Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                12 7 OCAK 2020 SALI  HABER/YORUM  Yeni Türkiye, yeni İstanbul ve yeni Boğaziçi! Geçmiş yıllarda “Batıcı” ve “Doğucu” diye ayrıştırılan dış politika “seçeneklerine” AKP iktidarından sonra “Ortadoğucu ve Arapçı” siyasal İslam boyutu da eklendi. Buna özelinde, “Müslüman Kardeşler”i eklemek gerek. Cumhuriyet döneminde 24 ve 61 anayasalarının genel çerçevesi esas olurken bugün, iç ve dış politikada siyasal İslamcılık odaklı bir çizgiye gelinmiş bulunuyor. Siyasal İslam tanımı içinde de Müslüman Kardeşler ve Ortadoğu kimlikleri öne çıkarılıyor. Türkiye, Suriye bataklığına sokulurken, eğitimde siyasal İslamcı yapı uygulanırken iş, günlük yaşama ve sokağa kadar uzatılıyor. Hatta siyasal İslama has, “özel kuvvetlerden bile söz edilebiliyor”. AKP iktidarının tek adam rejimi altında dayattığı bu yapılanma, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ile çatışma halindedir”. Ekonomiden dış politikaya, kadınerkek ilişkilerinden eğitim düzenine, uygar ve çağdaş yaşam değerlerinden demokrasiye bu anlayış egemen olmaya başladı. Kimlerle, nelerle örtüşüyor...  ABD’nin “yeşil kuşak” operasyonları ile örtüşme halindedir: onlar da Türkiye’de çağdaş toplumsal örgütlenmeler yerine tarikat ve cemaat liderlerini kullanarak hedefe gitmek istiyorlar: FETÖ örneğinde olduğu gibi.  Türkiye’de, Avrupa’da olduğu gibi sivil toplumsal örgütlenmelerin gelişmesini istemiyorlar: ulusal çıkarları koruyan parlamenter bir sistemin bulunması işlerine gelmiyor. 1 Mart 2003 tezkeresindeki durumla karşılaşmak istemiyorlar. Bu yüzden de Ergenekon ve Balyoz’u desteklediler, işi tek adam rejimine kadar getirttiler, içimizdeki FETÖ’cülerle birlikte çalıştılar. Bugün iktidarda bulunan AKP de parlamenter sisteme karşı, cemaat ve tarikatların palazlanmalarını istiyor, aynen Batı’da, kimi hesap yapanlar gibi. İşte bu noktada emperyalist devletler ile içimizdeki siyasal İslamcıların hedefleri örtüşüyor. Ankara’daki kimi danışmanların, “Batı ile amaçlarımız 200 yıldır ilk defa birleşti” dediği gibi. Suriye ve Libya bunun devamı Siyasal İslam odaklı rejimin uygulamaları bizi dün Suriye, bugün de Libya bataklığına sürükledi. 2003’te 1 Mart’ta reddettiğimiz tuzağa bugün, Müslüman Kardeşler odaklı olarak düşmüş bulunuyoruz. Dün Suriye ve Libya Türkiye’nin ekonomik ve siyasal olarak en yakın olduğu iki komşu ülkeydiler. Bugün Şam ile kavga ediyoruz: Libya ile iç savaşın bir parçası olarak yeni bir çöl fırtınasının içine sürükleniyoruz. Kimler mi seviniyor? 2011’den itibaren Suriye politikamız sayesinde ellerini ovuşturan ülkeler, yeni Libya kararından sonra bayram ediyorlardır. Suriye yüzünden ortaya çıkan ekonomik, askeri, siyasal ve sosyal kayıplarımız Libya kararı sonrası katlanarak sürecek demektir. İktidarın Kanal İstanbul projesindeki inanılmaz ısrarı sonucu ABD ve AB acaba şöyle düşünmezler mi?  Ankara 5 milyon Suriyeliyi geri gönderemiyor.  Kanal İstanbul “sayesinde” kentin bu bölgedeki nüfusunun birkaç milyon artması bekleniyor.  Herhalde 45 milyon Suriyeliyi yeni Kanal İstanbul bölgesine yerleştirecekler.  Böylelikle oy vermeyen İstanbullulara (ve Ekrem Bey’e) günlerini gösterecekler!  Yeni seçimlerle de İstanbul’u “geri alacaklar”! Öyle ya, eski İstanbul’un yanına , “yeni İstanbul’u” göçmenler kanalı ile inşa etmiş olacaklar. Rant inşaatı ve “yeni İstanbul’un” inşası birlikte yürüyecek. Panama Kanalı sayesinde (ve yüzünden) Panama’nın ne hale getirildiğini bilmiyor muyuz? Erdoğan, azalan oyları karşısında çıtayı sürekli yükseltmek zorunda: Libya’ya asker gönderme kararı da bunun sonucu. “Sürdürülebilir üstünlükler kuramı” bunu kaçınılmaz yapıyor, tabii belli bir noktaya kadar, iş tamamen dibe vuruncaya kadar...  7 OCAK 2020 SAYI: 34425 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu)  Görsel Yönetmen Hakan Akarsu  Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün  l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport  İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu.  l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer  Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr  Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.  Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir.  	 İstanbul	 Ankara	 İzmir	  İmsak	 06:51	 06:34	 06:55	  NAMAZ VAKİTLERİ Güneş	 Öğle	 İkindi 08:22	 13:15	 15:37	 08:03	 12:59	 15:24	 08:22	 13:22	 15:51	  Akşam	 17:58	 17:45	 18:13	  Yatsı 19:24 19:10 19:35  Reisi Cumhur Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Konya’dan, 19 Şubat 1931’de Başvekil İsmet İnönü’ye “Acele  ve Mühimdir” özellikli şu telgrafı gönderdi:  “Son tetkik seyahatimde muhtelif yerlerdeki  müzeleri, eski sanat ve medeniyet eserlerini de  gözden geçirdim.  İstanbul’dan başka Bursa, İzmir, Antalya,  Adana ve Konya’da mevcut müzeleri gördüm. Bunlarda şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de ecnebi mütehassısların yardımı ile tasnif edilmektedir. Ancak memleketimizin hemen her tarafın  Ata İçin 1931’de, ‘Acele ve Mühim’  da emsalsiz defineler halinde yatmakta olan kadim medeniyet eserlerinin ileride tarafımız  Olan Neydi?  dan meydana çıkarılacak olanların ilmi bir su  rette muhafaza ve tasnifleri ve geçen devirlerin “Bir çılgın projenin gerçekleşebilme  sürekli ihmali yüzünden pek harap hale gelmiş si için bize hendek atlattılar. Üç dört sene  olan abidelerin muhafazaları için müze müdür bir projeyi gecikmeli olarak çıkarıyoruz. Ni  lüklerinde ve hafriyat işlerinde kullanılmak üze ye? Önümüzde çok ciddi engeller var. Ör  re arkeoloji mütehassıslarına kat’i lüzum vardır. neğin Marmaray projemiz var, basit çanak  Bunun için Maarifçe harice tahsile gönderi çömlek hikâyesi bize dört sene kaybettir  lecek talebeden bir kısmının bu şubeye tahsi di. 34 sene önce Marmaray açıklanacak  sinin muvafık olacağı fikrindeyim!”  tı. Bak şimdi bu 29 Ekim’e yetiştirmeye ça  HHH  lışıyoruz. Yazık değil mi, günah değil mi?  Ata 1931’de Türk Tarih Kurumu’nu, 1935’te Her geçen zaman bu ülkenin aleyhinde ra  DTCF’yi kurdu… Hem de dünyayı sarsan  kam gidiyor. Muasır medeniyetler seviyesi  “ekonomik buhranlı” yıllarda!  üzerine çıkacaksak bu yatırımlarımızı hızla  Ata’nın önerisi üzerine yurtdışına gönderilip gerçekleştirmeliyiz.”  de sonradan üniversitelerde arkeoloji bölüm  HHH  lerini kurarak yüzlerce arkeolog yetiştirip ordi  Arkeologlar, arkeolojik kazılara ayrılan öde  naryüs profesör ya da profesör olanlardan ba neğin işçi giderlerini dahi karşılamaya yetme  zılarını anımsayalım: Ekrem Akurgal, Halet  diğini ifade ederek kazıların durma noktasına  Çambel, Sedat Alp, Jale İnan…  geldiğini söylüyorlar…  HHH  Bakanlık, 2018’de 3 milyar 997 milyon TL’lik  Son yılların önemli buluntularına da kısaca bütçesinin yalnızca yüzde 3’ünü arkeolojik ka  göz atalım…  zılara ayırmıştı. Oysa Bakanlık, aynı yıl dinlen  İstanbul Theodosius Limanı’nın öne  me, kültür ve din hizmetleri için 222 milyar TL  mi, “neolitik dönem” buluntularıyla birlikte,  harcadı. Bakanlığın bu kalem için harcadığı  İstanbul’un tarihini 8 bin 500 yıl geriye götür para, toplam bütçenin yüzde 55’ini oluşturdu.  mesinden kaynaklanıyor. İstanbul Arkeolo  HHH  ji Müzeleri’nin denetiminde sürdürülen kazılar Arkeologlar Derneği’nin verilerine göre,  da, 36 batık ve  Türkiye’de gençlerin arkeoloji öğ  binlerce kültür  renimine ilgisi azalıyor. 20172018  varlığı ortaya  akademik yılında, 3 bin 958 kişilik  çıkarılmıştı.  kontenjanı bulunan 71 arkeoloji bö  Theodosi  lümüne, yalnızca 1592 öğrenci yer  us Limanı’na  leşirken, 2 bin 366 kontenjan boş  ait mendireğin  kaldı.   müze yetkilile  Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümle  ri, Osmanlı döneminde kıyı  8 bin yıllık buğday başı  rinden her yıl yaklaşık 4 bin mezun verilmesinin öngörülmesine karşın, iş  daki yapıları dalgalardan korumak amacıyla  bulan mezunların sayısı yılda ancak 10 ile 20  yapılmış olduğunu düşünüyorlar.  kişi arasında değişiyor.  HHH  Arkeologlar Derneği Genel Başkanı İlkay  Peki, bu buluntular hakkında Reisi Cum İvgin, Anadolu’nun bereketli topraklarının,  hurluğa yükselmeden önce, İstanbul Beledi jeopolitik konumu dolayısıyla farklı uygarlık  ye Başkanlığı’ndan sonra, Başbakanlık koltu lara ev sahipliği yaptığını belirterek bu coğ  ğuna oturduğunda Recep Tayyip Erdoğan rafya için arkeoloji biliminin büyük önem ta  ne demişti?  şıdığını vurguluyor.  Son dö  nemlerde  ise arkeolo  ji bölümleri  ne olan ilgi  nin azaldığı  nı belirten İv  gin, şöyle ko  nuştu: “Nitelikli ar  Çanakçömşel alanı  keoloji bö  lümlerine ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Kon  tenjanların zirve yaptığı son yıllarda bölümler,  öğrenci eksikliğinden kapanmaya yüz tuttu. İş  bulma kaygısı nedeniyle üniversitelerdeki arke  oloji bölümlerine ilgi azalıyor. Geçen yıl 18 üni  versitedeki arkeoloji bölümü, kontenjanın boş  kalmasından kapandı. Bu yıl 10 civarında bölü  mün daha kapanacağını tahmin ediyoruz.”  HHH  Geçen aylarda, Kül  tür ve Turizm Baka  nı Mehmet Nuri Ersoy,  20 farklı arkeolojik ka  zının “yıl boyu sürdü  rüleceğini” açıklamıştı.  Önümüzdeki yıl bu sa  yının 40’a çıkması bek  leniyordu.  Ancak Bakanlık, iki ay süren kazılara bile ye  Yenikapı’da Roma başı  terli maddi desteği sağlamıyor. Durum böyley  ken 12 ay sürmesi planlanan kazıları yürüten  kazı başkanları da durumdan bir hayli endişe  li. Zira kendilerine ayrılan bütçe, bir yıl boyun  ca arkeolojik kazıların sürmesini sağlayabile  cek miktarda değil!  HHH  Ata’yı bir yana, Erdoğan’ı bir başka yana,  Kültür Bakanı olmayan turizmci Ersoy’u şimdi  lik bir yana bırakalım…  Shelby Vhite ve Leon Levy çiftinden “Yor  gun Herkül heykelinin” üstünü yıllarca uğraşı  dan sonra Antalya’ya kazandırdığım, heykelin  Müze olarak ortağı olan ve her yıl Türkiye’de  inceleme (!) gezileri yapan Boston Müzesi Mü  dürü Cornelius Clarkson Vermeule III., göz  leri ile gördüğü, yaşadığı Türkiye’deki anti  ka piyasasının gelişmesi hakkında 1972’de bir  Amerikan gazetecisine şöyle demişti:  “15 yıl önce Yakındoğu’da herhangi bir ça  murlu köye gittiğimde, sanki zaman içerisinde  geriye doğru adım atmış gibi olurdum. Bugün  en küçük bir Türk köyünde, yerel bir tüccarın  dükkânına girdiğinizde, Sotheby’nin (müzaye  de evi) en son müzayede fiyat listesinin duvara  asılmış olduğunu görürsünüz. Artık, ‘aptal köy  lü’ dönemi sona ermiştir.”  Acaba Varmeule bugün dolaşsaydı, kim bi  lir ne derdi?  DOĞA KOLEJI VELILERI ÇÖZÜM maaşlaÖrığördeetmnseinnBEKLIYOR  İzmir’deki Doğa Koleji velileri, kurumun İTÜ Vakfı’na devrinin üstünden 1 hafta geçmesine rağmen öğretmenlerin ve diğer personelin hâlâ maaşını alamadığını öne sürdü. Okulun önünde toplanan veliler, duruma tepki göstererek yetkililere personel maaşlarının bir an önce yatırılması için çağrı yaptı. Doğa Kolejleri, öğretmenlerin aylarca maaş alamayıp iş bırakması nedeniyle İstanbul Teknik Üniversitesi §Vakfı’na devredilmişti.  İzmir Karşıyaka’daki okulun önünde toplanan veliler, tepki göstererek yetkilileri göreve çağırdı. Çalışanların yaklaşık 5 aydır mağduriyet yaşadığını söyleyen veli Gülcan Kaplan, “Bu kış günü faturalarını ödeyemedikleri için evlerinde doğalgazı, elektriği kesik olanlar var. İnsanlar çok zor durumda. Herhangi bir açıklama yapılmıyor, tarih verilmiyor. Sadece okulun devrolduğunu biliyoruz. Kulaklarının üzerine yatmış gibi görünüyor  lar. Bir an önce çalışanların ve öğretmenlerin maaşlarının yatırılmasını bekliyoruz” dedi. Kaplan, şöyle devam etti: “Erken kayıt dönemi geliyor. Eğer maaşlar yatırılmazsa hiçbir velinin erken kayıt yaptıracağını sanmıyorum. Üstelik çok sayıda öğretmen kaybına uğradık, maalesef bazı dersler boş geçiyor. Eğitimin artık normale dönmesi için bir an önce maaşların yatırılıp herkesin rahatlatılması gerekiyor.” l İZMİR /Cumhuriyet  ÜRKÜTEN İDDİA  İzmir’de, eşi İbrahim Tekin tarafından öldürülen Filiz Tekin’in (38) organlarının nakledildiği 2 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi de yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, konuyu Meclis’e taşıdı, “Filiz Tekin’in, vefatı öncesinde menenjit olduğu iddiası doğru mudur” diye sordu. Yoğun bakımdaki Ali Uslu’nun kızı Başak Van Hove, “Nakil işlemlerinde ihmal olduğunu düşünüyoruz” dedi. Ege Üniversitesi’nden yapılan açıklamada da konuyla ilgili incelemenin devam ettiği belirtilerek “Nakil yapılan hastanın vücudunun organı kabul etmesi de zorlu bir süreçtir” denildi. İzmir Ödemiş’te, eşi İbrahim Tekin’in darp etmesi sonucu hastaneye kaldırılan ve geçen 15 Aralık’ta beyin ölümü gerçekleşen Filiz Tekin’in organlarının bağışlanması kararı alınmış ve aynı gün Ege Üni  Menenjit miydi? versitesi Hastanesi’nde yapılan operasyonlarla, Tekin’in 2 böbreği Münire İnanç ve Ali Uslu’ya, karaciğeri ise Arife Aykut’a (60) nakledilmişti. Hastalardan İnanç perşembe, Aykut cuma günü hayatını kaybetti. Ali Uslu ise 28 Aralık’ta fenalaşarak yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Ai  Organ nakli yapılan hastalardan 2’si öldü, 1’i yaşam savaşı veriyor Ali Uslu’nun kızı Başak Van Hove “Babamın durumu çok ciddi” dedi. leler, olayla ilgili suç duyurusunda bulundu. Ali Uslu’nun kızı Başak Van Hove, “Önce menenjit olduğu düşünüldü, sonra bunun izine rastlanmadığı söylendi. Diğer 2 hasta vefat etti, sadece babam kaldı. Bir çözüm bulunamıyor. Babamın durumu çok ciddi” dedi. l Haber Merkezi  Sertaç Göçmen tahliye edildi  Bakırköy’de 2018’de, kız arkadaşıyla tartıştığı sırada kendisine tepki gösteren yurttaşların üzerine aracını süren ve 6 kişiyi yaralayan Görkem Sertaç Göçmen tahliye oldu. Göçmen’in annesi oğlunu savunabilmek için hâkimliği bırakarak avukat olmuştu. Göçmen’in hakaret, tehdit, adam yaralama gibi birçok suçtan yargılandığı ortaya çıkmıştı.  Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme, sanığın tutuklulukta geçirdiği süreyi ve delillerin büyük oranda toplanmış olmasını gerekçe göstererek Göçmen’in adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına hükmederek tahliyesine karar verdi. Göçmen’in tahliye edilmesine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. l DHA  Köpekten korktu araba çarptı  İzmir Menemen’de, iddiaya göre köpekten korkup yola çıkan Rojin Yakıt (14), otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. İzmirÇanakkale yolunda önceki akşam saatlerinde 8. sınıf öğrencisi Rojin Yakıt, havlayan bir köpekten korkunca yola koşmaya başladı. Bu sırada Ö.K. yönetimindeki otomobil, yoldaki Yakıt’a çarptı. Sağlık gö  revlilerince ilk müdahalesi yapılan Rojin, Çiğli Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Rojin, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan otomobil sürücüsü Ö.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken; küçük Rojin’in cenazesi, dün kılınan namazın ardından Ulukent Mezarlığı’nda toprağa verildi. l DHA  CAN PAKSOY IÇIN MÜEBBET TALEBİ İstanbul Beyoğlu’nda 26 Eylül 2010’da Boğaziçi Üniversitesi mezunu 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun apartman boşluğuna düşerek yaşamını yitirmesine ilişkin Paksoy Holding’in veliahtları Mahmut Emre ve Can Paksoy kardeşlerin yargılandığı davada, savcı mütalaasını bildirdi. Savcı, sanık Mustafa Emre Paksoy’un delil yetersizliğinden beraatini isterken, diğer sanık Can Paksoy hakkında da “Kasten öldürme” suçundan müebbet hapis istedi. Duruşma 5 Şubat’ta görülecek. l DHA  BULMACA SEDAT YAŞAYAN 	1	 2	 3	 4	 5	 6	7 8	9 1 2 3 4 5 6 7 8 9  SOLDAN SAĞA: 	 1	 2	 3	 4	 5	 6	 7	8	 9  1/ Kafkaslar’a 1 M A V İ T U N A  özgü bir tür 2  akordeon. 2/ 3  Temel, esas... Dört tekerlekli ve üstü açık bir at arabası. 3/ Darbukaya benzer bir çalgı. 4/ Tümör...  4 5 6 7 8 9  ALAY SAVA V İ R İ L GA L İ DA AKALA NANAHAN Ç OT KOVADA T P İ SA OK AT İ K TAK I ANA V ADOR  Akdeniz  yöresinde yetişen ve dalları sepet örmekte  kullanılan bir ağaççık. 5/ Bir şiir üzerine  bestelenmiş müzik yapıtı... Torun sahibi ka  dın. 6/ Spor karşılaşması... Kötülük, fenalık.  7/ II. Abdülhamit’in sürgüne gönderildiği  Selanik’te ikamet ettiği köşkün adı. 8/  Önü hendekli siper... Yerli bir limon cinsi.  9/ Her çeşit mikroptan arınmış olan... Bir  cetvel türü.  YUKARIDAN AŞAĞIYA:  1/ Bulgar müziğine özgü yaylı bir çalgı. 2/  Tıpta, idrar salgısının azalmasına verilen  ad... Borsada belli miktardaki hisse senedini  belirtmekte kullanılan işlem birimi. 3/ Bo  yun eğen, kendini başkasının buyruğuna bı  rakan... Belirti, ipucu. 4/ Çok şekerli bir tür  yerelması. 5/ 106 taşla oynanan bir oyun...  Acı ve kırmızı renkli bir biber. 6/ Tabanı  ıslak yerlerde kullanılan bir çeşit takun  ya... Hizmet hayvanlarının ayağına çakılan  demir. 7/ Bireyler arasında ortak simgeler  sistemiyle gerçekleştirilen anlam ve bilgi  alışverişi. 8/ İlave... Bir soru sözü... Satranç  ta bir taş. 9/ Uğraş... Duvarcıların doğrultu  bulmakta kullandıkları çekül ipi.   
            
    
