10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 6 OCAK 2020 PAZARTESİ 3 50/3 0 120/7 0 100/1 0 40/1 0 60/3 0 10/ 5 0 00/ 1 1 0 30/0 0 120/7 0 80/1 0 40/1 0 70/3 0 60/1 0 160/1 1 0 100/6 0 40/ 5 0 70/3 0 120/ 1 0 70/3 0 110/0 0 70/1 0 100/1 0 TARİHTE BUGÜN 1838: Samuel Morse, “Mors Alfabesi” geliştirdiğini açıkladı. 1921: Yunan birliklerinin Eskişehir ve Afyon doğrultusundaki taarruzuyla 1. İnönü Savaşı başladı. Yemek kartındaArkadaşları Sibel’i anlattı: Yoksulluk çekiyordu, dışlanıyordu stanbul Üniversitesi (İÜ) Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 3. sınıf İöğrencisi Sibel Ünli’nin (20) in tihar etmesinin ardından acı dolu hayat hikayesi ortaya çıktı. Sosyal 1medya hesabından, “Gidecek yerim lira kalmış yok, yaşanmaya değer bir hayatım da” diye yazan Ünli’nin arkadaşla rı, “Sibel’in mental sorunları var dı, fakat intihar sebebi bu değildi. Asıl sebep yoksulluk ve dış ÖĞRENCİLERİ AÇ BIRAKMAYIN görünüşü nedeniyle dışlanmasıydı. Daha ZEHRA önce de intihara kal İstanbul Üniversitesi yönetimi, 31 Aralık’ta yemekhanelerde artık kahval ÖZDİLEK kıştı, biz onu ikna et tı verilmeyeceğini, indirimli yemek hakkı tik. Çok fazla kötülük nın ise 1 öğünle sınırlandırılacağını açıkla le karşılaştığını söylüyordu” dedi. Ünli’nin, İÜ’de yapılan yemekhane zammı eylemlerine katıldığı ve “Yemek kartımda 1 lira kalmış, gidecek yerim yok, iş arıyorum” tweet’ini attığı da ortaya çıktı. Arkadaşları, Ünli’yi intihara sürükleyen nedenleri Cumhuriyet’e anlattı. dı. Öğrenciler sabah, öğle ve akşam yemeği için öğün başı 3.5 TL ücret ödüyordu. Üniversitenin bu uygulamaya son vermesiyle öğrenciler 3.5 TL’ye sadece bir öğün yemek yiyebilecek, ikinci öğün için ise 18.50 TL ödeyecek. Öğrenciler, geçen perşembe günü Beyazıt Yerleşkesi’nde toplanarak kararın geri alınması için rektörlüğü dilekçe vermek ‘Ötekileştirildi’ istedi. Ancak polisin coplu müdahalesiyle karşılaştı. Sürekli eylem kararı alan öğ İntihar sebebinin psikolojik sorunları olmadığını anlatan 4 yıllık arkadaşı Zeynel Çuhader, “Biz onun arkadaşları olarak öyle olmadığını biliyoruz. Sibel, sosyal, pay renciler, ikinci yarıyıl döneminde yemek Faturayı bize kesmeyinboykotuyapmayahazırlanıyor. laşımcı bir insandı. Hayvanları çok severdi. Beşiktaşlıydı, felsefeye ilgisi vardı. Daha önce de intihara kalkıştığı bir evre olmuştu. İkna etmiştik. ‘Yaşamın işleyişi içerisinde çok fazla kötülükle karşılaştığını, buna dayanamadığını’ söylemişti. Görünüşü nedeniyle biraz ötekileştirilen bir insandı. Diğer yandan da yoksulluk çeken biriydi...” dedi. İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ), öğrencilerin indirimli yemek hakkının 3 öğünden bir öğüne düşürülmesinin ardından eylem başlatan öğrenciler Cumhuriyet’e konuştu. Öğrenciler, “Ekonomik krizin faturasını bunu ödeyemeyecek insanlara kesiyorlar” dedi. Sanat Tarihi 1. sınıf öğrencisi Deniz Gürsoy zamların çekilmeme vardı. Şimdi de ikinci öğününümüzün zamlanması bizi çok zora sokuyor. Aç kalmamız söz konusu. Boykot hazırlığı içinde arkadaşlarımızla iletişime geçiyoruz” dedi. Siyasal Bilimler 3. sınıf öğrencisi Begüm İnanç da senenin başında KYK yurtlarına yüzde 20 zam yapıydığını belirterek “Her şeye zam geldi, bu YEŞİLDERE: ÜCRETSİZ OLMALI Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ise öğrencilerin eylemini des si durumunda kendisiyle beraber bir sürü nun karışılığında öğrencilere verdikleri teklediklerini belirt öğrencinin bu durumdan kötü etkilenece bursa 50 liralık bir zam yaptılar. Yapılan ti. İÜ öğrencileri, ye ğini söyleyerek “18 lira verebilme ihtima zamlar ve enflasyon karşısında alım gü mek zammına dair limiz yok. Dışarıda daha ucuz. Okulun üc cü düşüklüğü yaşıyoruz. Bir öğrencinin tespitlerini Cumhu retsiz yemek vermesi gerekirken zam ko 550 lira verilen burs ile geçinmesi müm riyet aracılığıyla dile nulmasının kabul edilebilir bir tarafı yok. Çok zorlayıcı bir şey. İntihar eden arkadaşın Türkiye’deki durumla bir bağı var sonuçta. Türkiye’deki ekonomik krizin olmasını biz istemedik. Bize verilen bütçelerden kısılması kabul edilemez” dedi. Felsefe 1. sınıf öğrencisi Fatma Çakır ise özel yurtta kaldığını fakat orada yemek olmadığı için İÜ’nün kün değil. Ekonomik krizin faturasını bunu ödeyemeyecek insanlara kesiyorlar. Biz iki öğünümüzü simitle geçirsek dahi bize yetmeyecek bir para” diye konuştu. Felsefe 3. sınıf öğrencisi Umut Düzgünbulut “Ben yemekhane kartıma 5 liradan fazla yüklemiyorum. Bu para ile bir gün yemek yiyordum. 18 lira yapılmasının anlamı siz getirdi. Yeşildere, “Yarın yö netim toplanacak. Salı günü basın açık laması yapabiliriz. Yemeğin ücretsiz olması gerekirken buna zam yapılması kabul edilir gibi değil. Güvenlik güçle yemekhanesini çok kullandığını dile ge öğlen yemek yiyin akşam yemek yeme rinin öğrencilere uy ‘Sokakta çorba dağıtırdı’ tirerek “İster istemez İstanbul’da ücret farkının belirgin olmasıyla zaten mağdu yin demek. Türkiye’de 3 aile intihar etti. Ekonomik kriz var ve insanlar geçi guladığı şiddeti de kınıyoruz. Savcıla İsmini vermek istemeyen bir ar riyet yaşayoruz. Sene başında zaten ye nemiyor. Bizleri kötü senaryolarla baş kadaşı ise “Sibel okuyup kendi mekhaneye 75 kuruşluk gelen bir zam başa bırakacak bu zamlar. rı göreve davet ediyoruz” dedi. ni geliştirmek istiyordu” dedi. Ar kadaşı şöyle devam etti: “Sibel Sokak Lambası Derneği ile sokakta çorba dağıtıyordu. Hayata Sarıl Lokantası’nda gönüllü çalıştı. Cumartesi Anneleri’ne giderdi. İntihar ettiği gün sınavı varmış, sonra yemekhane eylemine katılmış. Akşam Hayata Sarıl Lokantası’na gidiyor sonra da intihar ediyor.” Öte yandan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün Ünli’nin ağabeyi Aydın Ünli ile telefonda görüştü. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaf AİLESİ KAYIP İHBARINDA BULUNMUŞTUrCaidö,uiSbtençmiukbocaliaeelunldekltnguraiÜmüğngdnnuuıüulnüişnnr’dtuuiSukdemait.ünemgPuzshüoeappannltiiobytslöele,aiennsürtscenetaaeniikl.hvahitCipemlöaiarlnrkeasnedkriystniıenaeınlz,eenldikbaEgbaaeseiiykdlleednaaensciylrnıyiikıdip2ubliba.rugbtruOlıüamlKnulnşaıanvüryökaauznçyneriçcuerMÜieisrnnuniepndçlnzieoeaa,dllorgçiaıslşateıeğbmonleıupkt’annalasuabiypgnnaıdouiöpnşellrliaieasfalnnantremendÜkçdıııneinnşpidlvldtdil’ıraeay.ie.ne BOLU’DA BIR ÖĞRENCI INTIHAR ETTI Bolu’da yaşayan ailesinin yanına gelen, An kara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 1’inci sı nıf öğrencisi Nazlıcan G. (19), babasına ait tabancayla yaşamına son verdi. Bir süredir psikolojik sorunları oldu tancıoğlu da Güngören’deki taziye ğu iddia edilen Nazlıcan evini ziyaret etti. Doktor olan Ay G.’nin dün evde annesi dın Ünli, kardeşinin sosyal medya ve kız kardeşinin oldu da hastalığı nedeniyle aşağılandığını, intihara sürüklendiğini belirterek “Epilepsi hastasıydı” dedi. ğu sırada odasına geçerek, göğsüne dayadığı tabancayı ateşlediği, tabancanın ise ba basına ait olduğu öğre nildi. l DHA Avcılar Belediyesi’ne şoför olarak alınan trans kadın Niler Albayrak Cumhuriyet’e konuştu: Alın terimle ekmeğimi kazanacağım SEYHAN AVŞAR Avcılar Belediyesi’nde şoför olarak işe alınan trans kadın Niler Albayrak (54), eski Yugoslavya’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Arnavut kökenli bir ailenin çocuğu. Cinsel yönelimi nedeniyle büyük sıkıntılar yaşayan Albayrak, 2002 yılında cinsiyet değiştirmek için ameliyat olmuş. Bugün işbaşı yapacak olan Albayrak, öncesinde Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. n Türkiye’de trans kadın olmak nasıl bir şey? Türkiye’de kadın olmak zaten çok zor. Bizler ise dünyaya gelir ken hayata 10 geriden başlıyoruz. Kadınlar için zor olan hayat bizler için ise çekilmez bir hal alıyor. Özellikle ikiyüzlü toplum tarafından iş verilmeden seks işçiliğine yönlendiriliyoruz. Daha sonra ise dönüp “Aaaaa siz neden bu işi yapıyorsunuz” diyorlar. n Belediyenin iş ilanına başvurmaya nasıl karar verdiniz? İşe alınmayı bekliyor muydunuz? Belediyenin eleman alacağını duydum. Şansımı denemek is tedim. Dilekçemi verdim. Açıkçası işe alınmayı beklemiyordum. n Tedirgin misiniz? Hayır yok. Evet, belki çatlak sesler olacaktır. Karşı çıkanlar da olacaktır. Ancak ben kolay yıkılacak bir karakter değilim. Bu süreç olması gerektiği gibi geçecek ve ben işime odaklanacağım. Yarın (bugün) işe başlayacağım, heyecanlıyım. 36 yıllık ehliyetim ve harika bir şoförlüğüm var. Bizlerin toplumsal işlerde daha çok görünür olması gerekiyor. l İSTANBUL HANÇERLİ: ZORDA OLANIN YANINDAYIZ Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ise şunları söyledi: “Biz yöneliminden daha çok liyakatiyle ilgiliyiz. Bu işe alımda kendisine bir ayrıcalık katmıyor. Eşitler arasında birinci ilkesiyle hareket ediyoruz. Belediye olarak kadın istihdamına önem veriyoruz. Zorda olanların, ayrımcılık yapılanların yanında olmaya devam edeceğiz. Ya şamsal haklarını savunacağız.” Hakan Fidan’ı esefle karşılayan Amerikalı Sizin de sıkça başınıza geliyordur. Biri yanaşıp isminizin hikâyesini sorar. Şimdilerde çocuklar anne karnında isim alıyor. Öyküsü ondan ayrı yazılıyor. Dede Korkut’ta “o zamanda bir oğlan baş kesmese, kan dökmese ad komazlardı” anlatılıyor. Bayındır Han’ın oğlu Boğaç’ın bir boğayı öldürdükten sonra isim alması gibi, insanın adını bazen kendi eylemi belirliyor. Televizyonu açıyorum. Neredeyse çocuk programlarına indi. Herkes “FETÖ, FETÖ, FETÖ” diyor. Adını söylüyoruz da, FETÖ’nün İslami bir cemaatin ajan örgütlenmesine evrimleşmesiyle oluştuğunu unutuyoruz. Haliyle yaşadığımız hikâyenin İran’la alakasını da, cemaatleri yıllardır araç haline getiren ideolojiyi de anlayamıyoruz. Ergenekon kumpası niçin yapıldı? Bana bir “an” sorsanız sizi 2002 Martı’nda Harp Okulu’ndaki toplantıya götürürüm. MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, “Türkiye’nin mümkünse, Amerika’yı göz ardı etmeden Rusya ve İran’ı da içine alacak şekilde bir arayış içerisinde olmasında fayda buluyorum” dediğinde karşı tezini de yaratmıştı. Sonrasını biliyorsunuz. Peki, ErdoğanFETÖ kavgasının başlamasının İran’la ilgisi yok mu? Erdoğan’ın verdiği görevler 1725 Aralık sonrası FETÖ’nün sızdırdığı tape’leri ikiye ayırabiliriz. Bir kısmı AKP’nin yolsuzluklarını içeren kayıtlardı. Fakat ikinci kısım TevhidSelam soruşturmasındandı. Yüzlerce kişi FETÖ tarafından İran yanlısı örgüte üye olduğu iddiasıyla dinlenmiş ve kayıtlar sızdırılmıştı. FETÖ, iktidardakilere “İrancı” suçlamasında bulunuyordu. Sızıntılar “Acem Uşakları” adlı hesaptan yapılıyordu. Tutuklanan polisler, tutuklayanlara “Acem Uşakları” diye bağırıyordu. Belden aşağı vuruşlarda “muta nikâhı” ithamları İrancılığa yapılmış ucuz göndermeydi. FETÖ’nün operasyonunda dikkat çeken hedef Hakan Fidan’dı. Arşivlerde yüzlerce örnek var. Humeyni’nin yanındaki bir çocuğun fotoğrafının “Hakan Fidan’ın küçüklüğü” diye paylaşılması mı dersiniz, Hizbullah operasyonlarından çıkan Hakan Fidan ismi mi? FETÖ, sahte belgelerle sistematik olarak MİT’in başındaki ismi İran ajanlığı ile suçladı. Peki, neden? Zor değil. ABD gizli belgelerinde yanıtını buluyorsunuz. Hakan Fidan, 2003 yılında Beşir Atalay tarafından TİKA Başkanlığı’na getirilerek bürokrasiye adımını atmıştı. Abdullah Gül ile de Ahmet Davutoğlu ile de çalışarak Türkiye’nin yurtdışı açılımlarına zemin hazırladı. Aslında o yıllarda FETÖ ile kavgalı da görünmüyordu. Örnek olsun, Türkçe Olimpiyatları’nın 2007 yılındaki tertip heyetinde TİKA Başkanı olarak o da vardı. Her şey eski asker olan Fidan’ın 2007’den sonra Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak aldığı görevlerle başlamış görünüyor. Biri, PKK ile müzakereler. Öteki ise bürokrasiye girmeden önce nükleer silahlanma üzerine çalışan Fidan’ın İran krizindeki rolü. ABD ile İran ayrışması Kritik ABD kriptoları bu dönemde başlıyor. Amerikalılar, birçok belgede Fidan’ı, İran’a karşı sert yaptırımlar konu olduğunda ayak sürüyen kişi olarak tanımlıyor. Erdoğan’ın özel temsilcisi olması nedeniyle tanımı Erdoğan’a uzatmak zor olmuyor. 17 Haziran 2009’da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu toplantısına katılan Fidan’ın, AB’nin yaptığı İran karşıtı açıklamaya katılmadıklarını söylemesi, “İran’ın nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla kullanmaya hakkı vardır” ifadelerini kullanması ABD’nin tepkisini çekiyor. Konuşmadan 5 gün sonra ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği Maslahatgüzarı, Hakan Fidan’la buluştu. Kriptolarda Maslahatgüzar’ın Fidan’a karşı “esefle karşılıyoruz” üslubunu kullandığını okuyoruz. Fidan ise “İran’ın Batı’yla yakılmamış bir köprüsü kalsın istedik” diyerek İranABD görüşmelerine aracılık teklif ediyor. Çok ilginç, Fidan ABD’lilere İran’ı vuracak sert adımlar yerine “İran’ın orta sınıfını güçlendirmeyi” ve bu yolla İran’ı dönüştürmeyi öneriyor. ABD’nin bu tekliflerden hoşlanmadığını okuyoruz. Daha sonra sızan ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) belgelerinde Fidan’ın “İran bağlantılı” olmakla itham edildiğini de görüyoruz. Türkiye’nin aklı İran’la savaşmayacak Nereden nereye geldik... Fethullah Gülen’in İran alerjisini biliyoruz. “İran hep fitneler tarihi olmuştur. İran İslam’ı zorla kabul etmiş, mukavemeti entrikada bulmuştur” sözleri nefretini özetliyor. Soğuk Savaş döneminde antikomünizmi Batı’ya pazarlıyordu. Soğuk Savaş’ın ardından İran karşıtlıklarını Amerika’ya satarak ajan örgütlenmesine dönüştüler. ErdoğanFidan çizgisinin ABD’ye yaptığı, İran’ı vurmak yerine dönüştürme teklifi, FETÖ’nün “görev bizim” diyerek Türkiye’de iktidar değişikliğini zorlamasıyla karşılandı. İran müzakerelerinin diğer savunucusu Brezilya lideri Lula’nın ABD desteğiyle devrildiğini de hatırlatalım. Şimdi İranlı generalin ABD tarafından katlinin ertesindeyiz. İlginç olan, bir zamanlar FETÖ’nün kumpaslarına tuzlukla yetişen Haksözcülerden, cezaevi ziyaretçisi Adil Öksüz olan Cübbeli Ahmet’e kadar neredeyse bütün İslamcı gruplar ABD füzelerine el açarak dua ediyor, “bu kez görev bizim” diyorlar. (Saadet Partisi, HÜDA PAR, Mustafa İslamoğlu Grubu gibi birkaç yapının farklı çizgi izlediğini not ediyorum.) Öte yandan Saray’da en etkili grup olan SETA’cılar da Türkiye’yi ABD yararına İran’a saldırı çizgisine çekecek yazılar ve konuşmalar yapıyor. FETÖ dediğimiz bir isimden ibaret değilse, İslamcılığın emperyal elin başparmağı olmasıysa, bugün başka adlarla sürmeye devam ediyor. Türkiye, 380 yıl önce imzaladığı anlaşmanın ardından bütün yalpalamalara rağmen bir çizgi sürdürdü. Ne İran’ın kendi rejimini Türkiye’ye ihraç etmesine müsaade etti, ne de İran’a karşı kimi Batı’dan kimi Doğu’dan gelen “savaşın” ittirmelerinde piyade oldu. Türkiye’nin SETA’cılar ya da İslamcılardan başka bir aklı varsa bu savaşın bir parçası olmayacak. Erdoğan’ın İran’a açtığı telefonla gelen işaretler gösteriyor ki, Türkiye, İran ile Batı’nın yeni müzakerelerinin “yakılmamış köprüleri”ni yeniden kurma rolüne oynayacak. İsim değil zihniyet dedik ya... Bir suikasttan çıkan ders: Emperyalizm dininin donuk tohumlarını yeniden yeşertecek kuluçka olmayı sürdürenlerin tasfiyesi için daha çok yolumuz var. 13 YAŞINDAYDI Çocuğun ölümünde Ayanlış iğne iddiası ydın’ın Nazilli ilçesinde, karın ağrısı ve yüksek ateş şikâyetiyle gittiği hastanede yaşamını yitiren ortaokul öğrencisi Dilvin Ak’ın (13) dedesi Servet Akoğlan, torununun ölümünde hastanenin ihmali olduğunu iddia etti. Akoğlan, torununa, çocuk doktorunun uyarısına rağmen genel cerrahın isteğiyle 18 yaşından küçüklere uygulanmaması gereken bir iğne vurulduğunu öne sürdü. l DHA SERBEST BIRAKILDI Rehber öğretmen tacizi ortaya çıkardı Uşak’ta Dikilitaş Mahallesi’ndeki ilkokulda, rehber öğretmen öğrencilere, herhangi birinin onlara istemedikleri şekilde dokunduğunda veya onların başkalarına dokunması istendiğinde “hayır” demesi üzerine eğitim verdi. Eğitim sonrası, 4. sınıftaki 6 kız öğrenci sınıf öğretmenleri Halil A’nın (45) kendilerini elle taciz ettiğini söyledi. Gözaltına alınan Halil A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle