24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 28 MART 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Sorunu sorumluluk çözer 31 Mart belediye seçimleri kampanyasında sona doğru yaklaşıldığında, AKP’nin yalana, iftiraya, tehdide, baskıya, sansüre dayalı söylemleri de son hızıyla devam ediyor. AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı’nın iki ortağından birisi olan İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener’i hapisle tehdit ettikten sonra, şimdi de Millet İttifakı’nın, yani CHP’nin ve İYİ Parti’nin Ankara’daki ortak adayı olan Mansur Yavaş’ı görevden almakla tehdit etti. Erdoğan, Yavaş’ın seçilse bile kendisi hakkındaki iddialardan dolayı görevden alınabileceğini ima etti! Evrakta sahtecilik, dolandırıcılık ve çocuk istismarı suçlarını işlemiş olan bir şahsın Mansur Yavaş hakkındaki iddiaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı tarafından temel alındı, seçilme olasılığı yüksek olan bir belediye başkan adayının görevden alınabileceği, yine en üst makam olan Cumhurbaşkanlığı tarafından seçimden önce ilan edildi! Bunun anlamı şudur: Erdoğan’a göre AKP seçimle iktidara gelir, ama seçimle iktidardan ayrılmaz! Bunun anlamı şudur: Erdoğan’ın artık halkın sandıktaki iradesine de saygısı kalmamıştır! Düşündüğü tek şey var, o da kendi iktidarı. Medyanın yüzde 80’ini kendi kontrolü altına alan, medyadaki meslek ahlakını ve ilkelerini yerle bir eden, halkın doğru bilgi edinme hakkını elinden alan, muhalefet liderlerini hapisle, belediye başkan adaylarını seçilseler bile görevden almakla tehdit eden Erdoğan, demokrasiyle ve gerçeklikle bağlarını tamamıyla kopartmıştır. Bir Cumhurbaşkanı’nın bu durumlara düşmesi gerçekten de trajiktir. Erdoğan’ın bu despotik ruh haline seçmen sandıkta gerekli yanıtı verecektir. Bu seçim her ne kadar bir belediye başkanlığı seçimi olsa da, bu seçim aynı zamanda, Anayasa’daki demokratik, laik, hukuk devleti ilkesini ve anayasal düzeni ortadan kaldıran Erdoğan’a ve AKP’ye bir ders verme seçimidir. Ancak bu dersin verilmesi için tüm seçmenlerin sandığa gitmesi zorunludur. Bu seçimde hiçbir seçmenin sandığa gitmemek, oy verdiği partinin yönetimine kızmak ve küsmek gibi bir lüksü yoktur. Bu seçim aynı zamanda, Türkiye’yi Erdoğan vesayetinden kurtarma seçimidir. Seçmenlerin sandığa gitmesi, CHPİYİ Parti ittifakının tüm illerdeki ve ilçelerdeki sandık ve oy güvenliğini sağlaması ve CHPİYİ Parti ittifakının sadece yönetim kademesinde değil, tabanda sandıkta da sağlanması, Erdoğan ve AKP için sonun başlangıcı olacaktır. Sandık güvenliği özellikle, yarışın başa baş olduğu İstanbul gibi kentlerde yaşamsal bir önem taşımaktadır. AKP amigosu hile çeteleri şimdiden, CHPİYİ Parti ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu’nu seçtirmemek için İstanbul’da örgütlenmeye başladılar. Sandıkta yapılması gereken bir başka şey de, kendi egosunu partisinin ve ülke çıkarlarının üzerinde gören adayların bertaraf edilmesidir. İstanbul’da Şişli ilçesinde partisi kendisini aday yapmadı diye DSP’den aday olan Mustafa Sarıgül; Muğla’da partisi kendisini aday yapmadı diye Demokrat Parti’den aday olan Mehmet Kocadon ve İYİ Parti’den istifa edip bağımsız aday olan Behçet Saatcı, CHP’nin oylarını bölmektedir. Türkiye genelinde buna benzer başka örnekler de bulunmaktadır. Seçmenlerin CHPİYİ Parti ittifakının adayı etrafında sandıkta birleşmemesi durumunda, CHP’nin elinde olan bazı il ve ilçeler, bölünmeden yararlanan AKP’nin eline geçecektir. 31 Mart’ta Türkiye’nin sorununu çözmek seçmenin elindedir. Fethullah Gülen çetesinin devlet içindeki örgütlenmesi konusunda; demokratik, laik, hukuk devletinin çökmesi konusunda; ekonomik kriz ve bunalım konusunda hiçbir sorumluluk almayan Erdoğan’a en büyük dersi, sandığa giderek sorumluluk alan vatandaş verecektir. 28 MART 2019 SAYI: 34140 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l İzmir Temsilcisi: Hakan Dirik Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:22 05:08 05:34 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:48 13:14 16:44 06:33 12:59 16:29 06:57 13:22 16:52 Akşam 19:31 19:15 19:37 Yatsı 20:51 20:34 20:54 Haydi Türkiye, vicdanını dinle, sandığa koş! Bırakın artık kendi mahallenizden gelen negatif baskılardan etkilenmeyi! Bırakın her köşede, aile toplantısında, kahvede sizin seçimlere yönelik umutlarınızı söndürmeyi kendi zekâ gösterileri haline dönüştüren çevre baskısını! Felaket tellallarını susturun! Size her gün “Bu muhalefetten bir şey olmaz!” diye yayın yapan, iyi niyetinden şüphe etmediğim arkadaşlarınızı, komşularınızı, hatta gerekirse kardeşinizi, amcanızı susturun! Gün, o gün değil! Bu satırları yazan arkadaşınız, daha iyi bir ana muhalefet partisi şekillenebilsin diye ezelden beri en çok eleştiri getiren kişi! Bunları o söylüyor size! Gideceğiniz her sandıkta ana muhalefet partisine veya Millet İttifakı’na damgayı basın! Negatif enerjiyle sizi kuşatmaya çalışan, maalesef yıkıcı propagandalara farkında olmadan beyni esir düşmüş yakın çevrenizi tam tersine siz sarsın, “Kendine gel” deyin! Bu yaşadıklarımız unutulur mu? Onlara hak etmediğiniz nasıl bir yıkıcı ortamla karşı karşıya kaldığınızı hatırlatın. Tamamen illegal bir şekilde, devlet imkânlarının nasıl bir partinin çıkarları için devreye sokulduğunu, kimi sözde valilerin, din adamları veya üniversite rektörlerinin AKP propagandasına nasıl alet edildiklerini gözü körelmişlere yüksek sesle hatırlatın! Devletin zirvesinin seçim vaatlerini yalnız iktidar partisi lehine yapmaya nasıl cüret edebildiğini sorun! Utanmadan her muhalif aday veya seçmeni “terörist” diye adlandırmaktan çekinmeyenlerin propagandalarını kursaklarına tıkayarak her demokrat adayın arkasında durun! Kendileri saraylarda kuş sütü ile beslenirken, bilmem kaçıncı yüz milyon dolarlık uçaklarını her gece özel cilalarla korurken, sayısını kimsenin bilemediği korumalar ordusu ile sokağa adım atarken, halkın ucuz domates peşinde kuyruklarda kendini heba ettiği bir ülkede yaşadığımızı göremeyenlere karşı gerçekleri haykırın! “Beka sorunu” diye diye halkın gözünde seçimlerin yasallığını sorgulatan ve sanki düşmana karşı bir savaşa gidiliyormuş havasını estirerek halkı tedirgin, muhalefeti de tehdit ederek her yerde panik havası estirenlere, artık yüksek sesle sandıkta DUR demeye mecburuz! Milleti mahkemelerde süründürmeye çalışarak aba altından sopa göstermeyi bir alışkanlık haline getirenlere karşı, bu halkın, demokratik kitlelerin korkutulamayacağını herkesin ayağa kalkarak en cesur şekilde dillendirmesi lazım! Muhalif her milletvekili veya öğrencinin, sosyal medyada yer alan en basit cümlesinden yola çıkarak hakkında soruşturma açanların, ana muhalefet partisi liderini idam etmekten veya muhalifleri direklerde sallandırmaktan söz edenlere karşı kılını kıpırdatmadığı utanç verici bir düzende yaşadığımızı, kimse unut masın, unutturmasın! Koskoca gururumuz olan Atatürk Havalimanı’nı, kim ne derse desin, aldığı tüm uluslararası ödüllere rağmen yalnız adı nedeniyle ölüme mahkum etme yolunu seçenlere elbet bu halkın vereceği demokratik bir yanıt olacak değil mi? Yakında, inat çıkarları üzerine inşa edilmiş yeni havalimanında her türlü aksaklık ve kaos üstümüze düşmeye başlayınca, insanlar nasıl tehlikeli bir gidişatla karşı karşıya olduğumuzu daha iyi anlayacaklar! Biliyorum yorgunsunuz ama... Biliyorum, yorgunsunuz, yorgunuz. Bu baharın yorgunluğu değil. Biraz abartılı şekilde uzun süren bir kâbusun getirdiği yorgunluk. Bıkkınlık. Sıkıntı... Kaç seçimde umutla sabah güne başlayıp, büyük bir heyecanla sandıklara yürüdük... Her defasında ya bir sandık açılırken gidip başında durup tek tek oyları saydık ya da her ihbarı dikkatle değerlendirerek, ipuçlarının peşinde koştuk. Kaç kere “Bu sefer oldu!” dedik, hatta 2015 seçimlerinde gerçekten muhalefet olarak keyiften havalara uçarak ve kazandığımıza inanarak, kitapta yazan veya yazmayan her kutlamaya giriştik. Ne kadar mutluyduk o haziran akşamı, hatırlıyor musunuz?! O ilk gece Devlet Bahçeli, hiçbirimiz işin nerelere varacağını pek anlamadan “yeniden seçimhodri meydan” gibisinden yorumlarla üzerimize geldiğinde, ülkemizde demokrasi kavramının sanki fişini çekiyordu. O seçimden sonra ülkemiz bir ay boyunca 17 yıldır ilk defa ne kadar rahat nefes almıştı, hatırlıyor musunuz? Son Cumhurbaşkanlığı seçimle rinden önce, Muharrem İnce’nin yarattığı umutlar da tavan yapmış, demokratik beklentilerle yanıp tutuşan geniş kitleler, tam olası bir zafere kilitlenmişken, çok yüksekten düşmüşlerdi. İşte biraz da “o gece”nin negatif etkisiyle “politikadan soğudum”, “artık oy vermeyeceğim”, “hep boş yere umutlanıyoruz”, yorumlarını yapmak, toplumda “in” sayılır hale geldi! Bunları uygulayanlar, çok zekipratikakıllanmışgerçekçi sayılır hale dönüştürüldü halkın gözünde! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi... İşte tüm bu çok iyi bildiğimiz olumsuzluklara rağmen artık kapris yapmadan çevremizdeki rotasını ve hedefini saptayamamış iktidarın istediği gibi düşünceleri göçük altında kalmış dostlarımızı ve çevremizi sizin bizzat ayağa kaldırmanız lazım! “Boşver ya, ne uğraşacağım, zaten bir şeyin değiştiği yok” yaklaşımının kimleri çok mutlu edeceğini bilmiyor musunuz? Gün Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni yüreğimizde ve her hücremizde hissetme ve ülkemize, Atatürk devrimlerine, demokrasi ve özgürlüklere sahip çıkma günüdür! Geçmişin sandık mağlubiyetleri, sizin ateşinizi söndürmeye değil, tam tersine sizi üç misli daha ayağa kalkmaya teşvik etmelidir! Son 34 gününüzü, çevrenizdeki kararsızları uyandırıp ayağa kaldırmak için harcayın! Gerekirse başlarından aşağı bir kova soğuk su dökün! Çocuklarının geleceğini yok edercesine gözleri kararmış arkadaşlarınızı sandığa yollayın! HAYDİ TÜRKİYE! Sandığına sahip çık! Geleceğin için oy ver! ATATÜRK’ÜN GÖZÜNDE, GÖREVİNİ YAPMAMIŞ OLMAKTAN BAŞKA KORKACAĞIN HİÇBİR ŞEY YOK! ‘17/25’ protokolüTopuz’un operasyon döneminde emniyette ağırlandığı ileri sürüldü FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz’un yargılandığı davada, “Yavuz” kod adlı gizli tanık Topuz’un 17/25 Aralık operasyonları sürecinde Mali Suçlarla Mücadele ŞuSEYHAN be Müdürlüğü’ne AVŞAR sık sık gittiğini öne sürdü. Gizli tanık Topuz’un orada protokol tarafından karşılandığını iddia etti. Topuz’un yargılandığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada mahkeme heyeti tanıkları dinledi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmada dinlenen “Yavuz” kod adlı gizli tanık, 17/25 Aralık operasyonu sürecinde Metin Topuz’un Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne sık sık gittiğini öne sürerek “Görüntüler var. Bu görüntülerde Topuz’un zaten değişik bir protokolle karşılandığı görülüyor” dedi. ‘Başın ağrır’ Topuz’un eski emniyet müdürü Yakup Saygılı’nın odasına gidip geldiğini iddia eden gizli tanık, “Topuz’a, Yakup Saygılı’nın odasına girip çıktığında farklı bir muamele gösterilirdi. Yanında yabancı insanlar da olurdu. Narkotik, organize ve mali şube müdürlüklerinin müdürleri kolay kolay kimseyle görüşmez. Burada çalışan emniyet personeli dair oralara giremez. 17/25 Aralık’tan önce Metin Topuz’un çok rahat bir şekilde şubeye giriş görüntüleri var. Görüntülerde Topuz’un zaten değişik bir protokolle karşılandığı görülüyor” diye konuştu. Gizli tanığın ardından tanık Nizamettin Çelikbilek isimli şahıs mahkeme heyeti tarafından dinlendi. Çelikbilek, eskiden İstanbul’da jandarmaya haber elemanı olarak çalıştığını ve muhbirlik yaptığını söyledi. Kendi çalıştığı dönemde Silivri İlçe Jandarma Komutanı olan ve şu anda FETÖ’nün darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı’ndaki eylemlerle ilgili davada yargılanan sanıklardan eski Kurmay Albay Murat Koçyiğit’e bilgi aktardığını belirten Çelikbilek, “Silivri’de Murat Koçyiğit ile birlikte arabada oturuyorduk. O zamanlar ismini bilmediğim Metin Topuz lacivert bir konsolosluk plakalı arabayla yanındaki kadınlarla yanımıza geldi. Topuz, Koçyiğit’e bir zarf vererek ayrıldı. Koçyiğit’e bunun kim olduğunu sordum. O da bana ‘Boş ver, başın ağrır’ ifadelerini kullandı” dedi. l İSTANBUL Ankara’da 2 hâkim gözaltına alındı Ankara Adliyesi’nde görevli bir ağır ceza hâkimi ile bir Yargıtay tetkik hâkimi, FETÖ/ PDY ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle gözaltına alındı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan astsubay S.Y. itirafçı oldu. S.Y., hakkında düzenlenen iddianamede yer alan ifadesinde, liseyi bitirdikten sonra kendisiyle “İbrahim” kod adlı örgüt imamının ilgilendiğini, bu kişinin kendisini askeri okula yönlendirdiğini anlattı. İtirafçı astsubay, “İbrahim” kod adlı örgüt imamının fotoğrafları KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK nı teşhis etti. Bu kişinin, Ankara Adliyesi’nde görev yapan Ağır Ceza Mahkemesi üyesi M.A.Ç. olduğu tespit edildi. HSK tarafından hakkında soruşturma başlatılan hâkim M.A.Ç., gözaltına alındı. FETÖ/PDY’ye ile irtibatı tespit edilen bir Yargıtay tetkik hâkimi de gözaltına alındı. l DHA behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com OHAL sonrası bilanço TSK’den bin 164 FETÖ ihracı FETÖ ile mücadele kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 601, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 188 ve Hava Kuvvetleri Komutanlığından 375 personelin ihraç edildiğini bildirildi. TSK’den yapılan açıklamada “OHAL’in kaldırılmasının ardından TSK’den bugüne kadar ihraç edilen toplam personel sayısı 1164 oldu. Öte yandan, söz konusu süre içinde 106 emekli askerin de rütbeleri geri alındı” bilgisi paylaşıldı. Öte yandan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yurtdışına kaçan FETÖ’cülerin iadesini takip ettiklerini belirterek “504 kişi hakkında 91 ülkeye iade talebi gönderildi. Türkiye’ye getirilmesi sağlanan FETÖ’cülerin sayısı da 107’dir” dedi. l Haber Merkezi SAYISAL LOTO 03, 09, 20, 35, 38, 44 6 BİLEN: 2 milyon 527 bin 396’şar TL (Devretti) 5 BİLEN: 4 bin 542’şer TL 4 BİLEN: 71.80’er TL 3 BİLEN: 11.10’ar TL ŞANS TOPU 01, 08, 25, 30, 33 + 13 5+1 BİLEN: 344 milyon 249 bin TL (2 kişi) 5 bilen: 6 bin 885’şer TL 4+1 bilen: 405.60’ar TL 4 bilen: 39.90’ar TL 3+1 bilen: 22.35’şer TL 3 bilen: 4.40’ar TL 2+1 bilen: 6.80’er TL 1+1 bilen: 3.80’er TL BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Meşe ağacının meyvesi. 2/ Orta Toroslar’ın en yüksek 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 DE İ ZM ABA 2 İ LM İ NÜCUM 3 A T AR MAMA 4 S İ Z ÜMR E kütlesi olan 5 P PON İ RO dağ... Uzaklık işareti. 3/ Yassı ve dar biçimli metal parça... Görgü, deneyim. 6 7 8 9 OKAP İ BAD R İ P TEKNE ANANE T GO AÇARAY N 4/ Kadastro haritalarında parseller topluluğu... “Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika ye rinde durakladı” (F.N. Çamlıbel). 5/ Fas’ın plaka kodu... Utanç duyma... Elma, armut, kayısı gibi meyvelerin kurutulmuşu. 6/ Jüpiter gezegenine verilen bir başka ad... Titan elementinin simge si. 7/ II. Dünya Savaşı’nda Alman işgaline karşı direnenlerin toplandıkları ıssız yer... Yabancı. 8/ Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yuka rıda ve dalları aşağıda olan ağaç... Yunan abece sinde bir harf. 9/ Osmanlı Devleti’nde haberci olarak kullanılan görevlilere verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir zeytin cinsi. 2/ Adana’nın bir ilçe si... Tantal elementinin simgesi. 3/ Güney Amerika’da yaşayan bir yük hayvanı... Aldırış etme, önem verme. 4/ Her yanı suyla çevrili kara parçası... Tekerlekli kara taşıtı. 5/ Anadolu halkının en eski ana tanrıçası... Güzel sanat... Yağmur suyunun biriktiği çukur yer. 6/ İyilik, şans... Boru sesi. 7/ Akdeniz yöresine özgü bitki topluluğu... Fenike mitolojisinde en büyük tanrı. 8/ Nefesli bir çalgı... Derebeylik Japonyası’nda en aşağı sınıfı oluşturan halk. 9/ İstanbul’un Anadolu yakasında çıkan bir kaynak suyu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle