10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 6 OCAK 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: HAKAN AKARSU HABER/YORUM İslam ve emperyalizm Dünyadaki emperyalizm tehlikesine ilk dikkat çeken kişilerden birisi, Rusya’da sosyalist devrimi gerçekleştiren Vladimir Lenin’dir. O nedenle, Lenin’in esin kaynağı olan Karl Marx’ı ve Friedrich Engels’i ve onların kapitalizme yönelik geliştirdikleri eleştirileri anlamadan, dünyadaki emperyalizm sorununu anlamak olanaklı değildir. Emperyalizm eleştirisiyle kapitalizm eleştirisi paralel bir biçimde ele alınmalıdır. Emperyalizm, belli başlı devletlerin ve sermaye odaklarının, kapitalist bir düzen içinde kendi vatandaşlarını sömürmekle yetinmeyip, başka devletlerin vatandaşlarını da sömürme aşamasına geçtiği anda ortaya çıkan, küresel bir sömürü düzenidir. Emperyalizm, kapitalizmin küreselleşmiş bir aşamasıdır. Bu nedenle, kapitalizmin temelini oluşturan özelleştirmeci ve serbest piyasacı ilkeleri savunan siyasetçilerin antiemperyalist olması olanaklı değildir. Örneğin, AKP’nin ve MHP’nin ve onların genel başkanları Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Devlet Bahçeli’nin antiemperyalist olmaları, bundan dolayı da kategorik olarak olanaksızdır. Emperyalizme karşı etkin bir mücadele verebilmek sosyalist politikalarla olanaklıdır. Erdoğan’ın yaptığı gibi, “dünya beşten büyüktür” demekle, emperyalizme karşı mücadele verilmez.  Vladimir Lenin, Mao Zedong, Ho Chi Minh, Fidel Castro, Che Guevara gibi liderler emperyalizme karşı etkin ve samimi bir mücadele vermişlerdir. Sosyalizmin komünizm kanadını temsil etmemekle birlikte, halkçı, devletçi, sosyal demokrat ve demokratik sol politikalar izleyen Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Mahatma Gandhi, Olof Palme, Salvador Allende gibi siyasetçiler de emperyalizme karşı çok önemli ve samimi bir mücadele vermişlerdir. Dini ve teokratik yapılanmaların emperyalizme karşı mücadele vermesi kategorik olarak olanaksızdır. Çünkü din ve teokrasi, metafizik kurgular üzerine inşa edilmiş, olgusal gerçekliklerden kopuk yapılanmalardır. Din ve teokrasi, ekonomik temelin üstyapıyı nasıl belirlediğini kavrayamadığı için, feodal üretim biçimlerinin veya kapitalist üretim biçimlerinin neden olduğu sömürü düzenini çözümleyecek ve ortadan kaldırabilecek bir potansiyele sahip değildir. “Komşunu sev”, “zulüm yapma”, “merhametli ol”, “hırsızlık yapma”, “öldürme”, “fakire yardım et, zekât ver”, “yalan söyleme”, “iftira atma” gibi genel ve soyut sözlerle, yeryüzünde var olan sömürü düzenini ortadan kaldırmak olanaksızdır. “Oxfam” adlı uluslararası araştırma kurumunun raporuna göre, günümüzde dünyadaki refahın yüzde 82’sini, dünyadaki en zengin yüzde 1 elinde tutmaktadır. Gelir dağılımındaki dengesizlik, işsizlik, sınıflar arası uçurum, ekonomik ve sosyal adaletsizlik konularında din ve teokrasi hangi çözümleri ortaya koymaktadır? Bugüne kadar din ve teokrasi bu konularda bir çözüm geliştirmiş midir? Din ve teokrasi, sözde öte dünyada sözde bir cennet vaat etmek dışında, insanlığın karşı karşıya olduğu sorunlar konusunda somut ve etkili bir çözüm önerisi sunmuş mudur?  Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerdeki en büyük sorun, dini ve teokratik yapılanmalardan hâlâ kurtulamamış olmalarıdır. Ortaçağda, Avrupa da bu yapılanmaların esiri haline gelmişti. Ancak Avrupa daha sonra, dinde reform, Rönesans ve aydınlanma devrimleri sayesinde, din fetişizmini aştı, laiklik ilkesini benimsedi. Laiklik ilkesini benimsemek, başka bir deyişle dine bir sınır çekmek, yani dinin, devlet, siyaset, hukuk ve eğitim işlerine müdahale etmesini önlemek, kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadele vermek için tek başına yeterli olmasa da, insanlık tarihinde çok büyük bir ilerlemeye neden olmuştur. Türkiye’nin, imam hatip okulu, Kuran kursu ve ilahiyat fakültesi enflasyonuyla, “4+4+4” eğitim modeliyle, zorunlu din dersiyle, dinselleşmiş siyasetle ve bürokrasiyle, emperyalizme karşı mücadele vermesi olanaksızdır. Dincilik ve mezhepçilik, emperyalizmin sömürmek istediği ülkeleri zayıflatmak için sık sık kullandığı bir araçtır. İnsanlar, dincilik ve mezhepçilik özgürlüğünü elde ettiklerinde değil, dincilikten ve mezhepçilikten özgürleştikleri anda, emperyalizme karşı mücadelede çok önemli bir adım atmış olurlar. 6 OCAK 2020 SAYI: 34424 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 6:51 06:34 06:55 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:22 13:15 15:36 08:04 12:59 15:23 08:22 13:22 15:51 Akşam 17:57 17:45 18:12 Yatsı 19:23 19:09 19:34 Berkin Elvan anıldı KURTULUŞ ARI Berkin Elvan Gezi Direnişi eylemleri sırasında polisin attığı biber gazı fişeğiyle başından vurulup 269 gün komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te yaşamını yitiren Berkin Elvan doğum gününde, Feriköy Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı. Dakikalar boyunca oğlunun mezarı başında gözyaşı döken acılı anne Gülsüm Elvan, “Doğum gününü bu mezar başında mı kutlayacaktık Berkinim? Birlikte çok güzel hayallerimiz vardı” diye feryat etti. Gülsüm Elvan, “Yaşasaydı 21 yaşında olacaktı bugün. 14 yaşın Anne Gülsüm Elvan ve baba Sami Elvan, Berkin’i mezarı başında gözyaşlarıyla andı. dayken 269 gün yaşam mücadelesi vererek öldü. Ama Berkin insanların yüreğinde büyüdü. Bu acıyı bize yaşatanların vicdanı rahat mı? Bizim tek isteğimiz Berkin’i öldüren polisin yargılanmasıdır” dedi. Baba Sami Elvan da “En güzel günümüzde, en kötü günümüzü yaşıyoruz. Berkin yaşasaydı belki İstanbul Üniversitesi’nde okuyup orada yemekhane zamlarına karşı yapılan eyleme destek verecekti. Oğlumun yaşamasına izin vermediler. Biz hukuksal anlamda tüm mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Dilek feneri uçurdular Ailesi, sıra arkadaşları ve çok sayıda kişi dün Elvan’ın vurulduğu Okmeydanı Gaziler Sokağı’nda buluştu. Polis, çok sayıda zırhlı aracı mahallenin giriş ve çıkışlarına konumlandırdı. Anma başlamadan önce anne Gülsüm Elvan polisin tutumuna tepki göstererek “Bu yaptıklarınızdan utanın, size acıyorum” dedi. Anmada arkadaşları Elvan için dilek feneri uçurdu. l İSTANBUL / Cumhuriyet İzmir Adliyesi’nde 2017 yılında PKK’nin saldırısında şehit düşmüştü Şehit Sekin’e videolu anma İzmir Adliyesi’ne 5 Ocak 2017 tarihinde PKK’li teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin, ölümünün 3. yıldönümünde memleketi Elazığ’ın Baskil ilçesindeki mezarı başında anıldı. Anmaya Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Ak Parti milletvekili Zülfü Tolga Ağar, Baskil Kaymakamı Oğuz Cem Murat, Baskil Belediye Başkanı İhsan Akmurat, İl Jandarma Komutanı Gökhan İnan, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, şehidin babası Zeki Sekin, yakınları, meslektaşları ve yurttaşlar katıldı. Anma programı kapsamında Baskil Anadolu Lisesi öğrencileri, şehit Fethi Sekin’in mezarına “Şehide saygı yürüyüşü” düzenledi. Şehidin babası Zeki Sekin, “Bundan 3 yıl ön Fethi Sekin ce bana en büyük acıyı yaşatan eli kanlı, gözü dönmüş, ruhu kirlenmiş, kalbi paslanmış hainlere ve onların yoldaşlarına sesleniyorum: vatanın bağrına fırlattığınız zehirli ihanet okları bizi biz, Fethi ve onun gibi nice kahraman yiğit vatan evladını canları pahasına siper ettikleri iman göğsünde eritip bal kaymak eyledik. Sizin ihanetiniz bizi birleştirdi. Zayıflatmadı, güçlendirdi. Biz ölmedik, siz öldünüz, biz bitmedik, siz bittiniz” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Sekin’in babası Mehmet Zeki Sekin ile telefonla görüştü. Kılıçdaroğlu tekrar başsağlığı ve sabır diledi. Baba Sekin ise kendisini arayan Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), İzmir’de üç yıl önce terör örgütü PKK’nin saldırısında cesaretiyle faciayı önleyen şehit polis Fethi Sekin’i, sosyal medya hesaplarından paylaşılan video mesajıyla andı. l ANKARA / Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Oğul Johann Strauss’un ünlü bir 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 B E L EMED İ K 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 valsi. 2/ Bir albayın komutasındaki 2 A V A L Ş İ K E askeri birlik... Müjdeli haber. 3/ Yük 3 R İ P T E N İ S sek üreme gücü olan erkeklere verilen ad... Kestane ve okaliptüs ağaçlarına büyük zarar veren bir arı cinsi. 4/ Kaz Dağı’nın antik dönemlerdeki adı... Bir pamuk cinsi. 5/ “Mısır anasonu” da denen ve tohumlarından kekik kokulu bir yağ elde edilen otsu 4 5 6 7 8 9 AY PALA KESE ERUH İ PEK HU R İ T İ M MUM A L AN ŞORO BOROBUDUR bitki. 6/ Argoda esrar... Isparta ilinde, “ulusal park” kapsamına alınan bir göl. 7/ İtalya’da “Girida” da 2 3 4 5 6 7 8 eğri kulesiyle ünlü kent... Yayla fırlatılan ucu sivri çubuk. 8/ Çabuk davranan, çevik... Kadınların ziy denen, eti lezzetli bir 9 net eşyası. 9/ İnşaatlarda kullanılan yük asansörü. balık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 6/ Akıl... Sert ve fazla kızarmayan bir domates 1/ Blues müziğine özel rengini veren ve doğal nota ile cinsi. 7/ Orta Afrika’da büyükbaş hayvanlarda bemol arasında yer alan ses. 2/ Açı ölçmeye yarar, dön görülen uyku hastalığı... Şöhret. 8/ “Aptal, salak” me hareketli bir çeşit cetvel... Uzaklık işareti. 3/ Çok anlamında argo sözcük... Japonya’da Budist büyü iri bir kertenkele türü... Kümes. 4/ İstenilen nitelikleri cüler tarafından kullanılan nesne. 9/ Yarı olgun taşıyan... Müslümanlıkta çocuk için kesilen kurban. 5/ laşmış sebze ya da meyveye verilen ad. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Süleymani suikastının olası sonuçları ABD’nin, İran’ın en önemli isimlerinden Kasım Süleymani’yi bir terör saldırısıyla öldürmesi, fay hatlarını yerinden oynatma özelliğine ve bölgesel bir savaş çıkarma niteliğine sahip bir “siyasi suikast”tır! Peki, ABD bu suikastla neyi amaçladı? 1. ABD Başkanı Donald Trump’ın iki taktik hedefi var: Birincisi, azil baskısı altındayken, içerideki muhaliflere güç gösterisi yapmak; ikincisi de ikinci kez seçimlere girebilecek “şeytanla savaşan lider” profili çizebilmek. 2. Ancak ABD’nin stratejik hedefi ise şu: Suriye ve Irak’ta etkinlik gösteren Kudüs Gücü komutanını ve Irak’ta etkinlik gösteren Haşdi Şabi komutanlarını vurarak, İran’ın Irak ve Suriye’deki “kollarını” kesmek. Suikastın ilk sonuçları 1. ABD’nin Kasım Süleymani suikastı ters tepti ve İran’ı bileştirdi. Muhafazakârı da, reformcusu da, rejime muhalif diğer kesimler de ABD’nin bu terör saldırısına karşı aynı düzlemde buluştu. Oysa ABD, ekonomik ambargo uygulayarak ve İran’ı kuşatarak, halk ile yönetimi, reformcularla muhafazakârları karşı karşıya getirmeyi hedeflemişti. 2. ABD’nin Kasım Süleymani suikastı ters tepti ve Irak’ta Amerikan karşıtlığını güçlendirdi. Zira Süleymani ile birlikte öldürülen Haşdi Şabi komutanı ile öncesinde ABD’nin yine hava saldırısıyla öldürdüğü Haşdi Şabi komutanları, resmi görev yapan Iraklılardır! Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, bu nedenle suikastları “Resmi görev yapan Iraklı askeri liderin suikastı Irak halkı, devleti ve hükümetine karşı düşmanlıktır” diye niteledi. Ayrıca Irak Ulusal Güvenlik Konseyi toplandı ve “ABD’nin Irak’taki askeri varlığına son vermeyi” gündemine aldı. Ve öncelikle de Irak’taki ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Irak Başbakanı ve Silahlı Kuvvetler Komutanı Abdülmehdi’nin onayı olmadan, eylem yapamayacağı ilan edildi. 3. Öte yandan yine ABD’nin askeri güç bulundurduğu Afganistan da ABD’ye karşı tutum aldı. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, kendisini telefonla arayan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya “Afganistan topraklarını üçüncü bir ülkeye saldırı için kullandırtmayacaklarını” belirtti! Bundan sonra ne olabilir? 1. İran’ın ABD’ye bir yanıtı olacaktır. Fakat bu konvansiyonel nitelikte bir yanıt değil, büyük ihtimalle İran’ın vekillerinin ABD’nin vekilleriyle yaptığı vekâlet savaşı düzleminde olacaktır. Yani vekiller savaşının asiller savaşına dönüşme olasılığı çok düşüktür. Ancak vekâlet savaşının seviyesinin yükselmesi hatta yeni cepheler açılması da ciddi olasılıktır. Nitekim Süleymani’ye suikastın ardından Irak’ta önce ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği yakınına, ardından da ABD’nin Irak’taki en büyük askeri üssü olan Selahaddin’deki Beled üssüne füze saldırısı düzenlendi. 2. Bir diğer olasılık ise her ne kadar suikastın ardından ABD, bölgeye ek 3 bin 500 asker gönderdiyse de, Trump ve ekibinin, bu olayı “Ortadoğu’dan çekilerek Pasifik’e yığınak yapmak” şeklindeki ana stratejilerini uygulamaya vesile edebileceğidir. Nitekim Trump ve ekibi uzunca bir süredir “Suriye’den çekilmek istediğini” söylüyor, ancak iç tepki nedeniyle bunu tam olarak gerçekleştiremiyordu. ABD Savunma Bakanı Mark Esper, temel hedeflerini şu sözlerle açıklamıştı: “Bizim başlıca rakiplerimiz Çin ve daha sonra ise Rusya. Dolayısıyla benim amacım Suriye olsun veya Afganistan olsun, asker sayımızı buralardan düşürüp ülkeye getirip daha büyük görevler için tekrar eğitmek veya onları HintPasifik bölgesine konuşlandırmaktır.” (20.12.2019) 3. ABD eğer Ortadoğu’dan asker çekmek zorunda kalırsa, bunu ancak İsrail’in güvenliğini garantiye alarak yapabilecektir. Bu da haliyle Washington ile Tahran arasında, Obama dönemindeki gibi bir anlaşma yapılmasını gerektirir. Nitekim tarihte buna benzer olaylar, beklenildiğinin tersine, savaşı değil, barışı getirmiştir. Trump’ın suikastın ardından verdiği şu mesajlar da bu olasılığa bir ölçüde işaret etmektedir: “Dün savaş başlatma değil, savaşı durdurma yönünde karar aldık. İran halkına son derece saygı duyuyoruz ve İran’da rejim değişikliği peşinde değiliz. İran, bölgeyi istikrarsızlaştırmak için vekillerini kullanmaya derhal son vermeli.” (3.1.2020) Türkiye ne yapmalı? Türkiye, ABD’nin İran’a karşı bölgesel savaşı tetikleyebilecek bu hamlesinin olası sonuçlarından etkilenecek ülkelerden biridir. Zira doğrudan İran’ı hedef alan Kürecik Radarı Malatya’dadır. Yine başta İncirlik olmak üzere ülkemizde pek çok Amerikan üssü ve tesisi vardır. Ankara bu nedenle, olayı fırsata çevirmeli ve ABD ile İran arasında arabuluculuk yapma potansiyeline en sahip ülke olarak, bölgedeki “yalnızlığını” da giderecek bir diplomasi atağı başlatmalıdır!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle