21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 20 Şubat 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Siyasal yarar’ cezasıBERBEROĞLU’NA VERİLEN 5 YIL 10 AYLIK HAPİS CEZASININ GEREKÇELİ KARARI AÇIKLANDI İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından mühimmat yüklü MİT TIR’ları davasında “casusluk” suçlaması ile 25 yıl hapis ce zasına çaptırı larak tutukla nan CHP Mil letvekili Enis Berberoğlu’nu CANAN COŞKUN bu kararı bozarak yeniden yargıla yan ve 5 yıl 10 ay hapis ce zasına hükmeden Bölge Adli ye Mahkemesi 2. Ceza Daire si, kararın gerekçesini açık ladı. Daire, gerekçeli karar da, Berberoğlu’na 25 yıl ha pis cezası veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “gizli kalması gereken bil gileri açıklama” suçlaması na ilişkin kararına katıldığı nı kaydetti. Daire, eylemin mından milli güvenliğin tehli Türk Ceza Kanunu’nun han keye düşürülmesinin gerek gi maddesine temas ettiği ve li olduğu kaydedildi. Casus Berberoğlu’nun kastının özel luk kastının bulunmaması olup olmadığına ilişkin yerel durumunda eylemin “devle mahkeme ile görüş ayrılığı ol tin güvenliğine ilişkin bilgi duğunu kaydetti. Daire, karar leri temin etme” ve “devletin da, siyasal ve askeri casusluk güvenliğine ve siyasal yarar suçunun ve gizli kalması ge larına ilişkin bilgileri açıkla reken bilgileri açıklama suçu ma” suçlamalarına vücut ve nun oluşabilmesi için ey receği ifade edildi. lemin yabancı bir Berberoğlu’nun gazeteci devlet ya da örgüt olduğunu ve medya sek yararına gerçek töründe yöneticilik yap leştirilmesi ve bu tığını anımsatan Dai şekilde devletin re, görüntü ve bilgile güvenliği veya ri gazetemizin eski Ge iç veya dış siya nel Yayın Yönetmeni Can sal yararları Dündar’a verdiğini, bunun bakı da Dündar’ın “Tutuklan dık” kitabında akta rıldığını öne sür dü. Oysa Dün Enis Berberoğlu dar kitabında Berberoğlu’na ilişkin herhangi bir ifade kullanmadığı gibi, görüntüleri “solcu bir milletvekilinden aldığını” yazmıştı. Daire, kararında, Dündar’ın Berberoğlu’na iftira ettiğine, başka kişi veya kişilerle işbirliği yaparak kumpas kurduğuna ilişkin bir savunma bulunmadığı gibi bunu destekler nitelikte herhangi bir bilgi ve belgenin de dosyada bulunmadığını belirtti. Daire, Berberoğlu’nun cep telefonunun sinyal bilgilerine ilişkin HTS kayıtlarının Dündar’ın kitaptaki beyanı ile uyumlu olduğunu savundu. Temin ettiği ile ilgili delil yok Daire, Berberoğlu’nun herhangi bir yabancı devlet görevlisi ile veya herhangi bir te rör örgütü yöneticisi veya üyesi ile temas halinde olduğuna ve bu bilgileri bu maksatla elde edip yayımlanacağını bilerek Dündar’a vererek açıklanmasını sağladığına dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığını ifade etti. Bilgilerin yayımlanması sonrası oluşacak kamuoyunun hükümet aleyhine olacağını bilmek ve bunu istemenin tek başına özel kastın varlığını ortaya koymaya yetmeyeceğini kaydeden Daire, Berberoğlu’nun kamu görevlisi olmadığını ve bilgileri bir kamu görevlisini kullanarak elde ettiğine ilişkin bilgi olmadığını aktardı. Bu nedenle Berberoğlu’an atılı suçlamanın “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” suçlaması kapsamında kaldığı ifade edildi. Ulaş benzerdi güneşe... Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKPC) ve Devrimci Gençlik (DevGenç) üyesi Ulaş Bardakçı, katledilişinin 46. yılında Devrimci Gençlik Derneği (DGD) ve dostları, sevenleri tarafından Karşıyaka Mezarlığı’nda anıldı. 19 Şubat 1972 günü, 25 ya şındayken İstanbul’daki evinin önünde girdiği çatışmada öldürülen Bardakçı için Karşıyaka Mezarlığı’nda anma töreni düzenlendi. Mezarlığın kapısında buluşan DGD üyeleri ile sevenleri, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “MahirDenizUlaş, kurtuluşa kadar savaş”, “Ulaş benzerdi güneşe” sloganları eşliğinde Bardakçı’nın gömütüne kadar yürüdü. Bardakçı’nın anısına yapılan saygı duruşunun ardından, DGD üyeleri ve sevenleri, Bardakçı’nın gömütü başında Grup Yorum’un “Ulaş Benzerdi Güneşe” adlı eserini hep birlikte okudular. Topluluk Bardakçı’nın ardından Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş’in de gömütlerini ziyaret edip karanfiller bıraktı. l ANKARA / Cumhuriyet Cumhuriyet’i sordular Can’ın bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. 78’liler Girişimi Türkiye Sözcüsü Can, avukatları aracılığıyla gazetemize mesaj gönderdi. Can, Emniyet’te dayanışma nöbetlerinin sorulduğunu söyledi SEYHAN AVŞAR 78’liler Girişimi Türkiye Sözcüsü Celalettin Can’ın da aralarında bulunduğu HDP ve HDK üye ve yöneticileri, 12 günlük gözaltının ardından bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilecek. Can, avukatları aracılığıyla gazetemize gönderdiği mesajda, emniyet sorgusunda kendisine gazetemizin Şişli’de bulunan binası önünde düzenlenen dayanışma nöbetlerine katılmasının sorulduğunu belirtti. Can, “Cumhuriyet gazetesi demokrasiyi, özgür lükleri esas alan, bilgiyi, hakikati, haberi paylaşmaya çalışan gerçek bir gazete örneğidir. Cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına yönelik baskıyı protesto etmek için gazete önünde tutulan nöbetlere tabiiki katıldım. İmkânım olsa, gereği olsa tekrar katılırdım” dedi. Can’a Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusunda, “Cumhuriyet gazetesine yapılan terör operasyonu sonucunda gazete önünde düzenlenen eyleme katıldığınız ve bazı şahısları bu eyleme davet ettiniz. Davet ettiğiniz şahıslar kim dir? Eylemin içeriği nedir? Bu eyleme sizinle kimler katılmıştır” gibi sorular yöneltilmişti. Can, sorgu sırasında süre kısıtlılığı nedeniye bu soruya da diğer sorular gibi detaylı yanıt veremediğini belirterek, “Cumhuriyet gazetesi ve basın üzerindeki baskılar nedeniyle Cumhuriyet gazetesini ziyaret etmem, çalışanlarla beraber olmam suç olarak yansıtılmaya çalışılıyor” dedi. Gerçek bir gazete Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana var olan bir gazete ol duğunu anımsatan Can, “Cumhuriyet gazetesi demokrasiyi, özgürlükleri esas alan, bilgiyi, hakikati, haberi paylaşmaya çalışan gerçek bir gazete örneğidir. Cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına yönelik baskıyı protesto etmek için gazete önünde tutulan nöbetlere tabii ki katıldım. İmkânım olsa, gereği olsa tekrar katılırdım. Asıl sorun bu gazete ile dayanışmak değil, bu gazete ile terörü yan yana getirmektir. Demokrasi, hak ve özgürlükten yana olan gazeteler üzerinde böyle algılar yaratmaktır” dedi. l İSTANBUL Grup Yorum üyelerinin aileleri tepkili ‘Bu listeyle çocukları kriminalize ediyorlar’ İçişleri Bakanlığı’nın ‘arananlar’ listesinde isimleri bulunan Grup Yorum üyelerinin aileleri, “Hükümet bu listeyle çocukları kriminalize ederek ‘terörist’ ilan ediyor. Ama şunu bilsinler, elbet bu yarattıkları kara düzenin sonu gelecektir” dediler. Okmeydanı’ndaki İdil Kültür Merkezi’ndeki toplantıda ilk sözü alan İdil Kültür Merkezi çalışanı Nuri Cihandaydı, “12 Eylül’de de böyleydi. Birkaç gün sonra bütün İstanbul afişlerle dona tıldı. Kendilerine göre suçlu ilan ettiklerini bütün merkezi meydanlarda teşhir etmeyi, halkımızı ihbarcılaşmaya sevk etmeye çalıştılar, başaramadılar. Bugün de yapmaya çalıştıkları budur” dedi. Avukat Berrak Çağlar, listede yüzlerce isim olduğunu hatırlatarak, “Hakkında mahkemelerce hüküm kurulmamış her kişi masumdur, bu masumiyet karinesidir. Peki nerede masumiyet karinesi? Hangisinin hakkında bir mahkeme kararı var örgüt üyeliğine dair. Hu kuk devletinin bittiği noktadayız” diye konuştu. Öte yandan Grup Yorum üyesi 19 yaşındaki Dilan Ekin’in yargılandığı davaya İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Ekin, SEGBİS’le bağlandığı duruşmada, yüzyüzelik ilkesi yerine getirilmediği için savunma yapmadı. Ekin, belinde bulunan platinin kayması nedeniyle felç riski olduğunu ve tahliye edilmesini istedi. Mahkeme ise tahliye talebini reddetti. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘TÜRKÜ SÖYLEMEYE DEVAM’ Listede isimleri yer alan İlhan Altın, Selma Altın, Ali Aracı, İbrahim Gökçek, İhsan Cibelik ve Emel Yeşilırmak’ın uzun yıllar büyük emekler vererek halkın türkülerini söylediklerini dile getiren Cihandaydı, “Onlar bu ülkenin emekçileriyle, yüz binlerle, milyonlarla buluştular. İktidar şüphesiz bunu hazmedemiyor. Ve biz türkülerimizi o meydanlarda, on milyonlarla söyleyeceğiz onlara inat. Bu konuda kararlıyız. Bizim yüreğimizde, halkımızın yüreğinde devrimciler asla suçlu olamazlar” ifadesini kullandı. Ali Aracı’nın ablası Meryem Kayralcı ve Emel Yeşilırmak’ın ablası Gurbet Yeşilırmak, “Kardeşime ‘terörist’ dedirtmem. Bu hiç kabul edilebilecek bir durum değil” dediler. haber 11 Hasetten beslenen kin Bugün Türkiye’de yalnız muhafazakâr milliyetçiler kin ve nefret ateşini körükleyerek, birçok açıdan giderek daha başarısız olan iktidarlarını ayakta tutmaya çalışmıyorlar. Kendini ulusalcı, antiemperyalist, vs.. olarak niteleyen çevrelerde de benzer bir kin ve nefret alevini harlayanlar var. Geçtiğimiz yüzyılda faşizmlerin dölyatağı olan, soykırımların altyapısını hazırlayan bu haset ve kin nöbetinin önde gelen niteliği, kendi başarısızlığının, kendi niteliksizliğinin, kendi yalpalamalarının birincil sorumlusu olarak ötekini işaret etmektir. Kindar kelimelerle ifade edilen şey, aslında ötekine karşı duyulan büyük bir hasettir. Ezilen, sömürülen, aşağılanan bir toplumsal gruba, bir toplumsal sınıfa ait olmanın bilinciyle biriken öfkeden farklıdır bu. Hasedin beslediği bir kindir. Hasetle dağlanmış bu tahayyül dünyasında, nefretini kustuğu, üzerinde tepinmek arzusuyla yanıp tutuştuğu, mahvolmasını istediği kişi ve gruplar, aslında kendisinin sahip olmak isteyip de olamadığını genellikle temsil eder. Çünkü haset etmek, imrenmek demek değildir. Haset edilenin elindekinin veya elinde olduğuna inanılanın alınıp kendine verilmesini arzulamaktır. Saçtığı kin, hasedin biriktirdiği irinin patlamasıdır. Bu patlama ortaya insanlığın en karanlık yüzlerinden birini saçar. Bu hasetten beslenen kin, faşizmlerin ana damarlarından biri olmuştur. Soykırımların ana nedenidir. Nazilerin Alman toplumunu Yahudi soykırımının suç ortağı haline getirebilmelerinin nedeni, bu nefretin bir toplumsal tahayyüle, ondan beslenen pratiklere ve bir kültür dünyasına yaslanmasıydı. Bu soykırım pratiği, kolektif kimliğin bazı özelliklerinin iktidardaki güç tarafından baskın nitelikler haline dönüşmesi için önayak olunması, kışkırtılması, teşvik edilmesiyle somut olarak gerçekleşti. Kinin yegâne nesnesi Yahudiler değil, komünistler, demokratlar, liberaller, yani Alman ırkının ırk olarak üstünlüğü ve cihan hâkimiyeti mefkuresini kabul etmeyenlerdi. Aşağı ırk olarak gördükleri Slavların ve Çingenelerin yok edilmesi ya da köle muamelesi görmesi buna ilave oldu. Bugün ortalığa saçılan kin ve nefret, onları besleyen haset bir yüzyıl öncekine nitelik açısından ürkütücü biçimde benziyor. Modern Türkiye’nin iki faşizan ana damarı olan mukaddesatçımilliyetçi damarla İttihatçıulusalcı damarın bugün kin ve nefretlerini benzer kelimelerle ifade etmeleri, aynı kişi ve çevrelere karşı hasetle karışık kin kusmaları bir rastlantı değildir. TELEFON MESAJINI POLİSE BİLDİRDİ Otobüste yanında oturan yolcunun ihbarıyla tutuklandı İstanbul’da belediye otobüsüyle Sabiha Gökçen Havalimanı’na giden M.D.A.’nın telefonundaki yazışmaları gördüğünü iddia eden bir kişi, polisi arayarak ihbarda bulundu. M.D.A’nın DevrimDer adlı bir grupta yazışmalar yaptığını ve telefonunda Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının olduğunu bildiren kişinin ihbarı sonrası harekete geçen polis otobüsü Pendik’te durdurarak M.D.A’yı gözaltına aldı. Çantalarında suç unsuruna rastlanmayan ancak telefonuna savcılık kararıyla el konulan M.D.A. çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Geçen günlerde de Ankara’da Keçiören’den Kızılay’a gelmek için bindiği otobüste yanındaki kişiyle sohbet eden M.A. adlı kadını bir diğer yolcu şikâyet etmişti. Yolcunun ihbarı sonrası M.A. ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ ettiği iddiasıyla gözaltına alınmıştı. l Haber Merkezi ‘Propaganda’dan 13 kişi cezaevinde Malatya’da gözaltına alınan HDP Malatya İl Eşbaşkanı Aydın Üstün ve Perihan Yücekaya, DBP İl Eşbaşkanı Mahmut Bilgiç, HDP Battalgazi eski İl Eşbaşkanı Abuzer Adıyaman, İHD yöneticisi Hasan Şahin, parti çalışanları Halise Kızıl, Sibel Yaylagül, Polat Akköse, Bülent Karataş, Ali Doğan, Kamil Şahin, Hasan Kaya ile Balıkesir’de gözaltına alınan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi MYK üyesi Turap Günay “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklandı. l MALATYA / Cumhuriyet Sokakta buldukları cisim patladı: 2 çocuk yaralı Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde iki çocuğun sokağa çıkma yasağının bulunduğu bölgede bulup getirdikleri ve kurcaladıkları cisim infilak etti. Patlamada çocuklardan biri kolundan, diğeri ise sırtından yaralandı. Çocuklar tedavi altına alındı. l İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle