28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 9 Eylül 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Yoksulluk katlandı ekonomi 11 Sadece bir kişinin yoksulluk sınırı ile asgari ücret arasındaki makas hızla açılıyor. Tek kişinin yoksulluk sınırı, asgari ücreti ikiye katlamak üzere... Ekonomideki krizin etkileri her geçen gün da talama maaşının yüzde 66.43’ünü yalnızca gıda ve barınma harca ha çok hissediliyor. Bir malarına ayırmak zo yıl boyunca sabit ka runda kalıyor. Ortala lan asgari ücrete karşılık yoksullaşma hızla artıyor. Sadece bir kişi MUSTAFA ÇAKIR ma ücretle geçinen memurun ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, ha nin yoksulluk sınırı ile asga berleşme, giyim gibi diğer zo ri ücret arasındaki makas iyi runlu ihtiyaçlarını karşılama ce açıldı. Çalışan tek kişinin sı için maaşından geriye sa yoksulluk sınırı neredeyse dece 1147.87 lira kalıyor. asgari ücretin iki katına ulaş Araştırmaya göre, çalışan mak üzere. Ağustos ayında tek kişinin yoksulluk sınırı sadece tek bir çalışanın yok 2 bin 905.50 lira olarak he sulluk sınırı 2 bin 905 liraya saplandı. Sonuçlar, sadece ulaştı. Asgari ücret ise yıl so bir tek kişinin yoksulluk sı nuna kadar 1603 lira olarak nırının asgari ücretin nere kalacak. deyse iki katına yaklaştığı Türkiye KamuSen ArGe nı ortaya koydu. Buna karşın Merkezi’nin araştırmasına asgari ücret yıl sonuna ka göre, ağustos ayında çalışan dar net 1603 lira olarak kala tek kişinin açlık sınırı bir ön cak. Dört kişilik ailenin asga ceki aya göre yüzde 2.53 ora ri geçim haddi ise 6 bin lira nında artarak 2 bin 240.64 li ya dayandı. Araştırmaya gö raya çıktı. Türkiye’de 4 kişi re, dört kişilik ailenin asgari lik ailenin ortalama gıda ve geçim haddi 5 bin 978.82 li barınma harcamaları topla ra oldu. mı ise 2 bin 271.74 lira oldu. Araştırmaya göre, 4 kişi Maaş zammı pul oldu lik ailenin sağlık kuruluşla Türkiye KamuSen Genel rının belirlediği gibi sağlık Başkanı Önder Kahveci, sa lı bir biçimde beslenebilme bit ve dar gelirlinin ekono si için gerekli harcama gün mik çıkmaz içinde olduğu lük 46.64 lira. Ailenin aylık nu belirterek, gerekli önlem gıda harcaması toplamı ise lerin alınmasını istedi. Kah 1399.32 lira. Ağustos ayında veci, “Tek kişinin yoksul ortalama 3 bin 419.32 lira üc luk sınırının 3 bin TL’ye da ret alan memurun ailesi için yandığı araştırmada da orta yaptığı gıda harcaması, maa ya çıktığı üzere memur ma şının yüzde 40.92’sini oluştu aş zammı çoktan pula dön ruyor. Türkiye İstatistik Ku müştür. Hal böyle iken, borç rumu verilerinde harç içinde geçinmeye çalı 872.42 lira ola şan memurlarımız ve emek rak belirlenen lilerimiz için acilen tedbir kira gideri ise alınması gerekmektedir” de maaşının yüzde di. l ANKARA 25.51’ine denk geliyor. Bu na göre bir memur or Kadın güvence yoksunuKaynak:Genelİş DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası tarafından hazırlanan “Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sisteminin Durumu ve Sorunları” adlı rapora göre ülkede kadınlar ve gençlerin önemli bir bölümü sosyal güvenlikten mahrum. Sosyal güvenlik sistemi yapılan “reform”lara karşın devlet katkısının yetersizliği, kayıt dışı istihdamdan doğan prim kaçakları, çalışanlar ile emekliler arasındaki dengesizliği, yaşlılık sigortasından (emeklilik) yararlanma koşullarının ağırlaştırdığına dikkat çekilen raporda, toplanan sosyal güvenlik primlerinin ve SGK kaynaklarının amacı dışında kullanılması gibi birçok nedene bağlı olarak sorunlar yaşandığında vurgu yapıldı. Raporda önce çıkan unsarlar özetle şöyle; 4 Nüfusun en yoksul kesiminden yüzde 14.77’lik kesimi sosyal güvenceden yoksun. 4 Kadınların yüzde 44.5’i, gençlerin de yüzde 45.5’inin hiçbir sosyal güvencesi yok. 4 Türkiye’de sosyal güvenlik harcamalarının GSYH oranı yüzde 13.5 iken OECD üye ülke ortalaması yüzde 21. 4 2013 yılında 3 milyon 96 bin 489 aile sosyal yardımlardan yararlanırken bu sayı 2016 yılında 3 milyon 154 bin 69 aileye çıktı. 4 AB üye ülke ortalamasında devlet katkısı 20022015 arası dönemde artış göster di. Türkiye’de tersi bir durum söz konusu. Aynı dönem aralığında devletin katkısı 4.3 puan azalarak 41.9’a, işverenlerin katkısı da 3.8 puan azalarak yüzde 26.4’e düştü. Çalışanların katkısı 5 puan artarak yüzde 18.3’e çıktı. 4 Sistem içinde emeklilere ayrılan payın fazlalığı görüşünün aksine emekliler için yapılan harcamalarda Türkiye, OECD üye ülke ortalamalarının da altında. 4 Zorunlu olarak bireysel emekliliğe dahil edilen her 10 kişiden 6’sı sistemden çıktı. 4 İşsizlik sigortasından faydalanmak için başvuran her 10 işsizden yalnızca 3’ü işsizlik sigortasından faydalanabiliyor. l Ekonomi Servisi Fırıncılar yüzde 30 zam istedi Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu Başkanı Murat Kavuncu, “Ekmeğe, son girdilerle birlikte yüzde 30 ile yüzde 40 arasında zam yapılması gerekmektedir” dedi. Federasyon yönetimi ve il başkanları ile değerlendirme yapan Kavuncu, üretici olarak hedeflerinin halka kaliteli ekmek sunmak olduğunu söyledi. Gelişmeleri yakından izlediklerini, ekmeğe zam beklerken una, elektriğe, tuza ve mazota zam geldiğinin altını çizen Kavuncu, “Bu zamlar karşısında üreticilerin ayakta kalması imkânsızlaşmıştır. Bu zamlar düşmeyeceğine göre, ekmeğe son girdilerle birlikte yüzde 30 ile yüzde 40 arasında zam yapılması gerekmektedir” diye konuştu. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Yeni yıla kadar ekmekte fiyat artışı yok” demişti. l Ekonomi Servisi Oto üretimi yüzde 3 azaldı Türkiye’de toplam otomotiv üretimi ocaktemmuz döneminde 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 3 azalarak 986 bin 922 adet oldu. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2018 yılı ocaktemmuz dönemine ait üretim, ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye otomotiv sanayii yılın ilk 7 aylık döneminde üretim, iç pazar ve ihracatta daralma yaşamaya devam etti Toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre 3.1 azalarak 986 bin 922 adet, otomobil üretimi de yüzde 6.5 azalarak 653 bin 780 adet oldu. Toplam pazar ocaktemmuz dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15.6 daralarak 420 bin 769 adet olurken, otomobil pazarı yüzde 13.7 daraldı ve 317 bin 894 adet oldu. Ticari araç grubunda üretim, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4.6 arttı. lEkonomi Servisi Bir konkordato daha Sektörlerinde önde gelen şirketlerde kurdaki yüksek dalgalanma nedeniyle düşülen ödeme güçlüklerinden kaynaklanan konkordatolara bir yenisi daha eklendi. İç giyim sektörünün önde gelen şirketlerinden Mendo İç Giyim, Mendoğlu Çamaşırları ve Menpa Mağazacılık için konkordato talebinde bundu. Hürriyet.com’da yer alan habere göre aynı zamanda Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) Başkanı da olan Osman Alyüz’e ait şirket, 2014 yılında Düzce’de 7 bin metrekarelik bir üretim tesisi kurduktan sonra pek çok ülkeye ihracat da yapıyordu. Geçen hafta içinde mücevher şirketi Gilan da konkordato ilan etmiş, 12 bankaya borcu olan şirket yetkilileri, özellikle AVM kiralarındaki kura bağlı artışın giderleri yönetmeyi zorlaştırdığına dikkat çekmişti. Yakın zamanda Hotiç, Keskinoğlu, Fleetcorp gibi sektörlerinde önemli firmalar konkordato ilan etmişti. l Ekonomi Servisi Sinemaya kur zammı Yüksek kurun etkisiyle reklam filmlerinde kullanılacak malzemelerin maliyeti bir yılda 935 bin TL arttı. Artan maliyetler sinema biletlerini de 6 lira artıracak GAMZE BAL Türk lirasının yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 35 oranındaki değer kaybetmesi ithalata bağımlı her sektörün maliyetlerinde artışlara yol açarken, tüketiciyi de zamlı ürünlere maruz bırakıyor. Buna göre yüksek kurun derinden etkilediği sektörlerden biri de sinema ve reklam sektörü. Kamera, lens, ışık ekipmanları, TVR’ler, ses alıcıları, monitörler, montaj ve veri işlemede kullanılan yazılımlar gibi ithal ve yüksek teknoloji ürünlerin kullanıldığı film prodüksiyonu malzemeleri, geçen seneye göre yüzde 5253 oranında zamlandı. Yalnızca çıplak bir kamera fiyatının bile 70 bin USD’nin üzerinde olduğuna dikkat çeken Eksantrik Prodüksiyon Kurucusu ve reklam filmi yönetmeni Abdullah Ekşioğlu, “Bir reklam filmi için kullanılacak malzemelerin yatırım maliyeti 2017 Ağustos’ta 1 milyon 770 bin TL iken, 2018 Ağustos’ta bu rakam 2 milyon 705 bin TL’ye çıktı” dedi. Maliyet arttı Maliyetlerdeki bu denli yüksek artış, sinemaseverleri de yakından etkileyecek. Yatırım ve üretim maliyetlerindeki artışın bilet fiyatlarına yansımamasının mümkün olmadığına değinen Ekşioğlu, “Her ne kadar sinema bilet fiyatları, direkt olarak dolar kuru üzerinden hesaplanmasa bile, yabancı yapımların bilet başına istedikleri paylar dolarla belirleniyor. Yerli yapımlar için ise artan maliyetler söz konusu. Bu da sinema bileti fiyatlarının dolar kurundaki artış oranına yakın bir seviyede yükseleceği anlamına gelir” dedi. Buna göre, halihazırdaki sinema bilet fiyatlarının 1520 TL olduğu düşünüldüğünde, yalnızca yüzde 30’luk bir fiyat artışı bile yaşansa, fiyat ların 19.5 TL26 TL’ye çıkacağını söylemek mümkün. ‘Zararsız atlatamayız’ Ortalama bir reklam filmi için 500 milyon doların üzerinde yazılım ve malzeme kullanılıyor. “Enflasyon oranının yüzde 15, amortisman süresinin ortalama 4 yıl olduğu göz önünde bulundurulursa, hiçbir sektörün bu hızlı artışı zarar görmeden atlatabileceğini söylemek mümkün değil” diye konuşan Ekşioğlu, “Yatırım maliyetlerinin bu kadar yüksek olduğu bir alanda malzemelerin birçoğu kiralama yöntemiyle kullanılıyor. Ancak kiralama firmaları da ekipmanlarını sürekli güncel tutmak ve sürekli yeni yatırımlar yapmak zorunda. Yatırımların tamamı ithal olunca da kiralar dolar ve Avro kuruna göre sürekli güncellenmek mecburiyetinde, aksi halde sürdürülebilir bir hizmet maalesef mümkün olmaz” dedi. CHP’liler yürüdü CHP Akçakoca İlçe Başkanlığı ‘Fındık İçin Adalet’ yürüyüşü düzenledi. 5 kilometrelik yürüyüşün sonunda CHP Akçakoca İlçe Başkanı Ömer Başar, “Fındık bu ülkenin milli servetidir. 20 lira olmalıdır” dedi. ‘Millet perişan, duy seslerini’ MHP’li vekilden Erdoğan’a fındık isyanı MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Ordu Altınordu’da Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği basın toplantısında Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fındık alım fiyatını halen açıklamamasına tepki gösterdi. AKP Ordu milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, fındık üreticisinin mağduriyetini anlatmadığını, doğruları söylemediğini iddia eden Enginyurt, “Myammar’da, Arakan’da, Filistin’de, Gazze’de, Irak’ta, Suriye’de dünya Müslümanlarının derdiyle dertlenen Sayın Cumhurbaşkanı, senin vekillerin doğruyu söylemiyor. Bu fındık 15 liradan aşağı kurtarmaz. Millet perişan, duy milletin sesini” dedi. Enginyurt şunları söyledi: “Simite, suya zam yapılırken, gübre bin liradan 2 bin liraya çıkarken, bu fındığın suçu günahı nedir ki 3 dolardan 2 dolara indi.” ‘Hedef 6 milyar dolar’ Öte yandan Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, geçen yıl, 286 bin 777 ton iç fındık ihraç edildiğini ve 1.8 milyar dolar döviz girdisi sağlandığını belirterek bu rakamın 6 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini açıkladı. l Ekonomi Servisi Sarraf’ın ses kaydı delil kabul edilmedi ABD’de görülen İran’a yönelik yaptırımla rın delinmesine ilişkin da vada 32 ay hapis cezasına çarptırılan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın temyiz duruşması gö Hakan Atilla rüldü. New York İkinci Bölge Fede ral Mahkemesi’nde görülen çift taraf lı temyiz davasında Atilla’nın avukatla rı mahkemeye önceki gün yeni bir baş vuruda bulundu. Amerika’nın Sesi’nin görüşlerine başvurduğu Atilla’nın avu katları duruşmalar sırasında Atilla’nın lehine olacak birçok delilin mahkeme tarafından kabul edilmediğini iddia et ti. Avukatlar, “Rıza Sarraf’ın dayısıyla cezaevinden telefonla yaptığı konuşma kayıtlarını dinletmek istedik. Mahke me bunu kabul etmedi. Oysa Rıza Sar raf, suçu ne şartlar altında ve nasıl ka bulleneceğinin ayrıntılarını orada anla tıyordu” dedi. l Haber Merkezi Bankadaki altın hesapları eridi Yurtiçi yerleşiklerin altın hesapla rı temmuzda bir önceki aya göre 681 milyon lira azalarak 31 milyar 898 milyon liraya geriledi. Bu rakam miktar bazında 10.6 tonluk kayba işaret etti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlediği bilgilere göre, Temmuz 2018 itibarıyla Türkiye’de yerleşik 89 milyon 614 bin 490 mudi bulunuyor. Bu mudilerin bankalardaki toplam mevduatı ise Türk lirası bazında 1 trilyon 801 milyar 206 milyon lira oldu. l Ekonomi Servisi Aselsan’dan röntgen yatırımı Aselsan Mobil dijital röntgen ve yerli MR görüntüleme sistemi geliştirilmesi projesi başlattı. Türkiye’de sağlık teknolojilerindeki dışa bağımlılık yüzde 85 düzeyinde bulunuyor ve bu alanda yılda 2 milyar dolarlık ithalat yapılıyor. Yerli üreticiler ileri teknoloji gerektirmeyen, katma değeri düşük ürünlere yöneliyor. Bakımonarım anlaşmaları, sarf malzeme ihtiyacı ve yazılım güncelleme masraflarıyla medikal cihazların maliyet yükü artıyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle