22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sağnak 10 20 OCAK 2019 PAZAR EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN hafta sonu 10 yıllık meydan okuma ve Bahçeli  Bugünlerde sosyal medyada popüler bir akım var. İnsanlar, #10YearsChallenge etiketini kullanarak 10 yıl önceki görüntüsü ile bugünkü halini bir arada paylaşıyor ve böylelikle yıllara meydan okuyuşunu ya da değişimini sergiliyor.  Yok olan güzelliklere veryansın eden nostaljik paylaşımlar da yapılıyor ama akımın asıl ortaya çıkış amacı tam tersi. Çoğunluk, 10 yıl içinde en az değişiklik yaşayanın kendisi olduğunu göstermeye çalışıyor.  Ünlülerin katıldığı 10 yıllık meydan okuma akımında siyasetçiler de boy gösterdi. AKP Instagram hesabında, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 yıl arayla çocuklarla çekilmiş fotoğrafları yayınlandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Özel Kalem Müdürü Murat Çeliker’in 10 yıl öncesi ve sonrasına ait fotoğrafları paylaşmasıyla bu modaya katılmış oldu. Bahçeli’nin görüntüsü 10 yıl içinde pek değişmedi; siyah paltosu bile aynı ama sanki içine bir başka ruh girdi!  10 yıl öncesine gidelim; bakalım neler demiş... 16.6.2009  “AKP hükümetinin temsil ettiği siyaset, hukuk ve demokrasi anlayışının temelden sakat ve çarpık olduğu son dönemde yaşanan gelişmelerle bir kere daha anlaşılmıştır. Türkiye’nin çıkarlarını şahsi ve siyasi hesaplara kurban eden bu anlayışın yıkıcı etkilerinin devlet ve toplum hayatımızın her alanındaki tahribatı, giderek yaygınlaşmaktadır.  Siyasi hayatımızda ‘serseri mayın’ gibi sürüklenen ve bu hüviyetiyle temel bir güvenlik riski ve gerginlik odağı haline gelen AKP için çatışmacı siyaset anlayışı, siyasi varlığını sürdürmenin yegâne vasıtası olarak görülmektedir. Bu bakımdan Başbakan Erdoğan’ın siyasi gerilimi sürekli tırmandırmasının gerçek nedenleri, ‘dertli olmasında’ değil, çatışma ve kavgayı siyasi varoluş sigortası olarak gören tehlikeli anlayışında aranmalıdır. Siyasi terbiye, nezaket ve üslup düzeyinin giderek düşmesinin nedenleri de, aynı şekilde, yetişme tarzı ve kavga ederek gündem saptırma alışkanlığıyla izah edilebilecektir. Suçüstü yakalandığı ve sıkıştığı durumlarda, suçluluk paniği içinde çamur, iftira, yalan ve karalama yoluna sapması da, siyasi ahlak anlayışının zafiyetle malül olmasının doğal bir sonucudur.”   12.5.2009 “...Türkiye tarım ürünleri alanında net ithalatçı bir ülke konumuna gerilemektedir. (...) AKP hükümetinin tarımın yapısal sorunlarını çözecek, tarımsal girdi yükünü azaltacak ve tarım sektörünü yeniden ayağa kaldıracak tedbirleri alma niyet ve isteğinin olmadığı ortaya çıkmıştır.”  3.11.2009 “Türkiye başka başkentlerin hükümranlık senaryolarına figüranlık yapmakta, başkent Ankara’dan dünyaya bakan ve kendi vizyonunu belirleyen bir güç olmaktan uzaklara düşmektedir. Bugün Türk dış politikasına yön veren hâkim anlayış, milli duruş ve kaygılar değil, içine düştüğü küresel türbülansın çekim gücüdür. Adalet ve Kalkınma Partisi, bölgesel güç, yumuşak güç, sözü geçen ülke gibi kendinden menkul tanımlarla avunurken,Türkiye bütün geleceğini, dünyaya yön veren vahşi ve sömürgeci projelere eklemlenerek, onların emellerine alkış tutarak sürdürme çırpınışlarındadır.”  24.11.2009 “Bugün, Türkiye ekonomisinin girdiği keskin virajı alamayarak, kayalıklardan aşağıya uçmasına mazeretler arayan Başbakan Erdoğan, kırılan, dökülen ve çöken ekonomiyi; dünü hatırlatarak ayağa kaldıracağını zannetmektedir.”  Devlet Bahçeli, 10 yıl önce kendi ağzından çıkan bu sözlere karşın, 2019’da AKP ile Cumhur İttfakı içinde yine seçime giriyor. “10 Yıllık Meydan Okuma” akımında olumsuz olarak en fazla değişim gösteren belirlense, dünya birincisi olabilir. Sosyal medya akımı sonuçta eğlence tabii... Siyaset tarihinin kaybedenleri arasına çoktan girdi kendisi. Ayakta alkışlandılar Muğla’nın Menteşe ilçesi Yaraş mahallesinde tiyatro topluluğu kuran kadınlar, “Sarı İnek” oyunu için sahneye çıktı. Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, “Oyundaki birçok kadın ilkokul mezunu, bazılarının ise ilkokul mezunu dahi olmamasına rağmen çaba ve hünerleri herkesi etkiledi. Yörük kadınları sahnenin tozunu attırdı” dedi. Oyun sonunda salonu dolduran izleyiciler, oyuncuları ayakta alkışladı. l AA Yakut ve Dinçel, ‘Manik Atak’ta ‘kadın kadının dostudur’ diyor Jönfi isyanı* * jeune fille (genç kız) Manik Atak, bugün BKM’de, yarın Artı Sahne Mecidiyeköy’de seyirciyle buluşacak. Ocak sonu ve şubatta Çanakkale, Ankara, Konya ve Antalya’da sahnelenecek. Oyunun yapımcısı BKM, yönetmeni Barış Dinçel. Devrim Yakut ve Bihter Dinçel, iki perdelik oyunda, kılıktan kılığa giriyor, 10’dan fazla karakteri canlandırıyor. HİLAL KÖSE ter Dinçel, bir tiyatro kulisinde beraber oynayacakla M anik Atak, iki kadının, bol gerilimli, komik ve duygu yüklü tanışmalarını, geçmişe yolculuklarını izle rı oyunun provası için buluşuyorlar. Farklı kuşaktan iki kadın oyuncunun karşılaşma anında, önyargılar havada uçuşuyor. Bunun için de görünürde pek çok ‘sebep’ var. yeceğiniz, temposu hiç düşmeyen bir oyun. Kadınlar açı Yakut’un yıllar önceki rolünü bu kez Dinçel oynayacak. sından tam bir sistem eleştirisi. Kahkahalar atarken bir Yakut ise Dinçel’in sevgilisinin annesini canlandıracak... denbire boğazınız düğümleniyor.. Devrim Yakut ve Bih Bu gerilimli buluşma sürprizli bir sona evriliyor. İki kadın İlaçlarla yok edildiler sanki oyuncu birbirlerine kalplerini açıyor. İlk aşk, aile, kadın oyuncu olmak gibi ağır konuları, ustalıkla masaya yatırıyorlar. Oyunun yazarı da olan Bihter Dinçel, “Sadece bu coğrafyada değil, tüm dünyada erkeklerin ağırlıklı olduğu hikâyeler çekiliyor” diyor. Yakut ise “Aslolan dayanışmadır” diyerek ekliyor: “Benim seçimim kadınların her koşulda dayanışma içinde olması...” n Kadınlar açısın dan durum, tam da oyunda anlattığınız gibi değil mi? BİHTER DİNÇEL Maalesef öyle... Sade ce bu coğrafyada de ğil, tüm dünyada er keklerin ağırlıklı ol duğu hikâyeler çeki liyor. Erkek oyuncu lara düşen dilim sa yısı daha fazla. Fakat Devrim Yakut son yıllarda bizim KURTULUŞ alanımız, televizyon ARI sektöründe daha da daraldı. 25 ile 40 yaş arası kadınlar, ilaçlarla yok edildi sanki bu ülkede ve onların Hayatın bağrındaBihterDinçel hikâyelerinden asla bahsedilmiyor. Kadın oyuncu ya yirmilerinin başında olacak, jönfi (genç kız) olacak, ki jönfinin kankası arkadaşı ya da kuzeni olmak için de o yaşlarda olmanız gerekiyor ya da o yaştaki karakterlerin annesi olacak yaşta olacak! Gencecik arkadaşlarım, kendilerinden birkaç yaş küçük insanların annelerini oynuyorlar. “Oyuncu” her şeyi oynar, bunda bir beis yok ama bize alternatif sunulmuyor, yok! Sıkıntı burada başlıyor. Başka şans bırakılmadığı için üstümüze yapıştırılan roller... Keyif aldığınız, sizi heyecanlandıran canım mesleğiniz, hastanede numarasını bekleyen hasta psikolojisiyle, uzun bekleyişlere ve sıkıntılara bırakıyor yerini. Erkekler ise 60 yaşında bile jön oynamaya devam ediyor ve onların karakter rolleri için de alternatifleri çok daha fazla. İsteyen zorlukları aşar n Kadınların var olma mücadele ken birkaç fikir oluşmaya başladı kafamızda oyun için ama inanın bilgisayarın başına geçtiğimde beynim bomboştu. Sadece ikimizin sesini duyuyordum ama o seslerin hangi matematikle hangi gezegenden geleceklerini bilmiyordu. Akışa bıraktım kendimi ve ilk perdeyi çok kısa bir sürede bitirdim. Sonrası da çorap söküğü gibi oldu. Kısacası amaç, beraber bir şeyler yapmak idi. Masadan kalktığımda yazdığım oyunun bütünü, “bir olmak” üstüne rengârenk bir cümbüş olmuştu. Yemyeşil bir ormana vardık anlayacağınız. n Çok fazla karakterin ruhsal iniş çıkışını seyirciye aktarıyorsunuz... Zor zamanlar da oldu evet ama ben çoğunlukla güldüğümüz anları hatırlıyorum çalışırken. O kadar uzun bir masa başı çalışması yaptık ki, ayağa kalktığımızda çok sağlam bir alt metin vardı elimizde. Motive olmakta saf tutmak n Kadın kadının kurdudur derler. Bu söze itiraz eden kadın da çoktur. Oyunu izledikten sonra, içimden “kadın kadının dostudur” diye geçirdim. Kadınlar arasındaki aslolan çekişme mi dayanışma mı sizce? DEVRİM YAKUT Kadın kadının kurdudur ifadesi kadınların birbirlerini sevmemesi durumundan beslenen zihniyetin uydurduğu bir algı kanımca. Kadınlar birbirlerini bilirler. İyi tanırlar. Birbirlerinin aydınlık ve karanlık yönlerini çabuk kavrarlar. Bu algılama ve kavrama meselesini pozitif yönde kullanmayı seçtiklerinde dünya iyi yönde değişmeye başlar, seçim negatif yönde olduğunda ise, dünya karanlıkta kalır diye düşünürüm. Yani benim se n Oyunu izleyince insan ister istemez çocukluğunun acılarıyla da yüzleşiyor. Hem de kahkahalar eşliğinde!  İnsanın geçmişi bugününü ne derece etkiler? İnsanın geçmişi bugününü çok etkiler elbette. Bir yetişkin olarak hayatımızda aldığımız konumların, tuttuğumuz safların, seçimlerimizin kökeninde hep geçmiş ve orada atılan tohumlar çok etkilidir diye düşünürüm. Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim, geçmişimizi seçme şansımız yok belki, ama geçmişte atılmış yanlış ya da eksik tohumların meyvelerini değiştirmek elimizde. Yeter ki fark edelim ve değiştirmeye niyet edelim. Her yaşantı mucize siyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Her zorlanmadık. çimim kadınların her koşulda da n Sizce insanı en çok acıları şeye rağmen her alanda başarılı pek n Yakut’la oynamak ne kattı size? yanışma içinde olması. Aslolan  mı başarıları mı var eder? çok kadın var. Devrim’le sadece rol arkadaşı olma dayanışmadır ve öyle kalmalı İnsan pek çok kaynaktan bes Elbette öyle ve daha da fazlası ol dık, arkadaş, yoldaş olduk... Bunun dır. Dolayısıyla, böyle düşünen bi lenen bir varlık. Ruhun ergin bir malı. Ben bunu kadın ya da erkek di öğrettiği çok daha fazla şey var takdir ri olarak, oyundan aynı duyguyla noktaya ulaşabilmesi için hepsi ye ayırmak yerine, yapmak isteyen ve edersiniz ki... Çok keyifli... çıkmanız beni çok mutlu etti. Te ni deneyimlemek gerekiyor. Sa istemeyen diye ayırıyorum. İste mel hedefimiz dece acıyla ya da başarıyla var ol yen insan her türlü zorluğu aşa buydu çünkü. mak diye bir şeye inanmıyorum. rak, hiçbir şeyi bahane etmeden n Pek çok Varoluş sürecimizde deneyimledi amacına ulaşır. Tabii bunu söy karaktere bü ğimiz her yaşantıyı birer mucize lerken, çok imkânsız koşulları, rünüyorsu kabul edip, hiçbirini de madalya baskı ve şiddet ortamlarının zul nuz oyunda. yapıp göğsümüze takmadan, ha müne maruz kalan insanları, ka En çok etki yatın tam bağrında saf tutmak ge dınları tenzih ederek söylüyo lendiğiniz bö rekiyor... rum. Mücadele eden insan ken lüm hangisi?  n Bihter Dinçel nasıl bir rol di kaderini yazar! Ya da en azın Hepsini çok arkadaşı? dan o kadere yön verir, yolunu severek, hisse Bihter çok zeki, duyarlı, çalışkan, değiştirir! derek oynuyo eğlenceli, öğrenmeye, gelişmeye, n Yazmaya başlarken ve bi rum ama, en deneyimlemeye çok açık bir yol ar tince. Nereden nereye vardınız? çok Leyla’nın kadaşı. O’nu tanıdığım ve bu yolcu Devrim, Aşiyan oyunumu iz Metin’i anlattı lukta beraber olduğumuz için çok lemeye gelmişti. Tanıştık ve ğı yerden etki mutluyum ve bu yolculuğun uzun çok sık görüşmeye başladık. Or leniyorum. sürmesini diliyorum. tak dertler, ortak sevinçler der Arkadaşımız Hilal Köse, Devrim Yakut ve Bihter Dinçel’le Manik Atak’ı konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle