Katalog

Salı 20 Şubat 2018 6 Gerilim had safhada haber TASARIM: EMİNE BİLGET Suriye, ordusunu Afrin’e sokacağını duyurdu. Putin ile görüşen Erdoğan, “Rusya, kararlılığımızı anlıyor. Rejim bu yola girerse sonuçları olur” açıklaması yaptı Gözler Türkiye’nin Afrin harekâtına çevriliyken Afrin’de uzun zamandır konuşulan YPGŞam ittifakına yönelik haberler dün bir kez daha gündeme yansıdı. Suriye Devlet Televizyonu El İhbariye’den “Suriye ordusu destekli milislerin kısa süre içerisinde Afrin’e gireceği” açıklaması geldi. Suriye resmi ajansı SANA, Halep muhabirine dayanarak “Halk güçlerinin saatler içinde Türk güçlerine karşı mücadele eden halka destek olmak için Afrin’e gireceğini” duyurdu. Haberde, “Halk güçlerinin (İran destekli Şam hükümeti yanlısı milis güçleri) Afrin’de Türk rejim güçlerinin saldırısına karşı koymada Afrin halkına yardım ve destekte bulunmalarının Suriye halkının birliğini ve ulusal toprakların bütünlüğünü savunma amaçlı olduğu” ifadeleri kullanıldı. YPG yalanladı Aralarında Reuters’in de olduğu uluslararası medyaya konuşan YPG/PKK’ye yakın kaynaklar, ana unsurunu YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye ordusu ile anlaştığını, ordunun Afrin’e gireceğine yönelik iddiaları duyurmuştu. Sputnik’e konuşan YPG’nin Afrin Sözcüsü ise “Suriye ordusunun Afrin’e gireceği iddialarının gerçeği yansıtmadığını” öne sürdü. Sözcü, “Biz defalarca Suriye ordusu Afrin’e girmedi dedik. Girecek de değil. Eğer bir anlaşma gelişme olursa resmi bir açıklama yaparız. Bu haberlerden artık bıktık. Eğer Suriye ordusu Afrin’e gelecekse bunu sizden, kamuoyundan saklamayız. ‘Ordu Afrin halkına yardım etmeye gelecek’ deriz. Afrin ve Halep’teki siviller bazen sivil otobüsler geldiğine ‘İşte Suriye ordusu geldi’ diyorlar. Yanlış anlıyorlar” ifadelerini kullandı. Suriye ordusu ile YPG arasında Afrin için görüşmeler yapılıp yapılmadığına ilişkin soruya ise yanıt vermekten kaçındı. Putin ve Ruhani ile görüşme Bölgedeki tansiyonun yükselmesi üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında telefon görüşmesi yapıldı. Putin’le görüşmede terörle mücadele konusunda işbirliğini ve eşgüdüm içinde hareket etmeyi sürdürme kararlılığının teyit edildiği bildirildi. CNNTürk’ün haberine göre Erdoğan, görüşmenin ardından “Rusya, Türkiye’nin Zeytin Dalı harekâtındaki kararlılığını anlıyor. Rejim, bu yola girerse sonuçları olur” açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre ErdoğanRuhani görüşmesinde ise başta Afrin ve İdlib olmak üzere Suriye meselesindeki son gelişmeler ele alındı. ‘Arabuluculuk için hazırız’ Valday Tartışma Kulübü’nde dün basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ise Rusya’nın Afrin’deki durumu normale döndürmek için arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu belirtti. Bogdanov, “Biz kimseye kendi rolümüzü dayatmıyoruz ancak gerekli görülürse, akan kanın durması ve ortak payda bulunması için arabuluculuk yapmaya hazırız” dedi. Öte yandan, Suriye Parlamentosu Milletvekilli Ömer Osi, Suriye ordusunun Afrin için YPG’ye silah desteğinde bulunduğunu öne sürdü. Sputnik’e konuşan Osi, “Suriye ordusu ile YPG arasında görüşmeler sürekli oluyor. Afrin’e silah, cephane ve gıda yardımında bulunuyorlar. Afrin’in doğu cephesini açık tutan Suriye ordusu kente giriş çıkışları da kontrolünde tutuyor. Ordu hiçbir zaman yolu kapatmadı”dedi. l Dış Haberler CHP’li Öztürk: Bu planı biliyorduk Suriye ordusunun Afrin kent merkezine gireceği açıklamasını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, bu planın üzerin den çalışıldığını bildiklerini ifade ederek, “Böyle bir durumun olması durumunda, Türkiye artık Afrin’de Esad ve ordusu ile karşılaşacaktır” dedi. Harekât 32. güne girdi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 20 Ocak’ta başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı 31. gününü geride bıraktı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile birlikte pazar günü Kilis ve Hatay’da harekâtta görevli çeşitli birlik ve tugay karargâhlarında incelemelerde bulundu. Akar’ın Zeytin Dalı harekat merkezlerinden birinde operasyonları denetleyip komutanlardan bilgi alırken  ekibin kapıya yazdığı “Bu takım bu maçı alır” yazısı ise dikkat çekti. Öte yandan, TSK dün 5 köyün daha YPG’lilerin elinden alındığı, dün öldürülen 27 YPG’li ile toplam öldürülen YPG’li sayısının 1641 olduğunu bildirdi. l DHAİHA Çavuşoğlu: Bizi kimse durduramaz Afrin restleşmesinin ardından Dışişleri lı güçlerin Afrin’e gireceğine dair haberlere ilişkin, “Ha Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ber gerçek dışıdır, gerçekle resmi görüşmeler yapmak alakası yoktur. Güvenlik kay üzere gittiği Ürdün’de, Ür naklarımızın bize verdiği bilgi dün Başbakanı Eyman El ye göre de, Suriye yönetimi Sefadi ile birlikte yaptı nin bölgeye herhangi bir gü ğı ortak basın toplantısın venlik gücü göndermesi şu da konuya dair konuştu. an için söz konusu değildir. Bir gazetecinin Suriye’deki Esad hükümetinin YPG Çavuşoğlu Böyle bir adım bölgede başka olumsuzluklara yol açaca ile işbirliği yaptığına dair haberleri ğı gibi Suriye Devletinin de bölünme değerlendirmesi istediği Çavuşoğlu sine yeşil ışık yakmak anlamına gelir “Biz başından beri net bir şey söylü ki Suriye yönetiminin de kendi ülke yoruz. Bizim Zeytin Dalı operasyonu lerini bölecek bir adım atmayacağını muzun da Fırat Kalkanı operasyonu düşünüyoruz. Ancak böyle bir olum muzun da amacı başından beri bel suz adım atılırsa elbette ki bu adımın li; bölgedeki terör unsurlarını orta çok ciddi sonuçları olur, hem Türki dan kaldırmak.Ürdün de bu harekâtı ye, hem Suriye, hem bölge için olur. destekliyor. Suriye rejiminin PKK/ Türkiye’nin hedefi ve pozisyonu net YPG unsurlarıyla işbirliği yaptığına tir, terörden bölgeyi arındırmaktır. dair haberleri ben de okudum. Re Bu pozisyonun değişmesi söz konu jim buraya PKK ve YPG’yi temizlemek için girerse, problem yok. Rejim burada YPG’yi korumak için girerse, bizi, Türk askerini kimse durduramaz. Bu Afrin için de geçerli, Fırat’ın doğusu için de geçerli, Mınbiç için de geçerli” dedi. su değildir” açıklamasında bulundu. Mınbiç’e olası bir operasyon ile ilgili de değerlendirmede bulunan Bozdağ, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile görüşmeleri anımsatarak “ABD ile 3 tane mekanizma oluşturulacak. Biri Suriye’yi, biri adli konuları, biri de Bozdağ: Gerçek dışı Irak’ta olup bitenleri PKK başta olmak üzere orayı konuşacak.YPG, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet PKK terör unsurlarının oradan temiz Sözcüsü Bekir Bozdağ ise Bakanlar lenmesi şart. Eğer netice çıkmaz Kurulu toplantısının ardından yaptı sa bu görüşmelerden, son sözü yine ğı açıklamada Suriye rejimine bağ Türkiye kendi söyleyecektir” dedi. HÜSNÜ MAHALLİ: Pazarlık bitmedi DOĞAN ERGÜN Suriye ordusuna bağlı ‘Halk Güçleri’nin Afrin’e gireceğine ilişkin Su riye devlet televizyonun da çıkan haberleri bölge uz manı, yazar Hüsnü Mahalli Cumhuriyet’e değerlendirdi. PYD/YPG ile Şam hükü Hüsnü Mahalli meti arasında görüşmelerin olduğunu akta ran Mahalli, PYD’nin Ankara’dan gelen ciddi mesajlar üzerine Suriye ordusunun Afrin’e girişi konusundaki ısrarını artırdığını söyledi. “Suriye ordusu gelsin” diyen PYD’nin “biz de Suriye’nin parçasıyız” imajı yaratmak istedi ğini belirten Mahalli, Şam ile PYD arasında nihai anlaşmanın sağlanıp sağlanmadığına ilişkinse temkinli. “Şam hükümeti PYD’den elindeki ağır silahları isteyecektir veya bu örgüte ‘benimle birlikte hareket et’ diyecek tir” diyen Mahalli’ye göre net tabloyu anla mak için biraz daha beklemek gerekiyor. Denklemde Batı yok TSK ile Suriye ordusu arasında bir sıcak temas beklemek gerçekçi değil. “Eğer Şam hükümeti böyle bir karar veriyorsa Moskova da devrede demektir” diyen Mahalli’ye göre bundan sonraki süreçte Rusya’nın dengeleyici rolünü ne kadar sağlıklı oynayabileceği ve Türkiye’nin El Nusra ile ilişkileri belirleyici olacak. TSK’nin İdlib’deki gözlem noktaları için El Nusra bölgelerinden geçtiğini hatırlatan Mahalli, Rusya ve Suriye’nin El Nusra’yı “terörist” olarak gördüğünü, bu noktada Ankara’nın nasıl adım atacağının önem kazandığını belirtti. “Afrin’e nazaran İdlib’in daha ciddi bir mesele olduğunu” dile getiren Mahalli, sürecin İdlib üzerinden şekilleneceğini savundu. Meydana gelebilecek yeni gerginliklere ilişkin Batı’nın nasıl pozisyon alabileceğini sorduğumuz Mahalli, “Denklemin içinde Batı, yani Avrupa yok. Belirleyici olan Rusya, ve dolayısıyla İran’dır” yanıtını verdi. Sel şehitleri uğurlandı Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde, nöbet değişimine giden askerlerin içinde bulunduğu zırhlı personel taşıyıcının sel sularına kapılarak devrilmesiyle şehit olan sözleşmeli erler Esat Ertaş ile Cuma Ali Akçal’ın cenazeleri Şanlıurfa GAP Havalimanı’nda tören düzenlenerek memleketlerine uğurlandı. Törene Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, 7. Kolordu Komutanı Tümgeneral Sinan Yayla, 20. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Hakkı Köseali, Jandarma Alay Komu tanı Albay Nuri Öztürk, Başsavcı Sadi Doğan, bürokratlar, şehitlerin yakınları ve askeri personel katıldı. Şehit Esat Ertaş (24) için memleketi Konya’nın Doğanhisar ilçesine bağlı Başköy’de tören düzenlendi. Anne Başdemir, oğlunun tabutuna sarılıp, “İzne bekliyordum seni oğlum. Beni de götür” diyerek,uzun süre gözyaşı döktü. Mahalle meydanında yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı törende şehidin kendisi gibi asker olan ve Kırıkkale’de görev yapan ağabeyi Uzman Çavuş Cumali Ertaş tabutun başında durdu. Şehidin cenazesi mahalle mezarlığında toprağa verildi. Şehit Cuma Ali Akçal (22) için de Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Kaleboynu Mahallesi Aybastı mezrasında tören düzenlendi. Mahalle camindeki törende şehidin babası Ömer Akçal ile annesi Fatma Akçal güçlükle ayakta dururken, kardeşleri tabuta sarılıp gözyaşı döktü. Şehit Akçal mahalle mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi. l DHA Fatma’nın adı parkta yaşayacak Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde, 31 Ocak’ta Afrin’de, yapılan roketli saldırıda evinde uyurken yaşamını yitiren lise öğrencisi Fatma Avlar’ın (17) ismi, öğrencisi olduğu Reyhanlı Tayfur Sökmen Anadolu Lisesi’nin yanında bulunan, Reyhanlı Belediyesi’ine ait parka verildi. Baba Ahmet Av lar, “Aile olarak isteğimiz, şehidimiz Fatma’nın adı unutulmasın; hep yaşasın. Bu konuda destek olan tüm devlet büyüklerimize teşekkür ediyorum” dedi. Reyhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi ise “Hatay Valiliğimiz de şehidin ismini bir okula verecek” diye konuştu. l DHA Yapay zekâ devrimi ve ‘keşke Yunan galip gelseydi..’ T ürkiye siyaset gündeminde hiç yer bulamayan ve “geleceğimiz” başlığı altında toplayacağımız ve tartışacağımız o kadar çok konu var ki! Şüphesiz ki Suriye’de bir çatışma yaşıyorsak, bu konu da geleceğimizle ilgili.. Suriye’nin parçalanmasına hizmet eden 5 yıl önceki politikaların bir sonucunu bugün kötü bir şekilde yaşıyorsak, haydi haydi tartışacağız. Savaşın seçmen sandığına yansıdığını, oylarda büyük artış olduğunu sevinçle dile getiren iktidar yanlısı yazarlar ve iktidar ölçümleri ortaya serilirken, savaştan şehit kanı üzerinden siyasi kazanç devşirmeyin diyen muhalefete saldırıların ne kadar boş olduğunu tabii ki tartışacağız. Başbakan Yıldırım’ın, Alman gazeteci Deniz Yücel üzerine yazılıp çizilmesi için “başka mesele yok mu yani” diye söylenmesini, elbette tartışacağız... ‘Evet yargı bize bağlı’ itirafı Çünkü mesele, alçak casus diye bir yılı aşkın süredir hapishanede tutulduktan, mahkeme serbest bırakır inşallah dedikten bir gün sonra zindan kapılarının açılması, ülkemizin yıllardır yaşadığı hukuk yargı keyfiliğini ve siyasete bağımlılığını yeniden gündeme getirdiği ve gözlere soktuğu için de tartışacağız. Afedersiniz, Almanya gezinizi çok daha önceden kararlaştırdığınıza göre, Deniz Yücel’i bir ay önceden serbest bıraktırabilirdiniz; bu kadar kör kör gözüm parmağına yapmamak çin! Demek ki, durmadan yargıyı siyasetin elinde bulundurduğunuzu belgelemeniz, bir güç ifadesi keyfi veriyor. Tam da bunu tartışıyoruz, ülkemizdeki adalet sisteminin iktidara bağımlılığından şikâyet etmiyor muyuz? O zaman köşe yazarlarınız ve TV ekranlarındaki hukukçu kılığındaki şakşakçılarınız neden “Yargı bağımsızdır, iktidara bağlı değildir” lafazanlıklarına utanmazca başvuruyor, üstelik karşılarındakileri tehdit ediyor? Nedenini biliyoruz tabii ki. Bugün hiç siyasete girmeyecektim. Ne de “Suriye’nin ülke birliğinden yanayız, ama katil Esad” söyleminizin yanlış olduğunu aylardır yazıp çiziyoruz, aldırmıyorsunuz, şimdi de “Suriye’nin PYD ile anlaşıp Afrin’e gireceği dedikoduları karşısında ne yapacaksınız?” diyecektim... 16 trilyonluk bir yapay zekâ ekonomisi Peki şimdi, toplumun ve siyasetin gündemine asla sokulamayan konuya değinebilirim: Önümüzdeki 10 yıl içinde tüm ekonomilerin dönüşeceği 16 trilyon dolarlık yapay zekâ devriminin içindeyiz. Konuyu Herkese Bilim Teknoloji dergisi kapağına taşıdı. Bakıyorum: Yapay zekâ robotik teknolojilerine uyum sağlayarak en çok kazançlı çıkacak dört sektör sıralanmış: Profesyonel hizmetler, finansal hizmetler, imalat sanayii, toptan ve perakende... Sadece işgücü verimliliğindeki kazanç 6.6 trilyon dolar, tüketici talebindeki artışta ise 9.1 trilyon dolar. 100 yıl öncesinin elektriği neye yol açtıysa, bugünün yapay zekâsı da aynı etkiyi yapacak. Robot ithalatında patlama, 20102015 arası satışlar 100 binden 250 bine yükselmiş.. Yapay zekâ üzerine bilimsel araştırma makaleleri aynı dönem içinde 10 bin artışla 20 bine vurmuş. Bu ne demek ülkemiz için: Ekonominin yüksek teknoloji ürünlerine bağımlılığı zorunlu olarak artacak, siz bunları üretemediğiniz için satın alacaksınız. Hiçbir sektör veya işletme yapay zekâya kayıtsız kalamayacak. Yapay zekâ teknolojilerinin küresel ekonomik etkileri grafiğine bakıyorum, sadece Çin’de 7 trilyon dolar.. Bu Çin’in büyük sıçramasını da gösteriyor. Bu arada, Birleşik Arap Emirlikleri’nde “yapay zekâdan sorumlu bakanlık” kuruduğunu da belirtelim. Teşvik vermekle olmaz.. Türkiye’yi bu gelişme, dönüşüm ilgilendiriyor mu? Belki lafta. İktidar şöyle diyebilir: Yapay zekâ çalışmalarına teşvik vereceğim! Yani, dam üstünde saksağan vur beline kazmayı misali.. İktidar mensupları “katma değeri yüksek imalata geçmeliyiz” diye konuşuyor, bol laf tabii... Şu politika ile mi: (Yine de siyaset dürtüyor!) Cumhurbaşkanı, “Keşke Yunan galip gelseydi... Atatürk heykelleri köpek leşi gibi sürüklenecek” diyen bir Cumhuriyet düşmanına neden gidiyor? Tamam, bugünün siyaset görüntüsü sizleri “Atatürkçü” görünmeye zorunlu kılıyor olabilir. Ama bu görüntüyü bile kurtaramıyorsunuz.. Yine de: Şu 16 trilyon dolarlık büyük ekonomik dönüşüm ve etkilerini hiç düşlediğiniz, rüyanıza soktuğunuz oluyor mu? C MY B