17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 24 ŞUBAT 2019 PAZAR EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Sandıkta büyük açık ŞehiDe vedaBilgisayar mühendisleri 2 bin sandıktan 250 tanesinde tutarsızlık tespit etti 24 Haziran seçimlerinde oy kullanılan toplam 180 bin sandıktan 2 binini inceleyen Bilgisayar Mühendisleri Odası üyeleri “Biz görüyoruz ki sandıkta tecelli eden oy, YSK sonuçlarına tecelli etmemiş” ifadelerini kullandı. 31Mart yerel seçimleri yaklaşırken Bilgisayar Mühendisleri Odası’ndan (BMO) seçim güvenliği uyarısı geldi. 24 Haziran seçimlerinde oy kullanılan toplam 180 bin sandıktan 2 bin sandık üzerinde ayrıntılı inceleme yapan BMO, 250 sandıkta ciddi hatalar tespit etti. BMO üyesi Bilgehan Turhan, “Biz sadece sistem açıklarını bulduk. Sistemde bir tane bile açık bulunuyorsa bu çok önemlidir; sistemin tümünde olması mümkündür. Dünyanın en sağlam barajını düşünün, bir yerinde bile bir çatlak varsa o çatlak bütün barajı çökertebilir” dedi. BMO üyeleri Bilgehan Turhan ve Kemal Özkazanç, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim bilgilerinin saklandığı Seçim Bilişim Sistemi (SEÇSİS) ve seçim güvenliğiyle ilgili yaptıkları araştırmayı dün düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladı. 24 Haziran seçimleri sonrası YSK verileri üzerinden hata olabilecek yerleri tespit ettiklerini belirten Kemal Özkazanç, çalışmalarını 2 bin sandıkla sınırladıklarını kaydederek, “Eğer sistematik bir hata, suiistimal varsa bunu bulmamız çok mümkün değil. Biz çalışmamızda ne sistemi yargıladık, ne de mahkum ettik, sadece sis tem açıklarını tespit ettik” diye konuştu. BMO üyesi Bilgehan Turhan inceledikleri 2 bin sandığın 250’sinde ciddi tutarsızlıklar tespit ettiklerini belirtti. Tutarsızlıklardan örnekler veren Turhan, “Örneğin İstanbul Sarıyer Büyükdere mahallesindeki 1037 No’lu sandık ile Kireçburnu mahallesindeki 1137 No’lu sandığın verileri tamamen aynı. Gördük ki 1137 No’lu sandığın verileri tamamen yanlış, sehven 1037 No’lu sandığın sonuçları yüklenmiş. Kontrollerimiz sırasında tek yumurta ikizi tutanaklar tespit ettik. Sandık görevlileri bile aynı, ki bu kanunen mümkün değil. Ayrıca aynı sandık için tamamen farklı veriler içeren iki ayrı tutanak girildiğini de tespit ettik bazı yerlerde. Bu şekilde epey bir örnek yakaladık” dedi. ‘YSK’ya yansımadı’ Tespit ettikleri hataların tek bir partinin lehine durum yaratmadığını söyleyen Turhan, “Bizim bulduğumuz şeyler, neredeyse tüm partilerin lehine ve aleyhine durumlar yaratmış. Hiçbir partinin buna itiraz etmemesine de şaşırdık” değerlendirmesini yaptı ve “Biz görüyoruz ki sandıkta tecelli eden oy, YSK sonuçlarına tecelli etmemiş” diye konuştu. 44B4AayTzneııkssayanundmdıkıuklraitçraiınnikfviazerirtkiulleıtrtaiunktaoakpnlyaaakrlçvaıankrDtIı ‘Eksiğiyle, hatasıyla CHP denetleyebiliyor’ Seçim sonuçlarının denetlenmesine ilişkin CHP dışındaki muhalefet partilerinin elinde bir mekanizma bulunmadığını da belirten Turhan, “Sistemi denetleyebilen tek mekanizma eksiğiyle, hatasıyla CHP’nin sistemi. Görüş tüğümüz diğer muhalefet partileri, ‘Biz bu seçimlerde önemli bir veri toplayamadık’ dediler. CHP, onları eleştireceğimizi bilmelerine rağmen elindeki sonuçları bizimle paylaştı. Bu veriler olmasaydı bu çalışmayı yapamazdık” diye konuştu. ‘Oy ve Ötesi yanlış yönlendirdi’ Oy ve Ötesi Platformu’nun 24 Haziran seçimlerinin ardından yaptığı “Cumhurbaşkanlığı seçimi için 49 bin, milletvekili seçimi için 51 bin tutanağı karşılaştırdık, sonucu etkilemeyecek çok küçük hatalar var” açıklamasının kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini de vurgulayan Turhan, “Oy ve Ötesi’nin raporunda inanılmaz sorunlar var. Örneğin, İstanbul Beyoğlu’nda 1189 No’lu sandık karşılaştırması için 1159 sandık bilgisi karşılaştırılmış. Bunun gibi 900 hatalı sonuç var. Oy ve Ötesi, sandıkların yüzde 28’inde inceleme yaptığını söylüyor, bizim inceleme yaptığımız sandıkların oranı yüzde 0.5’e denk düşüyor. Bizim bulduğumuz 250 hatanın sadece 48’ini bulabilmişler. Şimdi 31 Mart seçimlerine hazırlanıyorlar, orada nasıl bir inceleme yapacaklarını da kamuoyunun takdirine bırakıyorum” diye konuştu. l ANKARA Meclis yeni başkanını seçiyor AKP’nin sandalye sayısı ve MHP’nin desteğiyle Şentop’un seçilmesi bekleniyor. AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ın istifa etmesinin ardından boşalan Meclis Başkanlığı koltuğu için bugün seçim yapılacak. İstifa edip etmeyeceğine ilişkin günlerdir süren tartışmalardan sonra Binali Yıldırım, 18 Şubat’ta, Meclis Başkanlığı görevinden istifa etmişti. Yıldırım’ın istifasının ardından boşalan Meclis Başkanlığı için de önceki gün adaylarını açıkladı. AKP, TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop’u; CHP, Grup Başkanvekili Engin Altay’ı; İYİ Parti, Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’i; HDP ise İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü’yü Meclis Başkanı adayı olarak göstermişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “Buyursunlar kimi istiyorlarsa getirirler, ismi kamuoyuna duyururlar, biz de 49 arkadaşımızla o gün orada bulunan kaç kişiyse elimizi kaldırıp kendileriyle beraber, ‘Meclis Başkanımız budur’ diyebiliriz” diyerek, AKP’nin Meclis adayına destek vereceklerini açıklamıştı. Tatil başlıyor Meclis Başkanlığı seçimleri üç tur olarak yapılıyor. İlk iki turda bir adayın 400 oy alması gerekiyor. Ancak partilerin sandalye dağılımı göz önünde bulundurulduğunda, ilk iki turda herhangi bir adayın seçilmesi mümkün gözükmüyor. Üçüncü turda ise 301 oy alan aday, Meclis’in yeni başkanı olacak. Meclis Genel Kurulu da, Meclis Başkanlığı seçiminin ardından çalışmalarına ara verecek. l ANKARA / Cumhuriyet AKP’de KHK’li başkan adayı iğneli fırça zafer temoçin Karın tadını çocuklar ve Binali Yıldırım çıkardı. İzmir Çiğli adayı Korkmaz’ın FETÖ soruşturması kapsamında açığa alındığı belirtildi. AKP’nin İzmir Çiğli Belediyesi başkan adayı olarak gösterdiği Okan Korkmaz’ın 2017’de KHK ile görevinden ihraç edildiği ortaya çıktı. Uzman doktor Korkmaz’ın İzmir Buca’da başhekim yardımcısı olarak görev yaptığı hastaneden 14 Temmuz 2017’de çıkarılan OHAL KHK’siyle ihraç edildiği öne sürüldü. İzmir’in yerel yayın organlarında Korkmaz hakkında FETÖ soruşturması kapsamından açığa alındığı belirtilirken daha sonraki KHK’lerle görevine iade edildiği ifade edildi. Görevine iadesi gerçekleşen Okan Korkmaz daha sonra Torbalı’da çalışmaya başladı. Şimdi ise AKP’nin Çiğli Belediyesi başkan adayı olarak seçim çalışmalarını yürütüyor. l İç Politika Cumhurbaşkanı, güvenli bölge için Avrupa ve ABD’den destek istedi Erdoğan’dan İdlib çağrısı SERMET ÇUHADAR AKP Kahramanmaraş mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeli mültecilerin evlerine dönebilmesi için İdlib’in tamamını güvenli bölge haline getirme çağrısı yaparak Avrupa ülkeleri ve ABD’den destek istedi. Erdoğan, “Bugün Suriye topraklarından kaçanların geri döndükleri yegâne yerler Türkiye’nin güvenli hale getirdiği, yerlerdir. Afrin’dir, Cerablus’dur. Biz diyoruz gelin İdlib bölgesini güvenli hale getirelim. En az yarım milyon Suriyeli geri dönmek için Türkiye’nin bölgeyi güvenli hale getirmesini bekliyor. Avrupa ve ABD başta olmak üzere dünyaya sesleniyorum gelin Türkiye’nin bu çabasına destek olun” ifadelerini kullandı. Öte yandan Erdoğan’a dün katıldığı iki etkinlikte gelen telefonlar dikkat çekti. Erdoğan, İstanbul’daki tö Koç’a teşekkür Kahramanmaraş mitinginden önce Beyoğlu’ndaki Camikebir’de Tersane İstanbul Temel Atma Töreni’ne katılan Erdoğan, “Türkiye’nin çok önemli 3 müzesi burada inşa edilecek. Sadberk Hanım Müzesi bu tesislere taşınacak. Bunun için Koç Grubu’na teşekkür ederim. İlk defa bir kadın müzesini burada inşa etmiş olacağız ve burada Türk İslam Eserleri müzesi kuracağız” dedi. rende Binali Yıldırım’ın konuşması sırasında gelen bir telefon üzerine salondan çıkıp 8 dakika sonra salona geri geldi. Kahramanmaraş mitinginde de korumasının kendisine telefon uzatması üzerine, Erdoğan “Birkaç dakikanızı rica ediyorum” diyerek mitinge ara verdi. Erdoğan, yaklaşık 15 dakika sonra sahneye dönerek konuşmasına kaldığı yerden devam etti. l KAHRAMANMARAŞ ‘Güvenli bölgenin kontrolü bizde olmalı’ Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulmasıyla ilgili “Eğer sınırımda bir güvenli bölge olacaksa, o güvenli bölge benim kontrolümde olmalı” dedi. Erdoğan, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında soruları yanıtladı. Trump ile Suriye konusunda olumlu görüşme yaptıklarını belirten Erdoğan, “Trump ABD’ye davet etti. Ben öncelikle ‘sizi bekliyorum’ dedim. 31 Mart’tan sonra bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir, belki Trump Türkiye’ye gelebilir. Kendisiyle konuştuğumda, ‘çok önemli bir büyükelçimi gönderiyorum’ dedi. 12 hafta içinde göreve başlayacak” diye konuştu. Erdoğan, Suriye’nin anayasasını yazacak Anayasa Komitesi oluşumunda üç kişi üzerinde sıkıntı olduğunu söyledi. l Haber Merkezi Ankara’da Polatlı Top Mustafa Han gözyaşlarını tutamadı. Şehit çu ve Füze Oku babasının, oğlunun lu Komutanlığı’nda tabutuna dokuna 3 gün önce meyda rak gözyaşı dökmesi na gelen patlama cenazeye katılanla da yaralanan ve te rı duygulandırdı. Şe davi gördüğü hastanede şehit olan Uz Mehmet Han hidin eşi Aysun Han da Türk bayrağına sa man Çavuş Mehmet Han’ın rılı eşinin tabutuna doku (27) cenazesi memleketi narak gözyaşı döktü. Şehi Tokat’ta defnedildi. din 5 yaşındaki kızı Aysima Ankara’dan Tokat’a geti da yakınlarının kucağında rilen şehit Mehmet Han’ın babasının tabutuna doku cenazesi havalimanından narak onu son yolculuğu alındıktan sonra helallik na uğurladı. Öğle namazı alınmak üzere baba ocağı nı müteakip kılınan cenaze na götürüldü. Şehidin ba namazının ardından şehidin bası Osman ile annesi Emi cenazesi Zile Şehitliği’nde ne, kardeşleri Mukkader ve toprağa verildi. l İHA ‘Seni leylekler getirdi’ ile olmaz Ergenlik yaşı tüm dünyada 2 yıl öne geldi. Okullarda kapsamlı cinsel eğitim verilmemesi pek çok riski beraberinde getiriyor. FİGEN ATALAY Ergenlik yaşı tüm dünyada 10 yaşın altına düştü. Pek çok ülkede okullarda farklı yaşlardaki çocukların gelişimsel özellikleri dikkate alnarak eğitim programlarında ergenlerin cinsiyet eğitimi konularına geniş yer ayrılıyor. Bilinçlendirici eğitim programları yürütülüyor. Ülkemizde ise bu eğitimler, gerçek bağlamından kopartılarak ders konuları içinde “leylek ve melek” hikâyeleri ile geçiştiriliyor, üreme organları sağlık eğitiminden öteye geçmeden yüzeysel biçimde sunuluyor. Türkiye Anne Çocuk Ergen Sağlığı Enstitüsü’nce “Cinsel Rüşt, Ergenlik, Evlilik Yaşı, Evlilik Öncesi Cinsel Yaşam, Cinsel İstismar’’ başlıklı bir rapor hazırlandı. Raporda, okullarda bu yönde eğitim verilmemesinin yol açabileceği sorunlar şöyle sıralanıyor: n Artan evlilik öncesi cinsel deneyim ka dın hayatının daha riskli hale gelmesi ile sonuçlanır. Fazla sayıda partner, istenmeyen ergen gebelikler ve anne ölümleri, istemli kürtaj, cinsel şiddete maruziyet, HIV ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, alkol, sigara ve madde bağımlılığı, depresyon ve intihar oranlarında artışın yanı sıra toplumsal değerlerden uzaklaşma, ilerdeki evlilik hayatında sorunlar, aile kuramama, yalnızlık, eğitim hayatına son verme ve yoksulluk. n Artan namus cinayetleri. n Artan pornografi bağımlılığı ve sonucunda; sağlıksız cinsel eğilimler geliştirme tehlikesi, cinsel kimliklerin bozulması, ensest ilişki ve cinsel istismar oranlarında artış, kadın ve çocukların sömürülmesi, onur ve haklarının ellerinden alınması. n Artan resmi nikâhsız evliliklerde kadının sağlık hizmeti alma konusunda daha çok mağduriyet yaşaması. ‘Okulöncesinde başlamalı’ CHP Tekirdağ milletvekili Candan Yüceer, “seni leylekler getirdi” benzeri yanıtların geçerliliğinin kalmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Artık çocuklar akıllı telefonlardan, tabletlerden her türlü bilgiyi alıyor. Oralardan aldıkları bilgilerin ne kadar sağlıklı ve gerçek olduğu tartışmalı. Bu yüzden cinsellik eğitimi okulöncesi dönemde ailelerde ve sonrasında okullarda verilmeli. Cinsel eğitim denilince yalnızca üreme sağlığı anlaşılmamalı, toplumsal boyutunun, psikolojik boyutunun da ele alınması lazım. Milli Eğitim Bakanlığı vakıf ve derneklere yetki devri yapmaktan, bu tür eğitimlere vakit ayırmıyor. Toplumsal cinsiyet hususunda bile birilerinin yönlendirmesi ile projelerden vazgeçiyor. Cinsel eğitimin olmadığı ortamlarda sapkın ilişkiler ve davranışlar artıyor.” ‘DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR’ Eğitimci Alaattin Dinçer, “Yaşanan olumsuz tablonun önlenebilmesi için, okulda ergenlik ve okul temelli cinsiyet eşitliği ile ergenlerin sağlık eğitimi programları dünyanın pek çok ülkesinde çözüm yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bu ülkeler, farklı yaşlardaki çocukların gelişimsel özelliklerini dikkate alarak eğitim programlarında ergenlerin cinsiyet eğitimi konularına geniş yer ayırıyor’’ dedi. Türkiye’de 20142016 arasında uygulanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi’’ projesi dışında okullarda yapılan herhangi bir çalışmanın bulunmadığına dikkat çeken Dinçer, “Süreci ilerletecek herhangi yeni bir proje yapılmaması, 2014 yılında yapılan projede hedeflenen sonuçların yaygınlaştırılarak sürdürülmemiş olması, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi konusuna bile tahammül edilemediğini,soruna yaklaşımda ve hareket tarzında mesafeli, edilgen, irrasyonel ve doktriner tutumun sürdürülmekte olduğunu göstermektedir’’ diye konuştu. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle