19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 4 Mart 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET CHP, Anayasa Alt Komisyonu’na verdiği ‘Bu sandalyemuhalefetşerhinde, milletvekili dağılımını değiştirmemesine rağmen ortak oy hesaplamasına hırsızlığıdır’dikkatçekti CHP’li Murat Emir ve Fatma Kaplan Hürriyet’in, ittifak düzenlemesiy le ilgili olarak TBMM Anayasa Alt Komisyonu’na sunduğu muhale fet şerhinde, ittifak partilerine ve rilecek ‘ortak oy’ların partiler ara sındaki dağılımı için öngörülen hesapla ma yöntemine dikkat çekildi. Ortak oyla rın partilerin oy ora nına göre kendi ara EMİNE larında paylaştırıla KAPLAN cağına dikkat çekilen şerhte, “Bu hesapla mada, ittifakın toplam milletvekili sayısında ve ittifaka katılan siyasi partilerin vekil sayılarında hiçbir değişim yaşanmamaktadır. Bu he saplamanın nedeni ya ‘ittifakımız şu kadar oy aldı’ algısı yaratmak ya da ‘ittifakın içindeki partilerin daha fazla Hazine yardımı alması’ içindir” görüşü dile getirildi. CHP’nin, ittifak ve seçim mevzu atına ilişkin AKP ve MHP’nin ya sa önerisiyle ilgili TBMM Anayasa Alt Komisyonu’na verdiği muhale fet şerhinde, şu saptama ve değer lendirmelere yer verildi: n 100 bin içerde, 5 milyon dı şarda: AİHM’nin, yüzde 10 barajı nı aşırı yüksek bulmakla beraber, “seçime giren bütün partilere uy gulandığı için” eşitliğe aykırı say madığı göz önünde bulunduruldu ğunda, getirilmek istenen teklif le ittifak yapmayan partilere baraj uygulanmakta, ittifak yapan par tiler için baraj sıfırlanmaktadır. Teklif kanunlaştığı durumda, yüz bin oy alan bir parti ‘ittifak’ yapar sa Meclis’te temsil elde edebilecek ama beş milyon oy alan bir par ti Meclis dışında kalabilecektir. Bu durum eşitlik ve temsilde adalet il kesine açıkça aykırıdır. Kaldı ki ‘temsilde adalet’ çok katmanlı ve bir süreci kapsayan kavramdır. n Hazine yardımı manevrası: (İttifakın ortak oylarının partilere göre dağılımının hesaplanması) Bu maddeye göre yapılan hesaplama larda, ittifakın toplam milletvekili sayısında ve ittifaka katılan siyasi partilerin milletvekili sayılarında hiçbir değişim yaşanmamaktadır. O zaman bu düzenleme neden ya pılmaktadır? Bunun iki nedeni ola bilir. Birincisi, ‘ittifakımız şu ka dar oy aldı’ şeklinde bir algı yöne timi yapmak için. İkinci ihtimal, it tifakın içindeki partilerin daha faz la Hazine yardımı alması içindir. n Çifte kavrulmuş D’Hondt sistemi: D’Hondt sistemi bu tek lifte iki defa uygulanmaktadır. So mut bir örnek vermek gerekirse, 3 milletvekili çıkan bir ilde A partisi nin 2, B partisinin 1 vekil çıkardı ğı ve C partisinin hiç vekil çıkara madığı durumda, A ve C partileri nin ittifak yapmasıyla B partisinin 1 milletvekili ittifak partilerine ka yabilmekte, böylelikle seçmen ira desi seçim sonucuna yansımamak tadır. Büyük partilerin zaten ko runduğu D’Hondt sistemi bu tek lifle çifte kavrulmuş D’Hont haline getirilmektedir. Teklifle oylar, ön ce ortak sayılıyor, geçersiz olma sı gerekenler geçerli yapılıyor, mü hür pusuladaki ittifak alanı için de nereye vurulursa vurulsun oy lar ittifaka kaydediliyor. AKPMHP ortaklığının planladığı ittifaka gö re, milletvekilleri önce alınmakta, sonra paylaştırılmaktadır. Bu, hak sız bir uygulamadır, en kestirme ifadeyle sandalye hırsızlığıdır ve maalesef bu tasarıyı getirenler bu na tevessül etmiş durumdadır. n İttifak yapmayan barajı geçemesin: İktidar partisi, baraja sıkı sıkıya sarılmıştır. Barajı, kura cakları ittifaklarla aşıp diğer par tileri de bir şekilde ittifak yapma ya zorlayarak, “Mümkünse ittifak yapsınlar, yapmıyorlarsa barajın altında kalsınlar” yönünde, hiçbir şekilde demokrasiyle bağdaşma yacak bir anlayış ortaya çıkmak tadır. Dolayısıyla baraj, bu teklifle getirilen yeni sistemle, ‘mutlak it tifak’ enstrümanına dönüşmüştür. Bir partinin ittifak içinde yer alma sı, neden barajı geçmesinin gerek çesi olsun ki? Burada hiçbir man tık ilişkisi yoktur. Bunun somut örneği; yüzde 1 almış parti, büyük bir partiyle ittifak yaptığı için ba rajı geçmiş sayılacakken, yüzde 9 almış bir partinin ittifak yapmadı ğı için barajın altında kalmasıdır. l ANKARA ‘CHP ile ittifak yok’ Adana’da partisinin il kongresine katılan İyi Parti lideri Akşener, CHP ve İyi Parti’nin kendi adaylarını çıkaracağını söyledi İYİParti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP ile bir ittifaklarının olmadığını belirterek, “CHP de İYİ Parti de adaylarını çıkaracak. İttifak yok” dedi. Akşener, partisinin il kongresine katılmak üzere geldiği Adana’da, Adnan Menderes Spor Salonu’nu dolduran partililerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Çukurova Belediye Başkanı CHP’li Soner Çetin ve Seyhan Belediye Başkanı CHP’li Zeydan Karalar’ın da katıldığı kongrede konuşan Meral Akşener, “Biz 40 kişiyiz. Onun için birbirimizi tanırız. 2001’de AKP’nin kuruluşunu da biliyorum. Şimdi İYİ Parti’nin kuruluşunu sizin emrinizle gerçekleştirdik. Biz gizli saklı hiç kimseyle görüşmedik. Biz gizli saklı ne uluslara rası ne Türkiye içinde, herhangi bir güç odağıyla görüşüp el sıkışmadık. Onun için İYİ Parti bugün Türkiye’nin dengelerini değiştirmiştir. Onun için kendini yıkılmaz armada görenlerin siyasi parti arayıp ittifak çabalarına sebep olmuştur” diye konuştu. kSoannudşıktugküvenliğini Akşener, kendilerini CHP genel başkan yardımcılarının ziyaret ettiğini belirterek, ittifak ile ilgili şunları söyledi: “Sandık güvenliğini konuştuk ve bu güvenlik noktasında hassasiyetle durulmasını konuştuk. Yani ittifak konuşmadık. CHP de kendi adayını, İYİ Parti de kendi adayını çıkaracak. Orada bir sorun yok. İttifak yok. Ama bu san dıkların, bu oy hırsızlarının elinde sandıkları heder etmemek üzere fikirlerimizi paylaştık. Bu sandığa el uzatmaya kalkışsınlar da görüşürüz. İYİ Partililer şu anda sandıklar için eğitiliyor. Ankara, Bursa, Adana ve büyük şehirlerden başlayarak bu eğitimleri vermeye başladılar. Şimdi bizim müşahitlerimize tehdit yapsınlar da görelim, o sandıklara el uzatsınlar da görelim. Aynı zamanda YSK, 16 Nisan’daki benzeri davranışı göstersin de görelim. Anasından doğduğuna pişman etmezsem Meral değilim. Açık net söylüyorum: Kendi hakkını savunamayan, milletin hakkını savunamaz. Onun için sandığa sahip çıkacağız. 1946’ları özlemiş olan bu arkadaşa da haddini bildireceğiz.” l DHA ‘Seçimler daha şimdiden şaibeli’ CHP’li Pekşen, nüfus kayıtlarında değişiklik yapıldığını iddia etti. Pekşen, ‘Türkiye bu büyük skandal kayıtlarla seçim yapamaz’ dedi CHP’li Haluk Pekşen, nüfus kayıtlarında değişikliklerin yapıldığını belirterek, “Ölmüş olan insanların kayıtları ile oynayarak, nüfusta yeni bir vatandaşlık numarası ile sahte kimlikler oluşturulmuş” dedi. İddiasını belgelendiren Pekşen, “Türkiye bu büyük skandal kayıtlarla seçim yapamaz. Şeçimler şimdiden şaibeli ve lekelidir” dedi. CHP Trabzon Milletvekili Pekşen, nüfus kayıtlarında değişiklik yapıldığını, yeni kayıtların oluşturulduğunu iddia etti. Bir vatandaşın babasının kayıtlarını çıkardığını ve bu kayıtlarda vatandaşın babasına ait farklı kimlik bilgileri verildiğini Nüfus Müdürlüğü belgeleri ile açıklayan Pekşen, “Babasının adı Osman Fikret. Ancak verilen kayıtta Osman Fikri oluyor. Pekşen Dedesinin adı da değişiyor. Mehmet Nafiz olan dede ismi sadece Nafiz oluyor. Bütün kayıtlarda 01.07.1898 tarihinde doğan aynı kişi bir belgede 10.01.1989 tarihinde vefat ettiği görülürken diğer belgede sağ gözüküyor. Aynı kişi farklı kayıtlarda farklı vatandaşlık numaraları ile yer alıyor. Bir kayıtta ölü, diğer kayıtta sağ görünüyor” dedi. Pekşen açıklamasında, “Bu kayıtlarda sağ görünen insanlara seçmen kartı çıkarılmış mıdır? YSK bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirilmelidir. Bu kayıtlar esas alınarak yapılan ve yapılacak olan seçimlerin meşruluğu yoktur, bu seçimler şaibelidir. Türkiye bu büyük skandal kayıtlarla seçim yapamaz. Şeçimler şimdiden şaibeli ve lekelidir” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet CHP’li Koç: Şeytan ittifakı CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, AKP ve MHP arasındaki seçim ittifakını eleştirerek, “Bu, olsa olsa bir şeytan ittifakıdır” dedi CHP Genel Başkan Yardımcılar Haluk Koç, Faik Öztrak ve Seyit Torun, CHP’li Kırklareli Belediyesi’nin toplu açılış ve temel atma törenlerine katıldı. Atatürk Spor Salonu’ndaki programda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun videolu mesajı yayınlandı. Haluk Koç, AKP ve MHP arasındaki seçim ittifakını eleştirerek, “Bunlar kendilerine ‘yerli ve milli’ diyorlar. Bir ittifak kurdular, ‘çıkar ittifakı’. Siyaseten bir parti bir diğer partiye iltica ediyor. Bu olsa olsa bir şeytan ittifakıdır. Bakın şeytan bile bunları görse kesin emekliliğini ister. Akılları sıra böyle bir süreç yaşamaya çalışıyorlar. Yani kendi başına yüzde 9 almış bir parti barajı geçemeyecek. Yüzde 456 neyse alan ama ittifak diye bu ‘şeytan ittifakı’nın içine giren milletvekili çıkaracak, Meclis’e girecek” diye konuştu. l DHA haber 5 Sürgün... Refahlı belediye başkanları bir yandan sanatın içine tükürürlerken öte yandan da işçi kıyımı yapıyorlar. Dini bütün Refahlılar galiba batık bankalara kaptırdıkları “repo” paralarının acısını işçilerden ve memurlardan çıkarıyorlar. Gebze’de 700 işçi ve memur sokakta. Ümraniye’de yüz işçi belediyenin önünde haykırıyor: “Adil düzen bu mu?” Ne olacaktı? Ne bekliyordunuz? İşte Refah Partisi’nin gerçek yüzü... Refah Partili belediye başkanları işçi çıkarırken “demokratikleşme paketini” bir türlü açamayan DYPSHP hükümeti ne yapıyor dersiniz? Tansu Çiller kendinden emin: “Çağdaş bir Türkiye yaratacağız...” İyi de bu çağdaş Türkiye nasıl yaratılacak? Yanıt hemen geliyor: “Biz laik Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklarıyız. Biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz...” Sonra? Anayasanın 24. maddesi gündeme geliyor. Ardından DEP kapatılıyor. Ya demokratikleşme ne olacak? Öğretmen ve memurlara grevli toplusözleşmeli sendikal hak ve özgürlüklerini vermeyecek miyiz? Siyasi partiler anayasanın güvencesi altında çalışabilecekler mi? HHH Refah Partisi’nin işçileri ve memurları sokağa attığı gün üç öğretmen geldi gazeteye. Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nden başka okullara sürgün edilmişti üçü de. Acaba suçları neydi? Önce Cumhuriyet’te daha önce yer alan haberi okuyalım: “Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nde görevli EğitSen üyesi öğretmenler ve bir teknisyen hakkında ‘okulda işyeri temsilciliği seçimi yapmaları’ gerekçesiyle soruşturma açıldı. Teknisyen Kurt, Ümraniye Milli Eğitim Müdürlüğü’nce ‘Kamu Çalışanları Platformu bildirisini öğretmenlere dağıttığı’ gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı...” Durmuş Kurt, İsmail Sezer, Ümmet Aktan, Mesut Mahmutoğulları, Hüseyin Özgür ve Hikmet Saral adlı öğretmenlerin suçu EğitSen üyesi olmaktı. Sendikal örgütlenmeyi Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nde “işyeri temsilcisi” olarak yürütmek de suç öğesini oluşturuyordu. Refahlı belediyeler işçi ve memurları sokağa atarken Milli Eğitim yetkilileri de “şeriatçı öğretmenlerle” işbirliği yapıp sendikalı öğretmenlere gözdağı veriyordu: “Sakın bir daha sendika üyesi filan olayım demeyin, sürerim sizi...” HHH Küçükçekmece Mehmet Akif Ersoy Lisesi fen bilgisi öğretmeni Nuri Gökçek’in başına gelenlere ne denir? Suçu şu: “Öğretmenler kurulu toplantısında samimi ve gayri samimi Atatürk’le ilgili görüş ve düşüncelerinizi sık sık dile getirdiğiniz... Atatürk’ü paravan olarak kullanarak 2104 ve 2212 sayılı Tebliğler Dergisi’nde Atatürk’le ilgisi bulunmayan konuları sürekli gündeme getirerek...” Fen bilgisi öğretmeni Nuri Gökçek işte bu “suçtan” ötürü bir başka okula sürgün edildi... Bu tür olaylar Türkiye’nin dört bir yanında yaşanıyor. Şeriatçı okul müdürleri 19 Mayıs gösterilerine tavır alıyor, Atatürk’ü kutlama haftasına ilgi göstermiyor. Okullarda “şeriatçı güçler” giderek palazlanıyor. Kimi öğretmenlerle konuşuyoruz. Onların sorunlarını bu köşeden elverdiğince aktarmaya çalışıyoruz. Bir öğretmen Sivas’tan arıyor... “Sivas Kongre Lisesi’nde Atatürkçü ve yurtsever öğretmenleri kim koruyacak, kim kollayacak?’ DYP’nin hükümet ortağına bakıyoruz. Bakanlar koltuklarından hoşnut. Adalet Bakanlığı’na sınavla alınan hâkim ve savcıların lise çıkışları acaba hangi okul? Türkiye Diyanet Vakfı, İzmir Bornova’da özel lise açıyor... Şaşırmamak elde değil! Türkiye Diyanet Vakfı’nın özel okulla ne işi olabilir? Bilmiyorum... Kime soracağız, kimden öğreneceğiz? Sahi, bir de FEM Dershanesi var. Yani Fırat Eğitim Merkezi. Kimileri, FEM’in kısa adını şöyle okuyor: “Fethullah Eğitim Merkezi...” Elimizdeki belgeleri bir karıştıralım. O konuya da daha sonra gireriz... Eskişehir’de chp’liler termik santral protestosunda polis barikatını yarıp yürüdü. Alpu Ovası’nda yaşayanlar adına Fehime Babadağ konuşma yaptı. Termik santrala karşı doğal ittifak oluştu CAN HACIOĞLU Eskişehir’in Tepebaşı ilçesi sınırları içindeki Alpu Ovası’nda kurulmak istenen termik santrala karşı yapılmak istenen mitinge Eskişehir Valiliği’nin Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı nedeniyle izin vermemesi üzerine CHP öncülügünde, çok sayıda siyasi parti sendika, sivil toplum kuruluşunun katılımıyla “Termik santrala hayır” etkinliği düzenlendi. Etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ile aralarında Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel, Ali Akyıldız’ın bulunduğu CHP’li vekiller, PM üyeleri, Tepebaşı Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı CHP’li Kazım Kurt, Han Belediye Başkanı CHP’li Erdal Şanlı, Mahmudiye Belediye Başkanı CHP’li İshak Gündo ğan, CHP İl Başkanı Sinan Özkar, İYİ Parti İl Başkanı Aslan Kabukçuoğlu, EMEP İl Başkanı İbrahim Akgün, ÖDP İl Başkanı Muzaffer Kurtoğlu, Demokrat Parti İl Başkanı Nazım Dölekçekiç, Liberal Parti İl Başkanı Önder Artan, Vatan Partisi İl Başkanı Raif Eşkinat katıldı. İsmet İnönü Caddesi’nden yürüyüşe başlayan grup polisle tartıştı. Çevik kuvvet ekipleri yürüyüşe engel olmak için bariyer oluşturdu. Katılımcılar bariyeri aşarak yürüyüşü sürdürdü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Bu teknolojiden vazgeçen ülkeler, verimsiz topraklara kredi vermiyor. Bunun için verimli topraklar seçiliyor. Vatandaşın kanser olacağı bilinmiyor mu? Alpu Ovası’ndan elini çekeceksin. Alpu Ovası’nda ürün yetiştiren, halkın yanında olacaksın” dedi. l ESKİŞEHİR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle