l AA tirildiği öğrenildi. Baş’ın naaşı, Akçaabat’taki Şehitlik Tepesi’nde defnedildi. l AA THY’de 3. kayıp Çiftçi yasaktan muaf Karantina sonrası ölüm Türk Hava Yolları’nın (THY) kaptan pilotlarından olan ve koronavirüs nedeniyle yoğun bakımda tedavi gören Serdar Gündoğdu hayatını kaybetti. Gündoğdu, Mustafa Özden Türkon ve Mehmet Ali Kılıç’tan sonra THY’nin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden üçüncü pilotu oldu. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 31 ilde uygulanacak 2 günlük sokağa çıkma yasağından tarımsal ve hayvansal faaliyetlerde bulunan çiftçilerin, üreticilerin ve gıda sektörünün sokağa çıkma yasağından muaf tutulan gruba dahil edildiğini açıkladı. l Haber Merkezi Umre dönüşü Kayseri’de 15 gün karantinada tutulan ve koronavirüs testi negatif çıkan Selva Korkutan (70), Diyarbakır Silvan’daki evine gittiği akşam rahatsızlandı. Yüksek ateş ve solunum şikâyeti ile hastaneye kaldırılan Korkutan’ın testi pozitif çıktı. Korkutan yaşamını yitirdi. l İHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 234 5 678 9 SAĞA: 1 1/ Genel 2 likle mısır ununu tuzlu 3 suda pişire 4 rek yapılan 5 İ SKELEN H S U S OMA T A FARAŞ NEY EROS BA L NEM UR V E lapa. 2/ 6 D A S M O L E N Ekin biçme aleti... Bir ticaret senedinin 7 AL İ PAŞA C 8 NE K İ R İ MA 9 ŞAL EK İM üzerine ya zılan kefillik. 3/ Samanından ayrılmamış arpa ve buğday yığınları... Yeniçeri kışlası. 4/ “Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde ” (Orhan Veli). 5/ Avrupa’da büyük bir yarımada... Argoda hamama verilen ad. 6/ Yağmur suyunun biriktiği çukur... Kaba, kırıcı kimse. 7/ Geniş kollu sabahlık. 8/ Bir organımız... Tokyo’nun eski adı... Bir renk. 9/ Kimi yö relerde gözlemeye verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Pudra şekerine bulanmış ve içi reçel dolu bir tür çörek... İlave. 2/ “O yer” an lamında kullanılan sözcük... Bir zinciri oluşturan halkalardan her biri. 3/ Küçük sahan ya da tabak. 4/ Kremalı bir pasta... Eskişehir yöresine özgü, çubuk biçiminde bir tür helva. 5/ Şarkı, türkü... Üstü top rakla örtülü saman yığını. 6/ Uzaklık işa reti... Etil alkol. 7/ Yurdumuzda da yetişti rilen bir meyve. 8/ Atın en yavaş ve doğal yürüyüşü... Yiyecek bulamayan, yoksul kimse. 9/ Her tür cinsellikten arınmış aşk için kullanılan sözcük. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com