17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 17 ŞUBAT 2019 PAZAR EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi Markette kotalı zararTanzim satışların ardından marketler de bazı ürünlerde maliyetin altında satışa başladı Perakende sektörü temsilcileri, hükümet baskısı ve rekabet için buna mecbur kaldıklarını, böyle devam ederse iflas edeceklerini söylüyor. Hükümetin seçim öncesinde oy kaybetme korkusuyla tan ledi. “Belediyeler tanzim noktalarında zararına satıyor. Biz de baskı nedeniyle zim satış noktaları kurma ve rekabet edebilmek için sının ardından, zincir marketler de maliyetinin altında fiyatlarla satışa başladı. emre deveci indirim yaptık, bazı ürünleri zararına ya da maliyetine satıyoruz. Beledi Bazı zincir marketler, patates, yelerin kira, personel, elektrik, soğan, domates, sivri biber, salatalık ve patlıcan gibi ürünlerde müşteriye 1 ile 3 kg arasında değişen sınırlarla tanzime yakın vergi gideri yok ama bizim var. Böyle devam ederse iflas ederiz” diyen yetkililer, tanzimin seçim yatırımı olduğunu vurguladılar. fiyatlarla satış yapıyor. Tanzim satış noktalarında bir Onlar da sorumlu kilogram biber 6, patlıcan 4.5, Tüketici Başvuru Merkezi ıspanak ve salatalık 4, domates Onursal Başkanı Aydın Ağaoğ 3, patates ve soğan 2 liradan sa lu ise birçok üründe tekel hali tılırken bazı zincir marketlerde yer alan etiketlere göre, ki ne gelen zincir marketlerin tanzimlerin ardından bazı ürünler logram maliyeti 6.95 TL olan ıs de büyük indirimlere gitmek zo panak 4 TL’ye, 8.20 TL olan pat runda kaldığını belirtti. Market lıcan 4.5 TL’ye, 3.54 TL olan be lerin son aylardaki hayat paha yaz lahana 2.35 TL’ye satılıyor. lılığında sorumlulardan biri ol Cumhuriyet’e konuşan ve duğuna işaret eden Ağaoğlu, za isimlerinin açıklanmasını iste rarına da olsa indirimli satış meyen perakende sektörü yet yaptıklarını söyleyen marketle kilileri, hükümet baskısıyla ba rin başka bazı ürünlerde fiyat zı ürünlerde zararına satış yap artışına gittikleri yönünde tüke mak zorunda kaldıklarını, böy ticilerden birçok şikâyet mektu le giderse batabileceklerini söy bu aldıklarını dile getirdi. PTT’nin ücreti kiloya endeksli PTT’nin internet üzerinden yaptığı tanzim satışlar, dikkat çekici uygulamalara neden oluyor. Hükümetin yükselen sebze fiyatlarına karşı seçim öncesi ani bir kararla başlattığı tanzim satışlar, PTT üzerindenw “ePttavm.com” adresiyle internete taşındı. Sadece Ankara için hizmet veren internet üzerinden tanzim satışla rı kapsamında domates 3 TL, soğan 2 TL, patates 2 TL, salatalık 4 TL, sivri biber, çarliston biber ve kırmızı biber 6 TL’den satılıyor. Bir kişi bir üründen en fazla 3 kilogram satın alabiliyor. İnternet üzerinden yapılan tanzim satışlarw için ödenen kargo ücreti ise kilograma göre değişiyor. Örneğin bir kilogram domates için 3.70 TL kargo ücreti ödenirken, iki kilogram için 4.10 TL ödenmesi gerekiyor. Domatesin yanında, iki kilogram soğan alındığında da kargo bedeli 4.90 TL’ye kadar çıkıyor. Başka bir ürün eklendiğinde ise fiyat 5.10 TL oluyor. İnternet üzerinden yapılan alımlarda sebzeler bir günde PTT Kargo aracılığıyla teslim ediliyor. l ANKARA / Cumhuriyet 3.4 milyon kişi kredi veya kart borcuyla battı Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin 2018 yılı aralık ayı verilerine göre, 2017’ye kıyasla bireysel kredi borcunu ödememiş gerçek kişi sayısı aylık olarak yüzde 34.2 artarak 111 bin 37 kişiye, yılın tümünde de yüzde 20.4 artışla 902 bin 918 kişiye yükseldi. Bireysel kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı ise aylıkta yüzde 13.9 artışla 81 bin 553 kişiye çıkarken, yılın tümünde yüzde 7.9 düşerek 806 bin 709 kişi oldu. Bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı da 2018’in tümünde yüzde 7.4 artarak 1 milyon 388 bin 673 kişiye ulaşırken, geçmiş yıllar da dahil edildiğinde bu iki tür borcunu ödememiş ve yasal takibe düşmüş kişi sayısı 3 milyon 399 bin 188’e ulaştı. Bu kapsamda kredi borcunu ödememiş kişi sayısı 2 milyon 246 bin 323, kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı 2 milyon 421 bin 472 oldu. l Ekonomi Servisi Zorunlu karşılık yine düşürüldü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca (TCMB), Türk Lirası zorunlu karşılık oranlarının 1 yıla kadar vadeli mevduat/ katılım fonları ile 3 yıla kadar (3 yıl dahil) vadeli diğer yükümlülüklerde 100 baz puan, diğer vade gruplarında 50 baz puan indirilmesine karar verildiği bildirildi. Bu kararla bankaların elindeki finansman imkânının artırılması ve bunun krediye dönüşmesi hedefleniyor. Resmi Gazete’de yayımlanan kararla ayrıca, Türk Lirası zorunlu karşılıkların yurtiçi yerleşiklerden toplanan işlenmiş veya hurda altın kaynaklı standart altın cinsinden tesis edilmesi imkânı üst sınırı yüzde 5’ten yüzde 10’a yükseltildi. Bu düzenlemenin piyasaya 3 milyar lira, 1.1 milyar dolar ve 1 milyar dolarlık altın tutarında kaynak sağlaması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Taksiciler de yetki istiyor İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’ndan Başkanı Eyüp Aksu, taksicilerle ilgili yetki istedi. Aksu, “İBB ve bakanlıklarımız bize bir yetki vermeli. İçimizdeki sıkıntılı şoför arkadaşlarımızı hem cezalandırma hem ödüllendirme şeklinde bizim taksiciler esnaf odamızın da olduğu bir yapı oluşturmalı” dedi. Şehir hastanelerininYapişlet modeliyle inşa edilen hastaneler devreye alındıkça masrafları da artıyor bütçeye yükü artıyor Seçim sonrasını bekliyor Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P) Türkiye’nin kredi notunu ve görünümünü teyit etti. Türkiye’nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notu “B+”, uzun vadeli yerel para birimi cinsinden kredi notu ise “BB.” Yapılan açıklamada, Türkiye’nin ödemeler dengesine ilişkin risklerin halen yüksek olduğu, bu nedenle de kredi notunun kısıtlandığı kaydedildi. Özel sektör dış borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 40 olduğunu belirten S&P, şu noktaya da dikkat çekti: “Türkiye’nin fi nansal ve ödemeler dengesi baskılarına yanıtı şu ana kadar temel ekonomik kırılganlıkları değil semptomları ortadan kaldırmaya odaklı.” Kuruluş ayrıca, mart ayında yapılacak yerel seçimler neticelenene kadar reform ve politika adımlarının atılmasının beklenmediğini ifade etti. Öte yandan S&P, Türkiye ekonomisinin bu yıl finansal koşulların sıkılaşması ve artan enflasyon nedeniyle yüzde 0.5 küçülmesini bekliyor. Buna karşın 2020’de yüzde 3.4, 2021 ve 2022 yıllarında yüzde 3.2 büyüme tahmin edildi. Sağlık Bakanlığı’nın şehir hastanelerine ödediği bina kiralama bedellerinin yer aldığı kalem Ocak 2019’da geçen yılın aynı ayına göre dörde katlanarak 374 milyon TL’ye yükseldi. Emre Deveci Bedelsiz olarak şirketlere tahsis edilen Hazine arazileri üzerine yapılan ve Sağlık Bakanlığı’nın hasta ve hizmet garantisi vererek kiracı olduğu şehir hastanelerinin merkezi bütçeye yükü giderek artıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından önceki gün açıklanan ocak ayı bütçe verilerine göre, Ocak 2017’de 0, Ocak 2018’de 85 milyon TL olan şehir hastanelerinin de dahil edildiği “bina kiralama giderleri” kalemindeki harcamalar Ocak 2019’da 374 milyon TL’ye fırladı. Bir yıldaki artış oranı yüzde 340 oldu. Ödenek 3.6 milyar Eski Hazine Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil’in paylaştığı bilgilere göre, 2017’de 0, 2018’de 1.2 milyar TL olan şehir hastaneleri kira ödene ği, 2019 bütçesinde 3.6 milyar TL’ye yükseltildi. Emil’in hesaplamalarına göre, şehir hastanelerinin kira giderlerinin 2020’de 7.5 milyar TL’ye, 2021’de 9.2 milyar TL’ye yükseleceği tahmin ediliyor. Bu kalemdeki kiralama harcamaları, “hizmet alımları” kalemi altında yer alan ve Ocak 2019’da 60.9 milyon TL olan kiralama harcamalarından ayrı olarak hesaplanıyor. Kira dışında da çeşitli tıbbı hizmet garantileri nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın bütçesine 2018 için 1.2 milyar TL, 2019 için ise 2.4 milyar TL konuldu. Bu rakamın 2020’de 6.5, 2021’de 7.6 milyar TL’ye çıkması bekleniyor. Özetle 2019’da şehir hastanelerinin kira ve tıbbi hizmet giderleri için merkezi bütçeden şirketlere 6 milyar TL aktarılması planlanıyor. Bu rakamın 2020’de 14 milyar TL’ye, 2021’de 16.8 milyar TL’ye yükseleceği tahmin ediliyor. 9 milyar lira yatırımKoçHolding’in2018yılıcirosu143.2milyarlirayayükseldi Koç Holding, 2018’de konsolide bazda toplam yüzde 44.8 artışla 143.2 milyar lira gelir elde ederken, yüzde 12.8 artışla 5.5 milyar TL ana ortaklık payı net dönem kârı gerçekleştirdi. Yapılan açıklamaya göre şirket, 2018’deki 9 milyar TL’lik kombine yatırımla, son 5 senede 37 milyar liralık yatırım hacmine ulaştı. Türkiye’nin özel sektör ArGe harcamalarının yaklaşık yüzde 11’ini ger çekleştiren Koç’un kombine yurtdışı gelirleri de 20 milyar dolara çıktı. Sonuçlarını değerlendiren Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu, 2018’in ekonomik ve politik belirsizlikler nedeniyle küresel ölçekte pek çok zorlukla karşılaşılan bir sene olduğuna dikkat çekti. Çakıroğlu, şöyle devam etti: Rekabetçilik arttı “2018’de piyasalarda yaşanan dalgalanmalar nedeniyle, büyüme, kârlılık ve verimlilik hedeflerimizle birlikte, likidite ve borçlu luk yönetimine her zamankinden daha fazla önem verdik. Dengeli portföy yapımız, güçlü ihracat performansımız, etkin bilanço ve risk yönetimi anlayışımız finansal sonuçlarımıza olumlu olarak yansıdı. 2018 yılını sağlam bilanço yapımızı koruyarak tamamlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Yurtdışında ve yurtiçinde rekabetçiliğimizi artırdık, teknoloji gücümüzü ve markalarımızın değerini yükselttik, birçok yenilikçi ürün ve hizmeti hayata geçirdik.” l Ekonomi Servisi ‘Fark yaratan uygulamalar sunduk’ Levent Çakıroğlu Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ettiklerini söyledi. Üst Yönetici Levent Çakıroğlu, Topluluk olarak bir yandan kısa vade li dalgalanmaları en iyi şekilde yönetmeye çalışırken, diğer yan dan uzun vadeli hedefler doğrultusunda teknolojiye, insan kaynağına ve inovasyona yatırım yaptıklarını vurguladı. Çakıroğlu, “Bu kapsamda geçtiğimiz yıl KoçSistem bünyesinde kurulan yeni teknoloji şirketimiz KoçDigital, ileri veri analitiği ve nesnelerin interneti konularında fark yaratan uygulamaları hayata geçirdi” dedi. Elektronikte 1 kilo 3.6 dolar Elektrik ve Elektronik İhracatçıları Birliği (TET) 2018 yılı İhracat Başarı Ödülleri sahiplerini buldu. Geçen yıl 11.5 milyar dolarlık ihracata ulaşan sektörde, en çok ihracatı Vestel, Arçelik ve BSH Ev Aletleri yaptı. Törende konuşan TİM Başkanı İsmail Gülle şu bilgileri verdi: “Geçen yıl ihracatımızın kilogram birim fiyatı 1.30 dolar oldu. Elektrikelektronikte bu 3.6 dolar. Türkiye ortalamasının 3 katı. Sektörde geçen 100 doların üzerinde fiyatı olan 146 kalem ürün ihraç ettik. Bu ürünlerden 17 tanesi 1000 doların üzerindeydi.” TET Başkanı Dr. Güven Uçkan ise özellikle uzak pazarlarda daha fazla ihracat yapabilmek için ticaret heyeti sayısını bu yl 12’ye çıkardıklarını açıkladı. l Ekonomi Servisi Gündem ekonomi, gündem işsizlik Son birkaç gün içinde ekonomik verilerin sağanağı altında ıslandık. İşsizlikten sanayi üretimine, perakende satış endeksinden bütçe verilerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor bu sağanak. Sanayi üretimi ile başlayalım analize. Ekonomideki ani duruş sinyalleri 2018 yılının son çeyreğinde belirginleşti ve sanayi üretiminin 2018 bütünü için yüzde 10’a varan düşüşü ile daha derinden hissedildi. Özellikle konkordato verilerinin gölgesinde başlayan sancılar bu düşüşün geleceğinin temel göstergesiydi sanki. Çalkantı tarımsal ürün arz zincirinde yaşanan sorunlarla ortaya çıkan gıdadaki fiyat artışları, işsizlikteki yükseliş ve istihdam oranındaki düşüş ile doruğa ulaştı ve böylece üç yönlü kıskaç başladı ekonomide: üretimde daralma, yüksek fiyat seviyesi ve düşük alım gücü. İşsizlik Kasım 2018 itibarıyla son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Yüzde 12.3 oranını yakalayan işsizliğin, 2018 Aralık ayına ait sanayi üretiminde çift haneye varan düşüşünde etkisi ile daha yukarılara çıkacağını tahmin etmek zor değildir. Tüketim ve üretimin ortaklaşa hareket ettiği ürün piyasasında “güven” unsuru belki de uzun dönemde ekonominin sağlığının en önemli göstergesidir. Hane halkının edinimlerden dolayı ödediği taksitler, mutfağın maliyeti, vergi yükü, işte kalma olasılığı gibi birçok faktörü kapsayan tüketici güven endeksi ile imalat sanayinin durumunu belirten reel kesim güven endeksi aslında ekonominin üst şemsiyesi niteliğinde iki göstergedir. İkincisinde dönemsel ve geçici iyileşmelere rağmen, toplam talep göstergesi olan ilkinde oldukça alt seviyelerine ulaşmamız, ekonomik sorunların uzun döneme yayılacağını göstermektedir. Güven, basit anlamıyla, geleceğin fotoğrafının günümüzde görülen ilk yansımasıdır. Planlı ekonomiyi savunan ekonomistlerin yanında, özellikle Şikago İktisat Ekolü’ne ait olan rasyonel beklentiler ve etkin piyasa teorisinde bile bu güven unsurunu ayrıntılı olarak görebiliriz. Söz konusu ayrıntılarda kapasite kullanım oranı, cari açık, bütçe beklentileri ve uluslararası ticaretin davranışlarını da izlemek mümkündür. Finansal piyasalarda kök bulan ve son 67 ayda çalkantılarla günümüze gelen döviz ve parasal sorunların artık reel kesimi derinden etkilediği bir sürece girdik. Üretim gücünün göstergesi niteliğindeki kapasite kullanım oranındaki azalma uluslararası ticarette göreceli ucuzlayan ihraç ürünlerinin artış hızını bile yavaşlatır hale getirmiş, ithalatta ise çok çarpıcı düşüşler yaşanmıştır. Dış ticaret ve cari açığı “sözde” olumlu etkileyen bu gelişmenin, ithalatımızın yaklaşık yüzde 90’lara ulaşan kısmının sermaye ve ara malı olduğu gerçeği ile orta vadede aslında ne kadar olumsuzluklar yarattığını belirtmek yanlış olmaz. Yakın bir zamanda, Türkiye ekonomisinin reel kesimine yansıyan sorunlarını, eş anlı olarak, dünya ekonomisinin durgunluğa doğru olan seyri ile değerlendirmek gerekecektir. Çin ekonomisinde yaşanan durulma, AB ekonomisinde, özellikle de Almanya üretim gücünde yaşanan yavaşlama, ticaret savaşlarının izleri ve ABD hükümetinin kapalı kalması, orta ve uzun vadede küresel riskleri ve durgunluk olasılığının seviyesini belirleyen etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Takip edeceğiz! Akçansa’dan mesleki eğitime yeni destek Akçansa’nın Çanakkaleli gençlere armağan ettiği güzel sanatlar lisesinin açılışı, geçtiğimiz günlerde kent protokolü, Sabancı Holding, HeidelbergCement ve Akçansa üst yönetimi, öğretmenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. 27 derslikli ve 200 öğrenci kapasiteli Akçansa Güzel Sanatlar Lisesi’nin açılışında konuşan Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Göçmen, Türkiye’de 25 milyondan fazla öğrenci bulunduğunu belirterek “Genç nüfus geleceğimizin güvencesi ve en büyük itici gücümüz” dedi. l Ekonomi Servisi 2018’de 751 ton atık pil toplandı Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) Genel Sekreteri Neslihan Bahar Boyacılar, geçen yıl 751 ton atık pil toplandığını, en çok atık pilin bölge olarak Marmara’dan, şehir olarak ise İstanbul’dan elde edildiğini bildirdi. 2017’de toplanan pil 730 tondu. Boyacılar, “Pillerin içerisinde geri kazanımı mümkün olan bazı değerli metaller vardır” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle