15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY Hrant Dink, 12 yıl önce katledildiği yerde, karanfiller, ağıtlar ve sloganlarla anıldı üstbaşlık Vedat ARIK UMUT BU MEYDANDA Anmada Dink’in arkadaşları Bülent Aydın ve Filiz Ali konuştu. Aydın, “Bu meydan birbirimize dostça sokulabildiğimiz yer” dedi. Filiz Ali, babası Sabahattin Ali’nin katili ile Dink’in katili arasında fark olmadığını anlattı. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 12 yıl önce katledildiği yerde ağıt rig” diye konuştu. Kavala’dan mektup lar, karanfiller ve sloganlarla anıldı. Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan Anmada konuşan yazar Sabahattin Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Baş Ali’nin kızı ve Dink’in arkadaşı Fi kanı Osman Kavala da anma töreni liz Ali, “Umut burada... Bu topraklar, ne bir mektup gönderdi. Mektubu bu ülke bizim” dedi. Dink’in çalışma arkadaşı Asena Günal Bu dava bitmez okudu. Mektupta Kavala, “Silivri’de olduğum için anmaya katılamıyorum. Hrant Dink’in önünde katledildiği, Yüreğim orada. Hrant’ın ailesini göre Şişli’de ki Sebat Apartmanı’na dün memek, arkadaşlarıyla, sizlerle bera “Adalet istiyoruz, vazgeçmiyoruz ber olamamak benim için büyük bir Ahparig”, “Hrant için adalet için” üzüntü kaynağıdır. 19 Ocak’ta bizden pankartları asıldı. Sık sık “Hepimiz ayrıldığı yerde Hrant için adalet talep Hrant’ız hepi etmenin ne ka miz Ermeniyiz”, dar önemli oldu “Buradayız Ah ğunu daha güç parig”, “Öldür di lü bir şekilde his yenler yargılan sediyorum. 19 sın”, “Biz bittik Ocak’ta Hrant’ın demeden bu da resmine ışılda va bitmez”, “Fa yan yüzüne bak şizme inat kar tıkça ülkemiz deşimsin Hrant” de öldürülen na sloganlarının muslu insanları atıldığı anma tö görüyoruz” dedi. reninde “Sarı Ge Bu yılki anma lin” türküsü Er konuşmasını ise menice ve Türkçe olarak çalındı. 2 Nisan 1948’de katledilen yazar Sa Dink’in vurulduğu noktaya ise ka bahattin Ali’nin kızı ve Dink’in arka ranfiller atıldı. daşı Filiz Ali yaptı. Hrant Dink’e ses Anmada ilk olarak Hrant Dink’in lenerek konuşmasına başlayan Ali, arkadaşı Bülent Aydın konuştu. “Bu “12. kez, seni aramızdan alan karan meydan birbirimize dostça sokula lığa karşı, senin ve ailenin yanında bildiğimiz meydandır” diyen Aydın, durmak için, ellerinle kurduğun, bü “Hrant hala bu kaldırımda yatıyor. yüttüğün gazeten Agos’un önünde Burası Hrant’ın gazetesi Agos’un, yiz. Bizi acılarda akraba edenlerin Hrant’ın kürsüsüdür. Belki de bu kurdurduğu ve ne yazık ki her ge meydan en güçlü olduğumuz mey çen gün büyüyen geniş ailemizin en dandır. 12 yıldır Hrant yok, 12 yıldır eski üyelerinden biri olarak sesleni adalet yok, 12 yıldır vazgeçmek yok. yorum bugün sana” dedi. Özlüyoruz seni, kalbimizdesin Ahpa Babası Sabahattin Ali’nin 1948 yı Anmaya Dink ailesi de katıldı. lında, karlı bir sabahta Ankara’dan İstanbul’a doğru yola çıktığını aktaran Filiz Ali, “Bir daha geri dönmedi. Gözaltında kaybedilen ve akıbetini hâlâ bilemediğimiz babam ne yazık ki bu ülke tarihinin ne ilk ne de son kaybı oldu. Babamı ‘milli hislerle galeyana geldiği için’ öldürdüğünü söyleyen katilin, seni öldüren ve sonrasında bayrağın önünde poz veren katilden farkı yoktu. Sabahattin Ali, 70 yıldır kayıp. Olayın iç yüzü, bugüne kadar gelmiş geçmiş iktidarlar tarafından ısrarla aydınlatılmadı, tıpkı iktidarın seni öldürenlerin ‘Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmasına izin vermeyeceğiz’ demesine rağmen cinayeti aydınlatmamış olması gibi” diye konuştu. ‘Umutsuz değiliz’ “Babamın kaybedilmesinden 70 yıl sonra gelinen noktada, toplum toptan pasifize edilmiş, her türlü haksızlık, hukuksuzluk, cinayet ve dehşeti kanıksamış durumda” diyen Filiz Ali, “Sevgili Hrant, yine de o kadar umutsuz değiliz. Susmayanlar var, hâlâ buradayız, bir yere gitmiyoruz, vazgeçmiyoruz. Umut burada! Bu topraklar, bu ülke bizim!” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Gerçek katiller açığa çıkmadı’ Hrant Dink, katledilişinin 12. yılında Ankara’da da anıldı. İlk anma köşe yazarlığı yaptığı Birgün Gazetesi önünde gerçekleştirildi. Anmada konuşan Birgün Gazetesi Ankara Temsilcisi Yaşar Aydın, “Dink’in öldürülmesine ilişkin davada dört tutuklu kaldı. Onlar da tetikçiden başka bir şey değil. Gerçek katiller açığa çıkana kadar bize rahat bir uyku haram olsun” dedi. Dink anısına Ankara’da yapılan ikinci anma etkinliği de İHD Genel Merkezi önünde düzenlendi. Ankara Hrant Dink Anma İnisiyatifi’nin düzenlediği anmada konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Türkiye’deki bu cezasızlık pratiği sürekli olarak devam ediyor” dedi. HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz de “Hrant Dink öldürüldüğünde sadece tetiği çeken kişinin etrafında dolaştılar. Beraber yürüdükleri, o zaman ortak olduklarının bu cinayeti azmettirdiği ancak yedi yıl sonra kendi aralarındaki çatışmalardan sonra ortaya çıkmaya başladı. 80’e yakın devlet yetkilisi yargılanıyor olmasına rağmen herhangi bir sonuç alınması mümkün olamadı” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet T.C. İSTANBUL 12. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2015/455 D.İş KARAR NO: 2015/457 Şiddet uygulayan aleyhine mahkememizde açılan 6284 Sayılı Kanuna Göre Koruma Kararı davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1 6284 Sayılı yasaya muhalefet nedeni ile YOZGAT ili, SORGUN ilçesi, BABALI Mah/Köy, Cilt No:21, Hane No: 56, BSN: 58’de nüfusta kayıtlı, 49453802410 T.C kimlik nolu, Kazım ve Münire’ den olma, 04/10/1973 Ankara doğumlu ERDAL KAYA’ya işaret olunan yasanın 13/1. maddesi gereğince takdiren 3 (ÜÇ) gün ZORLAMA HAPSİ VERİLMESİNE, 2) Muhalefetin tekrarı halinde aleyhine tedbir kararı verilenin bu kez 15 günden 30 güne kadar zorlama hapsi ile tecziye edileceği hususunun ihtarına, 3) Kararın infazı için C.Başsavcılığına gönderilmesine, 4) Savcılıkça iş bu kararın bir suretinin Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlüklerine bildirimine, Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul 13. Aile Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/07/2016 Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 18/12/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 932884) T.C. ARDAHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/133 Esas DAVALILAR: 1ÖZKAN KARTAL Merkez/Ardahan Davacı/Davacılar tarafından aleyhinize açılan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 22/01/2019 günü saat: 10:20’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi takdirde ilgili mevzuat uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 18/01/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 932934) T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/475 KARAR NO: 2018/437 Davacı ELATATAR tarafından davalı NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Davacının davasının KABULÜ ile Giresun İli, Çamoluk İlçesi, Çamoluk mah/köy nüfusuna kayıtlı,C:21, H:1,BSN:79 da nüfusa kayıtlı 49...44 TC kimlik numaralı davacının kayden Ela olan adının “KSENİYA” OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİNE karar verildiği ilanen tebliğ olunur. 13/12/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 932797) T.C. BAKIRKÖY 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 25/12/2018 tarih ve 2018/567 esas, 2018/600 karar sayılı kararı ile; Kahramanmaraş, Pazarcık, Akcakoyunlu Mah, C.5, H.49, BSN.11.de nüfusa kayıtlı İsmet ve Şehri kızı, 29/09/1979 d.lu, 33221055382 T.C kimlik numaralı SONGÜL KADIOĞLU’nun SONGÜL olan isminin NİLGÜN olarak DÜZELTİLMESİNE,ilişkin karar ilan olunur. 18/01/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 932825) T.C. ARDAHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/823 Esas DAVALILAR: 1 NAFİYE PEHLİVAN Ardahan Merkez/ ARDAHAN Davacı/Davacılar tarafından aleyhinize açılan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 22/01/2019 günü saat: 09:25’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi takdirde ilgili mevzuat uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 28/11/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 933090) 720 OCAK 2019 PAZAR 12 yıldır Hrant yok, tetikçisi var, siyasi suç ortaklığının adaleti yok... Gazeteci Hrant Dink 12 yıl önce katledildiği yerde bir kez daha “Biz bitti demeden bu dava bitmez..”, “faşizme inat kardeşimsin Hrant”.. sloganla rıyla anıldıysa da, 12 yıl sonra onca kirli çamaşırların ortalığa Şükran Soner saçılmış olmasına karşın Hrant Dink davasında sonuca ulaşma gerçeğinden daha da uzağa düştüğümüz ortada... Hrant Dink’in katledilmesinden günümüze yaşanan süreçleri soluksuz izlemiş, yargı lama süreçlerinin dönemeç taşlarında yeri geldikçe yazı yazmış biri olarak, başından günümüze şaşmaz vurgulamalarımdan kimi satır başlarıyla yetinmeliyim.. 11 Aralık 2014 tarihli yargı gelişmelerini değerlendirmeye çalıştığım “Kirli çamaşırlar çorap söküğü” başlıklı yazımda, gazetemizde çıkan kimi yazılar, özet haberlerde ortaya çıkan ger çekler karşısında, yaşanmış, geçmişe dönük siyasal deneyimlere de bakarak, kirli çama şırların çorap söküğü gibi ortalığa saçıldığı haberler nedeniyle duyduğum kaygıların altını çizmişim... 12 Mart sürecinin polis tetikçilerine su çüstü yapılabilmiş, haberci olarak içine bulaştığım Zeytinburnu operasyonu yargı lamasındaki gelişmelere dayalı, Ecevit’in Kontrgerilla’ya karşı savaş ilanı ile siyasette öne çıkması belleğimde kazılıydı. Operas yonu yapan tetikçi polislerin silahları ile bodrum katında öldürülen Naki kardeşlerin bedenlerinden çıkan kurşunlar, bodrum camının dışından içine doğru ateş atılması.. tüm kanıtlar sabitti. Uzun yıllar süren yargı lamada kanıtların tümünün gerçekliği kabul edilmiş olarak, son aşamada el değiştirilmiş tabanca yivlerinin tutmaması gibi bir sonuca ulaşılmıştı.. Hrant Dink cinayetinin tetikçisinin son iti rafları ile ilişkili iktidarlarının siyaset ittifakla rında ortaya çıkan gerçeklerin, siyaseten he saplaşmayı, suç ortaklıklarının, siyasi ortaklık oy hesaplarının hesaplaşmayı olanaksız kılan boyutları üzerinde durmak gereğini duymuş tum. Siyasal İslam, dayanılan siyasal İslamcı ortaklık ittifakları içinde, bölgedeki siyasal cinayetlerin suçluları ile hesaplaşmaya engel oluşturan boyutlarının altını çizmek zorunda kalmıştım... Arka arkaya ortaya çıkan gerçekler, tetik çileri azmettiren bölgenin en yetkin güvenlik kadrolarının, peş peşe ödüllendirilmeleri sonuçlarını getirmişti. Şimdilerin verileri ile FETÖ’cü kimlikleri sabit üst düzey görev lendirmelerdeki, Ankara’ya ödüllendirme de içinde, kollamalar sadece bir ayrıntı.. Asıl çarpıcı olan boyutlarında duruşmaları izler ken ne yazık ki, Hrant Dink davası savunma cılarının da yönlendirildikleri çarpık tezlere de tanıklık yapmak zorunda kalıyorduk.. Eşi nin, ailesinin sorumlu dik duruşları saygıyla ayırmış olarak, gelişmeler üzerinden siyaset yapan kadroların FETÖ’cü olarak sonradan deşifre olan kadrolarla işbirliklerini görme mek, ortaya atılmış çarpık tezleri okumamak aymazlıktan başka ne olabilirdi ki... Danıştay cinayetinin suçüstü yakalanmış tetikçi avukatı da içinde, tetikçileri, Cumhu riyet gazetesinin bahçesine bomba atanlar, hangi ortak aklın ürünü olarak, Ergenekon davası kapsamında, İlhan Selçuk’un maka leleri ile düşünce önderi olarak suçlandığı, Erdoğan döneminin Genelkurmay Başkanı ile komutanlarının yıllarca suçlu olarak tutuk lanıp yargılandıkları, hepsinin de şimdilerde yurtdışında firari FETÖ’cü başsavcı Zekeriya Öz’ün hazırladığı iddianame ile Ergenekon davasına bağlanmaları, nasıl bir aklın, senar yonun eseri idi?.. Şimdilerde sözde tüm bu gerçeklerin ters yüz olmasının ardından, yargılamada gelinen en son gelişmeler sürecine bakıldığında, gerçeklere daha mı yakın, yoksa çok daha uzaklara mı düşülüyor? Siyasal suç ortaklığı hesaplaşmasına geçilemeden gerçeklere yakınlaşılması olasılığı olabilir mi ki!.. GALATASARAY HALEN YASAK Kayıp yakınları Canan için adalet istedi Galatasaray Meydanı’ndaki eylemleri 700. haftadan bu yana yasaklanan Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 721. haftasında Beyoğlu’ndaki İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde basın açıklaması yaptı. Bu haftaki açıklamada gözaltında kaybedilen Abdullah Canan’ın faillerinin mahkemeye çıkması talep edildi. İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’dan Maside Ocak’ın okuduğu basın açıklamasında, “Hukukun üstünlüğünü sağlayan mahkemeler istiyoruz. Biliyoruz ki taleplerimiz ancak biz ısrar edersek gerçekleşecek” dedi. Yüksekova’da 1995 yılında 43 yaşındaki Abdullah Canan’ın gözaltına alındıktan sonra işkence edilmiş cesedinin bulunduğunu anlatan Ocak, faillerin adlarının savcılık ifadelerinde, tutanaklarda, TBMM Araştırma Komisyonu Raporu’nda olduğunu hatırlatılarak cezalandırılmalarını istendi. Canan’ın oğlu Tayyip Canan da, “Katilleri koruyan zihniyeti anlamıyorum. Bizler bu ülkede hak hukuk ve adalet mücadelemizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle