18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL 5 10 ŞUBAT 2020 PAZARTESİ Rakipsiz ve blok listeyle kongreye giren Kaftancıoğlu yeniden il başkanı oldu ERDOĞAN’I GEÇEN TEK ISIM Tek adaylı kongre ILAYDA KAYA CHP İstanbul İl Başkanlığı 37. Olağan Kongresi’nde tek aday olan mevcut il başkanı Canan Kaftancıoğlu yeniden seçildi. Haliç Kongre Merkezi’ndeki kongre, divan kurulunun oluşturulmasıyla başladı. Altan Öymen’in divan başkanı seçilmesiyle kongrenin açılışı yapıldı. Kongreye AKP, MHP, İYİ Parti ve HDP’nin yanı sıra çeşitli meslek ve sivil toplum örgütlerinden davetliler de katıldı. Salonda HDPİYİ Parti ve AKPMHP’lilerin ayrı alanlarda oturduğu görüldü. Divanın oluşturulmasının ardından Altan Öymen, “CHP Türkiye’nin en büyük partisidir. Cumhuriyeti kuran, demokrasiyi getiren partidir. CHP, Türkiye’nin ekonomisini ve dış politikasını idare eden partidir. Demokrasiyi yeniden kurma zamanıdır. Bu şekilde idare edilen başka demokratik bir ülke yoktur. İBB seçiminin kazanılması büyük bir adımdır, demokrasinin yürüyüşünün başlangıcıdır” dedi. Divanın ardından ilk konuşmayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Yeni bir siyaset anlayışını getirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Kimseyi sorgulamadan, tüm sorunları çözeceğiz. Bu yolda yürüyeceğiz. İnandığımız Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz” dedi. TBMM’nin 100. yılı olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “100 yıl sonrası için de bize düşen görev Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak. Önümüzdeki süreç iktidar. Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak istiyoruz” diye konuştu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerine vurgu yaparak “Bugün, partimizin geleceği adına, birlik ve beraberliği adına önemli bir gün. Biliyorsunuz, tarihin akışının hızlandığı bazı özel zamanlar vardır. Böylesi özel zamanlarda değişmez sanılan şeyler değişmeye başlar. 31 Mart ve 23 Haziran seçimleriyle Türkiye işte böyle bir döneme girmiş durumda. Bu, KURTULUŞ ARI Türkiye’nin siyasal hayatında bir normalleşme dönemidir. Vatandaşla eşit, açık, net ve samimi bir iletişim kurmayan, herkesi eşit ve aynı ölçüde saygın kabul etmeyen yöneticilerin devri artık kesinlikle kapanıyor. İster ülkeyi yönetsin ister şehri, ister bir bakanlığı... her kademede yönetici için geçerli” ifadelerini kullandı. Delegelerin konuşmalarının ardından seçimlere tek aday olarak giren Kaftancıoğlu da konuşmasında özetle şunları kaydetti: “Umudun olduğu yerde her zaman tek adamlar yenilmiştir. İstanbul’u halka vererek yeniden 16 milyon insanın yaptınız. Biz İstanbul’da iki yıldır plan ladık, programladık, inandığımızı söyledik, söylediğimiz her şeyi yaptık, yapamadığımızda kıvırmadık. Türkiye’de aklıyla, fikriyle, tarif ettiğimiz yeni siyaset anlayışıyla tarife uyan Kılıçdaroğlu’dur. O nedenle İstanbul’da da tüm Türkiye’de de halkıyla birlikte yeni siyasetin lideri Kılıçdaroğlu’na buradan bir teşekkür gönderelim. Korku duvarları yeni bir siyaset oluşturmayı engeller. Çocuklarımızın ellerinden hayallerini aldılar, çocuklarımıza borcumuz var. Korkudan daha büyük duygu umut. Mutlaka gidecekler, çünkü artık bizim mevsimimiz başladı. Zulmün en katmerlisi bizde, fikir, sanat hapiste; yargıya güven sıfır. Eğitimin içi boşaltılmış. Kayyımlar Saray’ın iki dudağının arasında. Kanal İstanbul’u bırakın, yoksullara ulaşmak için kanallar açın.” 444 oy aldı Yeni dönemde il başkanlığı yönetiminde değişiklikler de yapılacağını kaydeden Kaftancıoğlu, kadın kotasının uygulanacağını, yönetimde 2 erkek üyenin yerine kadınların gireceğini söyledi. Kaftancıoğlu, sözlerini Nâzım Hikmet’in “Giderayak” şiiriyle bitirdi. 677 delegenin 571’inin oy kullandığı seçimde 61 oy geçersiz sayılırken Kaftancıoğlu, 444 oy alarak yeniden İstanbul il başkanı seçildi. l İSTANBUL Heyecan yok, alkış azdı MİYASE İLKNUR CHP İstanbul İl Kongresi’ne şöyle bir uğrayıp çıkacaktık. Öyle de yaptık. Yazı yazmayı ise hiç düşünmemiştik. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve blok liste uygulamasının lehte ve aleyhte konuşmalarını dinledikten sonra çıktık. Tabii çıkan sadece biz değildik. Kongreyi izlemeye gelen partililerin önemli bir kısmı da salonu terk etti. Partililerin salondan erken ayrılmasının nedeni tek aday ve blok liste uygulaması mı, yoksa motivasyon eksikliği mi, ölçmek zor. Heyecan olmadığı kesin. İktidara yürüyen parti olarak sık sık konuşmacılar tarafından vurgu yapılmasına karşın partililer alkışlarında pek de cömert değillerdi. Bu durumu gören İBB Başkanı İmamoğlu, heyecanı artırmak için dinleyicilere ayağa kalkmaları ve alkışlamaları için özel çağrı yapmasa kimsenin yerinden kıpırdayacağı yoktu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında en çok alkış aldığı bölüm, Filistin’e 1970’lerin başında İsrail’e karşı savaşmaya giden devrimcilerin mezarının bulunduğunu anımsattığı bölüm oldu. Bir kez daha gördük ki, CHP örgütü ne zaman sol dense, ne zaman devrim ya da Atatürk dense bir hoş oluyor. Daha doğrusu parti yönetimine usulünce mesaj veriyor. Son anda kongrenin yapılacağı yerin Haliç Kongre Merkezi’nden sahilde kurulacak çadıra kaydırılması “iptal olma” tartışmalarına yol açsa da sonuçta birkaç bin kişilik çadırda kongre açıldı. Dışarıda kalan olmadı. Herkese yer vardı. Giriş çıkışta da bir sorun yaşanmadı. Salona girdiğimizde kürsüde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşuyordu. Konuşmasında sık sık demokrasi vurgusu yaptı. “Demokrasi dediğimiz olguyu kendi iç dünyamızda da kurmalıyız” dediğinde ön ve arka sırada “keşke” mırıldanmaları oldu. Bu da partililerin tek aday ve blok liste uygulamasına olan tepkisinin bir ifadesiydi. CHP Genel Merkezi yönetimi, ilk kez büyük illerde tek adayla seçime gidilmesini önceden işaret ederek istediğini de yaptırdı. Bunu da “İktidara gidiyoruz, parti içinde bir tartışma, çekişme görüntüsü verilmesi hoş olmaz” gerekçesine dayandırdı. Oysa kongrelerde yarışın ve bu yarış nedeniyle tartışmaların olması CHP’nin zaafı değil en büyük avantajıydı. Bugüne kadar sağ partilere “Bizde kapı kulluğu yok parti içi demokrasi var. İsteyen genel başkanlığa bile aday olabilir, kürsüde eksik gördüğü her şeyi eleştirebilir” diye dile getirdikleri Kaftancıoğlu’nun iktidar yürüyüşü mesajı verdiği kongrede, İmamoğlu’nun konuşması coşkuyu bir nebze olsun artırdı. en büyük argümanları da ellerinden gitmiş oldu. İstanbul’da tek aday olmasaydı da Kaftancıoğlu kongreyi rahatlıkla kazanabilecekken neden İzmir’de Deniz Yücel’in başına gelen durumla karşı karşıya bırakıldı anlamak güç. Tek adaya tepki gösteren delegeler, blok liste uygulaması nedeniyle il yönetimi ve kurultay delegeliklerinde şans bulamayacaklarını gördüklerinden tepkilerini il başkanlarının üstünü çizerek gösteriyorlar. Bu da il başkanlarının listelerinden daha düşük oyla seçilmelerine neden oluyor. CHP’de ilk kez tek adayla il başkanı seçilen Yücel ve Kaftancıoğlu değil elbet. İstanbul’da daha önce Ali Sohtorik, Necdet Uğur, Ali Topuz, Erol Ünal ve Gürsel Tekin de tek aday olarak kongrelere gidip il başkanı seçilmişlerdi. Ama en azından listeleri çarşaf liste uygulaması ile seçildiğinden örgütte kimse kendini dışlanmış hissetmiyordu. En son tek aday olarak 2008’de seçime giden İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin olmuştu. 2008’den bu yana 12 yıl sonra yeniden tek adaylı seçime gidildi İstanbul’da. Kongre ve kurultaylarda yarış olmasının iktidara yürümenin önünde engel olacağı gerekçesi ise tarihi gerçeklerle pek de örtüşmüyor. Öyle olsaydı Aytekin Kotil ile Faruk Erginsoy’un yarıştığı 1977 kongresinden sonra CHP yüzde 42 oy alarak birinci parti çıkamazdı. Yine 6 Haziran 1988 İstanbul İl Kongresi’nde Ercan Karakaş ile Doğan Öztunç yarışmış, kongreyi Karakaş kazanmış ama sandık kurullarında listede aday olanların yer alması nedeniyle il seçim kuruluna yapılan itiraz sonucu kongre iptal edilmiş ve bu olaylı kongreye rağmen bir yıl sonraki yerel seçimlerde SHP birinci parti olmuştu. Ülkedeki tek adamlık rejimini devirme konusunda umudunu CHP’ye bağlamış milyonlar, umudunu bağladıkları partide göstermelik de olsa demokratik bir tavır bekliyorlar. Kongrelerin yarışlara sahne olması ne Kaftancıoğlu ne de Kılıçdaroğlu için risk oluşturmayacağı halde bu yönde karar alınması parti içinde kırılganlıkları ortadan kaldırmak yerine kalıcı hale getireceği gerçeği nedense göz ardı ediliyor. ‘Asla vazgeçmeyiz’ ALİ AÇAR CHP 37. İstanbul Olağan Kongresi’nde mevcut başkan Canan Kaftancıoğlu seçimlere tek aday ve ilçe başkanlarının imzalarıyla blok liste ile girerken, salonda coşkunun az olması dikkat çekti. İstanbul Olağan İl Kongresi için delegeler ve parti üyeleri sabahın erken saatinde tek adaylı seçim için Haliç Kongre Merkezi’ndeki açık alanda kurulan kapalı çadıra geldi. Bir önceki kongreye göre daha düzenli ve tertipli olan salonda, Kaftancıoğlu’nun tek aday olması sebebiyle coşku neredeyse yoktu. Öyle ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında sık sık iktidar vurgusu yapmasına karşı salonda aynı havanın olmadığı görülüyordu. Kılıçdaroğlu’nun ardından konuşan İstanbul Büyükşehir Be lediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Mesele bu ülke ve bu milletin varlığı ve birliği olunca, mesele bu Cumhuriyetin yaşaması ve demokrasinin geliş tirilmesi olunca, mesele yoksulun, çaresizin, umutsuzun dermanı olmak olunca herkes bilsin ve iyi anlasın ki CHP’liler olarak 96 yıldır olduğu gibi yılmayız, korkmayız ve asla mücadeleden vazgeçmeyiz. Heyecanımız yüksek, gençliğimiz var” sözleri uzun süre ayakta alkışlanarak salondaki donuk havayı bir anlığına da olsa dağıttı. İmamoğlu, salonda gençlik vurgusu yaparken izleyici bölümünde gençlerin sayısının çok az olması ise dikkat çekti. ‘Blok liste eleştirisi’ Konuşmaların ardından divan başkanı Altan Öymen, 39 ilçe başkanının verdiği imzalı önergeyi okuyarak seçimlere blok liste ile gidilmesini delegelerin oyu na sundu. Blok listeye karşı söz alan CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, blok listenin parti örgütünde bölünmelere yol açabileceğini söyledi. Prof. Dr. Tolga Yarman da blok listenin demokrasiye aykırı olduğuna vurgu yaparak çarşaf liste çağrısı yaptı. Aday konuşmalarına geçilmesinin ardından konuşan Canan Kaftancıoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren “Umudun olduğu yerde her zaman tek adamlar yenilmiştir” sözleri ise salonda tebessüme neden oldu. Kılıçdaroğlu’nun ilçe başkanlarına Kaftancıoğlu ile devam etmek istediğini söylemesini anımsatan bazı partili ve delegelerin “Bizim kurultay da tek adaylı” sözleri dikkat çekti. Öte yandan kurultayda aday olduğunu açıklayan Ferudun Cemal Aydın ise yeterli imzayı toplayamazken, 47 delegenin imzasını ani bir kararla geri çektiğini belirtti. l İSTANBUL İmamoğlu her partiden oy alıyor MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na düzenli olarak sunulan araştırmada, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’a rakip olan isimler arasından yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun oy oranı Erdoğan’ı geçiyor. Araştırmaya göre; Erdoğan ile İmamoğlu’nun yarıştığı bir seçimde, kararsızların ve oy kullanmayacağını belirtenlerin oranı da en düşük seviyede gerçekleşirken; Erdoğan’ın oy oranı yüzde 39.1, İmamoğlu’nun oy oranı ise yüzde 41.4 olarak belirleniyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yeni yılla birlikte düzenli olarak sunumu yapılmaya başlanan “Gündemetre Türkiye’nin Gündemi Araştırması” adlı çalışmanın ocak ayına ilişkin sonuçlarında çarpıcı veriler ortaya çıktı. Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan çalışma Türkiye’nin 26 ilindeki 120 ilçede yer alan 131 farklı mahallede, 2 bin 507 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle yapıldı. Araştırmada özetle şu sonuçlara ulaşıldı: İmamoğlu, Erdoğan’ı geçiyor: Çalışma kapsamında olası bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan ile 6 farklı ismin rakip olması durumunda ortaya çıkan oy oranlarına ilişkin karşılaştırmalar yapıldı. Buna göre Erdoğan’ı yalnızca İmamoğlu geçebiliyor. Bu ihtimalde Erdoğan yüzde 39.1, İmamoğlu yüzde 41.4 alıyor. Erdoğan’ın en düşük oy aldığı durum ise Ali Babacan’ın olası adaylığında yaşanıyor. Bu durumda Erdoğan yüzde 37, Babacan ise yüzde 27.1 oy alıyor. Erdoğan karşısında en düşük oyun alındığı ihtimal ise Abdullah Gül’ün adaylığında oldu. Buna göre Erdoğan yüzde 37 alırken, Gül yüzde 25.2’de kalıyor. Kararsızlarla İmamoğlu yüzde 50’yi buluyor: Çalışmada Erdoğan ve İmamoğlu’nun adaylığı olasılığında kararsızlar ve oy kullanmayanların eğilimlerine göre dağılımı yapıldığında İmamoğlu’nun oy oranı yüzde 49.27’ye; Erdoğan’ın oy oranı ise yüzde 44.34’e çıkarken; yaklaşık yüzde 6.4’lük kesim oy kullanmayanları oluşturuyor. İmamoğlu her partiden oy alan tek aday: Çalışma kapsamında Erdoğan ile İmamoğlu’nun rakip olduğu bir seçimde İmamoğlu’nun AKP de dahil her partiden oy alabildiği, HDP’nin blok olarak destek verdiği tek aday olduğu, İYİ Parti’nin de desteğinin yüksek olduğu belirtiliyor. Erdoğan’ın, AKP seçmeninin yüzde 93’ünden oy alırken MHP seçmeninin ise yüzde 56’sından oy aldığı; İmamoğlu’nun ise CHP seçmeninin yüzde 96’sından; HDP seçmeninin yüzde 76’sından ve İYİ Parti seçmeninin yüzde 81’inden oy aldığı belirtiliyor. İmamoğlu ayrıca Ali Babacan’ın kuracağı partiye oy vereceğini söyleyen seçmenlerin yüzde 84’ünün de oyunu alıyor. l ANKARA CHP İZMİR’DE YÜCEL YENIDEN BAŞKAN Soyer Yücel Delegeden sürpriz CHP İzmir’in 37. Olağan Kongresi tamamlandı. Mevcut il başkanı Deniz Yücel, tek aday olarak girdiği kongrede 611 delegeden 253’ünün oyuyla başkan seçildi. 540 delegenin imzasıyla aday olan Yücel’in 253 oyla seçilmesi, delegeler arasında tartışma ve şaşkınlık yarattı. Çarşaf listeyle yapılan seçimde oy kullanma işlemi pazar gece 02.00’de tamamlandı. İki adayın yarıştığı seçimde, il başkan yardımcısı Cüneyt Oğuz, adaylık için gerekli olan 65 imzayı toplayamadı. Mevcut başkan Deniz Yücel ise 540 delegenin imzasını toplayarak tek aday olarak girdi. Kongrede, 655 delegenin 611’i oy kullandı. Gece geç saatlere kadar devam eden oylamada, Yücel oy kullanan 611 delegeden 253’ünün oyuyla yeniden il başkanı seçildi. Yücel, 19 yıl sonra üst üste seçilen ikinci il başkanı olmayı başardı. Seçimler sonrası Yücel’in topladığı imzanın altında alması şaşkınlık yarattı. 540 delegenin imzasıyla aday olan Yücel’in 253 oyla seçilmesi, “Genel merkezin adayı değil mi” sorularını ve değerlendirmelerini beraberinde getirdi. En çok oy Soyer’e Kongrede kurultay delegeliğinde en yüksek oyu alan İzmir Büyükşehir Be lediye Başkanı Tunç Soyer oldu. Soyer’e sandıktan 392 oy çıktı. Yeniden CHP İzmir İl Başkanlığı’na seçilen Deniz Yücel, gazetecilere açıklama yaptı. Yücel, “Bu dönem görev alan arkadaşlarımızın CHP’yi iktidara taşıyacak kadrolar olduğuna inanıyorum. CHP 31 Mart yerel seçimlerinden sonra iktidara çok yakın. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde ve liderliğinde CHP tüm kadrolarıyla Türkiye’yi yönetmeye hazır bir partidir” dedi. Gazetecilerin sorusu üzerine delegeden 253 oy çıkmasını da değerlendiren Yücel, şunları söyledi: “İzmir gibi bir kentte 30 ilçede mutabakat ve uzlaşı sağlamak kolay değil. Kendilerini listede görmemiş olan arkadaşlarımız tepki koymuş olabilirler. Bunları da anlayışla karşılıyoruz. Ama bu listeler oluşurken, 30 ilçe başkanımız ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in görüşlerini aldık ve mümkün olduğunda listeye yansıttık. Listede kendini göremeyen arkadaşlarımız tepki koymuş olabilir. Bunu doğal karşılarız. Bu konuda hiçbir kırgınlığımız olamaz, biz herkesi kucaklayarak görevimizi yapmaya devam edeceğiz.” l İZMİR / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle