18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ KUZEY SATRANCIABD’nin eğitmeyi sürdüreceğini duyurduğu SDG, Şam’la özerklik pazarlığında [email protected] 28 MART 2019 PERŞEMBE 7 IŞİD’e karşı zafer ilanının ardından Suriye’de siyasi çözümün seyrini belirleyecek en önemli parametrelerden biri olan kuzey bölgelerinde art arda gelen hamleler uluslararası aktörlerin de dahil olduğu çok yönlü çetin bir pazarlığın sürdüğünü gösteriyor. Ankara’nın terör örgütü saydığı PYD/YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bu hafta başında Münbiç’te düzenlenen saldırıyı IŞİD üstlendi. Öte yandan, önceki gün Türkiye’nin güneyinde oluşturulması planlanan güvenli bölgede “YPG olmayacak” açıklaması yapan ABD’den dün “Kürt müttefiklerimize destek, eğitim ve danışmanlığa devam edeceğiz” çıkışı geldi. SDG ise Şam’a özerklik talebini yineledi. TSK’nin operasyon hedeflerinden biri olan, kent ve kırsalında SDG’nin yanı sıra Rus ve Fransız askerlerinin de görev yaptığı Münbiç’teki saldırıyla ilgili IŞİD’in açıklamasında “Hilafetin askerleri PKK kontrol noktasına saldırdı” ifadeleri dikkat çekti. Uluslararası koalisyon ve SDG’nin, IŞİD’i Bağuz’dan temizlediği operasyonun ardından gelen ilk saldırı hakkında Reuters’a konuşan Kürt kaynak ise “IŞİD’in yenilgisinden rahatsız olan tarafların bölgede istikrarı bozmak istediği” yorumunda bulundu. Dunford: SDG ortak Bu arada, Ankara ile Washington arasındaki sürtüşme başlıklarından olan SDG’nin desteklenmesi konusunda konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, “Özellikle VENEZÜELLA Trump Rusya’yı hedef aldı Washington yönetimi, Venezüella’da Maduro karşıtı hamlelerini daha da sertleştiriyor. ABD Başkanı Donald Trump, Venezüella’da kendini “geçici devlet başkanı” ilan eden Juan Guaido’nun eşi Fabiana Rosales’i Beyaz Saray’da ağırlarken Caracas yönetimi ile ittifaktaki Moskova’yı hedefe koydu. Rusya’dan içinde askerlerin de olduğu yardım uçaklarının Venezüella’ya gittiği haberlerine işaretle, “Rus güçlerinin bu ülkeden çıkması gerektiğini” söyledi. Buna yönelik ABD adımlarına atıfla da “Tüm seçenekler açık” diye konuştu. Öte yandan ABD Temsilciler Meclisi’nde dün Trump yönetiminin tartışmalı dış politikasına yönelik bütçe yasa tasarısı görüşmeleri gerçekleşti. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, kendilerine ayrılan bütçeden yaklaşık 500 milyon doların Venezüella’da yönetim değişikliği çerçevesinde kullanma planının olduğunu belirtti. “Bunun Venezüella’da demokratik geçişe destek olarak yapılacağını” savundu. Pompeo ayrıca, bütçelerinin diğer bölümlerinin temel olarak Çin ve Rusya’nın etkinliğiyle mücadeleye odaklanacağına değindi. Guaido’nun eşi ABD Başkanı Trump ile bir araya geldi. Kuzey Kore elçiliği baskınında FBI iddiası Kuzey Kore’nin Madrid Büyükelçiliği’ne 22 Şubat’ta baskın yapılarak personelin rehin alınması ve sonrasında bazı belgeler ile bilgisayarların alınmasında ABD bağlantısı sorgulanıyor. İspanya Ulusal Mahkeme Hâkimi’nin iddianamesinde saldırganların Lizbon üzerinden ABD’nin New Jersey eyaletine kaçtığı, daha sonra FBI’ya bu belgeleri satmayı teklif ettikleri bilgisine yer verildi. ABD ve İspanyol basınında saldırının arkasında CIA olduğu iddiaları yer almıştı. Öte yandan baskını üstlenen “Cheollima Civil Defense” ve “Free Joseon” adlı grup bunun bir saldırı olmadığını, kendilerinin “Kuzey Kore’nin sürgündeki liderliği” olduğunu savundu. Grubun açıklamasında, herhangi bir ülkenin baskından haberdar olmadığı ancak kimi belgeleri gönüllü olarak ve FBI’ın talebiyle kuruma teslim ettiklerini öne sürdü. Suriye’nin kuzeyinde “güvenli bölge” planlarına ilişkin WashingtonAnkara arasında görüşmeler sürerken Pentagon SDG desteğinden geri adım atmama kararını yineledi. Suriye BMGK toplantısı istedi Suriye hükümeti, ABD’nin 1967 yılından bu yana işgal altında bulunan Golan Tepeleri’ni İsrail toprağı olarak kabul etmesi üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) acil olarak toplanması talebinde bulundu. Halep bölgesinde de dün ABD’nin kararına karşı protestolar düzenlendi. Öte yandan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah Arap ülkelerinden kınama açıklamaları dışında somut bir adım atarak “2002 yılında başlatılan İsrail ile barış girişimini geri çekmelerini” istedi. Suriye’deki askeri harekâtın sürekliliğini sağlamayı hedefliyoruz. Bu süreklilik, IŞİD’le mücadele görevini sonuna kadar götürmek için SDG ile ortaklık yapılmasını kapsıyor” ifadelerini kullandı. Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’nde açıklamalarda bulunan Dunford, “Trump’ın Suriye’de kalan birliğin görevine devam etmesi kararına istinaden şu anda geçerli kısa vadeli planımız, Kürt partnerlerimize yönelik eğitimlerin ve yardımların sürdürülmesinin yanı sıra onlara yönelik meydan okumaları ve tehditle ri önleyecek bir çerçeve yapı oluşturulmasını öngörüyor” şeklinde konuştu. ‘Özerklik ver, orduya katılalım’ Şam ile Suriye’nin kuzeydoğusunda “özerk yönetimler” oluşturan PYD arasında ise karşılıklı mesajlar verilmeye devam ediyor. PYD’nin Rusya’daki bir temsilcisi, Bloomberg’e verdiği demeçte “Suriye yönetiminin kendilerine belirli bir oranda siyasi özerklik tanıması karşılığında SDG’nin Suriye ordusuna katılacağını” söyledi. LAVROV’DAN tel rıfat DEVRİYEsi SONRASI İLK ZİYARET Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un daha önce iki kez ertelenen Türkiye ziyareti yarın gerçekleşecek. Antalya’da yapılacak TürkiyeRusya Ortak Stratejik Planlama Grubu toplantısına katılacak olan Lavrov ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Rusya 20192020 İstişare Planı imzalayacak. Lavrov’un Ortak Stratejik Planlama Grubu’nun 7. toplantısına katılmak üzere ilk olarak 12 Mart’ta Antalya’ya geleceği açıklanmış, daha sonra Rus Dışişleri “programdaki değişiklik” nedeniyle ziyaretin 18 Mart’a ertelendiğini duyurmuştu. 15 Mart’ta Yeni Zelanda’daki terör saldırısının ardından Çavuşoğlu’nun bu ülkeye gitmesi üzerine toplantı bir kez daha ertelenmişti. Lavrov’un ziyareti, Türkiye ve Rusya’nın Suriye’de Afrin’in güneydoğusunda yer alan ve YPG’nin kontrolündeki Tel Rıfat etrafında eşgüdümlü bağımsız devriyeye başlamasının hemen ardından gerçekleşiyor. TSK ve Rus askerleri, 8 Mart’ta Suriye’de “ılımlı” olarak nitelendirilen muhaliflerle terör örgütü HTŞ kontrolündeki İdlib etrafında ortak devriyeye başlamıştı. Önceki gün de Türkiye’nin Zeytin Dalı ile Fırat Kalkanı operasyonu gerçekleştirdiği alanlarla Suriye ordusunun kontrolündeki alan arasında kalan ve zaman zaman YPG’nin bu bölgeden taciz ateşinde bulunduğu Tel Rıfat etrafında TSK ve Rus askerleri ilk kez eşgüdümlü ve bağımsız devriye faaliyeti yaptı. LavrovÇavuşoğlu görüşmesinde İdlib konusunun ele alınması bekleniyor. l ANKARA/Cumhuriyet Ateş dinmiyor Gazze’de İsrail bombardımanında 30 binanın tümüyle yıkıldığı belirtiliyor. İsrail, Hamas kontrolündeki Gazze’ye ablukasını sıkılaştırırken bölgede tansiyon yüksek. İsrail ordusu, pazartesi günü Gazze’den fırlatılan roketin Tel Aviv’e isabet etmesi gerekçesiyle bölgeye bombardıman düzenlemiş ardından Mısır arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak önceki gece Gazze’den İsrail’e üç roket atıldığı, İsrail’in misillemede bulunduğu haberleri ateşkesin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Washington ziyaretini yarıda kesip ülkesine dönen İsrail Başba kanı Binyamin Netanyahu’nun ise dün halihazırda ek birliklerin gönderildiği Gazze’de daha fazla askeri harekâta hazır olduklarını açıklaması dikkat çekti. Bölgeye tank ve asker sevkiyatı yapıldı. Filistinli genç öldü Bu arada Filistin Bayındırlık ve İskan Bakanı Mufid el Hasayine, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında 30 konutun tamamen yıkıldığını, yüzlercesinin de zarar gördüğünü açıkladı. Hasayine, İsrail saldırıları sonucu oluşan hasar tespiti ve kapanan yolları açma çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Öte yandan işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerinin 17 yaşındaki bir genci öldürdüğü kaydedildi. AFP’ye konuşan Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Sacid Muzher’in vurulduğu sırada gönüllü ambulans çalışanı olarak Dheisheh Mülteci Kampı’nda İsrail askerleri ile çıkan çatışmada görev yaptığını aktardı. May’den koltuk kumarı İngiltere Başbakanı Theresa May, milletvekillerinin Brexit anlaşmasına destek vermesi halinde istifaya hazır olduğunu açıkladı. May, lideri olduğu Muhafazakâr Parti’nin yönetiminde etkili ve milletvekillerinin oluşturduğu 1922 Komitesi ile dün bir araya geldi. Kapalı oturumda konuşan May, “Brexit müzakerelerinin ikinci aşamasında yeni bir yaklaşım ve yeni bir liderlik arzu ediliyor. Bunun önünde engel olmayacağım. Ülkemiz ve partimiz için doğru olanı yapmak için bu görevi niyetlendiğimden daha önce bırakmaya hazırım” dedi. Brexit karşıtlarına AB desteği İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) boşanma krizi (Brexit) sürerken AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, uzun süre erteleme seçeneğine açık olmaları gerektiğini söyledi. İngiltere parlamentosunun Bre xit senaryolarını oylaması öncesinde dün Strazburg’da Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu kapsamında Brexit ve AB Liderler Zirvesi düzenlendi. Oturumda Tusk, “Brexit’in iptali için dilekçeye imza atan 6 milyon, yürüyüşe katılan bir milyon kişiye yani AB’de kalmak isteyenlere ihanet edemeyiz. Bu insanlar İngiliz parlamentosu tarafından yeterince iyi temsil edilmediklerini dü AP’deki oturumda AB Komisyonu Başkanı Juncker’in, İskoç vekil David Coburn’un kravatını düzeltmesi objektiflere yansıdı. şünebilirler. Ancak AP tarafından iyi temsil edildiklerini hissetmeliler çünkü onlar Avrupalı” dedi. Tusk, İngiltere’nin 12 Nisan’a kadar mayıs ayında düzenlenmesi planlanan AP seçimlerine katılıp katılmayacağı konusunda bilgi vermesi gerektiğini belirtti. “12 Nisan Brexit için uçurumun eşiği. Bu tarih öncesinde İngiltere anlaşmalı ayrılık, anlaşmasız ayrılık, uzun erteleme ya da Brexit’i iptal etmeyi seçebilir” diye konuştu. AB Konseyi geçen hafta Londra hükümetine iki senaryo sunmuş, Avam Kamarası’nın ayrılık anlaşmasını bu hafta imzalaması durumunda Brexit’in 22 Mayıs’ta gerçekleşeceğini, aksi halde İngiltere’ye 12 Nisan’a kadar süre tanındığını kaydetmişti. May yönetiminin, Brüksel’den daha uzun bir erteleme talep etmesi halinde AB’ye üye 27 ülkenin bunu onaylaması gerekiyor. İngiltere’nin de AP seçimlerine katılması şart olacak. Modi’nin açıklamasına ilgi yoğundu. Hindistan da uzay yarışında Genel seçimlerin yaklaştığı Hindistan’da önemli bir duyuru yapacağını açıklayan Başbakan Narendra Modi dün “uzay müjdesi” verdi. Ülkede 11 Nisan19 Mayıs tarihleri arasında yapılacak genel seçimlerden birkaç hafta öncesine denk gelen açıklamada Modi, Dünya’nın alçak yörüngesindeki bir uyduyu başarılı şekilde füzeyle vurduklarını duyurdu. Modi, televizyondan canlı yayımlanan konuşmasında, “Bilim insanlarımız, uzayda 300 km. uzaklıkta bulunan alçak yörünge uydusunu vurdu” dedi. “Misyon Vakti” adı verilen denemenin Hindistan’ı artık “bilinen bir uzay gücü” haline getirdiğini belirten Modi, “Bu sayede Hindistan’ın daha güçlü ve güvenli olacağını, savaş atmosferi yaratma gibi bir niyetleri olmadığını” savundu. Hindistan son dönemde kendisi gibi nükleer güç olan komşusu Pakistan ile yeniden tansiyonun yükselmesiyle gündeme gelmişti. Uzmanlar, denemedeki hedefin, büyük olasılıkla bir ay önce Dünya’nın yörüngesine gönderilen Hindistan’a ait mini uydu olduğunu ifade etti. Hindistan, ABD, Rusya ve Çin’in ardından bu tarz uydusavar teknolojisine sahip 4. ülke olarak gösteriliyor. Gelişme, uzaydaki silahlanma yarışını tetikleyeceği endişesini de beraberinde getirdi. ABD’den Ay çıkışı Washington bu denemelerine, büyük miktarda uzay çöpü yaratma riski nedeniyle 1985’te son vermişti. Ortaya çıkacak enkazın sivil ve askeri uydu operasyonlarına zarar verebileceği uyarısı da yapılıyor. ABD Başkanı Donald Trump, ordunun yeni bir kolu olarak “Uzay Gücü” kurulması yönünde karar almıştı. Öte yandan, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Alabama’da Ulusal Uzay Konseyi’nin toplantısında konuştu. “Tıpkı 1960’lardaki gibi uzay yarışı içindeyiz” diyen Pence 5 yıl içinde ABD’lileri yeniden Ay’a gönderme hedefinin olduğunu açıkladı. İstanbul’dan yola çıktı Kurtardıkları göçmenler gemiyi kaçırdı Türkiye’den yola çıkan tanker gemisi, Libya açıklarında kurtardığı göçmenler tarafından kaçırıldı. İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, geminin İtalya limanlarına yanaşmasına asla izin vermeyeceklerini duyururken, Libya, sahil güvenlik birimlerinin çalışma başlattığını açıkladı. İtalyan basını, İstanbul’da Küçükyalı’dan 22 Mart’ta hareket eden ‘El Hiblu 1’ adlı petrol tankerinin dün Libya açıklarında göçmenler tarafından kaçırıldığını duyurdu. Ajanslar, Libya’dan hareket ettikten kısa süre sonra tekneleri batan 108 göçmenin, ‘El Hiblu 1’ adlı tanker tarafından kurtarıldığını ve Trablus’a geri götürülmekte olduklarını anladıklarında gemiyi kaçırdıklarını duyurdu. Geminin rotasının Malta’ya doğru değiştirildiği belirtildi. Palau bayraklı tankerde bulunan 6 mürettabattan 4’ünün Hint birinin Libyalı, kaptanın ise Türk olduğu öğrenildi. Göçmen karşıtı Lig partisinin lideri olan Salvini yaşananların “kurtarma operasyonu değil, artık bir korsanlık faaliyeti” olduğunu söyledi. Salvini, geminin İtalyan limanlarına yanaşmasına izin vermeyeceklerini aktardı. Sivil toplum kuruluşu Mediterranea Saving Humans, İtalya’ya limanlarını açma çağrısı yaparak göçmenlerin korsan değil, sığınmacı olarak anılması gerektiğini vurguladı. Libya, sahil güvenlik birimlerini harekete geçirdiğini duyurdu. l DHA New York’ta ‘acil durum’ Kızamık alarmı Dini bağnazlık, farklı inanışlar gerekçesiyle aşı karşıtlığının giderek arttığı ABD’de, New York eyaletine bağlı Rockland’de patlak veren kızamık salgını nedeniyle acil durum ilan edildi. Bu çerçevede, ebeveynleri tarafından kızamık aşısı yaptırılmayan çocukların 10’dan fazla kişinin bulunduğu kamusal alanlara girmeleri yasaklandı. ABD basını, Rockland’deki salgının Ultra Ortodoks Yahudi grupların çoğunlukta olduğu mahallelerde yoğunlaştığını bildirdi. Bir ay sürmesi öngörülen acil durum ve bu çerçevede hayata geçirilen uygulamaların, şu ana kadar ülkede bir salgın nedeniyle alınan en ciddi önlemlerden biri olduğu belirtildi. 300 bin kişinin yaşadığı bölgede son dönemde 153 kızamık vakasının görüldüğü kaydedildi. Yemen’de 4’ü çocuk 7 ölü Hastane vuruldu Yemen’de Riyad liderliğindeki uluslararası koalisyon destekli Mansur Hadi güçleri ile İran destekli Husi milisler arasındaki çatışmalar 5. yılına girerken dünyanın en büyük insani krizlerinden birisinin yaşandığı yer olarak nitelendirilen ülkede sivil ölümleri sürüyor. Önceki gün kuzeyde yer alan Saada kenti yakınlarında bir hastanenin vurulduğu, dördü çocuk 7 kişinin yaşamını yitirdiği, 8 kişinin yaralandığı duyuruldu. Yakınındaki benzin istasyonunun vurulması nedeniyle hastane binasının ağır hasar gördüğü ifade edildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle