23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 10 ŞUBAT 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT HABER TÜRKEN Vakfı’na 2017’de 8 milyon dolar veren Başkentgaz, 192 milyon lira vergi ödemeliydi Bağış var, vergi yok Başkentgaz’ın TÜRKEN Vakfı’na yaptığı dolaylı bağışla ilgili bir skandal daha ortaya çıktı. Yasalara göre, Başkentgaz’ın 8 milyon dolar bağış yapabilmesi için o yıl 192 milyon TL vergi ödemesi gerekiyor. Ancak şirket bağış yaptığı yılı zarar göstermiş. Kızılay ve Ensar Vakfı üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’ın yö netiminde olduğu TÜRKEN Vakfı’na 8 mil yon dolar bağışlayan Başkentgaz’ın ver gi levhasında, bağış yapıldığı yıl olan 2017’nin “matrahsız” gösterildiği, yani şirketin za rar ettiği ve bu nedenle vergi ödemediği bilgisi yer aldı. TUNCAY Vergi yasasına göre, şirket MOLLAVEİSOĞLU ler yaptıkları bağışlarda ge lirlerinin yüzde 5’ini geçemi yorlar. Yani bağış yapmak için gelir el de etmek gerekiyor. Başkentgaz’ın 8 mil yon dolar bağış yaptığı 2017 yılında 160 milyon dolar, yani 960 milyon lira gelir göstermesi gerekiyordu. Bu gelirin yüz de 20’si olan 192 milyon lira da kurumlar vergisi olarak ödenmeliydi. Ortada öden miş bir vergi olmadığına göre bu bağış na sıl yapıldı? 8 milyon dolar bağış yapacak durumdaki şirket neden vergi ödemedi? Bakanlık harekete geçer mi? AKP döneminin en hızlı yükselen şirketlerinden Başkentgaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sınıf arkadaşı olan Aziz Torun ve kardeşi Mehmet Torun’a ait. Şirketlerin vergi denetimini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın başında olduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı yapıyor. Başkentgaz’ın milyonlarca dolar bağış yaptığı vakfın yönetiminde Erdoğan’ın kızı ve Maliye Bakanı’nın eşi Esra Albayrak var. Yani Berat Albayrak’ın, kendisine bağlı vergi denetmenlerini harekete geçirip, eşinin de yönetiminde olduğu vakfa bağış yapan şirketin soruşturulmasının önünü açması gerekiyor. l İZMİR FINANS PROJESI SAĞLIK MERKEZINI YUTTU HAZAL OCAK Ümraniye’deki devasa İstanbul Uluslararası Finans Merkezi, yakınındaki sağlık tesisini yuttu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Finans Merkezi’nde park ve yol alanında kalan yapıların kamulaştırılması için Site Mahallesi’ndeki Ayfer Soyak Sengir Sağlık Merkezi’ni feda etti. Bakanlık tarafından hazırlanan yeni planlara göre, söz konusu alan sağlık merkezinden çıkarılarak ticaretkonut alanına alındı. Alana aralarında alışveriş merkezi ve konutun da bulunduğu pek çok yapı inşa edilebilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önceki gün söz konusu olan Ümraniye Beledisi’ne ait Ayfer Soyak Sengir Bölgede 559 kişinin yaşaması öngörülüyor. Sağlık Merkezi’nin bulunduğu alana ilişkin yeni planları onaylayarak askıya çıkardı. Duyuruda İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesi kapsamında “Park ve Yol Alanı”nda kalan ve projenin tamamlanmasına engel teşkil eden niteliksiz yapıların tahliye ve tasfiye edilmesi amacıyla yeni plan hazırlandığı anlatıldı. Yeni planlarda “Belediye ye ait sağlık tesis alanı” ve “otopark” alanında kalan arazi zemin + 9 kat izinli “ticaret + konut” ve “park” kullanımına dönüştürüldü. Bölgede 559 kişinin yaşaması öngörülüyor. Planlara 7 Mart’a kadar itiraz edilebilecek. İnşaat mühendisi İbrahim Doğan, planlara itiraz edeceğini belirterek “Alanda yüzlerce çam ağacı mevcuttur. Yasalara ve plan ilkelerine aykırı olan bu plan tadilatları ile adeta kent suçu işleniyor. Kamu yararı taşımayan bu plan tadilatları geri çekilmeli, donatı alanları korunmalı, bölgede bulunan yurttaşların deprem toplanma alanına ve yeşil alana ihtiyacı vardır” dedi. Akıncı: Sözlerimin arkasındayım KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, The Guardian gazetesine verdiği demece ilişkin tepkiler üzerine “Kıbrıs Türk halkı kendi kendini yöneten, kendine yeten, kendi kurumlarında gerçek manada söz sahibi olan bir yapıyı özlüyor. İlk defa söylemediğim sözlerimin arkasındayım; Kıbrıs Türk halkının gerçek düşüncesi budur. ‘Kıbrıs Türk’tür Türk Kalacaktır’ siyaseti 1950’lerin sloganıdır. Gerçek durumla ilişkisi yoktur” dedi. KKTC’den aldığı tepkiler üzerine açıklama yapan Akıncı, “Kıbrıs Türk halkı büyük oranda Rum tarafına azınlık olmayı ya da Türkiye’ye sürekli bağımlılık ilişkisi içinde yaşamayı istemiyor” dedi. Akıncı, Kıbrıs Türk halkının Atatürk ilke lerine bağlı, laik ve demokratik, hoşgörü ve barış kültürü Akıncı nü içselleştirmiş bir halk olarak çağdaş Avrupa değerlerinde yaşam için mücadelesini sür dürdüğünü belirtti. Kuzey Kıbrıs Cumhurbaş kanlığı'ndan yapılan açıklamada ise Akıncı’ya istifa çağrısı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye sert tepki gösterildi. Açıklama da “Bahçeli, çağdışı kalmış ırk çı ve faşizan anlayışla Cumhur başkanımıza hakarette bulun muştur. Cumhurbaşkanımız, Enosis’e karşı her Kıbrıs Türkü gibi 1974 Harekâtı’nda görev almış, yanında silah arkadaşları şehit düşen, kendi de yaralanan şerefli bir gazidir. Bahçeli’nin hakaretlerini aynen iade ediyo ruz" denildi. l Haber Merkezi AYM’den zorla pankart indirmeye ihlal kararı Anayasa Mahkemesi (AYM), ÖDP Edirne İl Başkanlığı binasına asılan “Katil, Hırsız AKP” pankartının polis tarafından kaldırılmasının “ifade özgürlüğü ihlali”, bu sırada parti binasına gaz bombası atılmasının ise “kötü muamele” olduğuna karar verdi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Mart 2014’teki yerel seçim mitingi için geldiği Edirne’de ÖDP İl Başkanlığı binasına pankart asıldı. Binadaki afişi gören polisler, kapıları zorla kırıp içeriye biber gazı attıktan sonra pankartı indirdi. 14 ÖDP’li de “polise direnme” suçlamasıyla gözaltına alındı. Savcılık, soruş turma kapsamında ÖDP üyelerine “başbakana hakaret” suçundan dava açtı. ÖDP üyeleri, bu süreçte AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM İkinci Bölüm, “ÖDP il başkanlığı binasına asılan pankartın kolluk kuvvetlerince indirilmesinin ve parti üyeleri hakkında pankarttaki sözler ile nedeniyle hakaret suçundan kamu davası açılmasının ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna” karar verdi. Mahkeme, kolluk görevlilerince parti üyelerine zor kullanılması nedeniyle de “insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine” oybirliğiyle hükmetti. l ANKARA / Cumhuriyet T.C. ADANA 14. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2017/50 Esas KARAR NO: 2019/702 Tehdit, Basit Yaralama suçundan Mahkememizin yukarıda Esas ve karar numarası yazılı 05/11/2019 tarihli ilamı ile 86/2, 106/11.cümle maddesi gereğince VELAYET HAK.VESAYET VEYA KAYYIMLIK HİZM. MEN (ALTSOY) (TCK 53/1c), İNFAZ SÜRESİNCE KAMU HİZMETLERİNDEN YASAKLILIK (TCK 53/1a,d,e), 6 AY HAPİS cezası ile cezalandırılan Mehmet ve Muteber oğlu, 12/08/1981 doğumlu, Kayseri, Yahyalı, İlyaslı mah/köy nüfusuna kayıtlı EROL ELLİ tüm aramalara rağmen bulunamamış, yakalama emri tebliğ edilememiştir. 1 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29. maddesi gereğince hüküm özetinin İLANEN TEBLİĞİNE, 2 Hüküm fıkrasının ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağına karar verilmiş olup, İLAN OLUNUR. 04/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1128157) T.C. GEBZE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/447 Esas KARAR NO: 2019/393 Davacı NURTEN MUTLU aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Davanın KABULÜ ile, 1Davacı Nurten Mutlu (T.C: 24704221394 ) nüfus kaydında annesi olarak gözüken Şerife ile 17819450858 T.C nolu Şefika Derya’nın aynı kişi olduğunun tespitine ve nüfus kayıtları arasında bağlantı kurulmasına, 2Davacı Nurten Mutlu (T.C: 24704221394 )nüfus kaydında babası olarak gözüken Eminile 28514094384 T.C nolu Emin Derya’nın aynı kişi olduğunun tespitine ve nüfus kayıtları arasında bağlantı kurulmasına, 3Alınması gereken maktu 44,40 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5Davacı tarafından yatırılan gider avansından yapılan masrafların mahsubu ile bakiye gider avansının kararın kesinleşmesine müteakip davacıya iadesine, Davacı ile davalı nüfus temsilcisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurabileceklerine...” karar verilmiş olup, mahmemizce davalı Celil DERYA’nın bildirilen adreslerine çıkartılan tebligatların bila ikmal iade edildiği, yapılan adres araştırması neticesinde davalı Celil DERYA’nın adresi tespit edilemediğindengerekçeli kararın davalı Celil DERYA’ya ilanen tebliğine karar verilmiş olup; iş bu ilanın tebligat yerine kaim olmak üzere 7201 sayılı kanunun 28 ve devamı maddeleri gereği ilanı ile yukarıda yazılı hükmün ilantarihindenitibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1128199) T.C. ESKİŞEHİR 5. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN ESAS NO: 2019/1356 Davacı EMİNE COŞKUN tarafından davalı OĞUZ COŞKUN aleyhine açılan boşanma davasında; davalının tespit edilen adreslerine dava dilekçesi tebliğ edilememiş olup, davalıya dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde cevap dilekçesi verebileceği, cevap dilekçesi verilmemesi durumunda dava dilekçesinde belirtilen hususları inkar etmiş sayılacağının HMK.nun 122. ve devamı maddeleri gereğince ihtar ve tebliğ olunduğu ayrıca dava dilekçesinin ilan tarihinden sonra davalıya 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1129171) T.C. GEBZE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/438 Esas KARAR NO: 2019/392 Davacı ŞÜKRÜYE ÖZGÜR tarafından mahkememizde açılan Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; “...Davanın KABULÜ ile, 1DavacıŞükrüye ÖZGÜR (T.C: 17777452246 ) nüfus kaydında annesi olarak gözüken Şefibe ile 17819450858 T.C nolu Şefika Derya’nın aynı kişi olduğunun tespitine ve nüfus kayıtları arasında bağlantı kurulmasına, 2Davacı Şükrüye ÖZGÜR (T.C: 17777452246 ) nüfus kaydında babası olarak gözüken Emin ile 28514094384 T.C nolu Emin Derya’nın aynı kişi olduğunun tespitine ve nüfus kayıtları arasında bağlantı kurulmasına, 3Alınması gereken maktu 44,40 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5Davacı tarafından yatırılan gider avansından yapılan masrafların mahsubu ile bakiye gider avansının kararın kesinleşmesine müteakip davacıya iadesine, Davacı ile davalı nüfus temsilcisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurabileceklerine..” karar verilmiş olup, mahmemizce davalı Celil DERYA’nın bildirilen adreslerine çıkartılan tebligatların bila ikmal iade edildiği, yapılan adres araştırması neticesinde davalı Celil DERYA’nın adresi tespit edilemediğindengerekçeli kararın davalı Celil DERYA’ya ilanen tebliğine karar verilmiş olup; iş bu ilanın tebligat yerine kaim olmak üzere 7201 sayılı kanunun 28 ve devamı maddeleri gereği ilanı ile yukarıda yazılı hükmün ilantarihindenitibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. 22/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1128191) T.C. GÜNDOĞMUŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2020/8 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Gündoğmuş ilçesi Kaplan Mahallesi ADA NO: 200 PARSEL NO: 5 YÜZÖLÇÜMÜ: 176,10 m2 TAPU MALİKLERİ: Mehmet Emin Eren, Ayşe Güven, Ahmet Ali Eren, Fatma Güven, Mustafa Kamil Eren, Raziye Çetin, Hatice Demirel KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: a)İlgililerin ilan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde idari yargıda kamulaştırmayı yapan idare aleyhine iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri, dava açmadığı taktirde işlemin kesinleşeceği, b)Mahkemece tespit edilecek kamulaştırma bedelinin T.C. Ziraat Bankası Gündoğmuş Şube Müdürlüğüne yatırılacağı, c)Konuya ve taşınmazın değerine ilişkin varsa delillerini ve savunmalarını ilandan itibaren 10 gün içerisinde mahkemeye bildirmeleri, 2942 Sayılı Yasanın 10. Maddesinin 4. Bendi uyarınca ilgililere ilan olunur. Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2020/8 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 06/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1129342) Çöküş... Atı kırbaçlamak, güvenlik ve kazanç ilişkisi Toplumun örgütsel yapısında kara delikler olunca, o noktalarda sarsıcı büyük çöküşlerin olması da kaçınılmaz oluyor. Bunların hepsi toplumsal dokuyu parçalıyor. Maliyeti ağır, yurttaşların canı, üzüntü, yas, yıkılan dünyalar... Çığ düşüyor 33 ölü, deprem sarsıyor 40 küsur ölü.. uçak uçurumdan yuvarlanıyor 3 ölü. Ama Sağlık Bakanlığı’nda toplantı salonunda başköşede Padişah Abdülhamit resmi! Bakanlar vitrin, bakanlığı yönetenler Saray’ın doğrudan adamları. Milli Eğitim Bakanı vitrin, bakanlığı esas yönetenler tamamen esas icraatı yapanlar, bakanın asla engelleyemeyeceği. Kavukluları, tarikatları, cemaatleri derslere sokup, yazdıkları dinsel kurgu kitaplardan, müfredat dışında, öğrencilere sınav sorumluluğu getirenler. Pardon yoksa bunu Bakan’ın ta kendisi mi kotardı?! Deprem sarsacak, ama üstünde oturduğun için sen sarsılmayacaksın, yıkılmayacaksın. Bu yüzyılların, büyük kayıplar vere vere edindiğimiz toplumsal bir bilgi. Bilim de diyor ki, şöyle yapacaksın, böyle yapacaksın binanı... Otoyollarını, köprülerini, okullarını, hastanelerini. Toplum ne yapacağını bilecek. Ülkeyi yönetenler ise bakın yıkılan kentleri nasıl da pırıl pırıl iyi yeniden yaptık! Yaptırdığı TOKİ’nin 8 yıllık okulu yerle bir! Kendi bilgine güven Van Bahçesaray’da uğradığımız en büyük çığ felaketine ne demeli? Danışman orada olmasaydı, bölgede yaşayanların hiçbiri tam çığın yerle bir edeceği ve yolları kapatacağı hava koşullarında yola düşmez ve bunca can bir hiç yerine yitip gitmezdi. Siz savcılığın bu soruşturmada gerçek durumu ortaya çıkaracağına ve yitirilen canlardan kimlerin sorumlu olduğunu saptayacaklarına inanıyor musunuz? Hayır, devlet ne derse haklı odur, olacak sonuç. Çığ bir kaderdir! Oysa yöre halkı bilecek ki çığ bir kader değildir! Şunu öğrenmesi gerekir: başkalarına, kendilerine verilen emir ve komutlara değil, kendi bilgine, deneyimine güven ve reddet! Çünkü devletliler, öngörüsüzlük, bilgisizlik, bilgisizlik, batağında yüzüyorlar! Uçak niye çakıldı? Sahi niye? Niye bir kaptan özgürce konuşunca kapı önüne kondu? Bahadır Altan, eski bir savaş pilotu, bu şu demek: Havada son derece disiplinli hareket edeceksin, eğer yaşamak ve yaşatmak istiyorsan. Uçak yönetimi, pilotları mümkün olduğunca havaalanını pas geçmemeye teşvik ediyor, pas geçenlerin hanesine yıl sonunda bir eksi puan işliyor, bir pas geçme en az 500 litre masraf demek, diyorsa... Ve şirkette görevli bir pilot olarak da konuşuyorsa, duracaksın... Ve kapının önüne konuyorsa, orada neler oluyor diyeceksin. Şirketten bir açıklama yok, sadece basın toplantısında CEO’nun gözyaşları var, bir de kapı önüne konan pilot. Son açıklaması: “Kâr hırsıyla atı öldüresiye kırbaçlayanlar (yani şirket patronları) sabaha benim kadar huzurlu uyanmadılar...” Kârlılık ile güvenlik ilişkisi Hmmm. Kârlılık ile atları kırbaçlama arasında ilişki kurunca o zaman insan dönüp bakıyor şirkete.. 2019’da 1.2 milyar TL kâr görünüyor. Şirketlerin kâr etmeleri şüphesiz ki gerekir. Ama kârlılık ile kaza ve güvenlik eksikliği arasında bir ilişki kurmayı akla getirmemesi gerekir. 2019 başında şirketin borsada hisse fiyatı 27 TL’lerden ağustosta 50 TL’lere, eylülde 71 TL’lere, aralıkta 86 TL’lere yükselmesi, müthiş bir kârlılık kokusunun sonucuydu. Bakıyorum, borsacıların, bankaların raporları sürekli al tavsiyesi veriyor. İlk dokuz ayı yüksek bir kârlılıkla kapatınca, hisse fiyatları alıp başını gitmiş. “Yıllık bazda” yüzde 61’i aşan bir oran. “Piyasa beklentileri”nin yüzde 20 kadar üzerinde. “Yolcu başı” kazanç ve “yan gelirler”de önemli yükselişler. Gözümüz yok, demek iyi yönetiliyor şirket. Peki, “kârlı yönetim”in bir yönün de, “atı iyi kırbaçlamak”la ilgisi var mı? Çalışanların gelirlerini düşük tutmakla ilgisi? Havacılık kurallarının bazı önemsizlerine uymamakla, pas geçme baskısıyla ilişkisi? Bilmiyoruz, bilmiyorum, şirketi, yönetimi de töhmet altında bırakmayı kimse istemez. Cesaret ve korkaklık Fakat, Bahadır Altan, sorgusuz sualsiz kapının önüne konunca, anlattıklarına kayıtsız da kalamazdık. En sonunda hepimizin hayatında bu havayollarının çok kesiştiği zamanlar var ve bu soruları sorma hakkım doğuyor. Keşke yönetim, içlerinden çıkan bir cesuru, gel Bahadır, bahsettiklerini araştıralım, seni de güvenliklerden sorumlu yapalım, buna şiddetle ihtiyacımız var, deme cesaretine sahip olsaydı. Heyhat! CEO’lar ve profesyoneller şirkete en çok kazancı sağlamakla görevliler, ama ne pahasına, sorusu onları hiç ilgilendirmez. Çağımızın temel ve mahvedici sorunu..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle